6. Türkçe Olimpiyatları

okyanus, alman anayasını henüz okumadım, ama bizim anayasayı biraz kurcaladım. daha önceleri ezber derecesinde okumuştum aslında.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI
II. Yüksek mahkemeler

A. Anayasa Mahkemesi
3. Görev ve yetkileri

"MADDE 148. – Anayasa Mahkemesi, kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. "

Görüldüğü üzere yapılan anayasa değişikliğini anayasa mahkemesi esas bakımından değil şekil bakımından inceler. Yani anayasa değişikliği için gereken tüm şartları taşıyan bir yasayı iptal edemez deniyor.

Bu yüzden yetki tartışması yapılıyor. Mahkeme elbette görüş bildirir, kiminin hoşuna gider, kiminin gitmez.
Ancak hukuku ararken hukuka uygun kararlar alınmalı deniliyor.

Anayasanın ilgili maddesini okuyunca bu zaten hepimizin anlayacağı şekilde ortaya çıkıyor.

Hocaha sen ne anlarsın hukuktan. Çık git siteden. Şimdi tek hukuk kaynaığımız var. Sabig kanadoğlu. O ne yumurtlarsa o.
Yazık bizim solcularımızada . Şu anda işlerine geliyor diye bu tecavüzlara sis çıkarmıyorlar. Yarın tersine olursa ne olacak bakalım.

Sildim

#Mgirgin' tarafından 07.06.2008 16:04:21 tarihinde düzenlendi.

bazen "entel" olmak istiyorum..kendini öyle zannedenleri gördükçe iyiki değilim diyorum..olsaydım şayet "senin fikirlerine karşıyım ama fikirlerine rahatlıkla söylemen için canımı verirdim..." gibi bir lf söylenmiş ya..tam olarak bunu ve kim söylediğini yazabilirdim..donkişot değilsede gerçek şövalyelere o kadar çok ihtiyaç var ki.....

Peki hocha, anayasa mahkemesi hangi gerekçeyle iptal etti değişikliği. Daha ortada karar yok gerekçe yok. Senin anladığın kadarını Anayasa Mahkemesi üyeleri anlamıyor diye düşünme hemen. Daha değişikliğin şekil yönündenmi esas yönündenmi iptal edildiği dahi bilinmiyor. Önce bir gerekçeli karar açıklansın ondan sonra hukuk çercevesinde tartışması yapılır. Bu kadar peşin hükümlü olmayın hemen.

367 kararı da benim hukuk mantığıma göre doğrudur. Sabih Kanadoğlu o güne kadar kimsenin göremediği bir noktayı görmüş ve haklı çıkmıştır. Burhan Kuzu nun falan daha çok anayasa çalışması lazım.

Milletvekillerinin yaptığı değişiklik zaten milletvekili yeminiyle bağdaşmıyor. Kimse demokrasi masalı anlatmasın. Demokrasi öyle her isteyenin istediğini yapabileceği bir rejim değil. Kuralları kurumları olan bir rejim. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de bizim Anayasa Mahkemesiyle aynı doğrultuda karar vermiştir. Onlar da herhalde bizim anayasayı bir kez okumuşlarımız ya da okumamışlarımız kadar hukuk bilmiyor. Birtek akp liler biliyor hukuku demokrasiyi. Şimdi birisi yine hukukçular hakimler bilmez ulemaya sormak lazım diye fikir yumurtlarsa da şaşırmam artık.

Ben sana Anayasa 6.maddeyi hatırlatmak isterim.

VI. Egemenlik

MADDE 6 . – Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.

Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.

Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.

Ne diyor; Türk Milleti egemenliğini yetkili organlar eliyle kullanır. Bu yetkili organlardan birisi Meclis ise birisi de Anayasa Mahkemesidir. Meclis ne kadar meşru ise Anayasa Mahkemesi de o kadar meşrudur. Mahkemeler de Türk Milleti adına karar verir ve bu yetkisini de Anayasadan alır. Hükümetin %47 oy almış olması ona bir üstünlük sağlamaz. Ona kalacak olursak mevcut anayasa da %90 bilmem kaç çoğunlukla kabul edilmiştir.

Son fıkrada da, hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz diyor. Yani anayasa, meclise, değiştirilemeyecek ve değiştirilmesi teklif edilemeyecek maddeleri değiştirme yetkisi vermemiştir. Meclis fiilen bu sonucu doğuracak bir işlem yapamaz, çünkü anayasa kendisine böyle bir yetki vermemiştir.

Ayrıca Anayasa 148.maddeyi de eksik yazmışsın. O maddenin bir de aşağıdaki 2.fıkrası var :

"Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def'i yoluyla da ileri sürülemez. "

Bu ikinci fıkradaki "teklif" ibaresini de, Anayasanın değiştirilmesi "teklif" dahi edilemeyecek maddeleri ile birlikte düşünmek gerektiğine dikkatini çekmek isterim.

Esas olarak gerekçeli karar açıklanmadan yapılan yorumların pek bir kıymeti yok. Neye karşı çıktığınızı siz de bilmiyorsunuz şu anda. Ama millet iradesi özgürlükçülük demokrasi vs. güzel laflar. İnsana hakkaten hiçbir siyasi veya maddi çıkar düşünmeden sırf kendisini demokrasi ve millet için paralıyormuş gibi bir hava veriyor. Birileri hala işin hava civa kısmında.

Bu arada federasyonu da tartışırız diyen akp milletvekili dengir mir mehmet fırat da kararın hukuki olduğunu söylemiş. kendisi de avukattır aynı zamanda. Birilerine hukuk anayasa öğretecekseniz önce d.m.m.fırattan başlayın.

Son olarak Almanya bizden çok daha katı bir ülkedir. Ama kendine has siyasi ve toplumsal özelliklerin ve koşulların farkında olan bir ülkedir. Ki bence doğrusu da budur. Mesela geçenlerde Almanya da Türk çocuklarının okulda teneffüslerde dahi Türkçe konuşmasının yasakla

pazarbey;
hangi yıllar üniversitede okudunuz bilmiyorum fakat hiç 6 Kasım'da YÖK protestosuna katıldınız mı?
Henüz ortada türban mürban meselesi yok iken 'YÖK'e hayır' diye bağırıp orantılı/orantısız güçleri kafalarda,sırtlarda hissettiğimiz o dönemlerde pek değerli ''ince bıyıklı tarikatçı kardeşleri''imiz uzaktan kollarını bağdaştırıp seyrederken aradan yıllar geçtikten ve türban meselesi ortaya çıktıktan sonra,özellikle Teziç döneminde,yine aynı ''kardeşler'imiz'' YÖK karşıtı oluverdiler birdenbire ne hikmetse!
Şimdilerdeyse yine pek sesleri solukları çıkmıyor,malum kendi adamları başa geçti.
YÖK de nereden çıktı demeyiniz.''Yazık bizim solcularımızada . Şu anda işlerine geliyor...'' cümlesine atıftır.
Çünkü o dönemde YÖK karşıtı bir tane muhafazakar adam tanımadım,umurlarında bile değildi.

Bu böyle olmaz.Solcular görmüyor derseniz birileri de çıkar sizin zamanında görmezden geldiklerinizi sıralar teker teker.

Bu işin içinden sağcıları,solcuları,şuncuları,buncuları suçlayarak çıkılmaz.

Selamlar...

Ne kadar alkış varsa hepsi Harmancıya.
Meselenin özü bu. Hepimiz iki yüzlüyüz. Hepimiz ama. Benim çabam artık bunu bırakalım çabası.
Şu anayasa mahkemesinin 367 meselesinde olsun bu son olayda olsun yaptığı tamamişle yetki gaspı. Haddini bilmememe. Haddini aşma. Böyle birşey olamaz. Özal gibi bir siyasetçi olsa verilen kararı yok hükmünde sayabilirdi. Zira Meclisin yetki alanına tecavüz etmiştir. Lakin tayyip bunu yapmaya kalkarsa kesin darbe olur.
Bir hukukçu olarak anayasa mahkemesinin tavrından utanç duyuyorum. Daha geçenlerde alacaklaların ekmeğine kan doğrayan MAL BEYANINI KALDIRMA kararını aldılar. Yürrülüğü 1 yıl ertelenmesine rağmen hiçbir mal beyanı cezası uygulanmıyor. Zira tamamen keyfi bir uygulama ile işlerine gelmediği için uygulamıyorlar cezaları. Bunda avukatlara karşı tavırlarınında azımsanamayacak bir katkısı var. BU hukuki mi peki. Evrensel normlara uygun değilmiş. Kendileri anayasaya rağmen böyle abuk sabuk kararlar verirken evrensel ilkeleri hiç görmüyor.
Sağolsun solcu kardeşlerimizde arka çıkıyor. Niye şu anda işlerine geliyor. Tıpkı yöke karşı bir zamanlar yapılan eylemleri devlete karşı yapılmış addeden sağcılar gibi.
Allah aşkına artık gerçekleri görelim. Sağ sol meselesini bırakalım doğruları görelim.
Harmancı çok ama çok haklısın. Sana söylenecek bir söz bulmak mümkün değil.
Aynı şeyi DGM ler dede yaşamış idik.Birgün bunlar tersine dönebiliyor.
Yarın anayasa Mahkemesi sağcı üyelerle dolsa ve her istediklerini yapsalar şimdiki solcular böyle savunabilecek mi bunları.

PAzarbey anayasa mahkemesi mal beyanını neden iptal etti. iik 71 olması lazım, aynı suça iki ayrı maddede ceza öngörüldüğü için. Burada düzenlemeyi yapması gereken hükümet. Sen şimdi mal beyanında bulunmayanlara hapsen tazyik iste, hapis esnasında mal beyanında bulunurlarsa ve gerçeğe aykırı olursa gerçeğe aykırı mal beyanında bulunmaktan da ayrıca dava açarsın.

Yerel mahkeme hakimlerinin 1 yıl sonra yürürlüğe girecek bir iptal için şimdiden beraat falan vermesi esas sorun. Anayasa mahkemesinin koyduğu 1 yıllık süre, hükümetin iptalden doğan boşluğu doldurması için. Hükümet yeni yasal düzenleme yapacağına türban mürban gibi işlerle boğuşup duruyor.

Abi bu arada yök e karşı sesin soluğun çıkmaz oldu pazarbey. Şimdi tam istediğiniz gibi bir emir kulu gelince yök mök kalmadı ortada sorun olarak.

Yav bırak okyanus ya bu adamları niye hala savunuyorsun. NE güzel tahsilatımız vardı. İçine ettiler resmen. Yerel mahkemelerinde canına minnet. Hükümetle ne alakası var .
Bunlar zaten ayrı bir cumhuriyet kimi kime şikayet etcen. İstedikleri gibi at oynatıyorlar. Sizin gibilerde yüz veriyo bunlara.