Fotoğrafçılık Forumları
Fıkra Köşesi
Buraya Herkez Fıkra yazsın,,okulayım keyiflenelim..Arkadaşlarımıza anlatalım onlarda gülsünler..İlk fıkra benden..
Çocuk dedesine sormuş:
-Dede ninem ile kaç yıldır evlisin?
-40 yıldır evlat
-Peki ama dede, ben sizi hiç kavga ederken görmedim bunun sırrı nedir?
-Otur evlat anlatayım... Nikahımız kıyıldı. Benim at arabasına ninenin üç-beş eşyasını attık ve bizim köyün yolunu tuttuk. Yolda atın ayağı tökezlendi. 'Bu bir' dedim. Yola devam ederken bir daha tökezlendi, ben yine 'Bu iki' dedim. Köye de epey yolumuz vardı. Bizim atın ayağı bir daha tökezleyince 'Bu üç' dedim ve çektim piştovu, atı orada vurdum. Ben atı vurunca başladı bana söylenmeye:
Biz nasıl gideceğiz. Niye durup dururken atı vurdun. Sende hiç akıl yok mu? Bu eşyaları nasıl götüreceğiz?
Ben de döndüm ninene:
"Bu biiirrr" dedim.
O gündür bu gündür, gül gibi geçinip gidiyoruz....
#gordi' tarafından 02.07.2008 17:41:17 tarihinde düzenlendi.
açıkçası.. başka sitelerin reklamının yapıldığı konuları hoş görmediğimi yazmıştım.. belki Fikret bey akvaryumla ilgili bir site yapmak ister.. belki .. ben aklımdan piranhalar geçiyo.. yok .. vazgeçtim bile..
Dallas'daki NASA uzay ussunde, üs komutanı William White, George ve Bob adındaki astronotları yanına çağırıp, ertesi gün çıkacakları Mars yolculuğu hakkında son talimatları verir ve bu zor yolculugun oncesinde uyumak uzere evlerine gitmelerini soyler. Her iki astronot da,talimata uyup evlerine giderler. George tam uyumak üzereyken telefon gelir.
Arayan Bob'dur.
- "Alo, George. Ben Bob. Uyudun mu?"
- "Henüz değil."
- "Ben cok heyecanlıyım. Uyku tutmadı. Sana da uyarsa, benimle birlikte içmeye ne dersin? Uzun sure içki içemiyecegiz..."
- "Ok."
Bir saat sonra George ve Bob buluşurlar, bir bara girip içki
Soylerler. Barmen tam içkiyi verirken ikisine de dikkatlice bakar.
- "Hey men. Sizi tanıdım. Yarın Mars'a gidecek astronotlarsınız. Size içki verdigim ortaya çıkarsa bir daha Dallas'ta ekmek yiyemem ben. Kusura bakmayın."
George ve Bob barmenle tartışmalarina rağmen o barda içki
içemezler. Baska barlarda şanslarını denerler; ama TV programlarını sürekli izleyen barmenler onları her seferinde tanırlar ve içki vermeyi reddederler. Marketlerde kapalıdır. Tam eve dönmeye karar verdiklerinde Bob'un aklına
bir fikir gelir. - "Yahu George, bizim uzay roketine koyduklari yakıtın kokusunu hatırlıyormusun. Ayni viski gibiydi. istiyorsan ondan içelim."
Birlikte uzay ussune girerler. Kontrol etmek bahanesiyle yakıt tankının yanına gelirler. Kimse şüphelenmez. George ve Bob yakıt tankindan aldıkları yakıttan birer kadeh içerler; sonra da evlerine giderler.
George tam uyumak üzereyken telefon çalar. Arayan yine Bob'dur.
- "Alo George. Yine ben. Rahatsız ettim ama kusura bakma. Sana bir şey sormak istiyorum. Karnın ağrıyor mu?"
- "Evet Bob. Hem de çok."
- "Peki. O zaman sakın osurayım deme. Ben seni TOKYO'dan arıyorum."
biraz bayat bi fıkra oldu ama, idare edin..
namlı kemal yarışamaya.. ya neyse tamam.. boşverin..
Temel komadadir... Yaninda ise karisi Fadime: Temel'in gozleri nemli,
kisik sesiyle karisina dogru bakar ve konusmaya baslar:
"Ilk isten kovuldugum zaman yanimda idin...
Iflas ettigim gun oradaydin...
Vuruldugum zaman ilk gozumu actigimda seni gordum...
Trafik kazasi gecirdigimde hastanede hep basucumdaydin...
Fadime takdir edilmenin mutlulugunda tabii.
Simdi komadayim yine
basucumdasin...
Sonunda anladim ama, cok gec oldu;
ulan sen ne ugursuz karisin..."
YUZYILIN FIKRASI ADAYI
Bir Amerikali, bir Ingiliz ve bir Irakli
kahvede oturmus cay iciyorlar. Amerikali cayini bitirince bardagi havaya
firlatmis, silahini cikarip bardaga ates edip parcalamis: 'Bizde
bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da ayni bardakla iki kere cay
icmeyiz'
Ingiliz de bunun uzerine cayini bitirip bardagi havaya
firlatmis ve ates ederek bardagi parcalamis: 'Bizim Ingiliz
kumsallarinda bardak yapacak cam icin o kadar cok kumsal vardir ki, ayni
bardakla iki kere cay icmeyiz'
Bunun uzerine Irakli da cayini bitirmis,
bardagi havaya firlatmis, silahini cekip Amerikali ve Ingilizi vurup
oldurmus... 'Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar cok var ki,
biz ayni adamlarla oturup iki kere cay icmeyiz
Gerçekten yüzyılın fıkrası..harbi güldüm yani.
Adamın birisi oğlu ile erkenden yani sabap saat 5 te değirmene gitceklermiş. Adam oğluna sıkı sıkı tembih etmiş. Aman oğlum 5 te gidersek ilk sırayı alırız. İşimizi görür geliriz.
Adamın karısı atlamış hemen. Demişki benim sabap 5 te çişim gelir. Gelince ben sizi kaldırırım. Hiç boşuna sıkmayın kendinizi. Adam sevinmiş. Yatmışlar. Emme velakin kadının çişi yattıktan 1-2 saat sonra gelmiş. Kalkınca hemen adamı ve oğlunuda kaldırmış.
Adam ve oğlu yola koyulmuşlar. Değirmene varmışlar. Ama tabi sabah olmak bilmemiş. Bekle bekle. Saatler geçmiş ama hava aydınlanmamış.
Oğlan sızlanmış. Baba niye sabah olmuyor demiş.
babası kızgın kızgın atılmış.
-Ananın........... dan çalar saat yaparsak daha çookk bekleriz
(Pazarbey hiç yorma kendini önce ben yazdım.Sen benden kopyaladın )
Yorumsuz
ALLAH iyiliğini versin emi
İlgili olabilecek konular
-
Atatürk Köşesi Psd Yardım Lütfen...
22 Eki. 2012, 22:26 wanted007
1460023 Eki. 2012, 12:28
kamikkazet -
-
Bu Fıkra Abd'de Yılın Fıkrası Seçıl
20 Nis. 2008, 19:15 fotoforum
6150823 Nis. 2008, 20:33
fotoforum -