Fotoğrafçılık Forumları
Fıkra Köşesi
Buraya Herkez Fıkra yazsın,,okulayım keyiflenelim..Arkadaşlarımıza anlatalım onlarda gülsünler..İlk fıkra benden..
Çocuk dedesine sormuş:
-Dede ninem ile kaç yıldır evlisin?
-40 yıldır evlat
-Peki ama dede, ben sizi hiç kavga ederken görmedim bunun sırrı nedir?
-Otur evlat anlatayım... Nikahımız kıyıldı. Benim at arabasına ninenin üç-beş eşyasını attık ve bizim köyün yolunu tuttuk. Yolda atın ayağı tökezlendi. 'Bu bir' dedim. Yola devam ederken bir daha tökezlendi, ben yine 'Bu iki' dedim. Köye de epey yolumuz vardı. Bizim atın ayağı bir daha tökezleyince 'Bu üç' dedim ve çektim piştovu, atı orada vurdum. Ben atı vurunca başladı bana söylenmeye:
Biz nasıl gideceğiz. Niye durup dururken atı vurdun. Sende hiç akıl yok mu? Bu eşyaları nasıl götüreceğiz?
Ben de döndüm ninene:
"Bu biiirrr" dedim.
O gündür bu gündür, gül gibi geçinip gidiyoruz....
#gordi' tarafından 02.07.2008 17:41:17 tarihinde düzenlendi.
Bekçi
Devlet bir gün geniş ve boş bir araziye geceleri göz kulak olacak, 500 TL maaşla, bir bekçi işe almaya karar verir.
Bir süre sonra düşünülür ;
‘’Peki talimatlar olmadan bekçi işini nasıl yapacak’’
Bir planlama birimi kurulur ve planlamayı yapmak üzere, 750’şer TL maaşla, iki kişi işe alınır.
Bir süre sonra
‘’İşleri yapıp yapmadıklarını nasıl kontrol edeceğiz’’ diye düşünülerek, 1.000’er TL maaşla, iki denetmen işe alınır, biri denetim yapar diğeri raporları yazar .
Bir süre sonra
‘’ Bunların maaşları hesaplanıp nasıl ödenecek ‘’ diye tartışılır ve 1.500’er TL maaşla, bir malimüsavir, bir katip, bir de istatikçi işe alınır.
Bir süre sonra ;
‘’Peki bunlardan kim sorumlu olacak.’’ Diye düşünülür ve 5.000 TL maaşlı bir müdür ve 3.000’er TL maaşla iki de müdür yardımcısı işe alınır.
Bir süre sonra, ülkede ekonomik kriz çıkar ve bütçedeki masrafları kısmak için bekçi işten çıkartılır...
Fıkra gibi: EVLİLİK
----------------------------------------------------------------------------------------------
1- Bir adam gazeteye ilan vermiş: ''Eş arıyorum''.
Ertesi gün yüzlerce mektup almış. Hepsi aynı şeyi söylüyormuş.
''Benimkini alabilirsin.''
2- Bir adam karısına arabasının kapısını tutuyorsa emin olabilirsiniz.
''Ya arabası yenidir ya da karısı!..''
3- Bir genç babasına sorar; ''Baba evlenmek kaça mal olur?''
Baba cevap verir: ''Bilmiyorum oğlum, ben hálá ödüyorum.''
4- Evli erkeklerin psikolojisi arkadaşlarla lokantaya gitmeye benzer.
İstediğin yemeği sipariş edersin, sonra yanındakinin istediği yemeği görüp
''Keşke onu isteseydim'' dersin.
5- Evliliğin ilk yılında adam konuşur kadın dinler,
ikinci yılında kadın konuşur adam dinler,
üçüncü yılında her ikisi de konuşur, komşular dinler.
6- Bir kavgadan sonra kadın kocasına bağırır:
''Seninle evlendiğimde tam bir aptalmışım.''
Adam cevap verir: ''Evet aşıktım, fark edemedim.''
7- Bir davette bir kadın arkadaşına sorar; ''Alyansını yanlış parmağına takmıyor musun?'' Diğer hanım cevap verir; ''Evet yanlış adamla evliyim de ondan.''
Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim, tebdil-i kıyafetle kuşlar çarşısını gezer.
Burada, avcılar avladıkları kuşları; tuzakçılar yakaladıkları maharetli, eğitimli, güzelim kuşları satıyorlar.
Bir ara Yavuz Sultan Selim'in gözü kekliklere ilişir...
Bir grup kekliğin kafesinin üzerindeki yazıda "Tane işi satış, fiyatı 1 altın" yazıyor.
Hemen yanıbaşlarında, adeta altın kafes içinde bir keklik daha var ki, fiyatı; 300 altın. Padişahın gözü 300 altınlık kekliğe takılır.
''Hayırdır'' der satıcıya ve sorar: ''Bunun diğerlerinden ne farkı var ki, bunlar 1 altın, bu 300 altın?"
Satıcı, ''Bu keklik özel eğitimli, çok güzel ötüyor. Ötmesi bir yana bunun ötüşünü duyan ne kadar keklik varsa hepsi onun etrafına doluşuyor" der. ''Tabii bu arada avcılar da o etrafa doluşan keklikleri daha rahat avlıyorlar" diye de ekler.
Padişah ''Satın alıyorum" der ve 500 altın verir.
Parayı öder ve hemen oracıkta kekliğin kafasını koparır.
Adam şaşırıp, ''Ne yaptınız, en maharetli kekliğin kafasını koparttınız, yazık değil mi" diye dövünürken; padişah gürler: "Bu kendi soyuna ihanet eden bir kekliktir. Bunun akıbeti er veya geç ölümdür…"
#mechul75' tarafından 30.08.2009 21:16:43 tarihinde düzenlendi.
Duvar Ustası Osman/Gerçek Olaydır
Bu olay gerçek hayatta olmuş ve basına yansımış bir olaydır..
Buyuksehir Belediyesi kuruluslarindan KIPTAS in Genel Mudur Yardimcisi, sevgili Emin Batur santiyelerden birinde meydana gelen bir kaza sonunda kazaya maruz kalan duvarcı ustasının yazdığı tutanak:
"Is kazasi tutanagina planlama hatasi diye yazmistim. Bunu yeterli gormeyerek ayrintili anlatmami istemissiniz.
Su anda hastanede yatmama neden olan olaylar aynen asagida anlattigim gibi olmustur; Bildiginiz gibi ben bir duvar ustasiyim. Insaatin altinci katindaki isimi bitirdigim zaman biraz tugla artmisti. Yaklasik 250kg kadar oldugunu tahmin ettigim bu tuglalari asagiya indirmek gerekiyordu. Asagi indim, bir varil buldum,
ona saglam bir ip bagladim, altinci kata ciktim. Ipi bir cikriktan gecirip ucunu asagiya saldim.
Tekrar asagiya indim ve ipi cekerek varili altinci kata cikardim. Ipin ucunu saglam bir yere baglayip tekrar yukari ciktim. Butun tuglalari varile doldurdum.
Asagi indim, bagladigim ipin ucunu cozdum. Ipi cozmemle birlikte birden kendimi havalarda buldum. Nasil bulmayayim? Ben yaklasik 70 kiloyum.250 kilogramlik varil suratle asagiya duserken beni yukari cekti. Heyecan ve saskinliktan ipi birakmayi akil edemedim. Yolun yarisinda dolu varille carpistik. Sag iki kaburgamin bu sirada kirildigini saniyorum. Tam yukari cikinca, iki parmagim iple beraber cikriga sikisti. Parmaklarim da bu sirada kirildi. Bu esnada
yere carpan varilin dibi cikti ve tuglalar > etrafa sacildi. Varil hafifleyince, bu sefer ben asagi inmeye varil yukari cikmaya basladi ve yolun yarisinda yine
varille carpistik.
Sol bacagimin > kaval kemigi de bu sirada kirildi. Can havli ile ipi birakmayi akil ettim. Basimi yukari kaldirdigimda bos varilin suratle uzerime geldigini gordum. Kafatasimin da boyle catladigini saniyorum. Bayilmisim, gozumu hastanede actim. Cenab-i Hak tan tum kullarini boyle gorunmez kazalardan korumasini
diler, hurmetle ellerinizden operim."
Duvarci ustaniz Osman ..
dünyanın en kısa fıkrası ! imiş
Kaynana ve gelini oturmuşlar karşılıklı güzel güzel sohbet ediyorlarmış.
? ? ?
valla hepsi bu kadar...
Bir gün tavşan ormanda koşu yapıyormuş. Yolda esrar içen zürafaya rastlamış.
-Zürafa kardeş bırak böyle şeyleri gel koşup sağlıklı yaşayalım demiş,
ve koşmaya başlamışlar. İleride kokain çeken file rastlamışlar.
-Fil kardeş bırak böyle zararlı şeyleri gel koşalım sağlıklı kalalım demişler,başlamışlar üçü beraber koşmaya. Az ileride eroin vuran aslana rastlamışlar,
tavşan: -aslan kardeş bırak böyle zararlı şeyleri gel koşalım demiş.
Aslan gerinmiş tavşana bir yumruk patlatmış..
zürafa sormuş: -aslan kardeş niye vurdun tavşana?
Aslan : -bu manyak ne zaman extasy içse bütün ormanı peşine takıp koşturuyor
İlgili olabilecek konular
-
Atatürk Köşesi Psd Yardım Lütfen...
22 Eki. 2012, 22:26 wanted007
1461323 Eki. 2012, 12:28
kamikkazet -
-
Bu Fıkra Abd'de Yılın Fıkrası Seçıl
20 Nis. 2008, 19:15 fotoforum
6152223 Nis. 2008, 20:33
fotoforum -