Fotoğrafçılık Forumları
Fıkra Köşesi
Buraya Herkez Fıkra yazsın,,okulayım keyiflenelim..Arkadaşlarımıza anlatalım onlarda gülsünler..İlk fıkra benden..
Çocuk dedesine sormuş:
-Dede ninem ile kaç yıldır evlisin?
-40 yıldır evlat
-Peki ama dede, ben sizi hiç kavga ederken görmedim bunun sırrı nedir?
-Otur evlat anlatayım... Nikahımız kıyıldı. Benim at arabasına ninenin üç-beş eşyasını attık ve bizim köyün yolunu tuttuk. Yolda atın ayağı tökezlendi. 'Bu bir' dedim. Yola devam ederken bir daha tökezlendi, ben yine 'Bu iki' dedim. Köye de epey yolumuz vardı. Bizim atın ayağı bir daha tökezleyince 'Bu üç' dedim ve çektim piştovu, atı orada vurdum. Ben atı vurunca başladı bana söylenmeye:
Biz nasıl gideceğiz. Niye durup dururken atı vurdun. Sende hiç akıl yok mu? Bu eşyaları nasıl götüreceğiz?
Ben de döndüm ninene:
"Bu biiirrr" dedim.
O gündür bu gündür, gül gibi geçinip gidiyoruz....
#gordi' tarafından 02.07.2008 17:41:17 tarihinde düzenlendi.
ya avukat fıkraları anlatmayın bizimkiler deli oluyorlar
ya anladık avukatsınız da fıkraya da sansür olmaz ki
#last hope' tarafından 05.07.2008 12:16:26 tarihinde düzenlendi.
İDEAL ÇİFTLİK
EKONOMİSİ:
İki ineğiniz
vardır.
Birini satıp bir
öküz alırsınız.
Sürünüz çoğalır,
işler artar, ekonomi büyür...
Örneğin,
ÇİNLİYSENİZ...
Bir ineğiniz
ve bir öküzünüz vardır.
Buzağıları
satar zengin olursunuz.
HİNTLİYSENİZ...
Bir ineğiniz
ve bir öküzünüz vardır.
Ama onlara
taparsınız...
Açsınızdır ama
Nirvana'ya ulaşırsınız.
PAKISTANLIYSANIZ...
Hiç ineğiniz yoktur.
Hindistandaki tüm ineklerin size ait olduğunu iddia
edersiniz.
Bütün paranızla
nükleer başlık alırsınız...
AMERİKALIYSANIZ...
İki ineğiniz vardır.
Altı inek kadar süt almak için 24 saat 3 vardiya
zorlarsınız.
İnekler telef
olunca, suçlayıp işgal edecek bir ülke
ararsınız...
ALMANSANIZ...
İki ineğiniz
vardır.
İkisi de mekanik
harikasıdır...
Her saat başı,
dakik süt verirler.
FRANSIZSANIZ...
İki ineğiniz
vardır.
Birinden şarap
diğerinden peynir sağarsınız...
BELÇİKALIYSANIZ...
Bir Fransız, bir Hollanda ineğiniz
vardır.
Hükümet üçüncüyü
vermiyor diye her yıl greve
gidersiniz...
İNGİLİZSENİZ...
İki dananız
vardır.
İkisi de
deli-dana'dır.
İTALYANSANIZ...
İki ineğiniz
vardır.
Nerede olduklarına
dair bir fikriniz yoktur.
İSPANYOLSANIZ...
İki ineğiniz
vardır.
Sürekli siesta
yaptıklarından nerde olduklarını
bilirsiniz.
YUNANLIYSANIZ...
AB damgalı
iki ineğiniz vardır.
Ama süt
sağmayı bilmezsiniz.
İSVİÇRELİYSENİZ...
Beşyüz ineğiniz vardır.
Ama hiç biri sizin değildir.
Hepsinden kira alırsınız.
JAPONSANIZ...
İki ineğiniz
vardır.
İkisi de bilim
harikasıdır.
Tavşan kadar küçük
ve iki kat fazla süt verirler.
RUSSANIZ...
İki ineğiniz
vardır.
Fakat dört tane
var sanırsınız.
Çünkü votkayla
çift görünürler...
TÜRKSENİZ...
İki öküzünüz
vardır.
Birini başbakan,
diğerini cumhurbaşkanı
yaparsınız!
komutanı Temel e sorar: islamın şartı kaçtır? Temel 40 der. komutanı Temeli bi güzel döver. ağzı burnu dağılmış halde komutanın odasından çıkarken Dursun a rastlar . Dursun sorar: ula uşağum ne oldi saa
Temelde: komitan pi sori sordi pende pilemedum beni bu hale sokti der.
ne sorduki der Dursun.
Temel: islamın şartıni sordi pende 40 dedum. der
Dursunda: ula 40 olirmu 5 deseydunya. der
Temel de bunun üzerine: ula 40 dedum peni pu hale sokti. 40 ı peğenmeyen 5 i hiç peğenurmi? der.
komutan karısının kendini aldattığından şüphelenmektedir. bir gün keskin nişancı olan Temel i eğitim alanında yanına çağırır. Temel tüfeğiyle birlikte komutanın karşısına gelir. komutan Temel e 'yat' der Temel hemen yatar. komutan sorar: şu karşıdaki lojmanları görüyormusun der. Temel tüfeğinin dürbününden bakarak 'evet'der. komutan yine sorar: ortadaki lojmanın beşinci katını görüyormusun ? Temel 'evet' der. komutan: o evde bir erkek görüyormusun ?Temel yine 'evet' der. komutan: vur onu 'şeyinden' der. Temel tüfeğini birkaç kez sağ sol yaptıktan sonra 'furamayrum' der.
Nasrettin hoca birgün komşusundan bir kazan alır. uzunca bir zaman geçmiş olmasına rağmen kazanı geri götürmez. komşusu birgün kazanı almak için Nasrettin hocanın kapısını çalar. komşusunun kazanı almaya geldiğini anlayan hoca ayıp olmasın diye kazanın içine bir küçük tencere koyar. kazanı aldığında içindeki küçük tencereyi gören komşu sorar: Hoca bu ne? Hoca: kazan doğurdu. der. komşusuda: doğurur tabi baksana kazanın ' şeyine' koymuşun. der.
İki uzaylı dünyaya inerler, indikleri yer ıssız bir yerdir, yalnızca bir benzinlik vardır. Benzinliğe giderler ve benzin pompasını dünyalı sanıp konuşmak isterler. Uzaylılardan biri seslenir;
-Selam dünyalı, tabi ses yok. Uzaylı kızar ve tekrar seslenir.
-Dünyalı sana sölüyorum . Ses yok. Diğer uzaylı arkadaşına "abi gidelim" der. Ama uzaylı iyice sinir olur
-Dünyalı bana cevap ver der. Gene sonuç aynı uzaylı çıldırır. Diğeride kolundan tutar "abi gidelim, uğraşma şunla" der. Çıldıran uzaylı lazer tabancasını çeker ve benzin pompasına doğrultur. Diğeri hala ısrar eder "abi lütfen yapma gidelim" der. Sinirli uzaylı sorar;
-Sana son şans dünyalı cevap ver. Ama gene ses yok. Uzaylı al sana der ve ateş eder. Büyük bir patlama ve havaya uçan uzaylılar boş bir yere düşerler. Gidelim uzaylı diğerine,
-Abi ben sana dedim gidelim diye dinlemedin beni der. Diğeri tamam lan dedin ama nerden bildin lan nerden bildin
- "Abi şeyini belinde doladıktan sonra kullağına sokan varlıktan korkacaksın" der.
ASLAN yıllık izine gidecekmiş. İzine gitmeden önce; 'Hareketlidir, hızlıdır, ormanı dolaşıp gelince bana rapor verir' diye düşünüp vekaletini tavşana bırakmış. Bunu tüm hayvanlara 'e
-mail' atıp bildirmiş. 'Tavşan vekilimdir, ona saygısızlık ederseniz bana etmiş sayılırsınız, geldiğimde hesabını sorarım' diye yazmış. Tavşan, ertesi gün büyük havalarda ve çalımla ormanda dolaşmaya başlamış. Bakmış Kurt dereden su içiyor. Yanına yaklaşıp bir parmak atmış. Kurt öfkeyle geriye dönmüş, bakmış ki tavşan, mail aklına gelince gıkını çıkartmadan 'La havle ve la' çekip yürümüş. Biraz daha gitmiş, bakmış Fil ağaçtan meyve kopar! ıp yiyor. Ona da yaklaşıp bir parmak atmış. Fil kendine parmak atanı ezmek üzere dönmüş, bakmış ki tavşan, maili de düşünüp vazgeçmiş. Tavşan biraz daha gitmiş, bakmış Ayı kovandan bal yiyor. Gidip ona da parmak atmış. Ayı bir hışımla dönüp tavşanı yakalamış, eşek sudan gelinceye kadar dövmüş. Tavşan, yalpalaya yalpalaya yürürken bir yandan söyleniyormuş; 'Ayı oğlu ayı yine maillerine bakmamış'
İlgili olabilecek konular
-
Atatürk Köşesi Psd Yardım Lütfen...
22 Eki. 2012, 22:26 wanted007
1460023 Eki. 2012, 12:28
kamikkazet -
-
Bu Fıkra Abd'de Yılın Fıkrası Seçıl
20 Nis. 2008, 19:15 fotoforum
6150823 Nis. 2008, 20:33
fotoforum -