Evet Mi Hayır Mı?

Gerçi yazdıklarımın üzerinden bayağı geçmiş ve ortam yumuşamış, belki söyleyeceklerim abes kaçabilir. Fakat yine de kusuruma bakmayınız.

hata, ben hukukçu değilim fakat insan olmamdan kaynaklanan bir adalet anlayışına sahibim. Sizin bahsettiğiniz o en kötü senaryo, zaten hali hazırda Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu tasvir ediyor. Ayrıca anayasa mahkemesi üyelerinin teklif edilen seçilme süresini sanırım yanlış hatırlıyorsunuz: 25 değil, 12 yıl. Bir de nedense cumhurbaşkanının hep kendi ideolojisini taşıyan insanları seçeceği gibi bir önyargı var. Tüm örnekleri teker teker bilemem tabi, ama bunun yanlış olduğunu gösteren bizzat yaşadığım bir örnek, benim çalıştığım üniversiteye oylamada 2. olmasına rağmen bir solcuyu rektör olarak seçmesi.

okyanus, sorun zaten yasanın nasıl yazılacağında ve yorumlanacağında yatıyor. Özgürlükler, birey ve devlet arasındaki ilişkiler, devlet ve bireyin karşılıklı sorumluluk ve görevleri gibi kavramlara dair soruların cevabı tarih boyunca bulunamamış. Ve kesin bir cevabı olmadığı için de yoruma tabi. Bu yüzden bu konularda anlaşmazlıklar çıkıyor. Bu yüzden ülkelerin yasaları birbirinden farklı. Ve bu kaçınılmaz, çünkü insan bir matematiğe tabi değil, keskin doğru ve yanlışları yok. Hayat tarzında, değer yargılarında, ekonomik dengelerde vs. yaşanan değişiklikler insanların eğilimlerini ve ihtiyaçlarını değiştiriyor. Bu da zamanla yasaların, hatta kırılma dönemlerinde rejimlerin değişmesine yol açıyor. İşte bu anlamda yasaların halkın eğilimlerini yansıtması gerekir (Bunun hakimlerin halkın isteğine göre hüküm vermesiyle falan bir alakası yok). Eğer yansıtmıyorsa o yasalar değişmelidir. Bunun önünü tıkayan tüm kurumlar topluma zarar verir.

Selamlar.

pazarbey lafı sapıtma.
'Evet' demek ne kadar demokratik bir haksa 'Hayır' da o kadar demokratik haktır.
Alakasız isimleri bir torbaya atıp 'Bak onlar da hayır diyor' mantığı 'Evet'çileri özgürlükçü;'Hayır'cıları darbeci sınıfına koymak kadar ayıplanası bir düşüncedir.

Ayıplarım şimdi seni bak
Hatta kınarım.O da olmadı bir gün buluşma falan olursa kahvene çaktırmadan votka dökerim 40 gün kendine gelemezsin.
Gerçi ben bozkırda buluşmam,buluşursam WaterShow'lu mekanlarda buluşurum Slav ırkının türkü dostu,güzel insanlarıyla...

Evet..

Neden mi? İşte

Emmiler şimdi bakın size bi okkalı soru..
Asil müd yard olduğum okulun kadrolu müdürü yok..
Şimdi bu okulun müdürlüğü için n uygun isim aşağıdakilerdean hangisidir?
a-)Asıl okul müd yard.
b-)Asıl başka okul müd yard
c-)Vekil başka okul mdürü
d-)Vekil ögretmen
Diyelim ki sorun a şıkkının verilmesiyle çöüldü..

Peki bu durum da "sırf sendikası birli olduğu için müd yaptılar onu" diyenlere siz ne dersiniz?

A-)EVET haklı
B-) HAYIR haksız

B şıkkı.

Bir soru da benden olsun o zaman.
Soru:Okulda iki tane müdür yardımcılığı kadrosu boş.Görevlendirme yapılacak yaz aylarında.
A) Bütün öğretmenlere yazı çıkarılır.'İstiyorum' veya 'istemiyorum' u öğretmenler işaretler,istekilerden seçilir.
B) Sadece sendikası 'Bir' li olan öğretmenlere telefon edilerek isteyip istemedikleri sorulur,ikisi seçilir.
C) İlçe M.E.M seçer
D) Müdür kafasına göre seçer.

Çözüm: B şıkkıyla halledilir.'Bir'siz öğretmenlerin ruhu bile duymaz.

B şıkkıyla çözenlere ne dersiniz?

A)Haklı
B)Haksız

Tabiki B şıkkı

emmiler ne demek istediğini annamamaktayım. kize ben öys de ancak % 1 lik dilime girebilmiş idim.
harmancı böyün sizden bi arkadaş geldi. az kaldı dövecekti beni. hemen kıvırttım gali.
harmancı slav hep dostumuz olmuştur. Severim keretaları

"Subayların ödün vermeyen sert ve dik duruşları insanlık tarihi boyunca siyasetle ilgilenen din simsarlarını, mandacı okur-yazarları ve kapitalist tüccarları rahatsız etmiştir"

Babamıbekliyorum.com internet sitesine mektup yazan bir grup emekli subay, balyoz tertibinde 102 askere yakalama kararı çıkarılmasına tepki gösterdi.

"Kurşuna dizilen 102 subay" başlıklı mektup, "Subaylar Amerikan Kolejlerinde öğrenim görmezler. Doğruluk, mertlik, şeref, görev ve vatan üzerine Harbiye'de eğitim ve öğrenim görürler" ifadeleriyle başlıyor.

Mektupta Türk Subayı'nın Atatürk'ten aldığı emirle ölüme gittiği hatırlatıldı.

Bizim memlekette 19 Mayıs 1919'dan beri subaylarının Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk'tür. Türk Subayları, "müesses nizam"ı korumak ya da "statüko"yu kollamak için değil, Başkomutandan aldıkları vatan sevgisi, ondan öğrendikleri millet saygısı ve inandıkları devlet varlığı için ölürler. Osmanlı yıkılırken yeni devleti kuranlar da, güzelim memleketi kurtaranlar da subaylardır.

Mektupta, Eski Özel Kuvvetler Komutanı Emekli Korgeneral Engin Alan'ın "Ölümden hiç korkmadım, sizin zindanlarınızdan mı korkacağım?" sözleri hatırlatılıyor.

Bunu söyleyecek subaylardan en az 900 tanesi, şu sıralarda Dikmen sırtlarında, bu ağustos sıcağında kılıç kuşanma provaları yapıyorlar. Onlar Mehmetçiklerin Komutanı olmaya, vatan için ölmeye, vatana göz dikenleri öldürmeye hazırlanıyorlar. Harbiyeliler aldanmayacak, aldatılamayacak ve tükenmeyeceklerdir. Onlar her yıl kılıç kuşanmaya devam edeceklerdir.

hayır diyormuyuz artık emmiler.

heronları düşürelim diyenler hankı subaylar emmi.

Oniki eylülde hapishanelerde bu subaylar size bilmem ne türlü şeyler yaparken de onlar için aynı iyi temenni ve dilekler içerisindeyseniz "hayır" diyeceğim abi..