Fotoğrafçılık Forumları
Buna İhanet Derler!..
Hatırlanacağı üzere 5 kasım 2007 tarihinde ADB'de Sn. Başbakan R. Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Busp arasında kapalı kapılar ardında yapılan görüşmenin içeriğini kamuoyuna '' Elhamdülillah istediklerimizi aldık'' diyerek kısa ve öz bir şekilde özetleyen Sn. Başbakanın ABD Başkanı bush ile yapmış olduğu görüşmenin üzerinden geçen altı ay gibi bir zaman sonra bilinmezliğini koruyan ABD'den aldıklarımız karşılığında Türk Milleti'nin yararına olmayan bir çok ödün verildiği anlaşılmaktadır.
TSK'nın Irak'ta yuvalanan terör örgütü PuKaKa ya yönelik 21-29 Şubat 2008 tarihleri arasında düzenlemiş olduğu sınır ötesi operasyon için sözde müttefikimiz olan ABD'li siyasi ve askeri yetkililerinin tek bir ağızdan adeta nota verircesine ''Bu operasyonu bir an önce bitirmelisiniz'' derken bu sözü zikredenlerden biri olan ABD Savunma Bakanı, eski CIA Başkanı Robert Gates'in Ankara ziyareti esnasında Celal Talabani ile görüşülmesi telkininde bulunması üzerine başta Sn. Başbakan R. Tayyip Erdoğan olmak üzere kabine üyelerinin tamamının en ağır ithamlarda bulunduğu kişisel çıkarları uğruna ülkesinin egemenliğini ABD'ye güle oynaya teslim eden Irak'ın kukla Cumhurbaşkanı Talabani Türkiye'ye davet edilir.
Cebinde TC Devleti'nin kendisine vermiş olduğu pasaport olmaksızın ilk kez Irak'ın kukla Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye'ye gelen Celal Talabani ziyareti süresince kendisine eşlik edecek olan Erdoğan-Bush görüşmesinden bir yıl kadar önce telafuz ettiği ''postal yalayıcı'' sözünün sahibi Başbakan Yrd. Cemil Çiçek tarafından karşılanıp Çankaya köşkünde ağırlanır. Ve o postal yalayıcı Irak'ın kukla Cumhurbaşkanı Celal Talabani Başbakan Yrd. Cemil Çiçek eşliğinde yaptığı basın toplantısında işadamlarını Irak'a yatırım yapmaya davet edip bunun için iş adamlarına Irak'ın güneyinde, Bağdat'ta ve kürdistanda her türlü kolaylığın sağlanacağını belirterek Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün makamı olan Çankaya Köşkünde büyük bir pervasızlık sergilerken yanında bulunan Başbakan Yrd. Cemil Çiçek kukla Cumhurbaşkanı Talabani'nin bu pervasızlığı karşısında sessiz kalırken Talabani'nin son olarak Barzani'yle görüşülmesi telkinde bulunup Ankara'dan ayrılmasıyla Irak'ın kuzeyindeki oluşumun sözde temsilcisi Barzani'yle görüşmek üzere Irak'a bir heyetin gönderileceği duyulur. Bunun üzerine Başbakan Yrd. Cemil Çiçek yaptığı açıklamada Devletimizin sürekli ''aşiret reisleriyle'' diyalok halinde olduğunu beyan eder.
Oysa 5 Kasım 2007 de yapılan Erdoğan-Bush görüşmesi öncesi 7 Haziran 2007 de NTV ye konuşan Sn. Başbakan R. Tayyip Erdoğan canlı yayında muhattaplarının Irak'ın ulusal yönetiminin olduğunu söyleyip bölgesel yönetimlerin ''kabile şefleriyle'' görüşülmeyeceğini beyan ediyor. Acaba benmi yanılıyorum kabile şefliği ile aşiret reisliğinin iki eş anlamlı kelime olduğunu bilmiyorlarmı.
Bütün bu gelişmeler yaşanırken terör örgütü PuKaKa nın siyasi uzantısı olduğu tescilli olan DTP nin Gurup Başkanı Ahmet Türk aralarında terör örgütü PuKaKa ile doğrudan veya dolaylı olarak bağlantılı olan Emine Ayna, Selahattin Demirtaş ve Fatma Kurtulan'ın bulunduğu bir heyet ile yaşanan gelişmelerle ilgili olarak öneri ve isteklerini iletmek üzere Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Çankaya köşküne kabul edilirler. Ancak 5 Kasımda 2007 de yapılan Erdoğan-Bush görüşmesi öncesi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından 29 Ekim 2007 tarihinde düzenlenen resepsiyona davet edilmeyenler Çankaya Köşkünde Sn. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e ne gibi önerilerde bulunup ne istediler? (PuKaKa ya veya Fatma Kurtulan'nın dağdaki eşi Salman Kurtulan'a af istemediler sanırım.)
5 Kasım 2007 tarihinden sonra yaşanan bu sahne bana Atatürk'ün Gençliğe Hitabesindeki
(Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dagıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabil
Lazut hocam, sizin bu sözlerinizden dokunulmazlığı savunduğunuzu anlıyorum.Tabi yanılıyor da olabilirim.Yanlışsa siz düzeltirsiniz.
Doğrusunu söylemek gerekirse emin değilim..
Çünkü dokunulmazlık olduğunda adam bunu bir zırh olarak kullanıp yemediği halt bırakmıyor..
Ama dokunulmazlık ta olmayınca bu sefer temsil ettiği halkı temsil noktasında envai çeişt sıkıntıya giriyor..
Atatürk te zamanında büyük taarruz gibi çok önemli işleri yerine getririken bazı zaman kaybettirici ilerden kurtulmak için buna benzer yetkilerle donatmıştı kendisini.Ki içimizdeki hukuçular daha iyi bilir milletvekilllerimizdeki bu dokunulmazlıklar taaa ozamandan beri vardır..
Ha diyeceksiniz ki büyük taaruz gibi savaş hali yok kii..E yani ne diyeyim.Haklısınız.Ama kaldırmıyorlar.Ama seçim zamanı geldiğinde de ister istemez zaten bu dokunulmazlıklar kalkacak..Bakalım o zman kim kime nasıl dokunacak.
Dokunulmazlık bence yumuşatılmalı..Şu anki sınırlarını da tam olarak bilmiyorum ama a bbir savcı bir başbakanı bir miletvekilini bir muhalefet partisini sorgulayabilmeli.(İsrail)
Sevgili hocam hukuçuların yanında bu tür konular hakkında bir matematikçi bir uzay bilimci olarak konuşmam doğru değil.Onun için beni köşeye sıkıştıracak sorular sorma.pazar emmi gelsin ona sor
Hocam zaten dokunulmazlıklar kalktığında kürsü dokunulmazlığı yerli yerinde kalacak.İstediğine istediğini söyleyebilecek ve istediği fikri savunabilecek.Ama hırsızlık yapıyorsa, namussuzluk yapıyorsa senin gibi benim gibi hesabını yargıda verecek.Dokunulmazlıklar kalktığında envai çeşit sıkıntıya neden girsinler bunu anlamıyorum.
Hocam cevabını sen vermek zorunda değilsin.pazarbey de verebilir
Tamam o da versin ama ben de şöyle ucundan değineyim..
İşini bi çıkarını yaptıramayan bol bol iftira atacak..Ve milletvekili habire o mahkeme senin bu mahkeme benim gezip tozacak..Envai çeşit sıkıntı dediğime bu bir örnek.Bi yandan sınav sorusu hazırlarken bi yandan milletvekililleri ne gibi sıkıntıya düçar kalır diye düşünemiyorum.ama emirlerin hızlı ilrlemesi ve yenine getirlimesi için Atatürkün meclisten almış olduğu yetkisini aklıma getiriyorum ki aslında çok doğru bi işti..
Ama günümüzde soysuz çok..Yanan çocuğunu kullanarak üç kağıt parçasına onurunu satanlarla dolu bir dünaysada bu zırhın arkasına ssaklanıp evinde tereöristleri barındıran CHp li de çıkıyor malı götüren Dişlisi de çıkıyor Korayı da çıkıyor..
onun için dedim ya emin değilim.Yumuşatılsın..mernelle canım mernelle
Dokonulmazlık gereklidir. Dokunulmazlık olmazsa kimse birşey yapamaz.
Avukatlarında kısmı dokunulmazlığı vardır ve gereklidir.
Askerlerinkinide kaldırmayı savunsanya mgirgin.
www.dtp.org.tr İPTAL OLDU
o ne
İlgili olabilecek konular
-
Pinnacle Studio Render Nasıl Yapılır [video Düzenl
01 Tem. 2022, 17:18 prodersler
099501 Tem. 2022, 17:18
prodersler -
E Devlet'ten Dernek Üyeliği Sorgulama Ve Sonlandır
13 Haz. 2022, 00:45 prodersler
096213 Haz. 2022, 00:45
prodersler -
-
Bu Fotoğraf Makinası Ne Kadar Eder
07 Nis. 2022, 17:55 alper3866
0486107 Nis. 2022, 17:55
alper3866 -
Fast İle Para Gönderme 724 Eft Yapma Fast Ücreti Ne Kadar
01 Oca. 2022, 02:27 prodersler
0164901 Oca. 2022, 02:27
prodersler -
Qr Kodu [karekod] İle Para Gönderme [ziraat Bankası]
01 Oca. 2022, 02:22 prodersler
0136701 Oca. 2022, 02:22
prodersler -
Cemile Akkuzu Dertli Ananın Ağıdı
30 Kas. 2021, 22:24 prodersler
0148730 Kas. 2021, 22:25
prodersler -
Podcast - Dernek-mercek Bahane; Fotoğraf Çekmek Şahane!!!
04 Eki. 2021, 17:44 miratcenk
0243604 Eki. 2021, 17:45
miratcenk -