Çok Bilen Bizler!

yukarı

su yazıyı okuyup tesekkur edip,hala daha yazıdaki gibi davrananlar oldugunu gormek ne uzucu.

haklisın ganjin üste olan bir iki konuda bile bu işin devam ettiği açıkça görülüyor.

onixon nun yazdığı gibi ilk sayfalara

tüketim çılgınlığı
eğitim şart
inceleme şart

O kadar çok makine çıkmaya başladı ki insanlarda şaşırdı. Bu furya devam edecek gibi. Bir yanda fiyatları düşen 1 2 senelik cihazlar, hızla gelişen, bolca ürün piyasaya sürülen özellikle giriş seviyesi, like makinelerdeki gelişmeler bazı şeyleri gözardı ederek tüketim çılgınlığına dönüşüyor. Oysa bu yazıda olduğu gibi bazı şeyler, ihtiyaçlar, amaçlar sorgulanmalı makine öyle seçilmeli. Ama arz talep meselesi bir yöndende.

Sizin yüzünüzden D-SLR almaktan vazgeçeceğim.Hadi bakalım

Çok tavsiye istedim makinamı alırken.

Nikon'a meyilim vardı.

Çoğunluk Nikon D80 dedi..

Kit halinde 1.800 YTL..

Daha düşük modellerini de sevdim.. ama her sorduğumda son cümle "en iyisi D80 al sen" oldu..

Almadım.. O parayı verebilecekken nedense istemedim..

Sonra Pentax K100D super'i gördüm bir yerde..

800 YTL. kit..

Budur dedim..

Aldım..

Nerde 800 YT verde 1.800 YTL..

Makinamı seviyorum.. Ancak bu kadar güzel olabilirdi...

Detaylara hiç girmeyeceğim ama hiç bir eksiğini görmedim, fazlasını gördüm..

İlerde yetmezse değiştiririm ama bunun olması için en az 3-4 yıl veriyorum kendime..
Ki değiştirdiğim zamanda neyin yetersiz neyin yeterli olduğunu bilen, yetersizi görmüş ve hangi özelliğin kendine göre ederinin ne kadar olduğunu bilen bir adam olarak ikinci makinamı alırım..

Cüneyt Hoca çok güzel noktalara değinmiş,
hemen hemen katılmamak da mümkün değil,

Nikon 4800 ve Canon S2'den sonra Canon 350D ile DSLR'ye adım atmıştım, uzun süre kullandım 350D'yi, hem de çok tatmin olarak, daha sonra ise 30D'ye ve sonrasında 40D'ye geçiş yaptım,

30D'ye geçiş nedenlerimden en başlıcası, ergonomi idi, çok küçük bir gövde rahatsızlık veriyordu, sonra da kullanıma ilişkin yine ergonomi ile açıklanabilecek kolaylıklar, çift teker gibi, daha fazla kısayolun makina üzerinde yer alması gibi, makina kontrolünün daha el altında olması, yani ağırlıkla kullanım kolaylığına dönük nedenler idi,
sonrasında da lazım olan bir kaç fonksiyon, mesela daha yüksek enstantane, daha yüksek flaş senkronu gibi herhalde 4-5 başlık ...

40D'ye ise güncel kalabilme adına geçtim, bir süre sonra ikinci el fiyatı çok çok düşen bir makinayı elden çıkarmak zorunda kaldığımda çok çok düşük fiyatlarla elden çıkarmak yerine daha fiyatlar iyi düzeyde iken elden çıkarıp güncel kalmak ...

Belki aynı nedenlerle de 50D'ye de terfi edeceğim.
Ama mesela hiç bir zaman dünya para verip 5D almayı düşünmedim, çünkü bir amatörün duracağı bir yer olmalı, para kazanılmayan, hobi olarak devam eden bir mesele üzerine sürekli inanılmaz boyutlarda yatırım yapmanın manası yok, çünkü o yatırımın gerçekte bir getirisi de yok, her zaman için 5D'yi bir lüks gördüm. 1D serisini ise aklımdan bile geçirmedim..

Ama bugün de olsa , biri sorsa, herhalde SLR like yerine, bir Canon 450D, Nikon D40x gibi ya da bir yerde arkadaşın dediği gibi makul fiyatı ile bir Pentax almasını öneririm.

Demiri tavında dövmek gibi, eğer merakında devamlı olmak isteyen biri ise makina almak isteyen,,yine de bence bir giriş seviyesi D*SLR almalı, ama yine de bana göre, örneğin Panasonic FZ50 süper bir alternatif, manuel kontrol bilezikleri ile ...

Sorun şu, başta ucuz görülen yatırım, bir zaman sonra, aslında astarı yüzünden pahalı bir yatırım olmasın, 2-3 ay sonra satılacak bir SLR Like makina çok iiyi bir fiyata gitmeyebileceğinden, başlangıç DSLR fiyatları da, SLRLike fiyatları ile hemen hemen aynı olduğundan, ben olsam yine de DSLR tavsiyesi yaparım diyorum.



#husmenaga' tarafından 27.08.2008 13:57:34 tarihinde düzenlendi.

larmor,

Ki değiştirdiğim zamanda neyin yetersiz neyin yeterli olduğunu bilen, yetersizi görmüş ve hangi özelliğin kendine göre ederinin ne kadar olduğunu bilen bir adam olarak ikinci makinamı alırım..




husmenaga,

bir amatörün duracağı bir yer olmalı, para kazanılmayan, hobi olarak devam eden bir mesele üzerine sürekli inanılmaz boyutlarda yatırım yapmanın manası yok

bu topic bence en başa sabitlenmeli dikkate alınmalı ve hiç unutulmamalı...

Ocaklılar Bey makine tavsiyeleri üzerine çok güzel bir yazı yazmış. Kendisine canı gönülden teşekkür ediyorum.

Bir ürün alırken ilk önce ihtiyacımızın ne olduğunu bilmeli, hangi ürünün ihtiyacımızı karşılayıp karşılamayacağını tespit etmemiz gereklidir bence. Bu sadece fotoğraf konusunda değil tüm elektronik ürünlerinde ve hatta beyaz eşyalarda da olmalıdır.

Ben makine tavsiyelerinden olabildiğince uzak durmaya çalışırım. Neden?
1- Fotoğrafçılık konusunda öğrenmem gereken çok şey, katetmem gereken daha çok yol var.
2-Bu forumda bu işi benden kat ve kat daha iyi bilen ustalar varken bu tip konularda bilip bilmeden ortaya fikir atmayı pek istemem ve sevmem.

Makine ve model kıyaslamalarına hiç girmem. Çünkü kıyaslama yapabilmem için mevzu bahis olan makinelerin her birini iyi seviyede kullanmış olmam gerekir.

Ha şöyle bir şey olur, bir arkadaşım benimde kullandığım aynı marka ve model ile alakalı bilgi veya destek istiyorsa ona elimden geldiğince bilgim doğrultusunda yardımcı olmaya çalışırım.

DSLR olayına girdikten şunu çok iyi anladım. Kendinizi frenlemezseniz giden paraların, yapılan harcamaların ve masrafların sonu gelmez.
İlk olarak Sony A100 makinemi aldığımdan bir süre sonra ne hikmetse gözüm daha yukarılara kaymaya başladı. Allahtan kafam çabuk dank etti. Daha sonradan lens yelpazemi genişletmeye karar verdim. Şimdi aradan 1 sene geçti aşağı yukarı. İyi ki de böyle yapmışım diyorum.

Bu mevzu bahis çelişkileri bende çok yaşadığım için kendimden örnek vermek istedim. Yoksa amacım ben şunu yapıyorum bunu yapmıyorum diyerek kendimi hoş göstermek değil. Sakın yanlış anlaşılmasın.

Herkese saygılar selamlar.