Çok Bilen Bizler!

Almanya da yasiyorum ve ebay a girdigim zaman yüzlerce profi/yari profi diyebilecegimiz birkac aylik dslr makinalarin satilik ilanlariyla karsilasiyorum.bu acidan bakildigi zaman merak seviyesi gercekten cok önemli.Dedemin ninemin fotografini cekerim,yillar sonra albümü acip bakarim mantigindaysaniz elbette bir kompakt makina hatta cep telefonunun kamerasi bile yeterli diye düsünüyorum...Fakat benim gibi bu sitede dolasirken onlarca fotograf icin keske ben cekmis olsaydim diye hayiflaniyorsaniz ve bu tutku sayesinde yasadigim sitenin florasinin en az 200 cesit bitkiden olustugunu farkediyorsaniz yani fotografdaki renkler hayatiniza da renk katiyorsa (Ocaklinin dedigi gibi merakiniz aslinda uzun süreli bir tutkuysa)imkanlarinizi zorlayip iyi bir makina ile baslayin derim...

merhabalar

yazılarınızı okumaya çalışıyorum. ben kompakt makinalarda bile acemi sayılacak biriyim sadece makinanın özelliklerine göre çekim yapan yani. geçenlerde sony p100 makinamı kaybettim yeni makina ararken neden slr olmasın diye heycanla başladım araştırmaya bu arada bu forumları okumaya başladım zaman geçti forumları okudukça bu işin kolay olmadğını anladım ve forumlardan bu işe hiç girmemem gerektiğini anladım. slr ile başladım olmassa dslr like olsun dedim ama yazdıklarınızla kompakt al otur yerine senin neyine dedim kendime. bunlara sebep neydi bikaç sitemle söyliyim

1) üstadlardan birisi daha fotoğrafcılığın f sini bilmeyen adamlarda eos 450 ler görüyorum üzülüyorum demiş yani giriş için en düşük makinamı lazım (belki okadar makinaya gerek yok açısından ama)
2- bu iş bu kadar zormu eğitim cdlerinden belli bir seviyeye gelip zamanla öğrenilmezmi düğün fotğrafı veya aile fotoğrafları için bu makina alınmazmı bi fark yokmu.yani ben bu makina heycanını yaşamak istiyorum .
3- hep pişman olursunuz sözleri okudum bu makinalardan alın zamanla sabırla öğrenilir uygulanır diyeni çok az duydum

arapsabunu kişi tez canlı değilse elbette başlayabilir lakin ustalarında dediği gibi biraz sabır gerekiyor benim hiç bilgisi olmadığı halde giriş seviyesi ile başlayan hatta orta seviye bir dslr ile başlayan bir arkadaşım dahi var. zaman zaman morelleri bozulsada çekmeye devam ediyorlar ve çektikleri fotoğraflar gün geçtikçe güzelleşmeye başladı orantılı bir şekilde teknik bilgileride filizlenmeye başladı...

Ben dslr-like tarzı bir makine ile başladım bazen keşke hiç oyalanmayıp dslr alsaydım ozamanlar ekonomik durumum daha müsaitti şimdiye 3. lensimi alıyor olabilirdim ...

#ocanic' tarafından 27.11.2008 15:37:06 tarihinde düzenlendi.

Cüneyt Bey, yine bir yaraya parmak basmışsınız. Gerçi ben bu başlığı yine galeride gözümüze sokulduktan sonra gördüm ve henüz okuyarak forumun başlarına varamadım (sondan başa gidiyorum ) ama bu yazıyı yazma ihtiyacının niye doğduğunu anladım.

Ağabey, teşekkür ederim. TEŞEKKÜR ETMELİYİZ size.

Saygılarımla. Süleyman DİRER

Merhaba,

bende bazı ilaveler yapmak isterim,

1) Köroğlu'nun tüfek çıktı mertlik bozuldu söylediğinden bahsedilir. Günümüz bu söze de çok uygun doğrusu.

Özellikle bilgisayarların çok sık model değiştirdiğinden bahsedilir. Bu doğrudur, ancak sık model değiştirmeseler belki de bir diz-üstü bilgisayarın fiyatı iyi bir otomobil fiyatında olurdu. Eleştiri yaparken, iyi düşünmek gerekir.

2) Artık analog digital makina tartışması da yapmamak ve bu ikiliyi fazla da karşılaştırmamak gerekir. İkisine ayrı bir gözlükle bakmak gerekir kanısındayım. Analog filim artık zor bulunur oldu. Slayt kullanmayıp, karta bastıracağınız vakit , analog filim zaten tekrar sayılaştırılmaktadır. Eğer kendi karanlık odanız varsa ona birşey söyleyemem.

3) Digital çekim post-processing'e (sonradan görüntü işleme) , arşivlemeye ve basın fotoğrafcılığına çok uygun . diğer taraftan, Bilgisayar kullanımı çok rahat ve iyi bir akıllı karanlık oda görevi üstleniyor. Bu belirttiklerimden dolayı sayısal makinalar açısından büyük talep patlaması var zaten.

4) Arzulamasak da, sayısal makinalar bilgisayarlar gibi çok sık model değiştiriyor. Bu açıdan tercihleri iyi yapmak gerekir diye bende düşünüyorum. Ne yapmak istediğimize bağlı, tercih yapmamız gerekir.

5) Bazıları makinanın sağlamlığını düşünerek tercih yapmak isterler. Bu sayısal makinalar açısından çok özel koşullar hariç, çok da doğru gözükmez bana. Çünkü makina ekonomik ömrünü tamamlamadan demode olabiliyor.

6)Makina tercihi konusuna iyi bir örnek olması açısında belirtmek isterin. Örneğin

EOS 5D yaklaşık 4 yıl önce üretildi. Bu makinaya yakın özellikte (bazı güncel çok ta önemli durmayan avantajlara bakılmazsa) bir makina olan Nikon D700 yeni piyasaya sürüldü. EOS 5 'i sadece EOS 5 D Mark II egale etti (Belki Sony de düşünülebilir). Demek ki EOS 5D zamanında alınsa iyi bir tercih olurdu ve en az bir 4 yıl daha rahatlıkla kullanılabilirdi. Hem de rakiplerine göre daha ucuz sayılacak bir makina.

Bu noktada çok ta marka tutkunu olmamak gerek. Amacınıza ve beklentilerinize uygun Makina alırken fiyata , o anki teknolojik üstünlüğe (makinanın ekonomik ömrünü arttırmak açısından) , görüntü sonuçlarına, gelecekte ne amaçladığınıza ve önceden var olan aksesuarlarınızın kullanılabilirliğine bakarak en ucuz maliyetli tercihi yapmak gerekir diye düşünürüm.

Saygılarımla



#onuraltan' tarafından 01.12.2008 09:52:33 tarihinde düzenlendi.


#onuraltan' tarafından 01.12.2008 11:32:38 tarihinde düzenlendi.

merhaba detaylı güze lbir yazı kaleme almışsınız tebrikler,yeni başlayanlar bencede önce fotoğraf hakında bilgi edinmeli sonra makınalar hakında yteterli bilgiği edinmeli daha sonra kendisinin neler yapmak istediğini düşünerek kararını vermelidir fotoğraf severlere selamlar.

Bu yazının altına ben de aynen imzamı atarım. Ben önce kompakt makineyle başladım. Hatta geçtiğimiz günlerde forumda bununla ilgili bir başlık açmıştım. Sonra Pentax K100D ve sonrasında da Pentax K10D aldım. K10D ile 18-55 kit kullandım, fotoğraflar çaput gibiydi genellikle. Pentax' ın eski objektifleriyle daha güzel sonuçlar aldım. Bir tane 28mm vardı, bir tane 50mm macro, bir tane de 7-210mm tele. Sonra sürekli objektif değiştirmekten, "aman sensöre toz kaçtı" korkusundan bıkıp bir de 18-250 aldım. Almaz olaydım! Velhasıl, bizim fotoğraf zevki oldu 4 kilogram. Benim için fotoğraf, sağ elime yapışık duran ve her an cebimde yedek pilleriyle taşıdığım kompakt makineymiş. Bu koskoca setle artık fotoğraf çekemez olmuştum. Sonra hepsini satıp basit (evet hem de basit) bir kompakt makine aldım. Canon SX100 IS. Şimdi o da ben de mutluyuz.

Makine alacak arkadaşların, bilhassa kompakt makine alacak arkadaşların iyi bilmesi gereken birkaç husus var: Megapiksel herşey değildir. Yüksek megapiksel sadece alışılmışın dışındaki büyüklüklerde çıktı alıyorsanız veya fotoğraflarınızı matbaa baskı v.s. işlerde kullanacaksanız gereklidir. Bilgisayarınızda depolamak, arkadaşlarınıza göndermek, fotoğrafçılık sitelerinde yayınlamak için 3 MP yeter de artar bile.

Yüksek ISO iyi birşey değildir. Çok özel bazı kameralar hariç, hemen hemen tüm markaların tüm modelleri yüksek ISO değerlerinde eski filmli fotoğrafçılık deyimiyle "gren" dijital deyimle "noise" (gürültü) oluşturur. Hele 800 ISO ve yukarısında fotoğraflarınız çaput gibi olur. Ben Canon SX100 IS ile 80 ISO hızında çekim yapıyorum, Çok gerekirse, çıktığım maksimum ISO değeri 200

Bir dijital makinede önemli olan parçaların birbirine denkliği ve uyumudur. Sensör kalitesi, objektifin markası ve kalitesi, yazılımın ve görüntü işlemcinin kalitesi fotoğraf kalitenizi doğrudan etkileyen faktörlerdir. Benim ilk kompakt makinemde bunlar büyük uyum içindeydi, 3.2 megapiksellik o kameramla çook güzel ve bol fotoğraflar çektim. Objektifi Schneider Kreuznach idi ve cam gibi görüntü verirdi.

Bu güzel yazıyı hazırlayan "ocaklilar" a teşekkürler. Herkese selâm ve esenlikler.

hay Allah razı olsun. Kapıldık gidiyoruz, kağıt üzerindeki ölçümlere... öyle ki , sırf sayın Ocaklilar'ın anlattığı sebeplerden hala makina alamamış ben bile, "aman canııım bunun seri çekimi yavaşmış, aman VR si yokmuş " demeye başladım.
Sanırım, eleştiri bir hastalık... bana da bulaştı
Ama ben , hep aynı şeyi söylüyorum, : " siz siz olun! benim kadar araştırıp, sormayın,
kompakt bile alamaz hale gelirsiniz" tıpkı benim gibi

ben analog slr düşünüyorum benim ihtiyaçlarımı karşılar mı acaba? estetik amaçla fotoğrafçılık yapacağım eğer yetenikliysem bu benim işim olacak bütçem oldukça kısıtlı 500 lira kadar yani ne dslr ne de onların bir o kadar pahalı olan objektiflerine verecek param yok. kompakt makinede işimi görmez diye düşünüyorum bana ne önerirsiniz sevgilerle mesut

Bu cevabı çok tutarlı tespitinizi pekiştirmek için yazıyorum.Aradaki enönemli fark sensör çarpanıdır.Bunun olumsuz yanı 18mm objektifin 28mm gibi çalışmasıdır.Çekim için daha çok geri gitmelisiniz. Çok nadiren bunu yapamazsınız.Bu nedenle kusur bile sayılmaz.Olumlu yanı sensör çarpanı 1,6 olduğundan objektifin ortasından giren en kaliteli ışığı kullanırsınız.Köşe kararması gibi bir çok olumsuzluktan böylece kurtulursunuz.Pahalı objektiflere para vermeniz gerekmez.Üstelik son çıkan giriş seviyesi makinalar önceki yüksek seviyelileri çok çok aşmış durumdalar(sensör buna dahil).Fiyatlar teknolojik gelişme ve rekabet nedeniyle ucuzlamaktadır.