Çok Bilen Bizler!

Arkadaşlar hepinizin ellerine sağlık.Konu o kadar güzel ki dileyen kendini eleştiriyor, dileyen cevaplarını görüşlerini sunuyor ama belli bir çizgide.Saygıdan ve kaliteden ödün vermeyerek.

Madem konu açılmış büyükler kadar biz yeni başlayanlar da konuşalım.Aslında tam yeni başladım denmez.Ama ilk DSLR'm olacağı için bende şu kanıya vardım.Hatalarım olursa düzeltin.

Ben bu fotoğraf merakına taa küçükken sardırmıştım.O zamanlar eski filmli makinelerle çekmeyi çok severdim.Sonra araya başka şeyler girdi ve unuttum gitti.12-13 yıl sonra dijital kompakt makine aldım ilk çıkanlardan.Onunla çok fotoğraf çektim ve çok keyif aldım.Tabii kompozisyon ilkelerini bilmeyerek Şubat ayında okulda seçmeli ders olarak temel fotoğrafçılık dersini almak istedim.Sırf hafif bir ders olsun diye.Tabii hocamız sürekli belli kurallarda belli pozlama sürelerinde ve iso ayarlarında fotoğraflar çekmemizi istedi.Bunları ancak DSLR ile yapabilirdik adamakıllı.Birkaç kişide vardı DSLR.Ben o zamana kadar hiç düşünmedim bu tip makineleri.İlk fotoğrafları arkadaşımın 400Dsi ile çektim o ödevden yırttım.O ana kadar mantığım "bunlara bu para verilir mi?Gider bilgisayarı yenilerim,akvaryumu tekrar açarım[Bu arada akvaryumum komple dolabıyla satılıktır]" şeklindeydi ve birinden bulayım işimi görsün yeter diye düşünüyordum.Sonra arkadaşımın A200'ünü aldım bende 1 hafta kadar durdu.Durmaz olaydı.Resmen içimdeki o küçüklükteki heves küllerinden doğdu.1 hafta boyunca evi otel niyetine kullandım desem yalan olmaz.Nasıl keyif aldım anlatamam.O tarihten sonra DLSR almayılım dedim.Ama yine gözüm yükseklerde değildi.Minimum harcama yapıp en iyi faydayı sağlayacak DSLR düşünüyordum.Bu amaçla bu forumda da konu açmıştım.A300,A350 ya da 450D'den birini düşünüyordum.Evet, A200 hoşuma gitmişti ama elime çok küçük gelmişti.Bakaçtan baktığımda sağda ve soldakileri görebilmek için gözümü 5 mm sağa 5 mm sola kaydırıyordum.Bu beni çok rahatsız etti.Ayrıca boğa burcu olduğumdan mıdır bilinmez çok küçük gelmişti elime.İri kıyım olması tercih sebebimdir .Bu arada fotoğraflar çektim bolca.İlk kez bir fotoğraf uğruna yere yattım.Ama bunlar çok keyifli şeylerdi.Sonra bu makineler bir bir piyasaya girmeye başladı ancak fiyatları yüksekti.Bu esnada yeni başlayan arkadaşım D300 aldı.Ben de ona en başında "N'aptın?Bu makineye ne gerek vardı?" dedim."Hayır, bu beni mutlu ediyor ve aldım." dedi.Makineyi elime aldım, hakikaten bağlandım makineye.Kendim de şaşırdım.O tarihe kadar Nikon hesapta yoktu.O makineyle de fotoğraflar çektim sağolsun arkadaşım.Sonra üst makinelere atladım.Benim için görüntü kalitesi her şeydir.Keskinliği çok seviyorum.Ayrıca gece çekimleri çok hoşuma gidiyor.İstanbul, geceleri sakat bir şehir olmasa hamam böceği gibi hayat yaşamazsam bu uğurda daha bir şey demiyorum.Gece çekimleri olsun ISO performansı olsun lenslerinin uygunluğu olsun düşündüm taşındım ve D300'e kadar verdim.Bu sırada Canon'u araştırdım, Sony A700'ü araştırdım, her ikisini de elime aldım ama yok.D300 beni mutlu etmişti.Hatta forumdan bazı arkadaşlara gereksiz konu açılmasın tekrar tekrar diyerek özel mesajla sorular sordum.Canon kullanıcı olsun Sony kullanıcısı olsun hepsi D300 almam konusunda bana tavsiyede bulundular.Zaten Canon'u (40D) baştan sevmemiştim.Sony'de ise kaliteli prime lensleri uçuk fiyatlarda olduğundan ve forumlarda belirtilen bir iki eksikliğinden ötürü vazgeçtim.Şimdi konuyu açan üstadım olsun diğer değerli arkadaşlar olsun ben ne yapayım?Görüntü kalitesi diyorsam ne yazıkki tüm makineyi kapsıyor.Tek tek özelliklere yoğunlaşsam hakkınız var.Lakin benim için önemli olan görüntü kalitesidir.Diyeceksiniz onu her makine verir.Birazcık fazla detaycı olduğumdan bir noksan gördüğümde soğuyorum ne yazıkki.Ha D300 kusursuz mu?Elbette değil ama çok hoşuma gitti benim.Elbette ki iş öncelikle bende bitiyor."O an"ları yakalayacak olan benim elbette.Hatta "Bakıp da görmek var bakıp da görememek var" lafını çok iyi bilmesi gereken kişi de benim.Ama makineleri kullandığım müddetçe çoğu şeyi öğrendim.Teknik olarak ise abarttım.Şöyle söyleyeyim: 3 aydır günde en az 5-6 saat forumlardayım, araştırmalar yapıyorum vs.Çok aşırıya kaçtım.Bu konuda sevdiklerimle bile tartıştım.Onlar ilgimin kendilerine azaldığını söylediler.Düşünün yani bu denli.İstiyorum ki bu heves bu kadar coşkuluyken alayım ve bende kendimi dışarıya atayım.

Satın alma karar sürecimi sizlerle paylaştım yukarıda.Bu benim hayatımda genelde olur.Düşükten başlarım fikirde, ama gider en üstünü alırım.Fakat bugüne kadar asla aldığım üst düzey eşyaların özelliklerini, faydalarını kullanmamazlık etmedim yahut bir kere deneyeyim diye almadım aksine sömürdüm ve onlar yoruldu emektar oldular, ben sıkılıp atmadım

Çok uzun bir yazı oldu, içimdeki heves bu kadar yoğun işte Kusura bakmayın, keyfiniz bol geceniz şen olsun.

Yiğenim nittin yaw?? destan yazmışsın maşallah

Elime vurdu arkadaşım

Cüneyt Bey,
Elinize sağlık güzel bir yazı olmuş. Her ne kadar ben de makina alımında dediklerinizin tersini yaptıysam da, haklı olan sizsiniz

Cüneyt Bey,
Elinize sağlık güzel bir yazı olmuş. Her ne kadar ben de makina alımında dediklerinizin tersini yaptıysam da, haklı olan sizsiniz.

Tamer Bey,

Sizin alımızdaki sebep "aşk" idi. Ona bir sözümüz olamaz.

Cüneyt Usta...
Forumu foruma benzetmenize sevindim.....
Uzun süredir ilk defa forum sayfalarını okurken keyif aldım...
Başta Size ve katkılarını esirgemeyen diğer arkadaşlara sonsuz teşekkürler...

Söylediklerinizin çoğuna imzamı atarım...
(aslinda hepsine atarım da cam ve borulara bu kadar çok para saydıktan sonra erkekliğe leke sürmek zoruma gidiyor)

Cüneyt Bey, teşekkürler.
Diğer alanlarda da olduğu gibi asıl eksiğimiz:
Ne istediğimizi tam olarak bilmemek.
Bilmediğimizin farkında olmamak.
Sorgulanması gereken; malzemeden önce kendimiz.

Ben de zamanında çok tavsiye yaptım forumlarda ama artık yapasım da gelmiyor.İki ucu b.klu değnek gerçek anlamda yardımcı olabilmek pek mümkün değil.

Cüneyt abi ben mesela A200 aldım krop yapmaya korkuyorum Jpeg çekimde iso400 ün ustunde . A700 olsa ne kadar farklı olacaktı o da pek belli değil gerçi.

Bence fotoğraf çekmeye kim başlarsa başlasın en az parayı vermeye çalışmalı sonra kendin izlenim ve tecrübelerine dayanarak kendi karar vermeli neyin kendisi için iyi olduğuna.

Defalardır söylüyorum,söyledim de bu forumda ama sallayan olmuyor.Her ne kadar forumun altyapısı satın-alma olsa da bizleri asıl ilgilendiren "TEKNİK" olmalı.

Fotoğraflarımı internette yorum sitelerinde yayınlayacağıma evimin odasına asarrım,yarışmalara yollarım,sergiye veririm,blogumda yayınlarım daha iyi olur kanısındayım artık.

Kesinlikle cok dogru bir yazı olmus,

biz erkekler birazda egolarımızı tatmin etmek icin makinenin buyugune odaklanırız, nedense..

bende fotografa baslarken amator bilgimle gidip eos 33 gibi bir makine aldım, ama makineyi zamanla elime alamaz oldum, cunki beni fazlasıyla asan bir makineydi. Daha once kullandıgım kodak dx6490 gibi her istedigimi yapamıyordum cunki slr ın ozellikleri cok daha karmasık ve aldıgım model bana gore asırı profesyoneldi, zamanla anladımki egomu tatmin etmek icin paramı havaya atmıstım.

simdi 400d kullanıyorum, eos 33 cantamda ona layık olacagım zamanı bekliyor.

Tecrubeyle sabittirki yeni baslayan biri icin slr like bile fazladır.

İşte anlatılmak istenen ve anlaşılması gereken bu yazıdır. kaleminize sağlık. Mükemmel bir anlatım ve son derece faydalı bilgiler. hep söylemeye çalışırım ama ifade edemem. Fotoğrafı pahalı makineler çekmez.... mesut Yılmaz'ın seçim afişi olarak kullandığı bir portre vardır. Gürcistan ziyareti sırasında çekilmiştir. Ama yanılmıyorsam bir zenith makine ile çekilmişti. Teşekkürler ve tebrikler... Son söz bu yazınız olmalı...