İftara Ne Yesek?

aşure sevmem o kadar da.. kazandibi fena durmuyor..

Anam anam şu ters dönderilmiş kaseli şey ne yav pek güzel duruyo
Arıfuzumcunun duasına katılıyorum.
Bu arada kontras ölmemiş mi.

ölmedim de birazdan açlıktan ölebilirim. Aslında sigarasızlıktan..

HArmancı tutmuyorum dedi çıktı işin içinden..

krem karamel diyolar ona pazaremmi bolulu hasan ustaya yolun düşerse üçer beşer ye, süper!

para yokki eraycanlı.
harmancı zaten kuminist kont.

pazaremmi bunu sen diyosan ben kendimi denize atıyım mudanyaya gelince 5 liracık insaf

Levrek şiş

1 kilo kendi yakaladığınız yakalamıyorsanız para ile aldığınız levreği kuşbaşı doğrayın
yeterli sayıda domates ,soğan ve yeşil biber alın
yarım su bardağı zeytinyağı
kekik
1 diş kıyılmış sarımsak
ve tuz

Sarımsağı tuzu balığı bir kaba koyup üstene yağı dökün 2 saat kadar dinlendirin
Daha önce söylediğim gibi soğan ve biberleri az haşlayın
dometes balık soğan biber sırasıyla şişlere dizip ızgarada pişirin
üzerine kekik döküp servis edin afiyet olsun kekik sevmezseniz başka bir baharat koyabilirsiniz.

zıpkıncı.com
pazar günü balığa gittim,psikopat bir kaptana denk geldik.
Ayyaşın önden koşturanı.
Herifin çapası bile yokmuş açık denizde sürüm sürüm sürüklendik.
3-5 pis balık tutup döndük.
Nerde levrek nerde çipura

#harmanci' tarafından 09.09.2008 17:06:34 tarihinde düzenlendi.

Deniz işi nasip işi harmanci olmazsa olmaz, olacağı varsa da olmazı oldurur.

bak bizim SEG den bir arkadaşın yazdıklarına

Arkadaşlar, konuyla ilgisini kurmak için biraz zorlamak lazım. Hatta konuyla hiç alakası yok bile denebilir ama dün yaşadığım enteresan bir olayı sizinle paylaşmak istedim…

Benim bir kuzenim var. Dün Seferihisar'da hep bir aradaydık. Bu kuzen, yaklaşık bir yıldır zıpkınla balık avlamaya merak sardı. Bu çocuk ilginçtir, dalma özürlü ve zıpkın meraklısı!!! İki metreye bir şey diyemem de, üç metreye dalamayacağına iddiaya girebileceğim birisi! Zıpkını eline aldığından bu yana vurabildiği balıkların sayısı da en iyi ihtimalle dört yada beş adet. Vurduğu balıkların boyutları ise, en büyüğü lepistes'ten biraz daha hallice olan ot balıkları sırıt
Uzatmayayım. Bu kuzen dün elinde zıpkınla yine denize giriyordu. Ben de dönüp dalgamı geçtim. "Sanki balık vuracak ta! Almış yine eline zıpkını. Keşke kamyonetle gelseydik filan..." diye... Denize girdikten sonra en fazla 1 dk. geçti yada geçmedi. Kıyıdan en fazla 20-25 metre mesafede başladı bana bağırmaya "Sinan abiiiii, gel balık." diye. Ben, herhalde bir kayanın dibine saklanan bir balık gördü. Dalamıyor ya gidip vurmamı bekliyor" diye düşündüm. Elimi ağırdan aldıkça bu bağırmaya devam ediyor ben de içimden "ulen aptal, o balık çoktan Yunanistan'a varmıştır" diye düşünüyordum. Derken diğer kuzen (teyze kızı) ile bunlar debelene debelene kıyıya ulaştılar. Baktım, zıpkını tutuyor. Zıpkın eğilmiş!!! Deniz içinde bir debelenme. Kıyıya yaklaşınca bir baktım zıpkın ucunda, kılıçbalığı!!! Evet, kılıçbalığı. Yanlış duymadınız! Kılıcının uç kısmı ile kuyruk uç kısmı arası yaklaşık kuzenin kendi boyu (1,60-1,65 m.) kadar. Hala anlam veremiyorum! Ben bu yaşa kadar denizde bu balıktan görmedim. Kuzen, 20-25 metre açıktan ve dalmadan çıkardı…
Eniştem anlar balık işinden. Akşam menü değişti ve “mangalda kılıç şiş” oldu doğal olaraktan. Valla cumartesi günkü sinarit ile karşılaştırmak istemem ama muhteşem bir şeydi.
Hala şaka gibi geliyor bana. Bu işi, nasip, kısmet, rızk dışında başka bir şekilde açıklamakta da zorlanıyorum…