A350 Nin Kötü Yanları

Onlarda yedek pille dolaşsınlar keza..

-H/9 kullandım ama hiç pili çabuk bitmezdi LCD ve her ayarı ile oynasamda, şarjları iyi beslemek gerek her türlü pile..

İyi o zaman yarıştıralım senin H9 ile benim emektar DSLRı, bakalım hangimizinki dayanıyor daha uzun.

H/9'u sattım bir sene evveli,@antika..
SLR var ..
@pazarbey emmi ile yarış..

Sayin Rokomet ,

O baslangictan sonra , tam bu is manuel SLR'de ogrenilir diyeceksin diye beklerken ve ben de hak verecekken , nereden cikti Kompakt makina ??

Hangi kompakt makinada dogru durust ayar var ( olanlar zaten DSLR fiyatinda ) ? Kompakt'ta baslayan biri perde hizini,diyaframi nasil cozer ? Benim esimde cep tipi coolpix var , daha manuel cekip cekmedigini bile cozemedim . Elime aldiktan 30 saniye sonra sinirlenip birakiyorum . Bir kompakt makina olsa olsa fotografciliktan SOGUTUR, nefret ettirir - " bu muymus ya " diyip biktirir .

Insan alacak soyle makinayi eline , lensini cikaracak ...Bakacak icine , aynayi,perdeyi,diyaframi gozleriyle gorecek ...1/8 ve 1/500 perde hizlarinda cektiginde ne olacagini kulagiyla duyacak,diyafram araliginin nasil acilip kapandigini gorecek ...Internette yuzlerce sayfa okuyarak anlasilamayacak konunun , ne kadar basit 1-2 fizik kurali oldugunu bir anda kavrayacak .....

Tatil fotosu cekecekler tabi ki gidip DSLR almasin ama icinde fotografciligi sevdigini bilecek kadar bilinci olan biri de gidip mercimek lensli,kibrit basi buyukluklu sensorlu kompakt almasin . Asil o zaman aldiktan 1 ay sonra verdigi paraya aglar ...Fotografciligi da sıkılıp bırakmazsa iyi ...

Bu is en iyi SLR'de , hadi o abarti oldu diyelim - ona en yakin sey olan DSLR'de ogrenilir fikrindeyim demem sacma olacak zira SLR gecmisi olan herkes herhalde bu kanidadir . O yuzden , fotografcilik hayatta KOMPAKT makinadan ogrenilmez diyeyim .

Konu da A300 ve DSLR-like'tan nerelere geldi .....

Konunun gidişhattı ve düzeyi hoşuma gidiyor. Sizin için yada site açısından mahsuru yoksa devam etmek istiyorum. Forumlarda her zaman bu kıvamda "FİKİR TEATİSİ" bulunmuyor.. Bulmuşken bırakmak istemiyorum.

Başlık ve konu sahibi arkadaşım lütfen alınmasın. Ondan bir alıntıyla devam edeyim
"""cnsdy :
ama bu kadar eleştiriyosun ben arkadaşımızın hiç dediklerini anlamadım konuyu daha açsanız olmaz mı hem görüntü kaliteside ıso dosyasıyla mı ilgili """

bakın arkadaşımız henüz terimlere bile yabancı. özellikle belirttiğim gibi bu alıntıyı onu hakir görmek anlamında yapmıyorum. Hepimiz zaman zaman terimleri yada tanımlamaları şaşırdığımız yada tam bilmediğimiz konularda komik düşecek laflar sarfettiğimiz oluyor. Gelgelelim fotoğraf gibi çok yönlü bir uğraşıya yabancı birinin önce işin mantığından başlaması gerektiğini düşünüyorum.

Perde hızı, diyafram açıklığı gibi aletsel terimleri öğrenmek için tabiki konvansiyonel SLR den iyisi yok.. Hatta eski mekanik emektar SLR ler olmalıki perdenin gerçekten perde olduğunu görelim.
Hani şimdi işin mantığını öğrenmek için SLR den iyisi yok diyip iyice geriye gittik ya.. olmuşken tam bir zaman yolculuğu yapalım ve fotoğrafın icadına gidelim.
İĞNE DELİKLİ KARA KURU.. fotoğraf makinesinin atası olarak böyle bir laf uydurdum.. o fotoğrafın icad edildiği "alete" SLR diyemeyeceksek böyle bir alet ismi koymamız lazım.. E hani perde,, diyafram nerde.. mantık olarak elbette var ama asla bir SLR mantığını öğrenmek için bu aleti örnek gösteremeyiz.
Eğer fotoğrafın icadında perde ve diyafram yoksa FOTOĞRAFI nasıl öğreneceğiz..
işi temelinden aldığımızda Perde ve diyaframı göremiyorken İSO yu nasıl izah edeceğiz.. "iso dosyası"nı düşünmek bile istemiyorum..

Söylemek istediğim buydu.. Aletsel terimler ve aletsel ayrıntılar bir şekilde öğrenilir. Kaldıki günümüzde fotoğraf çekenler bu ayrıntıları bilmeden çekiyorlar.. Bahsettiğimiz bu aletsel terimler fotoğraf çekimi esnasında rakamsal ifadelerden öte hiç bir anlam ifade etmiyor.
Fotoğraf konusunu bilmek bu rakamları bilmekle eşanlamlı tutulmalı.. Lafı buraya getirmek istiyordum..
Örneğin, flaşlı çekimde 1/90 f:4,5 rakamlarını gördüğümüzde tamam diyoruz. Bu rakamlar bize makinanın o anki çekim için uygun ayarda olduğunu gösteriyor. Hani bilen biliyor ama bu işleri bilmeyen biri asla düşünmüyor bir saniyenin doksanda biri kadar sürede perdenin açık kalarak filmin (yada sensörün) sözkonusu sahneyi göreceğini ve bunu yaparkende diyafram yani ışığı ayarlayan yaprakcıkların objektifteki açıklığının 4,5 oranında açıklığını......
Şimdi biri çıkıp kendince bir alet icat etse, fotoğraf çekiminde kullanılan bu alette perde ve diyafram olmasa, örneğin hareket eden perde değil sensör olsa (antika hatırlarsın bunu) diyafram olayınıda, iso gibi sensörün hassasiyetiyle ayarlasa tüm bu bahsettiğimiz tanımlamalar (1/90 f: 4,5 gibi) buharlaşmayacakmı..
Demekki diyorum fotoğrafı bilmek illa bu değerleri bilmek demek değil..
Bilinmesi gereken başka şeyler var.. Işığın açısı, fotoğraftaki objenin hareketi, yansımalar, Kadraj, renkler vs..
Bunlar bilindikten sonra teknik ve aletsel ifadelerin öğrenlmesi daha doğru gibi geliyor bana..
Aynı xşöförlük gibi.. zira bana göre şöförlük; araba kullanmak demek değildir.
Dönüşlerde geniş ve dar almayı bilmek, kırmızıda durup, acil durumda fren mesafesini hesaplayabilmek, lastik patlarsa lastiği değiştirebilmek vs..

Siz diyorsunuzki araba kullanmayı öğrenmek için düz vitesli, el frenli, hidrolik direksiyonu olmayan, park sensörü olmayan, yol bilgisayarı vs. olmayan araba olması lazım..

Bende diyorum ki önemli olan araba kullanmayı bilmek değil, önemli olan şöförlük.. yani arabanın yolda gitmesi için bilinmesi gerekenler, trafik içinde yapılması gerekenleri bilmektir şöförlük..

Bu sebeple, şöförlük otomatik vitesli, park sensörlü, otomatik el frenli, geri kaçmayı önleyen sistemli, ABS li, EBD Lİ ve bilimum elektronik donanımlı minik bir arabada öğrenilmeli,
Daha sonra, hızlı, uzun mesafeli, yada yarış amaçlı araba kullanmak amaçlanıyorsa daha ileri düzey bir arabaya geçilmeli..
Fren yaparken tekerlerin kilitlenmesi durumunda ne yapılacağını bilmeden bir ralli arabası alıp, stabilize yolda sürat yapılırsa allah korusun bir ağaca çarpılabilir.

Mesajı biraz uzatmış olacam ama yazmadan duramayacam
@antika üstad..
DSLR-LİKE konusunda hiç tavsiyem olmadı çünkü bende saçma bir alet olduğunu düşünüyorum. Ama dün yanıma gelen bir arkadaşın söyledikleriyle (daha öncede karşılaştığımız örnekler) bu sınıfında bir ihtiyacı karşıladıığını düşündürdü..
Kendisinde zaten bir DSLR-LIKE vardı.. Yeni bir DSLR almış. Kit lensli aldığı bu makine için benden LENS tavsiyesi istedi.. İsterkende şöyle bir cümle kurdu..
"Abi şöyle kocaman bişi olsunda profesyonel fotoğrafçı gibi karizma yapayım gittiğim yerlerde"..
Lensin getireceği görüntü kalitesi yönünde hiç bir talebi yok, Yada Makro lens ile Tele arasındaki ayrım hiç umrunda değil.. Ben biliyorumki bu makineyi "ÜRÜN ÇEKİMİ" alanında kullanmak için aldı. Ona lazım olan Macro objektif.. Çok güzel bir lens buldum.. 500 ytl ama malum küçük bir objektif.. Hiç beğenmedi.. küçücük bişeye yaramaz bu dedi.. 12 milyarlık 150-600 mm zoomu olan objektifi gösterek bunun gibi olsun ama ucuz olsun dedi.. o esnada kaç kilo pirzola yedim bilmiyorum. Bakın bu kişi fotoğrafla uğraşan biri.. Bu tip fotoğraf meraklıları için DSLR-LIKE sınıfı makineler bicilmiş kaftan.. onlar için çekilen fotoğrafın önemi yok.. onlar için varsa yoksa fotoğrafı çekerken nasıl göründükleri

Fotograf makinasi-araba benzetmelerinde derim ki Kompakt makina olsa olsa elektrikli golf arabasi olur :-)) ...Onu kullanamak da otomobil surmek sayilir mi bilmem .

Benim alerjim compact makinelere - cok da sabit fikirliyim bu konuda ...Film zamanlarinda da oyleydi - hic bir zaman SLR olmayan , TTL focus yapmayan, " schlock " yerine "cit" diye ses cikaran makinalardan haz almadim . Fotografciligimin en basimda ZENIT yerine Yashica compact filan alsaydim ,fotograf hevesim acaba bugüne devam edr miydi .

Bu arada , compact sayilmasa da Leica'nin 20-30 yil niye o canim lensleri sadece reflex olmayan bir govdede kullandigini ( soununda SLR'lari cikarana kadar ) bir turlu anlamamisimdir . Bir profosyonel , konusuna lensin icinden degil de bir plastik vizorden bakip nasil ceker , hala cozemem ( Vardir bir kerameti tabi ...Leica'dan veya onlara binlerce dolar verip kullananlardan iyi bilecek halimiz yok ya )

Daha iyi ifade edilemezdi - fotografciligin sadece rakamlar olmadigi ...Zaten gunumuzdeki yarim,tam,4/3 sensor karmasalariyla , lenslerdeki mm'lerin corbaya donusmesiyle de goruyoruz bunu .

Ama senin dedigin gibi de kadraji,renkleri,enstantaneyi,isigi ve ifadeleri dogru yakalamayi 8x6x1 cmlik bir oyuncakla , hele hele o arpa tanesi plastik lenslerle nasil becerir ki insan ? 10 Mp ayarla cektigi resimlerin , aslinda 1/2 Mp ayarinda bile olmadigini gorunce hevesi kacmaz mi ?

Evet bende H9 sahibi idim. Artık A300 sahibiyim. H9 umu bir Mark II sahibine sattım. Makro çekim yapmak istiyormuş. Yalnız kumköy antika haklı h9 umu daima yedek pille kullandım. Pil ömrü 280 çekimmiş ben yaklaşık 100 kare çekiyordum tek pille. Ama mesala A300 ün tam dolu bataryası ile bir geziyi rahat tamamlarım 300 kare ile. Neyse çekim kaliteme gelelim ARTMADI çünkü ben gene aynı bendim. Tek farkı h9 ile loş bir ortamda flaşsız bulanık fotolar çekiyor iken artık daha net bulanık fotoğraflar çekiyorum. İşin ilginci gece çekimlerimin kalitesi düştü. Şimdi A300 H9 dan daha mı kötü gece çekim performansı? Haşaaaa. Çarparlar adamı Ben bunun makineye alışmak ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Makro valla A300 ün kit lensleri ile makro şansım hiç olmadı belki 38 cm den 1:4 yapıyor bazen H9 da öyle bir sorunum yoktu al makro moduna çek çiçeği, böceği 1cm den 1:1. Basitti. Bir D700 sahibinin "Yakından makromu çekilir" lafı aklıma geliyor, gülüyorum. Çünkü o zamana kadar uzaktan makro çekildiğinide ben bilmiyordum hemde 500mm lens ile Renkler muamma konu. H9 da şöyle birşey vardı fotoğrafı çekiyorsun, bakıyorsun ekranında gayet güzel görünüyor, bilgisayara atıyorsun kontrast,ışık gitmiş kum gibi fotoğraf. Neyse picasada bazıları düzeliyordu ekranda göründüğü gibi

oluyordu. Bazıları direkt çöpe. Bu sorunumu diğer fotoğrafçı arkadaşlara söyledim bilgisayarın monitörünü değiştirmemi önerdiler. Sony i böyle kaliteli bir 3" i bir dslr-like a koydukları için kınıyorum. Hele birde picasagibi bir programın yaptıklarını otomatik kendi yapıp gösteren bir lcd. a300 ile böyle bir problemim yok ekranda görünen bilgisayara atıncada hemen hemen aynı. O yüzden iyi değilse sil bir daha çek. İşin kötüsü diafram,enstantene ayarlarını bir daha öğreniyorum. h9 da f8 ile 4-5sn lik uzun pozlama çalışırken a300 ile f32 de 30 sn lik çalışıyorum. işte zaten hangi objektifin daha iyi ışık aldığı konusunda beni şüpheye düşüren bu ve acaba bir f1,7 50mm Alsam mı diye düşündüren.
Neyse H9 umu satıp A300 aldığım için pişmanmıyım değilim. Çünkü diyorum makinemi geliştirdim şimdi sıra kendimi geliştirmekte. Yok fotoğrafçılık hakkında birşey bilmese idim pişman olurdum. Ben aynı ben olduktan sonra 500 liralık iyi çeken kompaktan 1100 liralık dslr ye geçiş boşuna masraftan başka bişey olmayacaktı. Ama şimdi daha iyi öğreneceğim bazı şeyleri. Tabi şimdiye kadar öğrendiklerim için ve 6 ay boyunca bana fotoğrafı sevdirdiği için H9 a teşekkür ediyorum. Artık bayağıbir süre 2-3 sene A300 ile devam etmeyi düşünüyorum. Sonrası biraz mali durumlara, biraz ban, birazda Sonye bağlı.

Fotoğraf konusunda hiçbir bilgim yoktu geçen sene gittim sony t300 aldım.Sonra bi meraktır başladı birsürü şey öğrendim ama hiç birini benim makinamda
uygulayamıyordum çünkü ultra compact bi makinaydı.DSLR almaya karar verdim.Ama şuanda üzüldüğüm tek bir şey war o da niye t300 gibi çok pahalı bir makina aldım.Bu da beni DSLR sisteme vereceğim para konusunda düşündirüyor.Keşke compact bi makinaya bu kadar para vermeseydim diyorum....
Sende hazır bişey almamışken al gitsin DSLR üzülme paraya, ben saf gibi gittim verdim o kadar parayı o makinaya DSLR ye vermisim 1500 lira çok mu yani...

badboy79tr..

beni niye bu kadar yazdırdın.. şu yazdıklarını daha önce paylaşsaydın bu kadar uzun uzun yazmama gerek kalmayacaktı

Çekilen Fotoğrafların makine üzerindeki LCD üzerinde mükemmel ama bilgisayara atınca bozuk görünmesi üzerine ;
Bu doğal bir sonuç. Bilgisayarda da kötü görünen fotoğrafı çok küçük bir şekilde yine bilgisayarda görün.. sonuç güzel fotoğraf olacaktır. Çünkü eskiden gren diye bildiğimiz noise kaybolacak, blur etkisi yani netsizlik ortadan kaybolup size kusurları görünmeyecek kadar ufalmış bir görüntü olarak dönecektir. Minik LCD lerde yaşadığımız budur. ve üstüne LCD lerin ışığının kontrastının vesairesinin iyi olması binince bu sonuç normal..

t300 bence sınıfının en iyi makinası..
hayatın tümünde kullandığınız şeyin, o sınıfın en iyisi olması durumunda ödediğiniz bedel büyük olur.
Geçen bir arkadaşıma ev oturmasına gittik.. aynı zamanda soğuk buhar cihazı almıştık bebeler için.. o çikkodan aldı.. ben sinbodan.. o 270 ytl verdi ben 65 ytl.. kullandığımız zamanlarda o içini daha kolay temizledi, ben daha zor temizledim.. ama şimdi ikimizinkide derlenmiş toplanmış kutusunun içine koyulmuş ve dolabın üstüne kaldırılmış vaziyette bekletiyoruz belki birgün yine lazım olur diye..