Kullanıcı Engelleme Nasıl Yapılıyor?

çok teşekkür ederim

 

şahsi görüşüm hiç kimsenin inançları,siyasi görüşleri,benimsedikleri , tavırları konusunda yargılanmaması gerektiği yönünde.

İnsanları küçük düşürücü lakaplar takarak ,insanı değerlerimizden uzaklaştıran bir toplum düşünce yapısının etik olmadığını düşünüyorum.

Fotoğraf paylaşımlarında insanı değerleri küçük düşüren , doğrudan aşırıya kaçabilecek paylaşımlara yer verilmemesi gerekli kanımca. Aşırı siyasi yapıya kayan durumlardaki fotoğraf paylaşımları içinde geçerli olmalı bu durum.

Ben fotoğrafçılığa başlayalı geçen ocak ayın 1 sene oldu , bu kadar üstad denebilecek kişi varken benim sizlerin yanında çırak seviyesinde olmama rağmen fikrimi belirtmek istedim .

Mehmet abi paylaşımlarını genel anlamda takip ettiğim , attığı yorumları okuyup bir şeyler öğrenmeye çalıştığım birisin. Fotoğrafları silmene üzüldüm keşke tekrar koyabilseydin.

Saygılarımla

 

düşünceleriniz çok doğru Doğukan bey. burada "fotoğraf" dışına çıkıldığında her zaman "taraf"lar arasında aşırılıklar yaşanmakta.
siyaset yapılacak binlerce kanal varken burada bunu yapmaya çalışmak sitenin amacına aykırı olduğu gibi, genel olarak paylaşımcı üyeleri olumsuz etkilemekte. birliği zedelemektedir.

sildiğim fotoğraflara sonra ben de üzüldüm.
o günlerde olması gerekeni yaptığımı düşünmüştüm. ama yine de buranın "hepimizin evi" olduğunu ve öyle kalması için de çaba içinde olmamız gerektiğini unutmamak gerekir.
selam ve muhabbetle...

 

benim kendimce bir iddiam var

iddiama göre bu ülkeyle mesela ingiltere arasında şu anda dağlar kadar fark var ( her ne kadar kimileri yok dese de var biliyorum, gördüm, bizzat yaşadım, şahidim. hani diyorlar ya ben lafa değil icraata bakarım. aynen öyle ben de lafa değil icraata bakarım ve bu 2 ülke arasında dağlar kadar fark olduğuna (tabiri caizse) kalıbımı basarım)

bu farkın kaynağı onların ekonomisi, siyasi yapısı , yönetim şekli , gelir düzeyi, çöplerini geri dönüştürebilme yüzdesi , toplu taşımaya yaptığı harcama, tüm dünyada kendini ispatlamış otomobil veya tekstil markalarının olması, vs vs vs değil. evet bunlar sonuçları ama kaynağı değil bence.

bence bunun kaynağı insan.
insanın diğer insana verdiği değer.
hatta bu değeri vermese dahi veriyormuş gibi davranmasıdır asli kaynak.





bir insana saygı duymak zorunda değilim.
ama saygı göstermek zorundayım.
genelde bu ikisi birbirine karıştırılır ama bence bu ikisi birbiriyle alakasızdır hatta bir bakıma zıt anlamlıdır denebilir.



açıklayayım,

ben birine saygı duyuyorsam bu benim iyi bir özelliğimden kaynaklı değil, tam aksine, karşımdaki kişinin iyi özelliklerinden kaynaklıdır.

ama

eğer ben birine saygı gösteriyorsam, bu o kişinin iyi özelliklerinden ziyade, benim iyi özelliklerimden kaynaklıdır.






peki bunun ingiltere / türkiye kıyaslamasıyla ne alakası var
şöyle ki ;

bizde, trafikte, halk arasında "göbek" tabir edilen dönel kavşaklar vardır.
ingilterede de bunun karşılığı "roundabout"

bizdekilerin durumu hepimizce malum.
trafiği yoğun kavşaklara genelde önce göbek inşa edilir.
ama bu göbeklerde tüm dünyaca kabul görmüş ve gayet güzel uygulanan "soldakine yol ver " ve "fermuar" kuralları vardır. yani buraları düzenleyen şey karşılıklı "saygı" dır.
bu kurallara uyulduğu sürece göbekte trafik sıkışmaz. fakat bizde kimse kimseye ve kurallara saygı göstermediği için, kurallara uymamamız durumunda hiçbir cezaya çarptırılmayacağımızı da bildiğimiz için, kimse ( veya büyük çoğunluk) soldakine bakmaz ve yola dalar. (buradaki mantık "nasıl olsa duracak, çarpacak değil ya" mantığı veya "benim acelem var o beklesin" mantığıdır) tamam acelen var vs de bu "göbek" dediğimiz şey bir DÖNGÜ.(bu kelimenin tüm yazıdaki tek büyük harfle yazılmış kelime olduğuna dikkat çekmek isterim )
yani sen solundakinin yolunu kapatırsan, onun arkasındakinin de önü kapanır ve bu böyle devam ederse , o yuvarlağın başında olduğunu zanneden sen, bir bakarsın ki sonundaymışsın. özetle kendi yolunu kapatmış olursun ve trafik zincirleme kilitlenir
bir süre sonra o göbekteki trafik o kadar uzun süre kilitli kalmıştır ki il trafik müdürlüğü bile bunu fark eder ve sonunda o göbeğe de trafik ışıkları konur :D ( madem ışık olacaktı neden göbek yaptınız diye bir soru da kimsenin aklına gelmez) ışık konduktan sonra problem çözülür mü ? tabi ki çözülmez. çünkü bu sefer de kimse ışığa riayet etmez.
ve bu böyle gider muhtemelen birçoğumuza (özellikle istanbulda yaşayanlar) bu hikaye çok tanıdık gelmiştir.

şimdi burada problem yolda mı? yolun yamuk yapılmasında mı? zeminin bozuk olmasında mı? fazla araç olmasında mı?
yoksa bizde mi


bence tamamiyle bizde



dediğim gibi bunun benim gördüğüm kadarıyla en net örneği de ingilteredeki roundaboutlar

ciddi bir problem olmadığı sürece
ne kadar araç olursa olsun
kaç bağlantı olursa olsun
satıh ne kadar bozuk olursa olsun
göbekte trafik sıkışmıyor.

şuradaki gibi bir göbeğin e5 gibi bir yolda olduğunu düşünebiliyor musunuz
göbeğe gelen yollarda trafik sıkışabiliyor, çünkü insanlar göbeğin içindeki araçlara yol vermek için bekliyorlar
ama göbek akıyor
çünkü insanlar (orada trafik soldan aktığı için) sağlarından gelene mutlaka yol veriyorlar.
ambulans sesi duyulur duyulmaz yayalar kaldırımları boşaltıyor ve arabalar kaldırımlara çıkıyor ki ambulans hızla geçebilsin. kimse ambulansın ne yönden geldiğine bile bakmıyor veya ambulans geçer geçmez arkasına takılıp diğerlerine geri zekalı muamelesi yapmıyor.
hatta bir de anımı anlatayım
bir keresinde 4 farklı yönden gelen 4 araba, roundabout olmayan bir 4 yol kavşağına neredeyse aynı anda yaklaştılar. cuma gecesinin geç bir saatiydi ve bu 4 araçtan 3ü ticari taksiydi.
bizde olsa ne olur'u herkes tahmin eder herhalde.
(en ufak abartı olmadan aynen yazıyorum) 4 araba da birbirine yol verdiği için hepsi durdu ve herkes birbirine "lütfen siz geçin "anlamında işaretler yaptı.

işte bence bu ve burası gibi olan diğer 19. sınıf dünya ülkeleriyle , gelişmiş ülkeler arasındaki tüm farkın kaynağı bu









"insan"







taşı, toprağı, madeni, doğası, suyu, havası, jeopolitik öneme haiz noktada konuşlanmış olması, ataları, diğerlerinin atalarının bizim topraklarda gözlerinin kalmış olması vs değil
tamamiyle o ülkede yaşayan insanların, "insan" a gösterdikleri saygı
o kişi hak etmese bile saygı görmesi aradaki farkı yaratan kaynak bence








bu yazdıklarıma ben 5 çeşit tepki olasılığı hesapladım
1 hiç cevap vermeyenler olacak
2 "haklısınız" diyenler olacak
3 "hayır canım ne münasebet. benim milletim en güzelini en doğrusunu yapar" diyenler de olur herhalde hala vardır muhtemelen öyle düşünenler. gerçi onlar da buna inandıklarından mı yoksa temenni gibi mi söylerler buna benzer sözleri, orası da muamma.
4 "tamamiyle katılıyorum yazdıklarınıza ama bakın ben ne kadar güzel aracımı kullanırken şunun kurallara uymadığını fark edince çok sinirlendim ve ben de dinden imandan çıkmışım" (buradaki "dinden imandan çıkmak" sadece bir deyimdir ve ne din ile ne de iman ile uzaktan yakından alakası yoktur) diyenler olacak.

5 "katıldığım ve katılmadığım noktalar var. katıldıklarım şunlar.... katılmadıklarım da şunlar.... " diyenler olacak


1,2 ve 5 numaralı cevaplara en içten saygılarımı sunarım
3 numaralı cevaplara ayrıca ve özenle saygılarımı sunarım
4 numaralı cevaplara da tüm yazıdaki tek büyük harfle yazılmış olan kelimeyi hatırlatmak isterim
bu bir DÖNGÜ dür
karşınızdakinin ne yaptığı değil
sizin ne yaptığınız, nasıl cevap verdiğiniz, onun azınlık mı çoğunluk mu olduğunu belirler ve sizi onunla aynı kefeye veya ayrı kefelere koyar

merak etmeyin, eğer sadece 3 arabanın sığabileceği kadar küçük bir göbekte değilseniz, 1 arabanın kuralsız hareketi trafiği kilitlemez. uğraşmayın onunla bırakın gitsin.
ama siz de ona uyar ve kural dışına çıkarsanız trafik her an kilitlenebilir



bu hikayenin yani memleketteki "göbek" probleminin biteceği konusunda en ufak umudum yok
bu hikaye bugün başlamadı ki bugün bitebilsin
benim bildiğim , bizzat şahit olduğum kadarıyla 30 yıldır var bu "göbek" problemi
şimdiki tek fark
eskiden çok az göbek vardı ve bu göbekler çok küçüktü
gene birileri gelir o göbeklerdeki trafiği kilitlerdi
ama trafiğin geri kalanındakilere kıyasla o göbeklerdeki araçlar o kadar azınlıkta kalırlardı ki
ne trafik şube müdürleri, ne de trafik polisleri ilgilenmezdi
hatta kilitli göbeğin dibindeki büfeci bazen sırf işleri açılsın diye oğlunu gönderir göbekteki trafiği kilitlettirirdi ki bekleyenler sıkılıp acıksın ve kendisinden tost vs alsın.

ama şimdi yolu göbekten geçmeyen araç kalmadı neredeyse
yani artık herkes azınlık
o yüzden artık herkes bu konuyla ilgileniyor



umarım bir çözüm bulunur
muhtemelen ben göremem çözüldüğünü
çocuğum da yok ki görsün
ama umarım ki birileri görür




not: şimdi baştan sona okudum da acaba yanlış konu altında mı paylaşıyorum
trafik kuralları ile ilgili bir konuda paylaşsam daha mı iyi olurdu

cümleten saygılarımla


#tomaydin' tarafından 26.03.2014 17:29:54 tarihinde düzenlendi.


#tomaydin' tarafından 26.03.2014 17:33:52 tarihinde düzenlendi.


#tomaydin' tarafından 26.03.2014 17:37:53 tarihinde düzenlendi.


#tomaydin' tarafından 26.03.2014 17:39:20 tarihinde düzenlendi.

 

sizin 4 numaralı adamlardan birisi çıkıp, altıncı ihtimalden bahsedebilir. çünkü haklı, haksız ya da kısmen haklı, kısmen haksız değilsiniz.
"insan"ı tartan verileriniz yanlış çünkü. dolayısıyla teoriniz tutarsız.
nasıl?
ingiliz'i ingiltere'deki "sosyal varlık" olarak değerlendirdiğinizde "bu gevurlar ne kadar medeni canım. yere bile tükürmüyorlar.."cı hayranlığımızı gizleyemeyiz.
göbekten dönen o arabanın içindeki benzinde kuzey afrikanın, ortadoğunun kanını göremezsiniz.
hindistanda, uzakdoğuda, afrikada amerikada yüzyıllarca yapılan katliamın, hala devam eden "global" soygunun, bir sahipsiz "üçüncü dünya" çocuğunun bir dolar etmediği pazarlıkların boyası vardır o koca gövdeli yüksek beygirli araçta.

filistinin kanı, ama israilin balgamı vardır ingilizin suratında...
yüzüne tükürülecek bir milletin sevdalısı olmayalım. "BU MİLLET"in değerlerini küçümsemeyelim.
biz göbekte kavga ederiz.
sonra iner birbirimize köşedeki üçkağıtçı büfeden çay ikram ederiz.
dünyanın hiçbir milletini "sömürge" ve "üçüncü sınıf" olarak görmeyiz.
adalete ve ALLAH'a itimadımız bizi zalim olmaktan uzak tutar...

not: konunuz doğru yerde. siz de doğru yerde olacaksınız inşallah..

 

inşallah

 

demek ki dünyayı ve insanı algılamada daha geniş bir perspektif sahibi olmak gerekiyor.

"ingiliz muhipler cemiyeti"ni bilirsiniz. "ingiliz dostu" damat ferit'i de...
lavrıns'ı da...

"bu millet"i sevelim, onların değerini, değer verdiğini iyi algılayalım.

unutmayalım:
sırtlanlar birbirini ısırmaz.
akbaba yiyen akbaba olmaz.

siz "kötü adam" değilsiniz. size öfkelenen de kötü değil. ama, "biz" kimiz, amacımız ne, nereden geldik, nereye gidiyoruz...
gibi bazı kritik sorular, saikler vardır.
çalışmak, hatırda tutmak gerekir...

bir kavga veriyorsak umudumuz vardır. umut olmasa kavga da olmazdı.


sevgide buluşmak dileğiyle...

 

madem öyle
"biz" kim ?

 

ben+sen+o=biz (bu millet)

 

Bu "millet" ile ben sen o farkli seyler
Ben sen o bu toplum olabilir, bu halk olabilir, bu memleketin tum vatandaslari olabilir ama bu millet olmaz cunku o milliyet icerir ve ayni milliyetten olmayanlar var biz im icimizde