Fotoğrafçılık Forumları
Şiirler
Aşkı Aracasına
Özlemek seni, sensiz yaşarcasına,
Uğruna uzun yolar koşarcasına,
Müjgandan, katreler dökercesine,
Adın hasret; vuslatın ben…
Gözlerin şimşek gibi çakarcasına,
Nefesin yüzümü okşarcasına,
Avuçların gerdanı yakarcasına,
Adım boş; boşluğu dolduran sen…
Şelale misali çağlarcasına,
Buz dağları gibi erircesine,
Ayaz gecelerde yanarcasına,
Sevi ben; uzaklardan sevinen sen…
Mecnun kadar severcesine,
Kav'ın közü gibi sönercesine,
Bir aşk bahçesine girercesine,
Yanan; hem ben hem sen!...
Yalçın Koçer
Fani Zaman
Zenginlik dediğin nedir ki fanii
Rızk ne verilmişse onu tüketir kendisi
Her şeyi alır gücüde olsa insanın,
Patatesle geçirebilir hayatı; uzun ömür hanii?
Yüreğin aynası yok, bilemezsin içini,
Tanıman lazım insan denen o nesneyi..
Bakma sen kılık kıyafetine,
Beş metre urba anlatmaz insanın kendisini..
İnsanoğlu, eyyy insanoğlu!!!
Oniki metre kefenin uzunluğu…
Götüreceğin tek şey var dünyadan,
İyiliklerin ve yolunun doğruluğu…
Yalçın Koçer
kısa zamanda kısa bir yaşam
temiz bir ruh , galubeladan bir an...
hazırlan dunyaya ! ana rahminde ilk zaman.
suyun içinde büyük bir dünyadan...
ruhun bedene giydirildi... işte bu yaşam...
şirin bebeklik , lugatı olmayan yaşam..
senin sonunu hazırlar yaramaz heyecan..
süt kokan tenine bulaşır toz toprak...
çocukluk geldi,bebeklik gitti bircan ..
çocukluk ; yorulmak bilmeyen heyecan..
öldürecek seni,, deli akan kan..
yalan girecek ruhuna,. oyuncaklar yok artık..
gençlik geldi,çocukluk bitti ona yan..
gençlik; ey kanı yüksek ısılarda buharlaşan yaşam..
seninde sonun hazır....durulmuş her bir an..
bükülmez bilek ,zarif güzellik,hızlı yaşam...
geldi olgunluk... gitti gençlik... sen ona yan..
olgunluk ; oturmuş hayat.. kıvam tamam...
seninde sonun hazır..sızlanan , sancılı yaşam..
her şey tamda yoluna girmiş ve gülecekken...
geldi ihtiyarlık ...gitti olgunluk... sen ona yan...
şu ademoğlunun hikayesi uzun zamanda, kısacık bir an...
seninde sonun hazır ...dünyada kalır sevdan...
bırak dünya malını... burada kalsın metan ...
geldi ölüm.... kaldı anı... gidense insan...
yalçın koçer
ala gül
benim gölgem yaprağıma düşer..
koparırlar pahalı bir buket için beni...
susuz kalırım ; boynum bükülür..
alır beni ; belki yalancı bir sevgili...
sormazlar ! gidermisin ? diye hiç..
çingene kızların elinden alırlar beni...
toprak kokusunu duyamam artık...
koparırlar gönül bahçemden beni...
bazen kırmızıyım ; aşkı anlatırım..
sarı olunca sevmezler beni...
mor olduğum zamanlar da olur...
koklamak için alırlar beni...
her zaman kadına layığımdır...
bazı kadınıların kokusu bastırır beni...
aşkı hakkeden ellerde olayım....
ne olur ; soldurup öldürmeyin beni....
Yalçın koçer
ACILARA TUTUNMAK
ACILARA TUTUNMAKTIR BELKİDE HAYAT
UMURSAMADAN SEVGİSİZLİĞİ
KIRGINLIKLIKLARIN İÇİNDE YAŞAMAKTIR HAYAT
GİDENLERİN ARKASINDA BAKAKALMAK GİBİ
YORGUN YÜREKLERİ TAŞIMAKTIR SONUNA KADAR
BİLDİRMEDEN KİMSEYE HERŞEYE RAĞMEN
AYAKTA KALMAKTIR HAYAT
ZORDA OLSA GÜÇTE OLSA ACILARLA İÇİÇE YAŞAMAKTIR
HAYDİ YOLCU VAR GİT YOLUNA
VAKİT HARCAMA BOŞU BOŞUNA
aptal aşık
Vitrinlere bakmama gerek yok,
Ne alırım diye düşünemem bile…
Alan hediyesini aldı zaten;
Bensiz kutlanan doğum gününde…
Kendi ellerimle yıktım bu aşkı,
Sabahlara kadar içkinin tesiriyle.
Kurtarsın hadi seni kadehler;
Saklan masanın altına korkak kalbinle.
Ucuz adammışım vesselam,
Gerçek aşkı hak edemesem bile,
Meyler tekrar dostum olsun
Girerim kadehlerin içindeki o gizeme…
Yalçın Koçer
Element
Şelale gibi çağlasan ne fayda
Sevgine karşılık görmedikten sonra.
Kendin soğur, kendin çağlarsın;
Suyunu içen; sesini duymaz ne çare!.
Mis gibi toprak olsan ne fayda
Yürekte filiz yeşertemedikten sonra.
Ekilmez, biçilmez , nadasa kalırsın;
Ayrık otlu, taşlı tarla olursun ne çare!.
Bir bahar havası olsan ne fayda
Ilık bir yel gibi esmedikten sonra.
Çiçeklerin açmaz, kuşların uçmaz olur;
Teneffüs edilmez, boşa esersin ne çare!..
Köz içinde ateş olsan ne fayda
Bir kalbi yakamadıktan sonra.
Kendin yanar, kendin sönersin;
Şua görünür, toz olursun ne çare!..
Yalçın Koçer
AÇLIK ORDUSU YÜRÜYOR
Açlık ordusu yürüyor
yürüyor ekmeğe doymak için
ete doymak için
kitaba doymak için
hürriyete doymak için.
Yürüyor köprüler geçerek kıldan ince kılıçtan keskin
yürüyor demir kapıları yırtıp kale duvarlarını yıkarak
yürüyor ayakları kan içinde.
Açlık ordusu yürüyor
adımları gök gürültüsü
türküleri ateşten
bayrağında umut
umutların umudu bayrağında.
Açlık ordusu yürüyor
şehirleri omuzlarında taşıyıp
daracık sokakları karanlık evleriyle şehirleri
fabrika bacalarını
paydostan sonralarının tükenmez yorgunluğunu taşıyarak.
Açlık ordusu yürüyor
ayı ini köyleri ardınca çekip götürüp
ve topraksızlıktan ölenleri bu koskoca toprakta.
Açlık ordusu yürüyor
yürüyor ekmeksizleri ekmeğe doyurmak için
hürriyetsizleri hürriyete doyurmak için açlık ordusu yürüyor
yürüyor ayakları kan içinde.
Nâzım HİKMET
VAKİT GİTME VAKTİYSE EGER
Hıckırıkların dügümlendiginde
Yada yutmak zorunda kalırsan söylemek istediklerini
Cekip gidebilmelisin
Hasret agır bastıgında
Yada gurbet canına okudugunda
Ve henüz yalan bulasmadan dudaklarına
Düne elveda deyip cekip gidebilmelisin
Dönmeyecegini bile bile
Hatta ardina bile bakmadan
Ve yarınların korkusunu düsürmeden bakıslarına
Eyvallah diyebilmelisin
Vakit gitme vaktiyse eger
Bir mengeneye takmadan yüregini
Sözcüklerin altina nefretin imzasini atmadan
İnsan kalabilmek icin
Cekip gidebilmelisin……
Ah melankolik ah.
Vah!
ben nedense hiç şiir yazamıyorum hep yarısında gülüyorum. komik olan nedir anlamadım ??
İlgili olabilecek konular
-
Atatürk Şiirleri 2 - Serdar Yıldırım
17 Eki. 2020, 23:11 serdar102
0114517 Eki. 2020, 23:11
serdar102 -