Fotoğrafçılık Forumları
Şiirler
Aşkı Aracasına
Özlemek seni, sensiz yaşarcasına,
Uğruna uzun yolar koşarcasına,
Müjgandan, katreler dökercesine,
Adın hasret; vuslatın ben…
Gözlerin şimşek gibi çakarcasına,
Nefesin yüzümü okşarcasına,
Avuçların gerdanı yakarcasına,
Adım boş; boşluğu dolduran sen…
Şelale misali çağlarcasına,
Buz dağları gibi erircesine,
Ayaz gecelerde yanarcasına,
Sevi ben; uzaklardan sevinen sen…
Mecnun kadar severcesine,
Kav'ın közü gibi sönercesine,
Bir aşk bahçesine girercesine,
Yanan; hem ben hem sen!...
Yalçın Koçer
Ölüm
Son nefesi vermek yaşa bakmaz,
Ölüm gencecikken de olur.
Belki hazır değiliz hicrete,
Göçümüz hazırlıksızda olur.
Yaşarken akla gelmez ölüm,
Bu bizim için bir sürpriz olur.
Dünyada bıraktıklarına yan artık,
Mezar taşları yeni arkadaşların olur.
Şıkmış, rüküşmüş, döpiyesler, elbiseler,
Yeni urban, on beş metre kefen olur.
Çene çekilmiş, soluk yüz, soğuk et;
Tenden ayrılır ruh, semayla bir olur.
Azrail'in işi kabir teslimi,
Bu belki yatakta, belki sokakta olur.
Yeni mekanınıza hoş geldiniz,
Yatağımız, dokuz tahtadan olur.
Yalçın Koçer
Satıyorum Şiirlerimi
Nedensiz yazmış sayıyorum,
Neden ayrıldı anlamıyorum.
Olmamalıydı sonu böyle,
Bitirmemeliydi birdenbire…
Beni sevmeyeni bende sevmem!
Dur gitme! diyemem artık…
Gideceğin yere gittin, yazık!
Kalan bende, şiirlerindir artık…
Anlamı yok, kalmasınlar bende
Senden bir anı istemem artık…
Satacağım ucuza şiirlerimi,
Batan geminin malları olsun artık!..
Yalçın Koçer
Uzaktan Sevmek
Görmeden sevdim, cansız suretinden
Kader böyleymiş, aşk tesadüfte olur.
Yalnız sesini duymak için dua ederken
Herhalde seni görsem; gönlüm payidar olur.
Uzaktan sevebiliyorum, yollar ırak
Yollar bana bir ecel olur .
Teninin kokusunu getirmiyor rüzgar
Sensiz nefes bana, sessiz ölüm olur.
Sel gibi akar kan, yaram kabuk bağlamaz;
Benim yaram yürekte olur.
Sensiz hayatı neyleyim ben
Kavuşmamız mahşerde olur.
Yalçın Koçer
Vefalı Dostlarım
Ben, sağ yamacıma alırım sevincimi
Yeşil çuha masada bir oyun bizimkisi.
Sol yamacımda hüzün oturur; sakindir,
Keder karşımda durur, daimi delegedir .
Sevincim başlar oyuna, kartları dağıtır,
Keder mızıkçıdır; işi gücü itirazdır..
Hüzünde oyun yavaşlar; dürtmek gerekir,
El biter bende, pişti olur…
Sevincim çay söyler kendine, çaycıdır,
Solumdaki hüzün, tamm şarapçıdır,
Keder tüm içkileri karıştırır, duman olur,
Yudum yudum içerim her birinden ben...
Hesap gelir; sevincimde para bozuktur,
Hüzünde zaten para yoktur,
Keder sıvışmadan tuvalete,
Tüm hesabı ben öderim, kural budur!...
Yalçın Koçer
Şair
Şairler vardır, kalemi aşktır;
Aşk yazdırır, aşkı anlatır.
Kimi şair duygusaldır;
Kırık kalptir, ümit her zaman vardır.
Şairler vardır, Allah adamıdır;
İlahi aşkı anlatır, soyutlanmıştır.
Bazı şairler vardır, isyankardır;
Şiirleri asidir, eziklerin sesidir.
Onların içinden çıkmıştır,
Kendilerini yazar benim gibi
Bir türlü hazmedemez adaletsiz dengeyi…
Yalçın Koçer
Yokuz Artık
Ben geldim,lakin;biz yokuz ,
Hayırr yolum düşmedi...Özellikle geldim.
Ne senden ne benden eser yok
ben geldim fakat biz yokuz buralarda
Ben geldim ama biz yokuz
Aynı sahil değişmemiş düzen
Çalı ucuyla adını kazıdıgım bank
Ben geldim fakat biz yokuz buralarda
Ben geldim fakat sen yoksun
Aylardan mayıs ortası
Gölgem eşlik eder oldu senden sonra
Ben geldim ama sen yoktun buralarda
Ben geldim bizi aradi gözlerim
Ne ben kaldım nede sen varsın
Sanırım gelmem artık bir daha
Ben geldim lakin biz yokuz buralarda
Yalçın Koçer
teşekkür edrim paylaştığın için ama bu benim şiirim nereden buldun? çok ilginç hayrett
#excalibur' tarafyndan 27.07.2006 11:11:11 tarihinde düzenlendi.
Mızrapta Sen
Ben şarkı söylerdim eskiden
Sende dinlerdin yanımda değilken..
Ben şarkı söylerdim;
Vokalistim , hep sen…
Eskiden şarkı söylerdim kendimce
Kafayı beraber bulur, mırıldanırdık…
Manalarında kendimizi arardık,
Nağmeler hüzzam, biz sırra kadem…
Ben şarkılar döktürürdüm eskiden,
Gözlerim mağrur, şarkı ismi sen,
Kavuşmak için çırpınan beste;
Mızrapta ben, melodide sen…
Hala şarkı söylüyorum ben…
Yoksun artık nakaratlarda…
Dilim segah okuyor;
Güfte de ben , beste de ben!..
Yalçın Koçer
O An
Durdur zamanı kalsın öylece
Tam zamanıdır bas deklanşöre.
Kaçırma sakın bu manzarayı,
Ona onüç ebatlık bu kartpostalı.
Yeni camide uçan kuşları,
Kol kola gezen, o aşıkları,
Seyyar başındaki zabıtaları,
Kaçırma sakın, bas deklanşöre.
Hızla uzaklaşan şu kapkaççıyı,
Kırmızıda geçen o arabayı,
Karısını döven kabadayıyı,
Sakın kaçırma bas deklanşöre.
Meydana birikmiş eylemcileri,
Coplarını çıkaran o polisleri,
Okulu kıran talebeleri,
Kaçırma aman, bas deklanşöre.
Köşe başındaki kestaneciyi,
Yerini kaptırmış o simitçiyi,
Yalandan kör gezen şu dilenciyi,
Sakın kaçırma bas deklanşöre.
Bulut olmuş sokak müzisyenlerini,
Etrafı sarılmış mini etekliyi,
Elinde poşetle o tinerciyi,
Kaçırma hadi, bas deklanşöre.
Banka uzanmış o şarapçıyı,
Yırtık yamalık, eski parkasını,
Zamana yenik düşmüş ak saçlarını,
Sakın kaçırma bas deklanşöre.
Ufukta batan güneşi,
Yoldan geçen korteji,
Gelmesi yakın o geceyi ,
Kaçırma bas deklanşöre.
Siyah beyaz ısarıtah lubnatsını
Poz veren kadını ve kocasını
Kafasını makineye gömen fotoğrafçıyı,
Kaçırma, hemen bas deklanşöre.
Devamlı yaşanan bu komediyi,
Engel olmayan siyasileri,
Kırk günleri ve de kırk geceleri.
Kaçırma Yalçın bas deklanşöre…
Yalçın Koçer
Lalezar
Barda oturuyordun, aman yarabbim ne kadar alımlıydın,
Haberin yoktu; Mehmet ve Özlem ayarlamışlardı bu buluşmayı.
Tanışsalar ne kadar iyi olur, dört kafadar gezeriz diye düşünmüşler.
Önceden tüyo da aldım sana dair, lale sever dedi Özlem.
Mehmet de fotoğrafını göstermişti, işte bu kız demiş ve omzuma vurmuştu.
Meğer fotoğrafına dalmışım, ağzımı da ayırmışım…
Her neyse sinema biletlerini ve bar masraflarını bana yıktı Mehmet;
Özlem'in komşususun ya dışarı çıkmasında yardımı olacak bizim tanışmamız.
Merhaba dediğimde kalbimin nasıl çarptığını anlatmıştım;
Bende heyecanlandım demiştin ama hiç belli etmemiştin.
Soğuk kanlılığına her zaman hayran oldum zaten…
Barda sohbet koyulaşınca, sinemayı iptal ettik hatırlıyor musun?
Kara borsadan almıştım biletleri yılın en güzel filmiydi.
Olsun, seni seyretmiştim o gün…
Canım benim, aynı heyecanı evlendiğimiz gün de yaşamıştım;
Gelinlik de sana pek yakışmıştı doğrusu; prenses gibiydin.
Kendime değil, sana nazar deymesin diye o kadar dua ettim…
Hamileliğin pek zahmetliydi ama hiç bana zor gelmedi
Şubat ayında bana erik arattırdınya helal olsun !..
Pervane ettin beni etrafında, adım kılıbığa çıktı…
Teşekkür ederim canım; kendin kadar güzel bir kız çocuğu verdin…
Adını Özlem koyduk, senin fikrindi, erkek olsaydı da Mehmet olacaktı.
Hayret! Onların aşkı kısa sürdü, evlenmediler de kimseyle…
Hiç başımı öne eğdirmedin, hiç pişman olmadım senle evlendiğime…
Kızımız Özlem şimdi onsekizinde, aynı sen; pek de mağrur,
Aynen sen gibi kokuyor, senin gibi yürüyor,
Bazen anlat baba annemi bana diyor, benim anlattığım yerde uyuveriyor.
O da biliyor istemeden yanımızdan ayrıldığını.
Çok kızdı arkadaşlar, daha gençsin evlen, bak kızın daha iki yaşında.
Koyamadım kimseyi yerine, yakıştıramadım;
Kimsenin dokunmasını istemedim mutfağına…
Artık Karacaahmetle evliyim; biliyor herkes…
Bak gene en sevdiğin çiçekleri getirdim sana,
Lale ….
Yalçın Koçer
İlgili olabilecek konular
-
Atatürk Şiirleri 2 - Serdar Yıldırım
17 Eki. 2020, 23:11 serdar102
0114517 Eki. 2020, 23:11
serdar102 -