gordi
gordi (üye)
Antalya / Firma

Sanat Ve Toplum İlişkisi!

Mimar sinan acaba yaşasaydı günümüzde kimbilir ne gibi muhteşem eserler yapardı,?Diğer taraftan bakarsak belkide yapamazdı..bu tarihte yaşamış olsaydı belkide kimse adını duymazdı..Sizce sanatçıların ortaya çıkmasında toplumun önemi ne kadardır?Kanuni döneminde yaşamış Mimar sinan,bolluğun en çok olduğu dönem..Yani zengin bir toplumda sanatçıyı ortaya çıkartabilirmiyiz diyeceğiz,Amerikada ve Japonyada var diyorlar dünyanın en iyi mimarları..Zengin devlet oldukları içinmi!!Fotoğrafçılkta bir sanat..neden hep Ara gülerin adını duyarız,sanırım tek yaptığı iş fotoğrafçılık,ailesi zengindi ve onun başka bir iş yapmasına gerek yoktu..ataoplum sanatı ve sanatçıyı etkilermi?

#gordi' tarafından 22.02.2006 11:28:04 tarihinde düzenlendi.

Tarih: 17 Şubat 2006, 22:27 - İp: yok
centurion
centurion (üye)
İstanbul / Meraklı

sn. m.m.gökhan,
ne kadar güzel ifade etmişsiniz duygu ve düşüncelerinizi. lütfen abarttığımı düşünmeyin, sanat konusunda bir manifesto kaleme alınsa, ancak bu kadar güzel ifade edilebilirdi. söylediklerinize tamamen katılıyorum. ama ne yazık ki yaşanan bu sığlıkta sıradan insanların bir suçu yok. kabahatin önemli bir bölümü sanatçılarda (daha doğrusu, sanatçı geçinenlerde demeliyim)... sanatın ticarileştirilmesi, sonuçta gitgide sanatı tahrip eder hale gelmiştir. bunu başlatan da yine sanat dünyasının içindeki kişiler olmuştur. diğer taraftan, pazarlama eğitimi almış bir kişi olarak, pazarlamanın da "kötü" bir şeymiş gibi görülmesine itirazım var. pazarlama, doğru düzgün kullanıldığında aslında toplumun hizmetinde ve yararınadır. ayrıca pazarlamanın yardımı olmaksızın bir sanatı sesini nasıl duyurabilir? ama tabii pazarlamayı skor, satış miktarı vb. olarak, çok dar bir anlamda kullandıysanız, sizinle hemfikirim.

Saygılarımla...

 

Tarih: 22 Şubat 2006, 15:47 - İp: 213.***.**4.130
m.m.gökhan
m.m.gökhan (üye)
Samsun / Amatör

Merhaba dostlarım;

Şu sıralar bir proje üzerinde yoğunlaşmış durumdayım...
Yaşadığım aşamyı sizinle paylaşırsam, kelimelere dökmekte zorlandığım yaklaşımımı daha net aktarabilirim belkide.

Atatürkle ilgili kanıksanmış bir rölyef talebiyle karşılaştım. Çok önem veriyorlar ve Atatürkün yüz ifadesinin kendisine birebir benzetilebilmesi sanırım tek kıstaslarıydı. Projeyle ilgili kişiler ve kurumları onlara soramadığım için telafuz edemiyorum ama resmii bir daire diyebiliriz...

onlara ilk tepkim şu oldu; Bu kişinin yüz ifadesinin mi yoksa fikirlerinin mi daha gerçekçi ve birebir yansıtılması önemlidir! Gelin size Atatürksüz bir Atatürk heykeli yapalım... Ne dersiniz?!...

kocaman bir ünlem işareti haline gelirken devam ettim; onun fikirlerini temsil edebilecek bir heykele ne dersiniz. Çünkü onun büstüyle uğraşmaktan fikirleri hep atıl kaldı...

İşte tam olarak, bir fikre yaklşım tarzı olarak anlatmak istediğim bu.

Beklentim, böylesi bir fikre aynı coşkuyla katılabilecek birilerini duyumsayabilmek ihtiyacından yakınıyorum. Onların istediği şekilde bir heykel yapabilecek yüzlerce heykeltraş tanıyorum. Üstelik yüzünü ne kadar iyi yansıtırsanız, o kadar da bol kazanç(!) getirebilir. Ama durduk yerde mesele çıkaran biri olarak algılanmak tabi ki kötü hissettiriyor.

Neyse ki karşımdaki insanlar, boşa konuşmayan biri olduğumu yakından bildikleri için, ama yinede Atatürk'ün yüz hatlarından taviz vermeden farklı bir proje üretmemi desteklediler. İnsanların tipoloji olarak geçmişten günümüze doğru sıralandığı bir kutlama podyumu üzerinden yürüyerek günümüze hatta konulacağı platforma adım atan güler yüzlü ve sivil kıyafetli bir Atatük'te anlaşabildik. Havai fişekler konfeti ve bayraklarla bir kutlama anı ve mutlu bir Atatürk.....

Yukarıda bahsettiğim kendi talebim, sanatsal yaklaşımı ve izleyiciyi bir basamak yukarı çıkarmaya çalışan bir anlayışı, bir direnmeyi temsil ederken, uzlaştığımız yeni proje ise geçiş döneminde biribirimize verdiğimiz taviz olarak belirtilebilir.

Sığılık ise, bu işi başkalarına kaptırmamak için, talep edileni yapıp paraya çevirmek için şirinlik yapmak temsil edebilir sanırım...

İşin marketing(!) kısmı ile ilgili söyleyebilecek fazla bir şeyim yok. Beni motive eden şey, o fikrin en çarpıcı bir şekilde kurgulanıp uygulanmasıdır. Bu yapıldığında üste para verebilecek bir ruh taşırsınız. Maliyeti karşılayan bir talep sahibi, eser ortaya çıktığında sanatçıyı rencide etmeyecek şekilde ve fazlalığı yada eksikliği sırıtmayacak bir ödül öngörmelidir.

Bunu aynen kendilerine de söyledim...

Ünlem şeklini almış yüz ifadelerine artık biraz da saygı bulaşmıştı....

saygılarımla...

 

Tarih: 22 Şubat 2006, 21:47 - İp: 85.***.**4.166
m.m.gökhan
m.m.gökhan (üye)
Samsun / Amatör

Sevgili centurion;

Katkılarınız ve iltifatınız için çok teşekkür ederim...
İnanın söylediklerim - yazdıklarım doğrultusundan çıkmadan yaşamaya çalışıyorum. Zaman zaman ağır bedeller ödemem gereksede... Kendimi evimde ve dostlarımın arasında hisetmemdendir ki açıkça ortaya dökülüyorum ve bundan çok mutluyum. Bu duygularım uluorta açık olsa da, paylaşımlarımıza katılanları, sırf böyle bir konuyu 'TIK' ladıkları için bile değerli buluyor ve onlara buradan sevgilerimi gönderiyorum.

Asla satış ve pazarlamayı aşağılamıyorum. Bu mesleğin de kendine has ahlki değerler manzumesi içerdiğinin bilinciyle, aynı bilinçteki herkese saygı duyduğumu belirtmek istiyorum.

Altını çizmek istediğim şuydu;
Samimi olarak sanat üretmek peşinde olan birisinin tek ve en önemli ihtiyacı, o fikrin yapımının finansıdır. Çünkü, bu fikirle birlikte artık beyinsel bir hamilelik yaşarsınız. Gebelik süreniz, fikrin doğumunu sağlayacak, maliyet ihtiyacınızın karşılandığı güne dek sürecektir. Buradaki kazanç o doğumu sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmenizdir. Bundan ötesi size sunulan bir ödüldür ancak.

'Ben doğururum ama şu kadar para isterim' ya da 'madem bu parayı vermiyorsunuz ben de doğurmuyorum işte' gibi bir durumu sanatın yanına koyamıyorum.

saygılarımla...

 

Tarih: 22 Şubat 2006, 22:14 - İp: 85.***.**4.166
gordi
gordi (üye)
Antalya / Firma

gökhan bey,siz bir heykeltraş olarak,Türk okullarına geçen sene satılan çinde imal edilmiş pekte Atatürke benzemeyen bustler için ne diyeceksiniz?

 

Tarih: 23 Şubat 2006, 08:26 - İp: 81.***.**4.8
m.m.gökhan
m.m.gökhan (üye)
Samsun / Amatör

Sevgili gordi

İnan bu konuda siz ne diyebiliyorsanız ben de aynını söyleyebilirim

Aslında açtığın konuyla çok yakın bağlantısı var.

Mesela Mimar Sinan olabilecek birinin bu yönde tüccarlaştırıldığı bir marketing(!) olayı olabilir.

Veya sistem belkide kendi heykeltraşlarını böyle yaratabiliyor demekki.

Belki de sanatın rant ile ilişkileri bazı girişimcileri de komisyoncu uyanıklığıyla bu yöndeki talepler doğrultusunda iştahlandırıyor, sanat üzerinden oluşturulan (!) piyasaya ucuz MAL! üretek

ASİL KANIMIZIN HAYATİ DAMARLARIMIZDA AKMASI SAĞLANIYOR OLABİLİR:...


saygılarımla...

 

Tarih: 23 Şubat 2006, 15:51 - İp: 85.***.**5.73
gordi
gordi (üye)
Antalya / Firma

Cevap şu olabilirmi,toplum olarak ucuzun peşindeyiz..Kaliteye pek önem vermiyoruz,adapazarında ve istanbulda deprem olaylarından sonra kırık fayların bulunduğu arazi fıyatları ucuzlayınca kapış kapış satılan ve yine bu arsaları alan kişilerin oraya ev yaptırması gibi,bu ne cehalettir yahu..?E bu toplumda sanatçı ne üretebilirki,alçıdan kalıp içerisne dökülen ördek heykleni alırsın marifet gibi villanda sergielrsin,hem kendını hem mılletı kandırı gıbı ,dıgıtal baskılı ama ahşap görünümü verilimiş plastik çercevesi içerisndeki ünlü tablolar,amerikan tarzı dış cepe kaplamasının içindeki karton duvarlı konaklar...Biz ucuz mal alacak kadar zenginiz anlaşılan.

 

Tarih: 23 Şubat 2006, 17:42 - İp: 81.***.**2.230
m.m.gökhan
m.m.gökhan (üye)
Samsun / Amatör



Tam olarak söylemek istediklerimi söyledin sevgili gordi...

Ferrari satın alıp tüp taktırmayı düşünmek ve bizi yedi düvele madara etmek, eski maliye bakanlarından biri gibi, dolarların kur artışından bir gün önce farklı değerlendirmeyi bu topluma izah edebilme yüzsüzlüğünü gösterebilmek, Japon bir şırfıntının gencecik delikanlıları kuyruğa geçirip, evleneceği erkeği seçecekmiş şovuna seyirci kalabilmek, vs. vs. vs. vs.........

İnsanı kahreden bir sığılığın içinde sanattan bahsediyor oluşunuz o kadar umut verici ki, bu gibi konuları yok farzetme hayalciliğiyle(!) gerçekten insanlaşmayı konuşuyoruz...

Kim bilir, belki de bir gün konuşmakta olduğumuz insanlaşmayı yaşayabiliriz....

Ama bahsettiğin ucuzluk tercihi meselesinden daha da vahim olanı, insanların içine düştükleri sığılığın farkında olamamaları... İnan para ile ilgisi yok... Kopya cd alarak yarattığı ekonomi, kopyası binlerce üretilmiş alçıdan şekillerle oluşturulan bir zevk anlayışı, besleyemediği ve eğitemediği pahalı ve gösterişli vahşi köpek tercihleri, bahsettiğin gibi plastik çerçeveli yağlı boya tablolar ve bunun ayırdına varmakta çok uzak estetik beğeni düzeyleri...

umut zayıf... Güzel müzikleri dinleyerek, sıradışı fotoğraflar çekerek,böylesi konuları tartışarak, yeni yetişen nesile bu sığılığın dışında özgür tercihlerde bulunabileceği gerçeğini öğreterek, duygularımızı ve duyarlılıklarımızı paylaşarak aşabiliriz belki de bunu...

saygılarımla

 

Tarih: 23 Şubat 2006, 21:09 - İp: 85.***.**5.73
gordi
gordi (üye)
Antalya / Firma

Ya aslında syn.Gökhan,benim içimi kasıp kavuran olay şu,Evet mimar sinanla girdik bu sohbete,şimdi ise ne kadar cehaletin peşinde olduğumuzla ilgili konuşuyoruz..yani nerden nereye?Bu dünyada bayrağımızı dikmediğimiz bir toprak kalmamış zamanında bizm,halen eski tarihimizden konuşarak kabartıyoruz göğsümüzü,,en son elimizde kalan bu kara parçası için son kahramanlarda çanakkalede öldü,ben alanyadayım ve burdada memleket parsel parsel o mevzusunu ettıgımız karıkaturlerle bzımlı alay eden danımarkalılar başta olmak üzere,almanlara,hollandalılara vs.satılıyor.Ya bumudur olay,mılyonlarca kişi hayatını kaybederken bu ulke için bız neden bu kadar ucuzladık,bu kadar duyarsız olduk,aç olduk,fakır olduk,ab için yasa beklıyoruz,bir çıksa memlekette adam kalmaycak ve çıkacak avrupa yolarına,daha sonra yunanlılar başta olmak uzere haçlı bırlıklerı karış,karış paylaşacak taa Hz.Muhammedın bile yıllar sonra Fatihin feth edeceği dediği istanbuldan başlayarak..Savaşa ne gerek varki,,ver euroları al evimi.

 

Tarih: 24 Şubat 2006, 12:44 - İp: 85.***.**9.223
thalassa
thalassa (üye)
İstanbul / Amatör

Selamlar,

Yazdıklarınıza bilmiyorum bir katkısı olur mu ama..

Sn gordi, elin ülkesinden gelip de tatilini geçirmek isteyen yabacının parel parsel alacağından neden bu kadar korktuğunuzu anlamadım dostum?Tc vatandaşlarının yurt dışındk sahip oldukları ev, toprak , mülkleri sanırım bilmiyorsunuz.Eğer bunda bir sakınca olsaydı , herhangi bir
Türkün Almanya da ne işi olurdu, ne gücü, ne de evi.Ve tabiiki daha bir çok ülkede.

Gerçekçi olmak gerekirse bize en büyük zararı veren bizlerden başkaları değildir.Bunu görünceye kadar da ne yazık ki bir yere varmamız mümkün değil.Aslında bu sanatı da , yaşamı da ve geri kalan tüm alanları kapsıyor.
Kötümser olmak istemiyorum,hatta hiç olmak istemiyorum ama
görünen köye de klavuz gerekmiyor sanıyorum.

Şimdi bu halk ne yapsın da sanatı olmayan dan ayırsın?Ne yapsın da önünü görebilsin?Halkın %70 tarımdan geçinir gelir dağılımı kötü, hala toprak ağalarının varlığı mevcut,derin devleti var, adaletin kantarında da bir şeyler var diye ortalık inliyor,
eğitim desen ortada, siyasal ve ekonomik olarak 43 yıllık ömrümde daha bir gün bıçak sırtından indiğini görmedim ülkenin.Pıtrak gibi ne tarafa dönsen çıban başlarının biri akıyor, biri sönüyor.. Sanatçısı topluma kızgın, toplum sanatçısının onu anlamadığından yakınır. Hatta tv de parodileri bile yapılır.Gazetelerin hali malum, tvlerin hali malum, insanların hali malum.
Buna rağmen de , bu toplum ,tüm saçmalıklara rağmen, bu kadar aymazlığın içinden öyle insanlar çıkartıyor ki, işte o insanlar, benim tüm kötümser bakışımı bir tarafa koyup gerçekten varlıklarıyla kendilerini hissettirenleri alkışlamak ve onlara da söz ettirmek istemiyorum.
Sn Gökhanın dediği (tir tir titremek) lafı vardı, ben bunu onları düşünerek kullanmalıyız diyorum..

sevgiler











 

Tarih: 24 Şubat 2006, 14:51 - İp: 81.***.**2.152
gordi
gordi (üye)
Antalya / Firma

syn thalassa,6 senemi verdim yut dışında,,,orda bu kadar basit ev sahıbı olunmuyor,bizim şartlarımız daha kolay,beni telaşlandıran burda yerleşik hayat süren 3000 alman kiraya verdıklerı evlerde Turk komşu istemiyorlar,bizm devlete devlet kuruluyor.bir Türk geçim sıkıntısından yıllarca çalışıp ancak belki emekli oldugunda alacagı evıde buyuk rağbetten dolayı,ev fıyatlarının bu yuzdenarttıgınıda dunsursek ev mev alamyor,yurt dısında onların bır kaygısı yok bu konuda ama,biz bu lükse hazır değiliz şu anda diye düşünüyorum.ayrıca benim bir korkum yok kendime ait evimde var işimde,kendı adıma korkmuyorum sadece dıger ınsanlarıda dusunuyorum.

 

Tarih: 24 Şubat 2006, 15:31 - İp: 85.***.**9.223