Fotoğrafçılık Forumları
Kimseye Özür Borcumuz Yok!...
Her yıl sistematik bir şekilde ısıtılarak gündeme getirilen ermeni iddialarıyla Türkiye’yi soykırımcı olarak yaftalamaya çalışan diasporanın sözcülüğüne soyunan sadece adları adımıza benzeyen içimizdeki işbirlikçilerden aydın sıfatlı bir grup bu yılda ermeni iddialarını gündeme getirerek başlattıkları kampanyada ‘’1915 te Osmanlı ermenilerinin maruz kaldığı büyük felakete duyarsız kalınmasını bunun inkar edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor kendi payıma ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor onlardan özür diliyorum’’ deniliyor.
Doğrusu aydın kisvesi altında yaşayan içimizdeki işbirlikçilerden sadece bir kaçı olan Baskın Oran, Ahmet İnsel ve Ali Bayramoğlu tarafından başlatılan hiçbir bilimsel dayanağı olmayan bu kampanya beni şaşırtmadı desem yeridir. Baştada belirttiğim gibi bu oyun her yıl sistematik bir şekilde bir yerlere yaranmak adına içimizdeki işbirlikçiler tarafından gündeme getiriliyor. Bu işbirlikçiler genelde parayla ve ödülle mükafatlandırılıyor. Bunun örneklerini millet olarak defalarca gördük.
Şunu çok iyi biliyorumki özür dilemek için ortada bir suç ve kabahat unsurunun olması gerekir. Birini suçlayabilmek içinde ortaya belge koyup ispat etmek gerekir. Şayet ortada ermenilerin soykırım palavralarını destekleyecek BİR TEK BELGE olsaydı her ortamda soykırım palavralarını gündeme getiren diaspora bu belgeyi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin defalarca yaptığı karşılıklı arşiv incelemesi davetini beklemeksizin yıllar önce önümüze koyardı. İşte budur ermenilerin karşılıklı arşiv incelemesine yanaşmamalarının sebebi.
Oysa 1. dünya savaşı yıllarında güney illerimizi işgal eden Fransız askerlerinin arasında bulunan Fransız askeri üniformalı ermenilerin müslümanlara yönelik gerçekleştirdiği kıyımın ispatı resmi arşiv belgeleriyle mümkün olmakla birlikte Mugos Nover Paşa’nın Fransa dışişleri bakanına gönderdiği bir yazısında ‘’Biliyorsunuz ki Suriye ve Filistin’deki Fransız ordusunun yarısı ermeni gönüllülerinden oluşuyor’’ denilmek suretiyle ermenilerin, ermeni soykırımını resmen tanıyan ülkelerden biri olan Fransız ordusunda savaştığı kabulleniliyor. Ancak bizim çok bilmiş aydınlarımız bu gerçeği bile göremiyecek kadar aciz haldedirler.
Dünya üzerinde bilimsel gerçekleri görmezden gelip paraya ve ödüle kavuşacak olmanın hayaliyle kendi tarihine ve milletine küfretmeye yeltenen isimlerinin önünde aydın sıfatı bulunan işbirlikçilerin bulunduğu başka bir millet varmıdır bilmem ama benim milletimin utanacağı bir suçu olmadığı aşikar olduğu gibi kimseye ÖZÜR BORCUMUZDA YOKTUR!.... Lakin başta aydın kisvesi altında barınan işbirlikçilere YUUUHHH deme hakkı vardır.
MİLLETİMİN EN TALİHSİZ GECESİ İÇİMİZDEKİ İŞBİRLİKÇİLERİN ANA RAHMİNE DÜŞTÜĞÜ GECEDİR!..
#mechul75' tarafından 18.12.2008 01:32:09 tarihinde düzenlendi.
TTK nın içi ne kadar boşaltılırsa boşaltılsın başkan bir yerleri dolduruyor Fujisever ilk linki takip et!!!!
ben küçük bir hesap yapmıştım sanırım 2500 kişi siteye ismini yazmış.
Genelkurmay Başkanlığın , Harbiye askeri müzesinde sergilediği 1915 yılında çıkarılan Tehcir Kanunu ile ilgili orijinal dokümanlar ve fotoğraflar.
#mechul75' tarafından 16.12.2008 00:34:32 tarihinde düzenlendi.
valla fuci aklımda tutmaya çalışıyorum isimleri. pusuda bekliyorum yolda sokakta hangisi denk gelirse artık.
en son geçen yaz büyük sosyalist ufuk uras la fetullahçı karısını yakalamıştım cihangir meydanda. bakalım sırada hangi şanslı ali kemal var.
Bu Türk Milleti nin çok çekeceği var. Birinci cihan harbinde arap çöllerindeki Türk Asker hastanelerini bile basıp yaralı askerlerimizi diri diri parçalayan Araplara üzülüp şunlara bir dur tabelası asamadık diye üzülenlerimiz hala var. Halbuki biz orada arapları ve kutsal toprakları savunmak için bulunuyorduk güya.Oralarda verdiğimiz her bir şehide dökülen her damla Türk kanına hala acırım.
Oralarda savaşanlardan biri de şu imzacılardan Hasan Cemal in dedesi Cemal Paşa dır.
Neyse yakında Türk olmaktan utanmaya korkmaya başlarız. Şimdilik Türküm deyince sadece ırkçı ve faşist sayılmakla kurtarıyoruz paçayı.
Neyse durmak yok arap kıçı ermeni kıçı yalamaya devam.
arabistanlı lawrens'ın başının altından çıktı hep olanlar o kim ingiliz ajanı
ve hollywood sözde kahramanı ...................
ben yatıyorum cümleten iyi geceler
Türk Tarih Kurumu başkanı Yusuf Halaçoğlu'nun Cumhurbaşkanı Gül'ün ermenistan ziyaretinden 1,5 ay önce görevden alınmış olmasını kimse tesadüf diye nitelendiremez!....
Büyük felaketin adı soykırımdır.
Bunu anlatmaya çalıştığınız kesim ne kadar anlayabilir eğer direkt olarak soykırım adını verirseniz?
Ve soykırım adıyla bir şeyi imzaya açarsanız, ne kadar anlaşılırsınız?
Aydınların bu hareketini üzerinde çokça düşünülmüş...
Toplumun tepkisi önceden kestirilmiş, hesaba katılmış...
Bir hareket olarak görüyorum...
Bir sorun halledilirken, aşama aşama gidilmelidir. Yakın geçmişe kadar "ermeni soykırımı" denildiğinde insanlar tırsarken bugün böyle kampanyaların düzenlenmesini aşama aşama toplumun ruhunu dikkate alarak hareket edenler sağlamıştır.
Metni başlatan aydınlar, elbette olayın ne olduğunun farkındalar, ancak nasıl olması, nasıl aktarılması gerektiğinin de farkındalar, nasıl daha fazla kşinin ermenilerin acılarını anlayabileceklerinin de farkındalar...
Bu yüzden "felaket" sözcüğü, zamanın ruhuna uygun bir sözcüktür diye düşünüyorum.
Bunlar bana ait değil. Ermeniperverlerden alıntı.
Buda ermeniperverlerden alıntı.
"Soykırım vardır. Ama bu bana göre. Yoktur diyenler mevcut toplumda.
Bunu onlara anlatabilmek için, anlatmaya çalıştığınız kitlenin "algısını" gözardı etmemeniz lazım. O seviyeye göre bir faaliyette bulunmanız lazım.
İlaçlardan örnek verelim. Bir hastalığın gerektirdiği dozaj 10 mg ise 10 mg vermelisiniz. 100 mglik yüksek bir doz verdiğinizde hastayı öldürürürsüz. İlacın dozajının artması/yüksek olması iyileşmeyi göstermez.
Hasta belli bir süre sonra bu ilaca tolerans gösterecektir. Aynı etkiyi yaratabilmek için daha yüksek dozaj vermeniz gerekecektir. 10 değil 15 verebilirsiniz. Sonra daha da toleranslı hale gelince daha da yükseltirsinz ilacın dozajını.
Ama başlangıçta yüksek dozaj verirseniz verecekleri tepki "ama sizde yaptınız, önce kendi soykırımınızı kabul edin" gibi bir tepki olacaktır."
Tam bir psikolojik harekat yani.
İlgili olabilecek konular
-
-
3 Aralık Dünya Özürlüler Günü Emeği
03 Ara. 2007, 21:02 kumköy34
542346909 Ara. 2007, 01:14
edizce -
Arkadaşlardan Özür Diliyorum...
10 Eki. 2007, 14:49 karizma343
7220120 Eki. 2007, 19:38
hudemirtas -