Kadın Hakları Savunucalırının Dikkatine

bashak haklı yahu

Olaya sadece güncel tartışmalar ve feministlerin sloganları açısından bakmamak gerekir.Önyargılarımız, alışkanlıklarımız, toplumdaki sosyal statümüz, toplumun değer yargıları bizi yönlendiriyor.
Kaldı ki bu tartışma hiç bitmez...

Kadın ve erkek eşittir.

Hep İnsan hakları denir ama kadın hakları denilince genelde biraz göze batar ve yadırganır.Kadın haklarının olmadığı yerde insan hakları zaten yoktur.

binlerce yıl ataerkilbaskıdan dolayı hep geri planda kalmışlardır.

Temelde kadınlar fiziksel zayıflıkları yüzünden sömürülmeye yatkındırlar.Zeka seviyesi eşittir ama beynin işleyiş şekli farklıdır.

Yani kadın hem fiziksel hemde psikolojik olarak erkekten farklıdır ama sonuçta insandır.

Öncelikle devlet vatandaşı olan kadına sahip çıkmalıdır.Sonyıllara kadar cinayetlerde töre indirimi vardı bu ülkede yada tecavüzcüsüyle evlendirilen binlerce kadın.

Bu sadece bizim toplumumuzda değil en medeni dediğimiz toplumlar içinde geçerli. Avrupada aile içi şiddet özellikle öğretimli kesimlerde oldukça yaygın. Öğretim diyorum çünkü EĞİTİM VE ÖĞRETİM bizde hep karıştırılıyor.
Azat bey

Öğretim ; Matematik , fizik , türkçe , mühendislik ,doktorluk vs. vs.

öğretim ; Aile terbiyesi, genel kültür , vatandaşlık bilinci vs. vs.

Hani derler ya ; "Sana vezir olamazsın demedim adam olamazsın dedim" cümlesinde vezirlik öğretim , adam olmak ta eğitimle olur.

Bir ilkokul mezunu kişi ailesinden ve çevresinden iyi eğitim almışsa çok verimli bir vatandaş olabilir.

Senin dediğin gibi "birçok eğitimli insan bir yıl olmadan boşanıyor" cümlendeki eğitimli aslında öğretimli olucaktı.

Sadece öğretim görüş insana OKUMUŞ CAHİL denir.

Öğretimi yerinde olan bir erkek;

Eşini kendisiyle bir değer görür.Fiziksel açıdan güçlü olsada bunu asla göstermez.

Sözel şiddet yapmaz.

Öğretim durumu kendisinden az ise bunu hissttirmez ama eşi kendisinden daha iyi öğretim almışsa asla bunu kendine aşağılık kompleksi edinmez.

Eşi eğer ev hanımıysa akşam eve geldiğinde işini geride bırakır. Onun anlattıklarını dırdır olarak görmez.

Eğer eşi kendisi gibi çalışıyorsa mesleğine saygı duyar gerekirse destek olur ve ev işlerinde yardımcı olur.Çünkü evlilik paylaşmaktır.

Çocuklarına her iki cinsede sahip çıkmasını öğretir.Özellikle kız çocuğu varsa eğitim ve öğretimine sahip çıkıp kendi haklarının verilmesini bekleyen değilde alan bir kadın olması için uğraşır.

Eşi ile tartışabilir ama kendi doğrularını eşine yada kızına empoze etmez sadece onlar için doğruları bulmalarına destek olur.


Geleneklerine sahip çıkar ama bu gelenekleri kadını ezmek için kullanmaz. Saçma sapan gelenekleri de ailesi içinde barındırmaz , bir sonraki kuşağa geçmesini engeller.

Eşini aldatmaz. NANUS kavramının tek taraflı olmadığını ve sadece bel altında olmadığını bilir.

Gerekirse boşanır ama eşinin haklarını gasp etmez mağdur bırakmaz.

(Konu dışı olacak ama geri zekalılar gibi habire kornaya basmaz.)


Yani Eğitimli insan kadın erkek ayırmaz ama ayırırsa kadını el üstünde tutar.

ÖNCE EĞİTİM SONRA ÖĞRETİM...

ÖNCE insanlık ve saygı. insan olarak eşitiz. buda yeterli gibime geliyor zaten. fazla feministliğin alemi yok.

İnsan olarak herkesin birbirine saygılı, hoşgörülü ve eşit yaklaşımda olduğu bir ortam yaratırsak KADIN HAKLARI ERKEK HAKLARI gibi bir tartışma konusu zaten olmaz. Sonuçta her iki cinsinde yaratılış gayesi vardır ve iki tarafta birbirini tamamlar. Bu fikirden hareketle ben şahsım adına karşımdaki kişinin cinsiyetinden ziyade kişilik ve karakterine bakar ona hakettiği gibi davranırım.
Kadın hakları konusuna gelince evet erkekler olarak bizler biraz daha özgür, biraz daha kendi irademizle davranıyor olabiliriz ama bunu karşı tarafı ezmek ya da sömürmek maksatlı kullanıyorsak zaten diyebilecek bir söz yok bu düşünce de olan insanlara.

Evli olanlarımız bileceklerdir, hayat bir paylaşımdır. Bu paylaşımın içinde ortak kullandığımız mekan olan ev işleri, yaşam adına aldığımız kararlar, hatta çocuklarımız vardır. Bunları bir başkası ile paylaşamazsınız, demek ki hayatı paylaştığımız bu insan bizim için önemli ve değerlidir. Bu da o insana saygı göstermeye, sevgi vermeye yeterlidir.

İnsanları sevin, hakettikleri değeri verin, dünya yaşanacak bir hal alır....

Saygılarımla