Kadın Hakları Savunucalırının Dikkatine

Evet sana şu konuda katılıyorum,şayet kadınlar erkeklerden güçlü olsaydı erkeklerin kaınlara yaptıgından daha fazlasını yaparlardı ama bu bir ihtimal,,soyutluk.somut olanı konuştum ben,görününeni.Kimse kimseyi ezmesin.ben bunun tarafındayım,kadını savundugum veya erkegı bi kenara attıgım yok.

EVET EZİLME KONUSUNDA ÇOK HAKLISINIZ. HİÇ BİR İNSAN EZİLMESİN KADIN ERKEK FARK ETMEZ. GÖRDÜNÜZMÜ EN SONUNDA ORTAK BİR NOKTA BULDUK.

en güzeli...ortak nokta...

Buraya kadar söylenen hemen hemen herşeye katılıyorum. Yalnızca bir ayrıntı var ki, sanırım herkesçe doğruluğu su götürmez olarak görülmüş ve bir daha ele alınmamış:

pozitifx'in (ki, bildiğim kadarıyla, kadınlarla ilgili bu konuda yazan tek bayan ) baştaki yazısında, BANA GÖRE asıl doğru olan noktaya değinecek gibi yaklaşılıp, sonra uzaklaşılmış. ".... cahil insanlarla dolu toplumda yaşadığımızın kanıtıdır! Buna sebep olan da erkeklerdir kanaatimce!"

ve

"Kendini bilen erkekler de var tabi, kadına kadın gibi muamele eden, horgörmeyen, ezmeyen, onlara sözüm yok!"

Pekiiii....

Kadına kadın gibi davranmayı bilmeyen erkekleri kim öyle yetiştiriyor? Anneleri... Çocuk biraz büyüdüğünde de, toplum baskısı başlıyor. Peki toplumun yüzde 50'si erkekse, diğer yüzde 50'si ne? Kadın...

Gelinlere dünyayı dar eden, kayınpeder mi, kayınvalide mi? (Konuyu biraz sulandırma pahasına bu soruyu ekledim, ama genç bayanların desteğini almak için harika bir nokta değil mi? )

Neyse, kısacası söylemek istediğim, kadınlarımızın yaşadığı ayrımcılığın gerçek nedeni, erkekler değil. Gerçek neden CAHİLLİK ve onun da nedeni olan sömürü düzenidir.

Erkeklerimizin ezilmediğini kim iddia edebilir?

Bayan "Kakılmış"a dünyayı zehir eden ERKEK, Bay "İtilmiş" değil mi? Peki, bu zavallıların itilip-kakılmasının öznesi KİM?

İşte bence asıl soru bu!
Öyle olmasaydı, bu sorunun yanıtı "sakıncalı" olmazdı!

Sevgiler...

o zaman hep beraber söyleyelim:... EĞİTİM ŞART...

evet kesinlikle eğitim şart. her anlamda eğitim. bizim eğitim sistemimizde karmakarışık. birşeyler eksik. hani bir yemek yersiniz çok güzel görünür tadı da fena sayılmaz ama içinde bir şey eksik gibi gelir işte oda olsaydı mükemmel olacakmış deriz kendi kendimize. eğitim sistemimizde malesef öyle adını koyamadığımız belik adlandırdık ama ifade etmekten çekince duyduğumuz bir durum bu. netice itibariyle eğitim sistemimiz farklı a ülkesi modeli hukuk sistemimiz farklı b ülkesi modeli ekonomi sistemimiz farklı c ülkesi modeli vs...... eğitim şart ama nasıl bir eğitim? )))

lacımert baslıyorum arkadasım
erkek genelde babayı ornek alarak yetısır!yada bulunulan cevreye ayak uydurur o kısılıge burunur!annesını dınleyen erkek sayısı cok azdır!bu da bır gercek!
gelınlere dunyayı dar eden gelısmemıs beyınlerdır!bu her ıkısı ıcınde gecerlıdır!cunku arada yıl farkı var ve yetısmetarzı yasam tecrubesı var!
bır kampanya baslatıldı haydı kızlar okula adı altında!tv yı seyredersen karsı cıkan hep baba oluyor nedense!

cahıllık genıs kapsamlıdır ve bır cok seye baglıdır!bunu bayanlarda pekıstırmen yersız!cunku bence bayanı acız goren savunmasız kabul eden erkekler ıcın kullanmalı o tabır!


egıtım once aıleden gelır!bu konuda onları dıkkate almak lazım!

BEN BİRÇOK KADIN TANIYORUM EĞİTİMLİ KÜLTÜRLÜ BİR ÇOK ERKEK TANIYORUM EĞİTİMLİ KÜLTÜRLÜ AMA BU TİPLERİN EVLİLİKLERİ EN FAZLA BİR YIL SÜRÜYOR. EĞİTİM ŞART AMA HANGİ ANLAMDA BİR EĞİTİM. FARKINDAMISINIZ TÜRK KÜLTÜRÜ DİYE BİR ŞEY KALMAYACAK ÖNÜMÜZDEKİ YİRMİYILDA MEMLEKETTE. AVRAPALI DESEN DEĞİLİZ ASYALI DESEN DEĞİLİZ VS. ÇOK ACAİP ÜRKÜTEN BİR KÜLTÜR DOĞURDU GEÇEN 40 YIL. GERÇEKTEN DİNİNİ ÖRFÜNÜ ADETİNİ BİLEN BİR TOPLUM KALMAYACAK YAKINDA. Kİ ÖYLELERİNE MALUMUNUZ BAŞKA GÖZLE BAKILIYOR. KADIN HAKKI ERKEK HAKKI MEMLEKETTE İNSAN HAKLARI İHLALİ VAR. BAKIN ŞÖYLE GELİR SEVİYELERİNE KİMİLERİ KAYMAKLI PASTA YİYOR Kİ BU AZ Bİ KESİM VE EN ZENGİN BİR KESİM KİMİLERİ ÇOCUĞUNU REHİN BIRAKIYOR HASTANEDE PARASINI ÖDEYEMEDİĞİ İÇİN UÇURUMLAR ÇOK FAZLA. KADINLAR BACILAR ANALAR LÜTFEN DAHA FAZLA TELEVİZYONLARA ÇIKIPTA ONURUNUZU ZEDELEMEYİN. İNANIN ÇOK ÜZÜLÜYORUM SİZİN ADINIZA. NE VAR NE YOKSA KENDİNİZLE VE AİLENİZLE İLGİLİ DÖKÜYORSUNUZ ORTAYA BUNU YETMİŞ MİLYON İNSAN SEYREDİYOR LÜTFEN ÇOCUKALR SEYREDİYOR. HAK ARAMA UĞRUNA ÇOÇUKLARIN BİZLERİN KAFASINI KARIŞTIRMAYIN. ZATEN BİR SÜRÜ SORUNLA CEBELLEŞİYORUZ GÜNLÜK HAYATTA. VE BAZI TV KANALLARI REYTİNG ELDE ETME UĞRUNA İNSANLARIN DUYGULARINI SÖMÜRMEYİN. BÖYLESİNE BİR TOPLUMUZ BİZ. GÜVEN YOK PARA YOK HUZUR YOK. TUTTURMUŞUZ KADIN HAKKI. İNSAN HAKKI KARDEŞİM İNSAN HAKKI.

--
Sevgili pozitifx,

Söylediğin herşeye katılıyorum. Ama özellikle aşağıdakine; çünkü bu sözün aksini savunan bir şey söylemiş olamam:

"cahıllık genıs kapsamlıdır ve bır cok seye baglıdır!bunu "bayanlarda pekıstırmen yersiz! cunku bence bayanı acız goren savunmasız kabul eden erkekler ıcın kullanmalı o tabır!

Ama yine de diyorum ki, kadının ezilmesi olgusu, geniş anlamıyla sınıfsaldır. Semra Özal'ın ezilmesiyle, köydeki Fadime Teyze'nin ezilmesi arasında fark yok mu?

İşte bu fark, Semra Özal'ın sınıfındaki erkeklerle, Fadime Teyze'nin köyünde yaşayan erkekler arasında da aynen var!.

Yani erkekler de "eşit" değil. Sosyo-ekonomik konumu ve eğitimi açısından.

Ben 48 yaşındayım, iki fak. mezunuyum. "Barış" adında, liseye başlayacak bir oğlum var. O da bulunduğu sınıfla orantılı olarak ezilecek ve EĞİTİMİ İLE ORANTILI OLARAK, BUNU EŞİNE YANSITACAK. Burada, EŞİNİN eğitim durumunun etkisi, göreceli olarak daha azdır.

Bu durum kuşaktan kuşağa geçerken, birşeyler olumlu ya da olumsuz yönde değişerek sürecek (Ünlü bir yazar, "bir centilmen, ancak üç kuşakta yetişir" demiş).

Değişimin olumlu ya da olumsuz olmasında, işte tam burada eğitim devreye girebilir. Ama asıl etken, yine de erkeğin ne kadar ezildiğidir. YANİ KONUMUZ, BİZ İSTESEK DE İSTEMESEK DE SİYASİDİR VE EKONOMİKTİR.

"bır kampanya baslatıldı haydı kızlar okula adı altında!tv yı seyredersen karsı cıkan hep baba oluyor"

Çok yerinde bir saptama...
Çünkü ("ZİRA" DEĞİL!), sözünü ettiğin toplumsal kesimin (hadi dos-doğru söyleyelim: "ekonomik sınıfın") gözünde eğitim demek, büyük bir MASRAF KAPISI demek. Bu ailede parayı zorlukla kazanan ERKEK, önce bu yüzden karşı çıkar (gücü yetmeyecektir). Sonra da, toplumca, bu karşı çıkışa, dinsel, toplumsal, töresel, BAHANELER yaratılır: Kızı okutmak günahtır, vb...

Bu yanlışlar yüzyıllar boyu sürerek, yerleşir, kurumsallaşır... Ve biz, (tarihsel gelişiminden soyutlayarak, direkt olarak) bugünkü durumuna baktığımızda, ben de aynen senin söylediklerini söyleyebilirim: "Yahu şu erkek milleti ne kadar kalın kafalı, ne kadar kaba kuvvet seven, ne kadar kadın düşmanı yaratıklar..."
"Zavallı savunmasız kadınları nasıl da aciz görüyorlar..."

Ama, bu erkekler, KENDİ ZAVALLILIKLARINDAN, KENDİ ACİZLİKLERİNDEN kurtulabilseler, herşey yine böyle mi olurdu acaba?

Yani: Evet, eğitim... Ama, o da bir yere kadar.
Gerçek soruna uygun gerçek çözümler gerek.

Söylemek istediklerim, özetle bunlar.

Aslında çok yersiz bir konu bu!!!
Ne kadın hakkı ne erkek hakkı, aslolan insan hakkıdır.
Ben ne kkadınlar gördüm erkeğini parmağının ucunda oynatan, ne erkekler gördüm kadınına her türlü eziyeti reva göre, hatta ne ebeveynler gördüm minicik yavruyu dayaktan öldüren..

Ne işte, ne zülumde cinsiyet vardır.
Gelişme çağındaki çocuklara bakıyorum da herşeye cinsiyet veriyorlar..Ayrımcılık, haksızlık o dönemde başlıyor.
Bu kız müziği, bu erkek işi, bu kız işi.. neden bu cinsiyet ayrımı?? Nerden öğreniyor körpe beyinler böyle hastalıklı düşünceleri..
Geçen Dünya KAdınlar Günü etkinlilerinde hakkın hukukun nerde başlayıp nerde bittiğini yaşadığım bir anıyı anlatarak izah edeyim (ben çok gülmüştüm)

Kadıköye giriş çıkış tarfiğe kapatılmış. bir grup kadın bağıra çağıra yürüyüş yapıyor. heryaştan, her meslekten türlü insan kalabalığı bağır çağır iskeleye doğru gidiyor.
Diğer tarafta halk ulaşım araçlarına gitmek için bir hayli yol yürüyorç
Her neyse bende o halkın içinde bir araç bulma adına başladım yrümeye..
Yanımdan bir dolu insan gelip geçiyor. Tam arkamda iki bey kendi aralarında konuşuyor.
-YAu 80 yaşında kadınsın ne işin var senin yürüyüşte bu yaşta ne hakkın var git evinde otur!!
-Ağbi ya ne hakkından bahsediyorlar. Onlar zaten her zaman evde haklılar. Bu yürüyüşe ne gerek var ki..

İşte Türkiye'nin görünmeyen gerçeği.. Ne diyim artık..