hvdn/sudan
hvdn/sudan (üye)
İstanbul / Amatör

İnsanlık Nereye? Biz Nereye?

Sevgili Netfotoğrafçılar. Günü bitirmiş gazetelerin internet sayfalarına yatmadan önce bakıyordum. Vatan Gazetesinde 5 adet deniz kaplumbağasının (caretta caretta) öldürüldüğünü okudum. Fotoğrafçılık sitelerinin olduğunu biliyordum ancak bu siteyi arkadaşlarım fotoğraflarmı gördükten sonra bulup katıldım, sonuçta amatörüm ve iyi fotoğraf çekmek gibi bir iddiam yoktu. Birazda ittire kaktıra bir siteye üye olacaktım ve bu üyelik sizlerin arasına oldu. Bundan çok mutluyum. Zaten sitede gördüğüm fotoğraflar, bu fotoğrafları çekenlerin ve onlara yorum yapanlar doğayı ve insanı sevdiklerini bana çoktan ispatladılar. Yoksa kim kalkar gideceği yerin uzaklığına göre gecenin 3 ünde 4 ünde ya da 2 sinde sıcak yatağından, varsa sevdiğinin yanından da 2 saat 3 saat belki 5 saat henüz hava tam ışımadan araziye çıkar aletlerini hazırlar, kamuflajını giyer başlar beklemeye? Herhalde bir fotoğrafçılar bir de avcılar...

Ben hem bir fotoğrafçıyım hem de avcıyım ancak cennet ülkemizin insanının eğilmemişliği; cahilliği ve daha önemlisi kanunları uygulamakla yükümlü görevlilerin de halktan gelmesi ne yazıkki aynı vurdumduymazlıkları paylaşmaları bizim en büyük sorunumuz. Bir şeyin ayrımını baştan yapalım: Ben eğitilmemişlik dedim öğretilmemişlik demedim. Yani bir kişi üniversite mezunu olabilir ama bu onun iyi bir eğitimden geçtiği anlamına gelmeyebilir.

Ülkemizin doğal yaşamının nasıl gerilediğini ben son 15 yıllık gözlemlerimle görebiliyorken; devlet kademelerinin, resmi görevlilerin (polis, jandarma, orman korucuları, ziraat odaları, sahil güvenlik, çevre, turizm, orman, iç işleri bakanlıkları) üniversitelerin biyoloji, veterinerlik vs fakültelerinde görevli Hocaların!!! nasıl görmediklerini anlamıyorum. (Bu ülkede heykeli dikilecek şu anda bir tek adam var : Hayrettin KARACA. Fikri KOCAELİ Ağabeyimin bu görüşüne sonuna kadar katılıyorum.) Bundan 20 yıl önce bu ülkeye güneye göç eden Kanada Kazları gelirdi göreniniz var mı? Yok niye mi Samsunda köylü bir yandan avcı!!! bir yandan haftanın 7 günü günün 24 saati ellerinde 5 tane bilemedin 8 tane fişek atan tüfekler ( AVCI DEĞİLLER ) kazlara suya inme şansı bile vermediler. 2 yıl gelen kazlar 3. yıl gelmediler. Ve bir dahada...

Neyse gelelim avcılığa ve avcılara!!! İnanın bu güne kadar vurduktan sonra yanına gittiğimde yerde yatarken görüp acımadığım tek bir av hayvanı olmadı. Hepsi için içimden birşeyler koptu. Ancak keşke bunu her avcı için söyleyebilsem. Çünkü yasal limitlerin 10 katı 15 katı kuşu vurupta ondan sonra avcılar kulubüne gelip nasıl ballandıra ballandıra anlatan insanlar olduğunu biliyorum. Biliyorum diyorum çünkü ben bir günde 100 tane (yazıyla 100) tane 150 tqne bıldırcını vuran o insanları!!! tanıyorum. Ve inanın insanlığımdan utanıyorum. Zaten son 50 yılda doğal hayat azotlu gübre lanetinden, kontrolsüz ziraii ilaç ( bildiğiniz ZEHİR. adına ziraii ilaç demişler YAHU KRAL ÇIPLAK... ) kullanımından dolayı ölüyor. Şimdi diyebilirsiniz ki bu adam da amma atıyor. Hayır girin google ye araştırın. Dünya ikinci dünya savaşından sonra nasıl sınırlandırıyor azotlu gübre kullanımını doğaya zarar verdiği gerekçesiyle. Bu konuda hazırlanmış doktora tezleri var. Eski sovyet bloğu azotlu gübre kullanımını sınırlandırıp hatta yasakladıktan sonra Karadenizin doğal hayatının nasıl canlandığını... Bunları niye söylüyorum böyle giderse yakın zamanda fotoğrafını çekecek bir doğal hayatımız kalmayacak...

DSİ on yıllardır Türkiye nin sulak alanlarını kurutmaya çalışyor. HALA çalışıyor. Tüm düna sulak alanların kıymetini anlamış; sulak alanları kurtarmaya çalışırken. TC Karayolları Sapanca gölünün altından yol geçirmekle yetinmiyor şimdi üstünden bir otoyol daha geçeirecek. Yahu göl ÖLÜYOR. Olsun yeteri kadar yolumuz yok bir tane daha yapalım. Ee yolun önü gitmiyorki yeni yol gitsin. Olsun...
Maliye bakanımız elektrikli arabadan öyle vergi istiyorki normali 42000 LR. Elektriklisi 59000LR. Tüm dünya elektrikli ve dizel araçlardan daha az vergi isterken...çünkü çevreyi daha az kirletiyorlar. Aaaa bir şeyi unuttum Biz Türk'tük yahu... Bizim aklımız bir iki yüzyıl arkadan geliyordu değil mi?

Diyeceksinizki bu kaplumbağalar ile avcılığın ne alakası var. Bu kaplumbağalar doğanın en temel kanununu hayatta kalmayı istediler ve kıyılarımızdaki balık çiftliklerindeki (ne işi varsa kıyılarda) balıkları avlayacakları düşünüldüğü için büyük olasılıkla bu çiftliklerde çalışanlar tarafından baltayla öldürüldüler.
( Yakın zamanda bu çiflikleri denetlemeye giden millet vekillerine yüzlerce kilo balık hediye edilmemiş miydi? ) Ben deniz kaplumbağaları ile yüzme şansını bulmuş biriyim. Acaba bu baltalı katiller hayal edebilirler mi onlarla yüzmeyi? Hayal edebilirler mi o kaplumbağaların doğada bir görevinin olduğunu, bir amaç için yaratıldığını.

Yook ağımızı kopardı balıkalarımızı kaçırdı. Yahu kardeşim senin boklu çiftliklerin yüzünden bu sene kaç turist kaçtı haberin var mı? ( hani turizm bakanı? ) Kıyılarda nasıl pislikler oluştu haberin var mı? Hem o ağı koparmayı biliyorda senin kafan çalışmıyor mu kaplumbağanın koparamayacağı ağ yapmaya? Yoo o ağdan var ama PAHALI... O ağın yanında 3-5 kaplumbağanın lafımı olur. Vur baltayı al canını. Hatırlaynız 3-4 yıl kadar önce Ukrayna Sahil Güvenliğinin bizim balıkçı teknelerini nasıl top atışıyla batırmıştı ve balıkçılarıda içeri tıkmıştı. Elin Ukraynalısı yerden göğe haklı. Önce kalkıp troldu, kaçak avdı, yavru daha ÜREMEMİŞ balıkları avla, balık yuvalarını haşat edip gelecek nesilleri bitir. Ülkemin sahil güvenliği seni engellemesin (hepsine nasıl yetişecek? ) . Sonra Ukraynaya saldırıp aynı aptallıkları orada yapmaya kalk. Adamlar biz mi? Gözünün yaşına bakmaz tekneni batırıp balıklara yuva yapar... ki gelecektede balık avlayabilsin.... sonrada o balıkları yer kendi kaynaklarını bitirip sonrada çekirge gibi başka yere saldırmaz...

Sevgili net fotoğrafçılar bu yazı herhalde sizlere içimde kopan fırtınanın, isyanın ufakta olsa bir anlatımı olmuştur diye ümüt ediyorum. Çünkü böyle giderse bırakın fotoğrafçı olarak fotoğrafını çekecek kuş, çiçek, böcek, manzara çekmeyi, insan olarak yiyecek gıda bulamayacağız.

Ah Hayrettin KARACA. Heykeli dikilecek adamsın. ADAM gibi ADAMSIN.

#hvdn/sudan' tarafından 28.11.2008 02:16:38 tarihinde düzenlendi.

Tarih: 28 Kasım 2008, 01:49 - İp: 78.***.**1.206
mfdemirhan
mfdemirhan (üye)
İstanbul / Amatör

Yazdıklarınız arasında doğru şeyler olması, tavrınızı doğru yapmıyor.
Sadece çelişki yaratıyor.

"İnanın bu güne kadar vurduktan sonra yanına gittiğimde yerde yatarken görüp acımadığım tek bir av hayvanı olmadı. Hepsi için içimden birşeyler koptu"

Hayvanları öldürüp, sonra üzülüyorsunuz, sonra gidip bir tane daha öldürüyosunuz.

Evet, yazınızın başında belirttiğiniz gibi, bu sitede doğa aşığı arkadaşlarımız var. Sabahın köründe bin bir zahmetle kamuflaja girip, akşama kadar bir yavru kartalı görmeye, fotograflamaya çalışırlar. Türlü renkle kuşların peşinde büyük br keyifle koşar, onları fotograflar, bize sunarlarlar. Siz bu kişilerin kategorisne, tüfekle kovalanan bir zavallı hayvanın fotografını koydunuz. Buna yapılan itirazları ise bilinçsiz olmakla suçluyorsunuz.

 

Tarih: 8 Ocak 2009, 09:32 - İp: 85.***.**7.133
hvdn/sudan
hvdn/sudan (üye)
İstanbul / Amatör

Fatih Bey, gerek malum fotoğrafıma yapılan yorumlarda gerek sizin yazdığınız gibi doğayı seven birinin nasıl avcılık yaptığı gibi bir çelişkide olduğum söylenmekte.
O zaman av, avcılığa ve dünyamıza nasıl baktığımı açıklamaya çalışayım.

Benim için para vererek tavukçudan aldığım tavuk ya da balıkçıdan alıp eve getirdiğim balıkla; av yaparak eve getirdiğim kuş arasındaki fark; birinin elde etmek için doğrudan emek etmiş diğerlerinde ise bedenimi mesleğimde kullanıp kazadığım parayla dolaylı olarak tavuk ve balığı eve getirmiş olmamdır. Nasıl avda vurduğum her hayvan için içim acıdıysa; balık yerkende içim açır; tavuk; dana; koyun yerkende. Bundan emin olunuz.

Yani şunu demeye çalışıyorum: Daha önce siteye balık avlarken fotoğrafladığım insanların fotoğraflarını koydum. Kimse bir şey demedi.... Sonra birinin kuş avlarken çektiğim fotoğrafını siteye koydum çok saygı duyduğum Ustalarım, Ağabeylerim, Amcalarım bana tu kaka dediler. Bana göre de esas çelişki burada. Kuş avlamak kötüde balık avlamak mı iyi? Biri yararlı biri zararlı mı? Ya da kara avcılığı kötüdür de deniz avcılığı iyi midir ya da göl avcılığı?

Ama et yemeyen biri çıkıp nasıl hayvan yiyorsunuz derse onu anlarım ve saygı duyarım. Mesela küçük kardeşim hiç hayvan eti yememekte ancak hayvanlardan elde edilen süt, yumurta, peynir vs. gibi gıdaları yemektedir. Böyle biri deseydiki yaa nasıl kıyıyorsun o hayvanlara diye? Ona da saygıyla başka bir şeyler söylemeye çalışırdım.
Zorluk avcılık öyle değişik bir duygular ağı olmasıylada ilgili galiba ki sanırım sadece yapanlar anlayabiliyor... Yani benim durumumda artık bende yapmıyorum ama yapandan da rahatsız olmuyorum...

Durumum böyle olunca, tereddütle de olsa ( çünkü tepki alabileceğini biliyordum ve aldı da) fotoğrafını çektiğim çok doğal bir olayı, kuşlar kategorisine koymakta sakınca görmedim. Balık avlayanların fotoğrafını nasıl koyduysam bunu da öyle koydum.
Haa o zamanlar önüme ne geliyorsa çekiyordum, şimdi biraz da sizlerin (Husmenaga, Suat Hoca, Hamit Bey, Cemal Bey ve diğer Ustalar) etkisiyle doğal hayat fotoğafçılığına dönmüş durumdayım. Evet ağzında balık olan yalı çapkını ya da balıkçıl, ya da yılan, fare vs yakalamış doğan, şahin, kartal fotoğrafı; elinde balık olan insandan iyidir. Ya da elinde kuş landan. Ama tüfekler silahtır da olta yada balık ağı silah değil midir?


Ercan Bey, sizde haklısınız. Ne diyebilirim...

Saygılarımla.







 

Tarih: 8 Ocak 2009, 21:01 - İp: 88.***.**8.132