İdeoloji Devri Taş Devri Oldu.

çalışıyon emmi ben. Hemide hergün. Gözlerde uykudan değil orta osyadan gelen Türk genlerinden kısılmakta keza. Babamın gözleri deha kısık idi. Tatar derler idi babama köyde ve cezaevi mukabillerinde.
Bu arada sabah 8.00 mukabili polis aradı. Çocuk öldürmüş bizim cingenler. Öelrnede öldürende onlardar. çocuklar içmiş içmiş birinin kafasını kırıp beynini dağıtmışlar. İşki bütün kötülüklerin anasıdır.

icki butun kotuluklerin sebebidir( ana olmaz) tamamen katiliyorum. Yanliz bunu yazan bira kutulari ononde poz verip icki reklami yapmamaliydi.

Konu bayağı genişliyor.. Çarpıtmak istemem, fakat eteğimdeki taşları dökmeden durmam..

Son iki senedir, yüzde yüz japon sermayeli bir firmanın güvenliğinde isveçli taşeron firmaya bağlı çalışıyorum.. Toyota ve Honda'nın yan sanayisi olan bu firmada Japonları tanıyınca onlara hayranlığım oluştu..

Son günlerde yerli otomobil kavramı üzerine haberleri okudukça güleyimmi ağlayayımmı diyorum.. Biz Türkler için türk malı otomobil yapmanın zorluğundan bahsediliyor.. Oysa Toyota ve Honda'nın japonları bizim memlekete geldi ve Türk malı otomobil yapıyor.. Yetmiyor, bunu rusya ve avrupa ülkelerine satıyor..

Açmak gerekir: bu japon markaları ve tedarikçileri sadece emeğimizi kullanmıyor.. Alt tedarikçi ve hammadde temini konusunda tamamen Türk firmaları ile çalışıyorlar..

Ve gerçekten çok çalışıyorlar.. Bizim elemanlar yatıştayken bile işlerinin başındalar..

Emmiler bizim işyerine cnc tezga larını kurarken japonla sabahtan 23 00 a kadar 3 hafta beraber çalıştık.Adamın gıkı çıkmadı.Paydos zamanı işi bırakıyor.İş zamanı işe odaklanıyor,çok disiplinli çalışıyorlar.

Türkiye’deki yaygın kanıya göre CHP sol bir partidir ve bu ortalama insana da böyle belletilmiştir.Bugün CHP’ye (ondan daha beter olan DSP’den bahsetmeye bile değmez) kelimenin hiçbir anlamında sol demek mümkün değildir. O, Kemalist tarzda çarpık bir laiklik savunusunu ve milliyetçiliği siyasetinin temeline oturtmuş, diplomatlar ve müteahhitlerle dolu has bir burjuva partisidir.

CHP diğer sosyal demokrat partiler gibi işçi hareketinin içinden gelmemiştir, örgütlenmesi işçi sınıfına dayanmamaktadır, üye bileşimi işçi ağırlıklı değildir.Ama yine de genel referans noktası olarak emperyalizm çağına girildiği andan itibaren solun gerçek adresinin işçi sınıfı ve sosyalist hareket olduğunu belirlemek gereklidir.

Daha karmaşık görünen bir olgu da, reformist işçi partilerinin ve küçük-burjuva sol hareketlerin çoğunun, güttükleri siyaset bakımından burjuva solu olarak nitelenebilecek bir konuma yerleşmiş olmalarıdır. Örneğin bugün Avrupa ve Türkiye,deki sosyal demokrat partilerin konumu genel olarak budur.Bu son nokta kapitalizmin halen işlemekte olan çok önemli bir eğilimini ortaya koyuyor.

Bırakalım komünistleri ve emekçi sınıfları, CHP cumhuriyetin başlangıcından itibaren yaklaşık çeyrek yüzyıl boyunca başka burjuva partilerine bile izin vermeyen bir tek parti diktatörlüğü kurmuştur. Bu dönemde CHP ve devlet aygıtı neredeyse tümüyle örtüşmekteydi, yani CHP bir bakıma Kemalist devletin kendisiydi.

CHP’nin programının temellerini oluşturan “altı ok”un da sol kavramıyla doğrudan bir ilgisi yoktu. CHP yi burjuva sol olarak değerlendirmek bile mümkün değildir.Marksizm işçi sınıfının siyasal mücadelesinin hedefini burjuva devleti parçalamak ve yerine öz-yönetim organları (sovyetler, konseyler, şuralar vb.) üzerinde yükselen işçi iktidarını, yani işçi devletini kurmak olarak ortaya koyar. Özel mülkiyetin işçi sınıfının egemenliği altında devletleştirilmesi, kapitalist düzen altındaki devletleştirmelerden tamamen farklı bir içerik taşır. Kapitalist devlette devletleştirme, burjuvaziye kaynak aktarma yöntemidir. Zarar eden ya da batma durumuna gelen işletmelerin bedeli burjuvaziye ödenir.

Marksizmin kurucuları, dünya işçi devriminin gelişkin kapitalist ülkeleri kucaklayan sürekli devrimler sayesinde sosyalizme ilerleyebileceğini savunmuşlardı.Profesyonel ordusu ve polisiyle, adli ve idari mekanizmasıyla, bürokratik tarzda örgütlenmiş bir devlet, işçi sınıfı "adına" hareket ediyor olsa bile, eğer işçiler yönetemiyorsa, orada gerçekten bir işçi demokrasisi işleyebilir mi; ya da böyle bir "işçi" devletinde gerçek egemenlik işçilerde mi yoksa başkalarında mı olur?

Sosyalizm adına hareket edenler, devlet mülkiyeti konusunda net bir Marksist tutum benimsemedikleri sürece işçi sınıfını, burjuva ideolojisinin saldırıları karşısında savunmasız bırakmaya mahkûm olacaklardır.

Demokrasi bir devlet biçimidir. Sosyalizme varıldığında artık devlet sönümlenmiş olacağı için, ancak devletin var olduğu bir tarihsel dönem boyunca insanların sözünü ettiği ve ihtiyaç duyduğu demokrasi denen yönetim biçimi de tarihe karışmış olacaktır.

Lise yıllarında solcuydum.Solculuğu bilmeyen öğrensin.O yüzden ben işçiyim dedim.Okyanus sen burjuvasın öyle kalacaksın.

lightningman,
CHP yi durduk yerde neden konu ettin de uzun uzun anlattın anlayamadım.

CHP, bugünkü Türkiye'nin kurucu partisidir. TC yi kurarken sadece işci sınıfına dayanmamış, belli bir sınıfın egemenliği verilmemiştir. Kurtuluş savaşı işci, köylü, eşraf, sermayedar (pek yoktu o zaman) hep birlikte savaşarak kazanılmıştır.

Aynı dönemde kuzeyimizde Rusya'da 1917 de işci sınıfı egemenliğine dayalı marksist ekim devrimi gerçekleştirildiği halde bizdeki kurucu kadro bu ideolojiye ilgi duymamıştır.
Dolayısıyla CHP solda bir parti olarak kurulmamıştır.
CHP de sol kavramını merhum Ecevit 1970 li yıllarda ortaya atmıştır. Onun dışında CHP nin işci sınıfı egemenliğine dayalı sol ile bir ilgisi yoktur.

CHP her zaman merkezde bir parti olmuştur.

CHP, bugünkü Türkiye'nin kurucu partisidir.

yok kurucu parti, yok Atatürk'ün partisi

yok daha neler. wikipedi sözlüğü sanki.
parti yüceltmenin başka yollarını bulun artık.

merhum Erbakan da şöyle derdi bir zamanlar:"Atatürk yaşasaydı milli görüşçü olurdu".
inanalım mı şimdi?.

valla doğru söze ne denir. NEtekim chp Atatürkü ölmeden çok önce izole etmiş, resmen mapıs hayatı yaşatmıştır.

Pazarbey, tarihi gerçekleri saptırmayın.

"chp Atatürkü ölmeden çok önce izole etmiş,"

Atatürk 1938 başından itibaren ölüm döşeğinde iken izole edildi. Her halde ölüm döşeğinden de ülkeyi idare edebilecek durumu yoktu.

Baberti arkadaş,

CHP nin tarihini anlatan kitaplar piyasada bolca var. Bir tane edinip okuyabilirsin. CHP yi kim kurdu? İlk genel başkanı kimdi? bunları öğrenmek zor değil.
Yeni nesil malesef cumhuriyet tarihimizden bihaber yetişti...

Tabi tabi eminim öyledir. Bakınız artık Muhsin başkanın aligopterinin seyir aletini sökende belli olmuş. Buda yalan demi emmi.