İdeoloji Devri Taş Devri Oldu.

bence islam ideoloji deyildir emmi
zira ekonomik sistemi belirsizdir ( liberal kapitalist sistemmi yoksa sosyalist ekonomi modelimi yahut karma vs. yahut gazarbey gibi cimri ekonomik sistemmi )
ekonomik sistem konusunda bir kuramı yoktur.
diğer mevzuları es geçiyorum şindilik.

islamda pazarbeyin mantığıyla orjinal birşey de yoktur.
zira 120 küsür bin peygamber geldiğine göre
geriye orjinal birşey kalmamıştır
binaleyen hepsi de Allah'ın elçisi yahut kitap verilmiş peygamberi olduğuna göre
hepsi birbirini tekrar etmiş olmalıdır
neticede peygamberler farklı farklı olsa da din tektir ve Allah'ın dinidir.

İslam bir yaşayış ve inanış biçimi olabilir. Lakin bunu siyasal bir ideolojiye dönüştürenler bence islamın özünde ve Kur'anda olmayan bir sürü safsatayı din adına pazarlayan şahıs ve kişilerdir.

İslam bir yaşayış ve inanış biçimidir. Lakin bunu siyasal bir ideolojiye dönüştürenler bence islamın özünde ve Kur'anda olmayan bir sürü safsatayı din adına pazarlayan şahıs ve kişilerdir.

Sanırım işin özüde burada emmi
İslam üzerinden nemalanmaya çalışan Vatikan tarzı bir yapılanma var.

okyağnus doru söylemeke. tüm dinler aynıdır. keza islamda hiriktiyanlıkta musevilikte aynı şeyleri söyler. islamda selbest ekonomik sistem vardır. lakin vahşi kapitalizm yoktur. ancak sistem kapitalizm gibi.

şimdi sonuç nedir?

İslam ideolojimidir?
İdeoloji devri taş devrindemi kalmıştır?
İdeoloji devri taş devrinde kaldı diyen light emminin topiği ideolojik bir topikmifir?

#mechul75' tarafından 21.09.2011 16:04:27 tarihinde düzenlendi.

İlkokullarda her sabah okunan öğrenci andı, benzer bir ideolojinin izleri değilmi acaba.. Beyin yıkama yöntemlerinden en basit olanı; sürekli tekrar etmek.. Tıpkı tarikatlerdeki zikir ayinleri gibi..

lightningman Bilmiyorum, acaba merak edipte, bir başka konu altında verdiğim illuminati ile ilgili linkleri indirdinmi.. İdeolojileri yaratan çıkar guruplarını deşifre eden bir belgesel olduğunu düşünüyorum.. (belki yanılıyorumdur seninde fikrine saygı duyarım)

İdeoloji deyince, aklıma eski sovyetler birliği geliyor.. Bir haberi iyi hatırlarım; orada (sadece moskovadan bahsediliyordu) yüzden fazla sayıda sirk varmış.. Bizdeki bir duruma bakıyorum; şu magazin gazetelerine.. Sosyete hatunlarının bikinili fotoğraflarıyla doldurulmuş yayınlar, herhalde bizim gözümüzü boyamaya yönelmiş sirkler.. Bizi gerçek dünyadan koparmaya.. İpnotize olmuş şekilde, politbüronun emirlerine itaat etmeye ikna edildiğimiz sirkler..

mete konuya acayip bir açıdan yaklaşmışsın..

ben türkiye 1. futbol liginin, tv dizilerinin ve hatta bazan borsanın bile aynı amaca hizmet ettiğinden nerdeyse eminim..

Konu başlığındaki linke kilitlenmek istemedim, Kemal derviş için bile çok şey söylenirdi.. Fakat basit politik sözler olarak kalırdı.. Bana göre mesele, fotoğrafı değişik açıdan yakalayabilmek...

Tv dizileri tamamda Futbol ligi konusunu ilk senden duydum.. Gerçi, sonuca bakınca anlayabiliyorum; kitlelerin nasıl ipnotize edildiğini...

mete007 emmi okullarda okutulan And millet bilincinin uyandırılması bakımından önemlidir. İdeolojikmidir dersen evet ideolojidir.

Aynı politika dünyanın pekçok ülkesinde yürütülmektedir. En basit örnek ülke halkına Türk düşmanlığı bilinci uyandıran ermenistan milli marşıdır. Hatta ermeni cumhurbaşkanının "karabağı biz aldık Ağrı'yı gelecek nesillere bırakıyoruz” yönündeki açıklamasıda belli bir ideolojinin dışa vurumudur.

ben futbol olayında son yıllarda hepten hayretlerdeyim..

tüm haftasonu epi topu olsun 10 maç

900 dakika / 60 = 15 saat..


bunun tv lere yansıması
10 kanal 3 saatlik 2 program yapsa = 60 saat


yani halkın eğlenmesi yada spor maksatlı yapılan bir organizasyonun tv lerde halkı ekran başına toplama oranı 4 katı..

hele o maçlarda birde kritik pozisyon olmuş ise 90 dakikanın içindeki 30 saniye süren bir pozisyon bazan tv lerde 1-2 saat tartışılıyor..
malzemeye bak..
böl topla çarp çıkar..

70 milyon bizi izliyor

basiretsiz siyasilerin kısır çekişmeleri ile depolitize edilmiş halk uyutulmakta bu vasıtalar bir güzel kullanılıyor.
tarih, bilim, sanat, kültür gibi medeniyeti geliştiren, insan beynini çalışmaya zorlayan kavramlar kadük bırakılıp, insanları koyun gibi güdmenin araçları ana damardan beslenmeye devam ediliyor.

hiç bir siyasiyi diğerinden üstün tutmadığım gibi hiç birinide diğerinden aşşağıda görmüyorum.
bu sebeple bir siyasinin vizyonunun ne olduğundan çok hangi ırktan geldiğinin bağlayıcı olması,
yada yaptığı icraatlardan (marifet-kabahat) çok, giydiği çıkarttığı gömleğe bakılması, üyesi olduğu partiye göre oy verilmesinin neticesinde yaşadığımız ülke yönetimi millet olarak hak ettiğimizin altında mı yoksa üstündemi acaba.. bu aralar en çok bunu sorguluyorum..

algı ile gerçek arasındaki makas acaba daha ne kadar açılacak.. bunu merak ediyorum..