kontrast
kontrast (üye)
İstanbul / Meraklı

Fotoğraf Bir Kaçış Olabilir Mi?

Son zamanlarda bir tezim var. Ödünleme psikolojisi ile ilgili. Kim bir tarafa dogru hızlı adımlarla koşuyorsa tersi istikametinde kaçtığı birşey var zannediyorum.

Bilirsiniz malum tespitleri hepimiz yapabiliriz. Çirkin biri, iyi olmaya koşar ya da paraya koşar. Asosyal biri de paraya koşar. Erkekler de paraya koşar.. Kızlarda paraya koşar (dolaylı olarak).. du bi saniye..!!! Şimdi örnek vereyim diye yazmaya başladımda herkes paraya koşuyormuş ya

Neyse konumuza dönelim. Fotoğrafa niye koşuyoruz? Bu siteye niye hergun bakıyorsunuz? Konular birbirinin tekrarı olmaya çoktan başlamış olsada hala garip bir alışkanlıkla-kaçış arası bir bakış.

Sizin de arasıra düşündüğünüz oluyor mu ben gerçekten fotoğrafı ne kadar seviyorum diye? Acep bir boşluğu mu dolduruyor sadece? Pekala o boşlugu baska da bisey doldurur muydu?

Şimdi iki elimi başımın ortasına alarak düşünüyorum. Fotoğrafa başlarken ki fotğrafın çekiciliği geride kaldıda. Hayatın içinden bri iticilik mi fotoğrafa yaklaştırıyor. Fotoğrafın çekmediği kesin.. ki bu satırları yazıyorum.

Çoğu kişide mesela fotoğraf çekmiyor artık. Ama bisey varmış gibi de gayri ihtiyari bir takip var hala.

Meselenin klişe fotoğraf çekme sancısından kaynaklı bir durgunluk oldugunu sanmıyorum.

Yada fotoğraf artık boyut değiştirdi de ben mi yakalayamadım...

Neden yeni bri makinanın özelliklerini okumak artık heyecan vermiyor. Niye izledigim güzel bir fotografı kıskanmıyorum artık. Heyecan vermediği halde bütün bunları niye takip ediyorum?

Ne diyosunuz siz bu işe?


edit :Konunun yeterince anlaşılması icin ek cümleyide yazıyorum..




Ortada alınan yada alınması gereken hedefelnelen bir tatmin duygusu var. İşte o tatmin duygusu geride eksik heraldeki fotografa yöneliyoruz.

Bu tatmin duygusu da herkeste farklı olabilir. Başarısız biri, fotografla bu yönünü tatmin etmek isteyebilir mesela.. Ya da iletişimi zayıf bir insan ortak nokta oluşturarak aitlik duygusunu tatmin etmeyi hedefleyebilir..

Şimdi bana maval okumayın Hayatı ve kuşları seviyorum gibisinden..

Sahsen ben cok yakışıklı olsaydım model olurdum. Banane fotografından mesela dimi..

Aaa bizim bir tanıdık var o fotografla çok ilgili... Sırf bu cumle ugruna da bir tatmin duygusu telafisi yapılabilir..

Hınzır bir şey aramıyorum aslında. Bir kompleks tespiti yapmak gibi niyetimde yok.

Yaa en basiti. Fotograf makinası boynunuzda asılı yolda yürürken, normal bir insana göre dikkat çekme oranınız yükselir. Egerki yere yatıp alengirli hareketlerle fotograf çekmeye çalıırsanız bu dikkat çekme oranı daha da yükselir. Bir dikkat çekme egosu da bir parça olabilri mi?

Ya da top sakal bırakmayı seviyorsunuz ama top sakal, hobisiz bir işe yaramıyor. Top sakalım varsa o zaman ben gitar çalayım? Yok yetenek ,yok gitarı beceremedim denilebilir. Ama iyi de benim top saklaım hala var. O zaman ben rock solisti olayım. Yok ses yok anasını satayım Ressam olsam su saatten sonra yemez. O zaman ben gidip bir dslr alayım.

Ya da salaş giyinmeyi seviyorsunuz. Ama gel görki memursunuz.. mesai saati dısında salaş kıyafeti öylece giymek kelebek gibi durabilir. Sırıtabilir. BU yüzden bir ensturaman lazım. Fotograf makinası olabilir. .

Ya da bir masada herkes biseyden bahsediyor. Biri diyor bilmem ne festivali. Biri diyor roma biri diyor ispanya.. Siz diyorsunuz ki ya napalım çalısıyoz işte.. Eve git işe gel.. Çok sırıtır dimi. Napılır? Ben sadece emekliliği bekleyen biri değilim. Ben sıradan değilim. Bende varım.. Bak fotografla ilgileniyorum. Hatta şu adam manyak fotograflar çekiyor.. Çekmese de olur yani. Çekeni bilse bile bi yere kadar götürebilir.

Bir cv deki hobiler kısmına tv izlemek ve seyahet etmek dışında yazabileceginiz esaslı birsey yok. Hımm. O zaman bir hobi lazım. Hacım aybasına kadar bana 1000 lira borc versene.. Napcan? .lazım olum işte...

Herkesin bir tanımlama cumlesi var ya hani.. Birini tarif edersiniz ama karsıdaki kişi çıkartamaz. Digeri derki -hani canıım kısa boylu, koca kafalı haififten.. -Haa sen nuri'yi diyorsun.. Çok can sıkıcı dimi. Tanımlama cümlelerini millet genelde zaafiyetlerden ve eksiklillerden yapıyor. Kimse öncelikli olarak iyi yönlerinden başlamıyor tanımlarken. Cunku eksiklikler daha cabuk akılda kalıyor. Tanımlama cümlsinin arasına şöyle ""hani canım fotograf çekiyordu ya gecen yere yatıyordu şurda, işte o çocuk" gibisinden bir sözcuk konulsa fena mı olur..

komposizyon kelimesine karsı bir zaafiyetiniz var. Cumle icinde kullanmak icin can atıyorsunuz ama onu saracak bir cümle yok. Fotograf literatürü işe yarayabilir. -Bence bu fotografta kompoziyon başarılı.. diyerek bu hasrete son verebilirsiniz.

Makyavelli derki..

Önemli olan ne elde ettiğin değil. ne elde ettiğinle ne elde edeceğindir..

kontrastoğlan derki...

Adam doğru söylemiş..


#kontrast' tarafından 02.10.2009 11:58:05 tarihinde düzenlendi.

Tarih: 1 Ekim 2009, 14:25 - İp: 212.***.**9.195
atakan
atakan (Objektif)
Bursa / Amatör

uzatmayın...

 

Tarih: 2 Ekim 2009, 17:17 - İp: 81.***.**3.185
dedemkorkut
dedemkorkut (üye)
İstanbul / Amatör

sen pilava kaşık sapla anlaşılan fotoğraf çekmekle yetinmeyeceksin.iç dünyan başka şeylerin özleminimi çekiyor nedir.güzel olanı görünce rahatlamıyorsan ruh halin bozuktur.bu normaldir.insanda makine değildir hayat şartlarından etkilenir..bülbülü altın kafesine koymular memleketim demiş. en iyisi bir akşam sofrasında açılırsın belki birilrine neden böyle muzdarip olduğunu,çare bulunsun.

 

Tarih: 2 Ekim 2009, 23:55 - İp: 88.***.**8.26
harmanci
harmanci (üye)
İzmir / Amatör

''uzun bir takiple ve düşünülerek çekildi. Biz ailecek bu kadrajın görülebildiği bir yerde, onların tepesindeki bir kafede oturuyorduk.Bir ara köpek yorulup oturdu, çocuklar dağıldı ama ben takibi sürdürdüm ve bu anı görünce de çektim.''


Makyavelli napsın...

#harmanci' tarafından 11.10.2009 00:59:50 tarihinde düzenlendi.

 

Tarih: 11 Ekim 2009, 00:58 - İp: 78.***.**4.178
eraycanli
eraycanli (üye)
Ankara / Amatör

 

Tarih: 11 Ekim 2009, 15:34 - İp: 81.***.**7.8
pazarbey
pazarbey (Avukat)
Kütahya / Amatör

Mayavelli kim. Bi saattir bu üyenin köpekli fotosunu aramaktayım ama nafile . Yok.

 

Tarih: 11 Ekim 2009, 17:24 - İp: 78.***.**9.21
aydia
aydia (üye)
İstanbul / Meraklı

Ben cevabımı şans eseri okuduğum kitapta buldum :19.yy.da yaşamış Alman filozof Schopenhauer ,tüm sıkıntı ve üzüntülerin kaynağında iradenin arzuları olduğuna inanır,çünkü tatmin edilmemiş bir arzu bizi özlemle dolu olarak bırakır ,tatmin edilen bir arzunun yerini bir yenisi alıncaya kadar da can sıkıntısı yaşarız.İradenin egemenliğinden kurtulmanın tek yolunun ,estetik beğeniye layık bir nesnenin üzerinde derinlemesine yoğunlaşmak olduğunu düşünür.(Bu fotoğraf oluyor )O tür nesnelerin kendi benliğimizi içlerinde kaybedeceğimiz ,kişiliğimizi unutacağımız ve nesnenin aynası haline dönüşeceğimiz özel bir algısal bilinç halini tetiklediğini söylüyor...
Başka soru var mıydı

 

Tarih: 11 Ekim 2009, 21:56 - İp: 85.***.**8.172
kontrast
kontrast (üye)
İstanbul / Meraklı

teşekkür ederim Aydia..

İşte cevap budur. Konunun felsefi ve sosoypsikolojik bir tarafınından ele alınması hoş oldu. Çünkü merak ettiğim yada tahmin ettiğim boyle biseydi.

İnsan durduk yere neden sanatsal faaliyete yönelsin.

Başka sorum yok. konunun son mesajda da olsa anlaışılmış olmasına sevindim. Eger bu konuaya devam etmek isteyen olursa bu eksende devam etmesi gerekir.. Yazacak arkadaşlara duyurulur..

 

Tarih: 12 Ekim 2009, 10:44 - İp: 212.***.**9.195
last hope
last hope (Objektif)
Amasya / Meraklı

soru cevaplandığına göre yönetimden konunun kilitlenmesi hususunda,
Gereğini arz ederim.

 

Tarih: 12 Ekim 2009, 10:46 - İp: 81.***.**7.150
lazut
lazut (Objektif)
Sinop / Amatör

Niye kiltilensin ki..
Bence silinmeli...

 

Tarih: 12 Ekim 2009, 19:08 - İp: 88.***.**7.233
last hope
last hope (Objektif)
Amasya / Meraklı

önce kilitliyorlar hocam. aleme ibret olsun diye sonra siliyorlar. hani meydanda sallandırmak gibi birşey olsa gerek

 

Tarih: 13 Ekim 2009, 12:51 - İp: 81.***.**7.150