Elektrik Faturaları

Müjde emmiler.
Hırsızlık gibi binlerce yıl öncesinin ilkel toplumlarında dahi lanetlenmiş bir cürmü kitlesel olarak işlemeyi marifet sayan yörelerimiz var keza. Bir de bu yöre sakinleri ikide bir "demokrasi" "barış" isterük diye ayaklanırlar.

Faturalardaki kayıp kaçak bedelleri artacak imiş.

Diyarbakır da elektrik hırsızlığı oranı % 61

Van da elektrik hırsızlığı oranı % 46

Konya da %8, Akdeniz de %8, Bursa da % 6 , Trakya da % 7 ( Bu yörelerdeki nüfus içerisinde de dışardan gelmiş vatandaşlar olduğunu unutmayalım. Herhalde bu hırsızlık oranı düşük olan illerde ki hırsızlığın büyük kısmı da yine bazılarının marifetidir. )

BELĞE

adamların çaldığı elektriğin parasını bile biz ödeyelim. daha napalım emmiler bunlar şımarmasın diye.

Bir şekilde itirazım olacak Okyanus biraderim.. Gebzede ikamet ediyorum.. Buraların yerli halkından bazı kimseler, elektrik prizderini kiracısının saatine bağlatır, kendisi sadece aydınlatma faturasını öderdi (halen varmı bilmiyorum buna maruz kaldığımızda 9-10 yaşlarındaydım).. Sonrasında taşındığımız müstakil evimizde bir gece elektrik kesildi.. O zamanın elektrik kurumu görevlileri, üzerinde projektör olan bir pick-up la dolaşıyor, kaçak hat çekmiş bir ev varmı diye bakıyordu.. Kısa devre yaptırmış zatın kim olduğunu bilmiyorum, ancak o mahalede çok varlıklı kimseler yaşadığını düşününce, bu meselenin pekde yöresel olmadığı kanaatine vardım..

#mete007' tarafından 05.09.2011 16:10:58 tarihinde düzenlendi.

Mete kardeşim emmim. Biz bu saflık kerizlik dünyadan bihaberlik mertebesine varmış hümanizmayı ne zaman bırakıp da gözümüze batırılan gerçekleri görebileceğiz acaba.

Hadi onu beşi geç bir tarafa koy.

Verdiğim linkte yörelerin kaçak oranı zaten veri olarak belirtilmiş.

Diyarbakır %61 kaçak Van %50 kaçak elektirik kullanıyorsa biz hala da yöresel değil diyebiliyorsak hümanizmanın kemikleri sızlar valla.

benmi yanlış yorumladım acaba o linki..

kaçar elektrik değil..

hedef kaçak elektrik kullanım oranı onlar..


yani daha hedef o... inşallah tuttururuz falan diyorlar..

gerçek kaçak %90 falan heralde iyimser tahminle

Linki üşenip okumadım amma göz attım.. "rokomet" emminin dediğine göre adamlar hedef koymuşlar maksimum kaçak oranına ulaşabilmek için... Olan vergisini ödeyen bize olsun tabi kimin umurunda.. Sonra da yok özgür değiliz yok baskı var diye eylem yapsınlar..

Hırsız hırsızdır. Bir milettin tamamına yakını çalıyorsa o millette sorun vardır. HEle hele milletin malını çalıyor ise sorun dehada büyüktür. İflah olmaz o millet bidaha.

(Yazar Ruhat Mengi'nin 6/9 Vatan'daki köşe yazısından alıntı)

KAÇAK ELEKTRİĞİ DÜRÜSTLER Mİ ÖDEYECEK?

Zaten bize ödetiliyor, bu ülkede “iyi vatandaş” olarak yaşamak “enayilik” gibi bir noktaya getirildi. Medeni, dürüst, devlete-topluma saygılı olan insanlar vergilerini, elektrik, su ve kullandıkları her şeyin parasını ödüyor (bir “soluduğumuz hava” kaldı ödenmedik), onun üstüne “ödemeyenlerinki” de onların omzuna yıkılıyor.

Sustukça da işler iyice çığrından çıkıyor. Devlet “vergi, elektrik vs” ödemeyenlere karşı pek anlayışlı, hatta onlara “ödemedikçe yardımı arttırıyor” ama nedense dürüst vatandaşa aynı derecede anlayışlı ve insaflı değil. Dün haberi verildi, bundan sonra kaçak elektrik kullanımı daha da çok “dürüst vatandaş” a yüklenecek, kaçak kullanımın yüksek olduğu bölgelerde “ödeyenlerin faturaları” da fırlayacakmış. Bunlar açıklanıyor, biz de kuzu kuzu kabulleniyoruz.

Var ya, bunu “girmek için bin takla attığımız” AB ülkelerinden birinde devlet (her kim ise bu kararları veren devlet) halka söylemeye bir kalksın bakalım ne oluyor? Neler olacağını onlar iyi biliyorlar, bunun için de yapamazlar. Ama en önemlisi, oralarda zaten herhangi bir vatandaşın elektrik parasını veya vergisini ödememesi düşünülemez.

gazeteciler basın toplantılarında veya ayaküstü başbakana soru sorarlar ya bazen...niçin böyle sorular sormazlar...
canlı canlı, hazırlıksız nasıl cevap verir merak ettim doğrusu...aklı başında hiç kimse böyle bir saçmalığı savunmaz herhelde...
"ödemeyenlerin parasını başkasına yüklemek" nasıl olur...beyin özürlü olmak gerek...

melike hanım ülkemizde politika ve siyaset denen kavramların karşılığı
"her lafa verecek cevap bulma ve lafı dolandırma sanatı" şeklinde revize edildi.
yoksa bundan haberiniz yokmuydu..

siyasi ve ideolojik mesaj yazmış olmamak için uzatmayım..

==============

Siteye ilk taşındığımızda kullandığımız su "şantiye suyu" kapsamında verilen su idi... normal mesken su m3 = 1,8 TL Şantiye Suyu m3 = 7 TL.

sitede oturduğu halde "kullandığı suyun" parasını vermek istemeyen sözde gözüaçıklar yüzünden her ay toplanan para su parasını ödemeye yetmiyor. sürekli gecikme cezası geliyordu siteye..

örneğin
siteye 10,000 lira su parası gelse
toplanamadığı için bu 7,000 lira olarak ödeniyordu.
3,000 lira için ceza geliyordu.. oda örneğin 500 lira

şimdi bir sonraki ay siteye yine 10,000 lira su parası geliyordu.
3,000 önceki aydan+500 ceza
13500 lira...
fakat yine hepsi toplanamıyor... vermeyen yine vermiyor.. (kendilerine bi bahane bulmuşlar)

böyle böyle hem ceza hem ödenemeyen su paraları birikti..
ama bu arada
her gelen su parası üyeler arasında bölündüğü için ödeyenin de üstüne gecikme cezası biniyor..

hatta o sırada evini kullanmayıp, hiç su harcamayan bile kooperatif dolayısıyla kullanmadığı suyun parasını ve hatta kullananın ödemediği suyun ödemediği için gelen gecikme cezasını bile ödüyordu..

tabi pek çok tartışma oldu..
pek çok saat söküldü.. (sökenin o saati sökmeye hakkı olmadığı halde)
karşılıklı hakaretleşmeler ve nadirende kavga oldu..

yönetim bir süre bu manzarayı çaresiz izledi.. acaba gerçekten çaresizmiydi..

ne zamana kadar..??
suyumuz kesilene kadar.. sitenin suyu komple kesildi..
site sakinleri önce ödemeyenlere sonra yönetime "HÖÖYTTT" dedi..

Yönetim su idaresi ile görüşüp bireysel aboneliğin yolunu açtı..
borcu ödedi.
bireysel abonelik peşin ödemeli sistem oldu..
parasını vermeyen suyunu kullanamadı..
zaten bireysel aboneliğe geçişle birlikte site sakinleri arasında sorunda çözüldü.
su konusunda herkes kendi bacağından sallandı..

Adaletin sağlanması için "HÖÖÖYT" diyebilir miyiz ?
en kesin mesaj sandıkta verilir ama bazanda başka tepkiler yardımcı olabilir.
bi zamanlar ışıkları söndürüyorduk... "mum söndü yapıyorlar" diyenler tarih oldu.. nerdeyse zürriyetleri siyasetten silindi..

basiret inşallah bizi yönetenlerin başından eksik olmaz.. ne diyelim

rokopet bey

bizde de aynı şey vaki olmakta idi yakın tarihe kadar.
lakin bizimkinin müsehbibi mütayit idi.
birkaç kez merdivende sıkıştırıldı kendisi. ( ben karışmadım emmi mütayit kaçak elektriğin çok olduğu yöreden idi. zira onu sıkıştıranlar da aynı yahut yakın yörelerden idiler. bunlar birbirinin dilinden daha iyi anlamakta keza. )

sonra halloldu sanırsam. zira ortak şantiye elektiriği ve suyunun parasını vermeyenler olmakta ve sık sık su kesintileri ile muhatap olmakta idik. bir de zamlı ödemekde idik. bir de dayire başına bölmekte idiler buna da şiddetle karşı idim.
zira yöreselli emmiler bir dayirede asgari 10 kişi kalmaktalar. ben ise iki dayirede (düplekis) iki kişi kalmaktayım. lakin bir yandan da o 10 kişinin biz iki kişi kadar su tüketmediği yönündeki kanaatim nedeniyle fazlada dert etmedim su parasını.