Fotoğrafçılık Forumları
Bu Manzara İnsanın Canını Acıtıyor.
ÇOCUKLARININ YEMİN TÖRENİNE ALMADILAR
8 Kasım 2008 22:10
Manisa'daki 1. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı'nda düzenlenen yemin törenine, 40 yaşın altındaki başörtülü asker yakınlarının alınmadığı iddia edildi
Türkiye'nin dört bir yanından çocuklarının mutluluğunu paylaşmak için gelen aileler, yemin törenini tel örgünün arkasından seyretmek zorunda kaldı. Kendilerine çifte standart uygulandığını belirten asker yakınları, "Bizi başörtülü olarak içeriye almıyorlarsa, o zaman evlatlarımızı da askere almasınlar." diyerek uygulamaya tepki gösterdi.
Türkiye'nin dört bir yanından Manisa'da vatani görevini yapan çocuklarının yemin törenine gelen aileler, günlerce yemin törenini bekledikten sonra sabahın erken saatlerinde geldikleri nizamiye önünde kuyruğa girdi. Ancak asker yakınları içeriye alınırken yapılan kimlik kontrolü sırasında ilginç bir olay yaşandı. Asker yakınlarının iddiasına göre kimlik kontrolünda, 40 yaşın altında olan başörtülü bayanlar içeriye alınmadı. Uygulama karşısında şaşkınlığını gizlemeyen asker yakınları yakınlarının yemin törenini tel örgülerin ardından izlemek zorunda kaldı. Maruz kaldıkları uygulamanın büyük bir haksızlık olduğunu ifade eden aileler, bu muameleyi haketmediklerini söylediler.
57 YAŞINDAKİ HALAMI ALDILAR, BENİ ALMADILAR
Kardeşinin yemin töreni için geldiğini söyleyen Rabia K., yaşadıklarını şöyle anlattı: "Nizamiyede görevli askerler, 40 yaşından küçük başörtülü hanımların, başını açmadan içeriye giremeyeceğini söyledi. Yanımda 57 yaşındaki halam vardı, onu aldılar. Biz de diğer mağdurlarla birlikte az ileride, tel örgü arkasından töreni seyretmek zorunda kaldık. İçim burkuldu."
amacım sitede ortalığı karıştırmak değil....lütfen yanlış anlamayın....
nasipse bende aralıkta vatani görevimi yapmak için askere gideceğim.....hemde seve seve....
aynı şeyleri bende mi yaşayacağım.....düşünün kahramanca vatani börevinizi yapıyorsunuz....anneniz yemin törenine alınmıyor...ablanız yemin törenine alınmıyor....eşiniz yemin törenine alınmıyor.....bu durum sizin canınızı acıtmaz mı....
okudum nur suresinin 55. ayeti laiklige söz söyleyenler kahrolacak diyor.sizin okudugunuz yerde böyle yazıyor galiba.
ellerinde kılıçla gezenlerde aynı sizin gibi düşünenlerdi.uzun saçları ile ellerinde asaları ile toplanıp şovmenlik yapan aczimendilerde aynı sizin gibi düşünenlerdi.kahrolsun şeriat diye bagıranlarda sizin gibilerdi.
nasılda mantar gibi çıkıp birdende kayboluverdiler.talimatla gelip talimatla gittiler.tıpkı sizin gibi.şimdilerde birkaç zübük çıkıp diyanet lavedilsin,din dersi zorunlu olmaktan çıkartılsın diye çemkiriyorlar.
sebepmi istedigi şekilde at koşturmak için.milleti kulaktan dolma din bilgisi ile avutup kolayca oyuna gelebilecek toplum haline getirmek için.
şeriatmı istiyorsunuz diyorsunya.keşke şeriatın kelime anlamını ve ne anlama geldigini bilerek yazsaydın.bir insan hem müslümanım diyorsa hemde kahrolsun şeriat diyebiliyorsa kesinlikle ya müslüman deyil yada şeriatın ne demek oldugunu bilmiyor.
bana gelince sonuna kadar şeriat diyorum.
eger allah varsa ,eger elhamdülillah müslümanım diyebiliyorsak,eger hesap günü varsa sizin sadece kendiniz için istediginiz laiklik dediginiz şey neki.bakalım sadece bana benim için laiklik diyenler bakalım ilericilik deyip milletin dinine saldıranlar,bakalım çagdaşlık deyip kendisinin açtıgı kıçını başkalarının da açmasını isteyenler hesap gününde nasıl kurtulacaklar.inanıyorumki siz öbür taraftada birleşir protesto yürüyüşü yaparsınız.
sadece kendinizi bir yoklayın aslında sadece bizde müslümanız demekten başka ne yapıyorsunuz.zor geliyor müslüman olmanın geregini yapmak sizlere sadece sölü olarak müslümanım deyip geregini yapmadan milletin dinine saldırıp yobazlık yapmak sizleri zora sokar.
bir partiye kızıp dine saldırmak müslümanım diyen bir insanın işledigi suçtan dolayı inananlara saldırmak hepsini suçlamak işin kolay tarafı.inancın geregini yerine getirmek yerine sırf işinize gelmedigi için inançlıymış gibi görünüp insanların inancına saldırmak sadece size zarar verir.
şimdi bir şeriatcı daha dersiniz evet çok şükür şeriatcıyım.
şeriatı ögrenip sonra cevap yazarsanız memnun olurum.
DİNİNE GÖNÜLDEN BAĞLI BİR LİDER
"Türk Milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum."
-Mustafa Kemal Atatürk-
Atatürk, İslam ahlakını ve dinimizin vecibelerini daha aile ocağındayken öğrenmiş, tahsil yaşamı boyunca da bu bilgilerini pekiştirerek geliştirmiştir. "Ilımlı-modern-dindar" yapının, en güzel örneği ve en başarılı uygulayıcısı, laik Cumhuriyetimiz'in kurucusu Büyük Önder Atatürk'tür. Ulu Önder, her zaman gericilikle mücadele ederken İslam'ı yüceltmiş; dolayısıyla bu ikisi arasındaki ayrımı en doğru biçimde yapmıştır. Tekke, türbe ve zaviyeler onun döneminde kapanmış, ama ilk Türkçe Kuran meali de yine onun döneminde yayınlanmıştır. Türk insanının ihtiyaçlarını ve özelliklerini çok iyi bilen, gericiliğe, yobazlığa her zaman karşı olan Atatürk, Türk Milleti'ni dinin özüne yöneltmeyi amaçlamış ve bugün milletçe ulaşmayı hedeflediğimiz yapıyı her yönüyle tecelli ettirmiştir.
Şüphesiz ki din, Büyük Önder'in de dikkat çektiği gibi demokrasinin ve milli bütünlüğümüzün vazgeçilmez bir ihtiyacıdır. Bir milletin fertlerini birarada tutan en güçlü bağ olan din, aile, ahlak ve devlet müesseselerinin de devamını sağlayan en önemli unsurdur.
Dinin var olmadığı veya dini değerlerin ortadan kalktığı bir toplumda, bunun kaçınılmaz bir sonucu olarak aile, ahlak ve devlet kavramları da geçerliliğini yitirecek ve kısa süre içinde ortadan kalkacaktır. Böyle bir gelişme ayrıca, tarihi ve kültürü ne kadar eskiye dayanırsa dayansın bir milleti birbirine bağlayan milli ve manevi tüm bağların parçalanmasını, anarşinin hortlamasını ve toplumun bölünmesini kaçınılmaz hale getirecektir.
İşte bütün bu nedenlerden ötürü, toplum dokusunun vazgeçilmez parçası niteliği taşıyan din müessesesinin devamını sağlayamayan bir ulusun sosyolojik ve bilimsel açıdan ayakta durması mümkün değildir. Gerek kişi, gerekse toplum açısından dinin lüzumlu bir müessese olduğunu belirten, siyasi alanda yaptığı sayısız reformla bu sağlıklı bakış açısını geniş kitlelere yaymayı hedefleyen Büyük Önder Atatürk, Türk Milleti'nin dindar olmasını ve dini değerlerini muhafaza etmesini "Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur"; "Din vardır ve lazımdır." (Yakınlarından Hatıralar, Asaf İlbay, s. 102) sözleriyle teşvik etmiştir. Milletini, batıl inanışlardan arındırıp, gerçek dine yöneltmeyi amaçlamıştır. Bunun için de Kuran'ın kolay bir şekilde okunup anlaşılmasını sağlamak amacıyla Türkçeye çevrilmesi emrini vermiştir:
"Sonra Kuran'ın tercüme ettirilmesini emrettim. Bu da ilk defa olarak Türkçeye tercüme ediliyor. Hz. Muhammed'in hayatına ait bir kitabın tercüme edilmesi için de emir verdim." Atatürk'ün Temel Görüşleri, Fethi Naci
Kuran'ın Türkçeye çevirilmesi emrini verirken, Atatürk'ün isteği Müslüman milletinin imanının güçlenmesidir. Bunu ifade ettiği sözleri şöyledir:
"Camilerin mukaddes mimberleri halkın ruhi, ahlaki gıdalarına en yüksek, en verimli kaynaklardır. Minberlerden halkın anlayabileceği dille ruh ve beyne hitap edilmekle Müslümanların vücudu canlanır, beyni temizlenir, imanı kuvvetlenir, kalbi cesaret bulur." Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri
Büyük Önder, gerçek dinin temelini ve Müslümanların konuyu hangi kıstaslara göre değerlendirmeleri gerektiğini 7 Şubat 1923 tarihinde, Balıkesir'deki Paşa Camii'nde verdiği hutbede kendisini dinleyenlere şöyle ifade etmiştir:
"Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selameti, sevgisi üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Allah tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası, hepimizce bilinmektedir ki, Yüce Kuran'daki anlamı açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor." Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri
Atatürk, İslam dininin tamamen ilme ve mantığa uygun bir din olduğunu bir başka sözünde de şöyle ifade etmiştir:
"Bizim dinimiz en makul ve en doğal bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dinin doğal olması için akla, tekniğe, ilme ve mantığa uygun olması gerekir. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. ... İslam'ın sosyal hayatı içinde hiç kimsenin, bir özel sınıf halinde varlığını sürdürme hakkı yoktur. Kendilerinde böyle bir hak görenler dini kurallara uygun harekette bulunmuş olmazlar. Bizde ruhbanlık yoktur, hepimiz eşitiz ve dinimizin kurallarını eşit olarak öğrenmeye mecburuz" Atatürk"ün Söylev ve Demeçleri, 1959
Büyük Önder Atatürk, Türk Milleti'nin dindar olmasını ve dini değerlerini muhafaza etmesini de, sıklıkla vurgulamıştır. Ayrıca, Atatürk'ün Osmanlı Devleti'nin çöküşünü dine bağlayan, Türk düşmanlarına yanıtı ise kesin bir şekilde olmuştur:
"Düşmanlarımız, bizi dinin etkisi altında kalmış olmakla itham ediyor, duraklamamızı ve çöküşümüzü buna bağlıyorlar; bu bir hatadır. Bizim dinimiz hiç bir vakit kadınların, erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. Allah'ın emrettiği şey, Müslüman erkekle, Müslüman kadının beraberce din öğrenerek eğitilmesidir. Kadın ve erkek bu ilim ve eğitimi aramak ve nerede bulursa oraya gitmek ve onunla mücehhez olmak zorundadır. İslam ve Türk tarihi incelenirse görülür ki, bugün kendimizi bin türlü kuralla bağlanmış zannettiğimiz şey yoktur. Türk sosyal yaşantısında kadınlar bilimsel yönden eğitim ve öğretim görmekte ve diğer konularda erkeklerden katiyen geri kalmamışlardır. Belki daha ileri gitmişlerdir." Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, 1959
Dini meseleler hakkındaki görüşlerini öğrenmek isteyen Fransız gazeteci Maurice Perno'ya Atatürk yine kesin bir şekilde şu cevapları vermiştir:
M. Perno:Şu halde yeni Türkiye'nin siyasetinde dine aykırı hiçbir temayül ve mahiyet olmayacak demek?
Atatürk: "Siyasetimiz dine aykırı olmak şöyle dursun, din bakımından eksik bile hissediyoruz."
M. Perno: Zat-ı asilaneleri, düşündüklerini bendenize daha iyi izah buyururlar mı?
Atatürk: "Türk Milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır, demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. Şuura muhalif, terakkiye engel hiçbir şey ihtiva etmiyor. Halbuki Türkiye istiklalini veren bu Asya milleti içinde daha karışık, sun'i, batıl inanışlardan ibaret bir din daha vardır. Fakat bu cahiller, bu acizler sırası gelince aydınlanacaklardır. Eğer ışığa yaklaşamazlarsa kendilerini mahkum etmişler demektir. Onları kurtaracağız." Atatürk ve Din Eğitimi, Ahmet Gürbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları
Atatürk her yönüyle olduğu gibi dindarlığıyla da milletine en güzel örnek olmuştur. Ulu Önder, dindar kişiliğinin bir göstergesi olarak din adamlarına karşı her zaman samimi bir şekilde hürmetkar olmuş ve saygı duymuştur.
Cumhuriyet'in ilk Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi, Atatürk'ün kendisine duyduğu saygı ve hürmeti şöyle anlatmıştır:
"Ata'nın huzuruna girdiğimde beni ayakta karşılardı. Utanır, ezilir, büzülür, "Paşam beni mahcup ediyorsunuz" dediğim zaman "Din adamlarına saygı göstermek Müslümanlığın icaplarındandır." buyururlardı. Atatürk, şahsi çıkarları için kutsal dinimizi siyasete alet eden cahil din adamlarını sevmezdi." Atatürk ve Din Eğitimi - Ahmet Gürtaş - Diyanet İşleri Bakanları Yayınları
Atatürk Kuran okutulmasına da son derece önem vermiştir. Hafız Zeki Çağlarman Atatürk'ün bu yönünü şöyle anlatmıştır:
"Atatürk'ün kız kardeşi Makbule Hanım'la uzun yıllar komşuluk yaptık. Her yıl Ramazan ayı yaklaşınca Atatürk kız kardeşine; "Makbule, Ramazan geliyor, annemize hatim okutmayı ihmal etme"der ve hatim okuyacak hafıza hediye edilmek üzere bir zarf içerisinde para verirdi." Din Toplum ve Kemal Atatürk, Ercüment Demirer
(ALINTIDIR)
evet öyle demiştim.yine söylüyorum sıkıysa yap.
gazete başlıgına bakarmısın. halk gaflet delalet hatta hiyanet i atasına anlatırken gözyaşlarına boguldu.işte tamda senin gibileri kandırmak için yevmiyesi ile tutulmuş bir zavallı orada aglayıp şovmenlik yapmış.
işin kötü tarafı bunu anıtkabirde deyilde başka bir mezarda yapsaydı.tekkelerden zaviyelerden medet uman yobaz diye yazardı senin gazetelerin.
atatürkün mezarında derdini anlatıp aglarsan atasına şikayet eden vatandaş olursun.başka bir mezarda yaparsan ölüden medet uman yobaz.vah size vah.
ama siz fantezilerle meşhurdunuz. fantezi kurmakta üstünüze yoktur.bu resimde fantezilerinizden birisi olabilir.
konuyu nereye götürmeye çalışıyorsun. meçhul sen devam et eger allaha inanıyorsan ve tercih şansın varsa rica edersin seni laiklik kuralları ile sorgularlar öbür tarafta.şimdi sırf bizlere muhalefet için inanmasanda inanmış gibi yazmaya devam et. sen ne zaman atatürkçü oldun.
Sizin Fantazilerinizide Gördük
Vakit Gazetesi'nden Hüseyin Üzmez açıklaması
"Bu büyük bir komplodur"
27.04.2008 13:21
14 yaşında kıza tecavüz etiği iddiasıyla tutuklanan Vakit yazarı Hüzeyin Üzmez'in köşesinde bugün gazetenin bir açıklaması yer aldı. Vakit, olayı komplo olarak değerlendirdi.
Gazetemizin 78 yaşındaki yazarı Hüseyin Üzmez, maruz kaldığı çirkin komplo sonucu dün tutuklandı. Ailece görüşüp yardım ettiği bir ailenin kızının kandırılarak yazarımız aleyhine iftira ettirilmesi sonucu gözaltına alınan Üzmez, daha sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Söz konusu kızın ailesinin, Üzmez aleyhine herhangi bir beyanda veya şikâyette bulunmadığı öğrenilirken, yazarımızın akrabaları da, çirkin bir komplo ile karşı karşıya kalındığını belirttiler.
Kartel medyasının, evli ve iki çocuk babası olan Üzmez’in gözaltına alınma haberini hiçbir araştırma yapmadan sitelerine taşıması dikkat çekerken, sorumlu gazetecilikten ziyade sırf gazetemize ve mütedeyyin insanlara çamur atma çabasıyla hareket etmeleri tepkiyle karşılandı.
Hüseyin Üzmez’in eşi Ayşe Üzmez de söz konusu iddiaları yalanlayarak, kandırılan kızın annesi L.Ç.’nin, Hüseyin Bey’e‘ağabey’ diye hitap ettiğini, Hüseyin Bey’in bu aileye büyük yardımlarda bulunduğunu ve çirkin bir komploya maruz kaldıklarını söyledi.
Üzmez, tutuklama kararından sonra cezaevine götürülürken, ‘Bu büyük bir komplodur’ dedi
Vakit Gazetesi
Hadi buna komplo diyelim!..
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Hüseyin Üzmez, "Tahliye olduk. Beraatle çıkacağız inşallah. Adalet yerini buldu. Burası benim için tam bir medresi yusufiye oldu. Sanki Hacda gibi yaşadım!... sözünü dini tekeline alıp bir kendini müslüman sanan sen nasıl hazmediyorsun!...
son soru mechul gerçekten sen yukarıda kopyalşayıp yapıştırdıklarını okudunmu.eger okuduysan ve atatürkçüyüm diyorsan.şu an yanlış yapıyorsun.eger gerçekten atatürkçü isen ve yazılanları okuduysan dine bu kadar saldırman niye.bak ne yazıyor atatürkün din ile ilgili fikirleri.tabi bu fikirler atatürke aitse.senle yukarıya yazdıkların çelişiyor.
diyorki:
Dinin var olmadığı veya dini değerlerin ortadan kalktığı bir toplumda, bunun kaçınılmaz bir sonucu olarak aile, ahlak ve devlet kavramları da geçerliliğini yitirecek ve kısa süre içinde ortadan kalkacaktır. Böyle bir gelişme ayrıca, tarihi ve kültürü ne kadar eskiye dayanırsa dayansın bir milleti birbirine bağlayan milli ve manevi tüm bağların parçalanmasını, anarşinin hortlamasını ve toplumun bölünmesini kaçınılmaz hale getirecektir.
diyor.
eger gerçekten atatürkçü isen ne demiş bak.sen durmadan sakdır bakalım.siyasi görüş sende dinin önüne geçmiş.gerçi bu sizin camiada hep böylede.
bak türkiyeye mafya sizin elinizde.uyuşturucu, kumar,kadın,silah,karapara,çete alkol,hırsızlık çeteleri hep sizin camiada kısacası para getirebilecek her türlü illegal yol sizin elinizde haliyle dine yer kalmıyor.digerlerini özde yaparken dine sözde dindar olmak kalıyor. bu yukarıdan geliyor galiba bir zamanlarda sizin baş efendi vardı eşinin üzerine sekreterini kuma getirmişti.bu günde küçügün fantezileri varya.
derlerya imam ........... cemat .......... diye aynen o durum.
Atatürk Türk Milletinin ortak değeridir
Milli Mücadele yıllarında İngiltere başbakanı Churchill'den Yunanistan başbakanı Venizelos'a varana dek düşmanlarının bile saygı duyduğu Mustafa Kemal Atatürk gibi birinin olmaması halinde sen şu an boris adında boynunda haç taşıyan cami diye kilisede ibadet eden biri olabilirdin!..
batuhan sen benim imanımı sorgulayamazsın sen kimsin?
bana ya allah ya laiklik diyemezsin çünkü ben laikliği islamın bazı çıkar odaklarınca kirlenmesin diye savunuyorum. Şeriatın kelime anlamını zaten biliyorum ama sana soruyorum Hz. Muhammed (S.A.V.) 'in dönemindeki şeriat düzeniyle şu an ki örneklerini karşılaştırır mısın? Nerde o demokratik yapı nerde bugünkü İran, diğer arap ülkeleri.
Laiklik dini korur ve siyasetle kirlenmesini önler.
Neden bunu anlamak istemiyorsun? Neden bildiğin bazı düşüncelerin yanlış olabileceği gerçeğini düşünemiyorsun?
Birde söylemeden geçemeyeceğim fotoğraftaki yaşlı amca senin büyüğündür. Saygılı davranman gerekirdi. Sen aile terbiyesini böyle mi aldın?
geriki sayfalara gidersen ben üzmez adisi hakkında neler yazmışım görürsün.sadece üzmez deyil yaşı kaç olursa olsun.bir insana istegi dışında bırak cinsel istismarı istegi dışında zorla çarşıdan ekmek aldırsa bile istegi dışında yaptırım uygulamak bana ters ve insana yakışmayan bir durum.kardeşimde olsa oglumda olsa bu tür bir olayı yapan benden olmaz bende sahip çıkmam.insana insan gibi davranmayan herkes benim yanımda beş para etmez.
ne yani müslümanım diyen birisi zina yaptı diye bütün müslümanlar suçlanabilirmi.
sizin bayındırlık bakanı yüce divanda yargılandı bütün vekilleriniz hırsızmı.yada bütün partililerinize hırsızmı diyecez.
fantezi meselesinde hepsi sapıkmı diyecez.
başka bir partili vekilin evinde yaralı teröristler tedavi edildi diger vekillerdemi terörist
paşanın birisi zimmete para geçirmekten hüküm giydi bütün paşalar hırsızmı diyecez.
o zaman kılıçdar oglu uyuşturucudan aranan bir akrabası ile alman polisine yakalanmış diger vekillerde uyuşturucu kaçakcısımı diyecez.
o zaman hırsızda camiiye gidiyor.camiye gitmeyelim.
aynı fırından ekmek alıyor fırınada gitmeyelim.
banane müslümanım dedide zina yaptıysa o yaptı diye benide suçlayabilirmisin.
sizinde var derken üzmez denen şahsa hiçbir zaman sıcak bakmadım bu günde bakmam.gençliginden problemli birisi.işim olmaz onun gibilerle.
batuhan cevap yazar mısın?
İlgili olabilecek konular
-
Caz'ın Kadrajı'nın Bu Haftaki Konuğu Cenk Mirat Pekcanattı
15 Kas. 2024, 13:35 miratcenk
024015 Kas. 2024, 13:35
miratcenk -
Fotoğrafın Geleceği: Bugünüm Var mı Ki, Yarınım Olsun!
04 Ara. 2023, 21:07 miratcenk
074504 Ara. 2023, 21:08
miratcenk -
-
Bugün: Canlı Yayın - Kim İpler Ara Güler'i?
16 Kas. 2023, 12:48 miratcenk
065916 Kas. 2023, 12:49
miratcenk -
Kırşehir Deki Fotoğrafçılar Buraya...
27 Ağu. 2009, 14:21 yakamoz40
5475926 Eyl. 2022, 00:54
samen383862 -
Google Chrome Yer İşaretleri Çubuğu Gizleme Göster
02 Haz. 2022, 18:34 prodersler
0141002 Haz. 2022, 18:34
prodersler -
Bu Fotoğraf Makinası Ne Kadar Eder
07 Nis. 2022, 17:55 alper3866
0487107 Nis. 2022, 17:55
alper3866 -