Fotoğrafçılık Forumları
Fim Ve Digital...
Forumunuza yeni üye oldum, nerden baslasam nasil baslasam derken buraya birseyler paylasmak istedim. Canon 500D kullanicisiyim tabiki yeni baslamis biri olarak burayi sürekli takip edip birseyler ögrenmeye calisiyorum. Aslinda bu dijital fotografcilik Türkiyede yayilmaya basladiginda hatta yayilmaya baslamadan bir renk ayrim operatörü olarak hic bir zaman dijitalin film den iyi sonuc verecegine inanmamis biriydim. Yaklasik olarak 6 yil renk ayrim operatörlügüm sirasinda binlerde dia taramasi yaptim, kimisi dergilerde cikti kimisi kocaman afislerle caddelerde kimiside bir takvimin sayfalarinda. O dönemler duyuyorduk yada görüyorduk. Dijital fotograf makinasi söyle makina böyle derlerdi acikcasi cok ciddiye almazken meslegimizi o degerli meslegimizi bitirdi Binlerce dolarlik renk ayrim makinalari su an bir cok film atölsesinde bir kösede cürümeye birakiliyor, yada kullanilmiyor. Gerci dia taramasi yaptiranlar tabikide onun kalitesine guvenenler bunu biliyor ama gittikce azalmis hatta bitmis durumda. Bu gercegi kabullenmek zor olsada o kocaman makinalarin yaptigi isleri su an avuca sigan o kücücük fotograf makinalari yapiyor ve her gecen gün dahada iyisi cikiyor, tekneloji ile basa cikmak gercekten cok zor..
yine de filmli (analog) fotoğrafın o tadı, dokusu, digital fotoğrafta yok..
ben filmli fotoğrafları izlemekten çok keyif alıyorum.
teknoloji herşey değildir
Ben fed3 makinemi hala kullanıyom.
Uploaded with ImageShack.us
nostaljik soylemleri sevmem. dijitali kotulemek ve analogu bastacı etmek neden gecer akce onuda anlamıyorum. ozellikle genclerde boyle durum var.
dijitalde fotografcılıgın eski tadı olmaması falan gercekten romantik argumanlar.
birincisi acık konusayım (sahsi goruslerimdir,genelleme ya da mutlak dogru degil )
olay his ise eger nikonun mesela d200u gelmiş geçmiş hemen her nikon analog govdeden (hepsini degil ama cogunu enazından elime alıp tartma sansım oldu) daha fazla fotograf makinesi hissi veriyor. d90 da oyle...
aynı sey mesela bir canon 40d içinde gecerli. ve hatta 500d için falan eos 300leri dusununce...
ayna sesleri bile bence analoglardan daha iyi.
arka kapagı acıp film takmak dısında bir fark gormuyorum cekim asamasında ki o bile hamallık. dusunun 36 poz cekebiliyorsunuz bir seferde yeni dijitaller 2 tb a kadar kartları destekliyor. 2 tb hayatınız boyunca o kartı bosaltmak zorunda kalmamak demek. binlerce fotograf.
bir bulusmada sadık üçok usta demişti ki katılırım sonuna kadar.
bugun dandik bir kompakt makineyi alıp onbes yıl onceye donsen en kral fotografcı sana butun ekipmanını verir.
dijital işte boyle bir kolaylık.
tab ettirme, poz kacırma derdi olmadan,sonucları anında gorerek daha hızlı calısabilme, dijital ortama aktarma ve işleme (karanlık odada sabahlamaya son)hızı gibi durumları ortadan tek hamleyle kaldırdı kim ne derse desin..
iso 400de camur gibi fotograflar cekiyorduk. şimdi full frameler iso 6400de croplu makineler iso 1600de bile okadar gren vermiyor.
analogu ısrarla savunmanın sadece bir farklılık yaratma cabası oldugunu dusunuyorum hal boyleyken.
en begendigi fotografını kendi tamir ettigi bir analogla cekmiş biri olarak.
hayatım boyunca neredeyse hiç adam gibi bu analog düzenin içinde olmadım. sıkıntılarını çok bilmem. etrafımdakileri geçtim, kendime yalan söylemeyi pek sevmem. bu yüzden bazen ne nedir? ne değildir zorda olsa gider bakarım.
- filmler sensörlere oranla daha geniş skalaya sahip. beyaz alanlarda, gökyüzünde, insan teninde, fiilm tadında görüntüler vermek konusunda hala iyi konumda. fakat, hadi diyen birisi gidip ucuz yollu sistemle bu başarıyı yakalayamaz diye düşünüyorum.
şuradaki çalışmalara bakıyorum: http://issuu.com/victor_online_english gerçekten çok iyi görseller var. mesela al hemen birisini büyük boy yap duvara as tada tabelada kullan. çok felaket derecede iyi görseller üretilebiliyor analogda.
yalnız anaoga bazı sorunlar var.
- en başta çok zahmetli ve riskli olması.
- vaktimizi çok alması.
- sonuçların iyi olup olmadığının bilinememesi.
- orta halli bir çalışmayla hassebladı yakalayamama kaygısı
- hassebladın pahalı olması
attığın taş vurduğun kuş misali, eğer makinaya verdiğiniz para, vakit kaybı, zahmet, risk gibi şeylerin geri dönüşümünü alabilenler için analog bence hala bir numara. işte bu bir numara olayı kişiden kişiye değişiyor,
- 300-400tllik işler için hassebladla çalışmak
- büyük boy baskı almamak
- ucuz işler yapılması
- webe 72dpi küçültülerek sunulması
- baskı kalitesinin etkisi
- toplam maliyetin ucuza çekilmek istenmesi
- spor, manzara, gibi yerlerde değişik lens ve değişik çalışma şartlarında, makina alım atımlarda..
hasseblad fazla geliyor.
film afişi, damat,hakko vs gibi kurumların büyük boy afişi gibi maxium kalite beklentisi olan yerlerden iş alınabiliyorsa analogun zahmetine katlanmaya değer.
aksi takdirde ne alımı kolay, ne başarısı garanti, nede pratikliği..
bu zorluğa ve kullanışşsızlığa katlanmamak için bence çok neden var.
10bintlye kadar hasseblad versinler (sıfır) gidip hemen bugün alayım.
Gaijin arkadasim sana katiliyorum tabiki ama, benim demek istedigim yani bunlar birer meslekti gercekten egitim isteyen yillar suren cabalar ve emek vermekti. Ufacik bir dia dan 70x100 harika bir afis yapmak yada negatif diayi tarayip renklerini en iyi derecede ayarlamaya calismak bunlar insana keyif veren seylerdi artik bu dediklerim sadece bu sekilde sohbetere acik konular olarak tartisiliyor. Ayrica yorumlariniz icin tesekkur ederim.
degişen tek sey su, eskiden o işler karanlık odada yapılıyordu bugun lcd monitorlerin karsısında. mukemmel fotorafa giden yolda photoshop sınır kapısındaki pasaport memurudur. onu gormeden gecemezsiniz.
sadece sekil degiştirdi ve pratikleşti hersey.
karanlık odayı bukadar ovenler birde photoshopa bok atarlar enteresan sekilde.
ikisi aynı seyler halbuki.
anlamadıgım su. biraz hayal kuralım.
dijital cıkmasaydı ve karanlık odada kırmızı ısık altında yapılan seyler, bir buluşla beyaz ekonomik ampul altında yapılabilir hale gelseydi, ozamanda karanlık oda aydınlık oda oldu kırmızı ampulun gizemi vardı diye sacma sapan argumanlar sunulurmuydu?
cunku bu nostaljik argumanlar gercekten bukadar komik ve manasız.
bu karanlık oda olayını abartanların cogunlugu hayatında karanlık odaya girmemiştir.
yuzde 90ı makineden cıkardıgı negatifi fotografcıya verip 4 gun sonra 10*15 baskısını alıp bakan ınsanlar, bırakın karanlık odada zaman gecirmeyi, dia bile cekmeden analogu savunmalarına anlam vermek zor.
analogları herkes alamıyordu, dijitaller cıkınca fiyatlarıda dusunce herkes alabilir oldu. diyaframın ne oldugunu bilmeyen studyocular (evet gercekten var) bugun kalkmıs dijital cıktı işsiz kaldık diye aglıyor.
ustalıktan,zanaatten falan bahsediyor. hadi oradan.
işte bu analogcuların canını sıkan bu.
cok kizdirmislar seni dostum. Tabiki düsüncelerinin bazilarina katilmamak mümkün degil, kaldiki bizde bu zaman ile birlikte kendimizi gelistirip teknolojiye ayak uydurduk yoksa yok olup gider insan. Zaten fotografcilik konusunda cok fazla bilgim olmadigini söylemistim ama nasil desem önüme dia geldiginde yada fotografa bakinca yanlislari görebiliyor insan isi geregi. Fotografcilik konusuna gelince her gecen gün birseyler ögrenmek insani mutlu ediyor önrnegin makinanin siyah beyaz ayarlarina girince sephia ayarinin oldugunu ögrendim gerek kitapcigini okudukca gerekse forumu takip ettikce insana daha genis ufuklar aciyor..
Film ve dijital meselesinin bu şekilde tartışılmasını bir türlü anlayamıyorum.. Hiç bir zaman da anlayamayacağım.
Dijitalin konforu varken filmle fotoğraf çekmek saçma bir romantiklikmiş.. Tersinden filmin verdiği tadı dijital vermezmiş. Ya analogçu olacakmışız ya dijitalci. Yok yaa.. Ne saçma bir tartışma, anlayamıyorum..
Fotoğraf çekmeye tam 23 sene babamın bana verdiği Adox Sport orta format makine ile başladım. Uzun süre bu alet ile debelendikten sonra yine babamın verdiği Porst FX4 ile SLR'ye ve 35mm'ye geçtim. İlk gençliğim çeşitli SLR'ler ile geçti. Üniversiteye girdim. Öğrencilik hayatımın uzun bir bölümünde çeşitli reklam ajanslarında grafikerlik yaptım. İşim gücüm dialar, renk ayrımlarıyla geçti. Daha sonra mezun oldum ve elektronik mühendisliği yapmaya başladım. Bu arada 1996 yılında Photoshop öğrendim ve 4.0 versiyonu ile başladım. Bugün 14 yıllık bir Photoshop kullanıcısıyım. Kullanmadığım versiyonu yok.
Kendi karanlık odamı kurdum. Film banyo ettim, bastım. DSLR diye birşeyin olmadığı zamanlarda fotoğraf çektim. Sonra DSLR çıktı, DSLR de kullanmaya başladım. Analog makinelerimi de bırakmadım.
Şu anda aynı anda hem DSLR (EOS 40D) kullanıyorum hem de çok çeşitli filmli makineler kullanıyorum.
Peki neden bunu yapıyorum? Romantik miyim? Nostaljik miyim? Yoksa melankolik miyim? Belki de salaklığımdan yapıyorumdur? Olabilir..
Bu bir zevk işi arkadaşlar. İster hobi olarak yapalım, ister para için ister sanatçı olalım, sonuçta herkes bundan zevk aldığı için yapıyor. Herşeyin yeri ayrıdır, birbirlerinden farklıdır. Fotoğraf çekmeye çıkacağım zaman ne çekeceğimi ne şekilde ve ne ile çekeceğimi bilerek çıkarım. Sonucunda ne yapacağıma da çıkmadan karar vermiş olurum zaten.
DSLR'yi alırım, giderim sadece portre çekerim, RAW çekerim, gelir onları tek tek işlerim.
Filmli makineyi alırım, dia mı, renkli negatif mi, s&b'mı çekeceğimi bilirim. Sonra onları ne şekilde banyo edeceğimi ya da ettireceğimi bilirim. Crsoss Process mi yaptıracağım, normal mi banyo ettireceğim, kendim mi banyo edeceğim, 2 stop push mu yapacağım, 1 stop pull mu yapacağımı bilerek yaparım.
40D ile fotoğraf çekerken, "vay ne kadar da dolgun bir kasası var, ayna sesi de mükemmel, bana filmli makine hissi veriyor" gibi bir şey aklıma da gelmez.
Her şey bittiğinde sadece ortaya çıkan fotoğraftan değil, o sürecin tamamında harcadığım emekten keyif almış olurum. Bu ister photoshop başında geçirdiğim saatlerden olsun, ister banyoda kollarım uyuşmuş bir şekilde filmleri çalkalarken olsun değişmez.
Renkli boya var diye kara kalem resimden vazgeçmemiş insanlar. Yağlı boya var diye sulu boyaya "tu kaka" dememişler. Ya da bu pastel boyayla yapılan resimlerde de bir hata yaptın mı düzeltmek ne eziyet diye söylenmiyor insanlar.
Ya da televizyon icat edildi, neden radyo dinliyoruz ki?
Bir şeyleri özenti olarak yapmaya çok karşıyım. "cool" görünmek, farklı olmaya çalışmak adına yapılan acayiplikler bana da saçma geliyor elbette. Ama bunun bir keyif işi olduğunu ve bu keyfi ne ile hangi şekilde alacağımıza da ipotek koymayın arkadaşlar.
Kişi ister filmli makine kullanır, ister dijital, isterse de cep telefonu ile çeker, sonuçta neyi neden yaptığını biliyorsa ve nasıl yapmaktan keyif alıyorsa o şekilde yapar. Sonuçta hala karanlık oda kullanan, ama photoshop'u da ana dili gibi kullanan, bundan para kazanmış insanların da olduğunu unutmayın lütfen.
Not: O çamur gibi çıkan 400 ASA filmler 70'li yıllarda kaldı. 2010 yılının 800 ASA filmleri bile tertemiz şimdi. Biz o grenleri 400 ASA ile elde edebilmek için film banyosu sırasında ne hileler yapıyoruz. Hee, photoshop'ta da 2 hareketle yapmayı biliyoruz aynısını, o ayrı.
Sevgiler
glorfindel guzel yazmıssın. ama yanlıs anlamıssın bir kısmını.
sana birşey sorayım.
analog kullanırken fotograflarını kendi banyo eden insan sayısının baskasına tab ettiren insan sayısına oranı nedir?
tahmini bir rakam istiyorum. yuzde 3 mu yuzde 5 mi yoksa yuzde 80mi sence?
babadan fotografcıyım demişsin, cok sanslıymıssın. gercekten saygı duyarım, yıllarca karanlık odada calısmıssın. bunada saygı duyarım. cunku ben sadece izledim karanlık odada calısanları,kendim calısmadım. insana hoşta geliyor izlemesi falan.
ama sen benim dedigimi desteklemekten baska birseyde soylemiyorsun.
kac kişi senin gectigin yollardan gecti?
kac kişi senin bilincinle fotograf cekiyor?
kac kişi bugun yada dun kendi fotografını kendi karanlık odasında işliyordu?
cunku bakıyorum bu nostalji kraliçelerine, hepsi karanlık odacı.
onceden bir tane bile fotografcı dukkanı olmaması lazım bu hesaba gore.
sen zaten dijitalde kullanıyorum analogda diyerek benim bahsettigim bu romantik sınıfından cıkıyorsun. sen desen ki ben analog cekiyorum dijital bes para etmez, photoshopa karsıyım fotograf makineden cıktıgı gibi olmalı vs. ozaman giriyorsun benim dedigim gruba.
analog kullanmak degil benim nostaljik romantizm dedigim. dijitali yok saymak.
zevk için fotograf cekiyorsan istersen gider polaroid cekersin.
ama polaroid soyle boyle diyip filme yada dijitale bok atmazsın.
benim eleştirimde bu bok atma tavrına.
hayatında eline 1d almamıs insanın mark4 d3 ten daha iyi diyerek insanlarla tartısmasından farksız bu.
ulan sen daha eline bile almamıssın makineyi, bunun için biriyle neyin kavgasını veriyorsun?
sen daha karanlık oda gormemişsin, photoshopa ne bok atıyorsun derler adama.
-----
bu tavrı birkac kişiden gorursen eger nekadar irite edici ve gereksiz bir tavır oldugunuda goreceksin. keske bu nostalji kraliçelerinin yarısı bile senin yarın kadar bu işle alakalı olsada dedikleri havada kalmasa.
- 1
- 2
İlgili olabilecek konular
-
Analog Lens'lere Uygun Digital Fotoğraf Makinaları
02 Nis. 2018, 13:52 bulyil
4318007 Tem. 2018, 01:33
mustafa_ozdag -
Photo Digital 2015 Fuarı - Cnr
20 Şub. 2015, 16:51 aytekturkmen
4255722 Şub. 2015, 08:35
aytekturkmen -
-
Rötuş Plugin Seti Kodak Digital Gem
28 Ağu. 2007, 20:35 gokturk
71102620 May. 2014, 11:35
pauseben -
Digital Photo Professional Save Sorunu
04 Eki. 2012, 22:52 hgoneci
2229305 Eki. 2012, 00:32
hgoneci -