panctom
panctom (Objektif)
İzmir / Amatör

İşte Karşınızda Sony A300

SONY'nin yeni A300 modelini artı ve eksileriyle inceliyoruz

Dpreview testleri misali, çok teknik bir test beklemeyin.
Bir kullanıcı gözüyle tarafsız fikirlerimi paylaşacağım sizlerle..

A350 modeli ile aynı anda piyasaya sürülen bu modelin, a350 den farkı, 10.2 mp olması..

Çok şık bir tasarıma sahip.. Ayrıca 2 adet sensöre sahip oluşuyla bu konuda bir ilk.. Çift sensörü olması, "LCD üzerinden dünyanın en hızlı netleyen makinesi" yapıyor onu.. Bir sensör live view için işlev yaparken, diğeri de vizör çekimlerinde görev yapıyor.


GELELİM A300 hakkındaki düşüncelerime.. ESKİ MAKİNEM SONY A100'den farkları şöyle:

1-Daha hızlı odaklıyor. Özellikle zayıf ışıkta A100 bazen netleyemiyordu.
A300 ise zayıf ışıkta bile çok zaman odaklama yapabiliyor.

2-A100 den çok daha iyi iso performansına sahip..
iso1600 değerinde bile, iyi kalitede fotoğraf veriyor.
Noise oranı A100 e göre çok çok daha temiz..

3-Görüntü işleme kalitesinin çok iyi olduğunu altını çizerek söyleyebilirim. Sony firması bu konuda çok aşama kaydetmiş ve bionz işlemcinin işleme kalitesini geliştirmiş.

4-LCd ekran.. A100'ün LCD ekranı çok iyi değildi.
A300 de ise LCD EKRAN MUHTEŞEM GÜZEL ve PARLAK.. Farkı o kadar bariz hissettim ki.. Ayrıca ekranda fotoğraflar çok keskin görünüyor.
Çok keyifli gerçekten ekran.. tabii menüden girip extra parlatmanızı öneririm. LCD ekrana tam puan..

5-Dünyanın en hızlı LCD'den çekim yapan makinesi A300..
Ve açılabilir ekranıyla LCD den çekim yapmak bazı durumlarda büyük avantaj..
Konser, macro vs vs..

6-Sevmediğim tek yanı şu oldu: Flaş ışığını dışardan kısıp çoğaltabileceğimiz bir fonksiyon iyi olurdu.
Bunu yapmak için, menüye girmemiz gerekiyor, biraz zaman kaybı..

7- A300 gördüğüm kadarıyla, üzerine takılan lense sınıf atlatıyor. Eskiden kullandığım 18-70 kit lens ile şimdi daha güzel sonuçlar alıyorum.

8- Vizörü A100 kadar büyük değil. A100'e oranla sadece %10 kadar daha küçük.. tabii asla çok küçük değil, yeterli gelecektir size bence..

9- Web üzerinden görmekle body hissedilmiyor. Fikrimce çok yakışıklı, keyifli bir bodysi var. Oynar LCD ekran korktuğum gibi değil kesinlikle.. Çok estetik duruyor şahsi zevkimce.. Ve sağlam görünüyor.

10- Benim için çok önemli bir detay, BOKEH KALİTESİ..
A300'de bokeh kalitesi çok temiz ve güzel.. Özellikle yüksek isoda bazı makineler bokeh üzerinde noise verir çok.. Ama A300'ün bokehi yüksek isoda bile minimum temiz..

11- Ben DSLR makine arayan her arkadaşıma gönül rahatlığıyla öneriyorum bu makineyi.. Kendim, başka markalar da alabilirdim ama..
İyi ki a300 almışım.


LCD ekranı ve üzerinde vizör büyüteciyle A300:





*A300 ile çektiği fotoğrafları ekleyen arkadaşlardan seçici davranmalarını önemle rica ediyorum.

*hatalı pozlanmış veya görselliği düşük fotoğraflar eklemeyiniz lütfen..

*fotoğraflarınıza kontrast vb tonlamalar yapabilirsiniz. çünkü ilk sayfalarda yeterince
doğal fotoğraf ekledik artık..

*Fotoğraflarınızı en fazla 1024 PİKSEL veya daha düşük boyuta düşürüp te ekleyiniz.
900 PİKSEL de makuldur.Daha büyük eklenince sayfa zorlanıyor ve geç açılıyor.

*Vereceğimiz her cevap başına en fazla 3 fotoğraf eklersek, topiğimizin sayfası daha kolay çalışacaktır.


*Yaşanan bazı mağduriyetler nedeniyle, SPOT alışverişi tasvip ve teşvik etmeyelim asla..
Türkiye garantili ürünler, prensibimiz olmalıdır arkadaşlar..
Artık zaten garantili ürün ile spot ürün arasında çok fiyat farkı kalmamıştır.

#panctom' tarafından 07.05.2009 00:38:25 tarihinde düzenlendi.

Tarih: 5 Haziran 2008, 00:26 - İp: 88.***.**8.128
mfaslan
mfaslan (üye)
İstanbul / Amatör

a350 siparişi verdim, yurt dışından gelecek, türkçe kullanma kılavuzu lazım olacak. internet ortamı veya fotokopi.. nereden bulabilirim abiler?

 

Tarih: 18 Ağustos 2008, 15:27 - İp: 78.***.**8.190
muratreis
muratreis (Objektif)
İstanbul / Meraklı



#muratreis' tarafından 19.08.2008 13:54:52 tarihinde düzenlendi.

 

Tarih: 18 Ağustos 2008, 16:20 - İp: 81.***.**9.145
muratreis
muratreis (Objektif)
İstanbul / Meraklı

mfaslan a300- a350 katalogu aynı. Bizde yardımcı olmaya çalışırız. Zaten makine geldiğinde göreceksin birçok bölüme çok çabuk alışacaksın. Diğer yönden detay olursa en kötü ihtimalle okur cevaplarız veya sony shoplardan temin edebilirsin. Makinenin içinden çıkmadı dersen getirtiyorlar.

 

Tarih: 18 Ağustos 2008, 16:24 - İp: 81.***.**9.145
manve_13
manve_13 (üye)
İzmir / Amatör

evet sonunda internetten siparişimi verdim
5 gün içinde makineme kavuşmuş olurum heralde

672$ tuttu içinde:
body
kit lens
3 filtre
taşıma cantası
buyuk alumınyum bir canta
8gb kart
bir büyük bir kücük tripod
lens temizleme kiti

 

Tarih: 18 Ağustos 2008, 23:49 - İp: 205.***.**5.24
panctom
panctom (Objektif)
İzmir / Amatör

bir kişinin daha a300 almasına sebep oldum ve mutluyum

evet mutluyum, çünkü kimseyi yanıltıp ta hakkını yiyemem.
Allah a hesap vermek istemem mahşerde..

O yuzden bu makine gönül rahatlığıyla VE ŞİDDETLE TAVSİYEM HERKESE..

Panctom yalan konuşmaz biline

NİKON D300'de BİLE GÖZÜM YOK ARTIK..

Bu makine başka birşey..
sony A100 ile alakası yok.. eski makineme ihanet etmek istemezdim ama A100 ün doğal fotoları hala duruyor PCmde.. Çöp gibi geliyorlar bana şimdi..

Birgün CANON 40D ile aynı ortamda çekim yaptım. Ama 40D de bile bu tadı lezzeti bulamadım (özellikle renklerinde)

MANVE_13 HAYIRLI OLSUN..

Nereden aldın acaba?

#panctom' tarafından 18.08.2008 23:57:48 tarihinde düzenlendi.

 

Tarih: 18 Ağustos 2008, 23:55 - İp: 88.***.**4.107
last hope
last hope (Objektif)
Amasya / Meraklı

abi bana da sebep olsan ne güzel olurdu biliyormusun

 

Tarih: 19 Ağustos 2008, 09:33 - İp: 81.***.**7.150
muratreis
muratreis (Objektif)
İstanbul / Meraklı

last hope 59 sayfadır hala sebep olamadıysa mustafa sana daha bir şey demiyeceğim.

 

Tarih: 19 Ağustos 2008, 11:02 - İp: 81.***.**9.145
xarax77
xarax77 (üye)
Yalova / Amatör

wallahi bana sebep oldu hemde 2. sayfadan ihtibaren...

 

Tarih: 19 Ağustos 2008, 11:30 - İp: 78.***.**4.100
last hope
last hope (Objektif)
Amasya / Meraklı

reis mustafa abimle aramda özel bir espri var o ne demek istediğimi okur okumaz anlayacak

 

Tarih: 19 Ağustos 2008, 11:34 - İp: 81.***.**7.150
muratreis
muratreis (Objektif)
İstanbul / Meraklı

Knidos

Knidos, Muğla’nın Datça İlçesi’nde, Reşadiye Yarımadası’nın ucunda bulunmaktadır.
Tarihçi Diodoros, Knidos’ta yaşayanların teselya’dan gelen göçmenler olduğunu ileri sürmüştür. Burada yapılan kazılar ise yöredeki yerleşim başlangıcının M.Ö.VII.yüzyıla tarihlendiğini açığa çıkarmıştır. Knidoslular M.Ö.IV.yüzyılın ortalarına kadar Datça’nın kuzey doğusundaki yarımadada yaşamışlar, sonra da bugünkü yere yerleşmişlerdir.

Teselya’dan gelen göçmenler sonraki yıllarda Datça Yarımada’sının güney ucuna taşınarak orada yeniden kurdukları kentte yaşamlarını sürdürmüşlerdir.
Herodot’a göre Spartalı’lar Knidos’u bir koloni kenti olarak kurmuşlardır. Zamanla güçlü bir konuma gelen Knidos, komşu kentleri Lindos, kamiros, İtalyysos, Kos, Halikarnasos ve Delos ile birlikte Dor Hexapolisini oluşturmuşlardır.

Fenikeliler ile denizcilikte yarışacacak kadar ilerlemişlerdir. Bunun sonucu olarak da Lipori de kendine ait bir koloni, Miletos’un Nil deltasındaki koloni kenti Naukratis’de de imalathane kurmuşlardır. Knidoslular gün geçtikçe genişleme politikası güden Lydialılara karşı bir önlem olarak Reşadiye Yarımadası’nı karadan ayıracak kanalın yapımına başlamışlar, ancak M.Ö.546’daki pers saldırısı nedeniyle tamamlayamamışlardır.

Persler Knidos’a zarar vermemişler, M.Ö.540’da diğer İon kentleriyle birlikte Delphi’de bir hazine binası (tesarios) yaptırmışlardır. Bu yüzyılda Knidos, şarap ihraç eden önemli bir ticaret merkezi konumuna gelmiştir.

İskender’e boyun eğmişler, bundan sonraki dönemlerde de Knidos’un ismi tarihte pek geçmemiştir. Roma imparatorluğu ile Seleukos Kralı III.Antiokhos arasındaki savaşta Roma’nın tarafını tutmuş, bu nedenle de Bergama Krallığı’na katılmıştır. Bizans döneminde sönük bir yerleşim olarak varlığını sürdürmüştür. Bir süre piskoposluk merkezi olmuş, M.S.VII.yüzyılda tamamen terk edilmiştir.

Knidos’da ilk kazılar İngiliz araştırmacı Charles Newton tarafından 1856-1858 yıllarında yapılmıştır.
Knidos, Antik Çağ’ın önemli bir ticaret merkezi olmasının yanı sıra aynı zamanda da bir kültür ve sanat kenti de olmuştur. M.Ö.IV.yüzyılın ünlü heykeltraşı Praxiteles’in Knidos Aphrodite Tapınağı’na yapmış olduğu Knidos Afroditi, arkeoloji yönünden ünlü bir eser olarak tanımlanmıştır.

İon kentlerinin katılmasıyla Knidos’ta yapılan dini festivallerde Aphrodite sanatçılar tarafından sürekli ön planda tutulmuştur. M.Ö.450’de Polynotos’un duvar resimleri da kentin ününü arttırmıştır. Bunların yanı sıra gezegenlerin aynı merkeze bağlı olarak hareket eden yuvarlaklar olduğunu söyleyen ünlü astronom Eudoxos, M.Ö.409-356 yıllarında burada yaşamıştır. İskenderiye Fenerinin mimarı Sastratos da yine Knidoslu bir sanatçıdır.
Strabon, Knidos’un kıyı boyu ile önündeki adada kurulduğunu belirtmektedir. Sonradan ada ile kara parçası arasındaki deniz doldurulmuş, böylece iki ayrı liman elde edilmiştir. Bunlardan, kuzeyde daha küçük olana “Kuzey Limanı” denmiştir. Bu liman askeri amaçlı kullanılmıştır. Diğer yandaki güney limanı ise ticaret gemilerine ayrılmıştır. Bugün buradaki liman ağzını kapayan mendirek kalıntıları ile kuzey limanındaki kule görülebilir.

Knidos kenti Hippodamos’un ızgara plan düzenine göre kurulmuştur. Bundan dolayı doğu-batı doğrultusunda birbirine paralel dört geniş cadde, kuzey-güney doğrultusundaki dik bir cadde ile kesişmiştir. Arazi konumuna uygun biçimde cadde ve sokaklar bazen merdiven, bazen de dik birbirlerini kesmişlerdir. Kuzey-güney doğrultusundaki ilk caddenin batısında agorası yer alır.Askeri limanın kuzeyindeki agoranın iki tarafına sonraki devirlerde antik taşlardan yararlanılarak büyük iki kilise yapılmıştır. Kuzeye doğru, Dor Hexapolisine bağlı kentlerin her dört yılda bir festival düzenledikleri Apollon Karneios Tapınağı’na ulaşılır. Dor üslubundaki tapınağın kuzeyinde yapılan kazılarda, dikdörtgen planlı bir sunak bulunmuştur. Sunağın yer aldığı terasın arkasında ise Helenistik duvar işçiliğinin örneğini veren bir başka teras daha yer almaktadır. Oturma kademelerini andıran basamakların da yer aldığı bu alanda 1972 yılında bir tapınak kalıntısı daha ortaya çıkarılmıştı. Aphrodite Euploia’ya adandığı sanılan bu tapınak üzerinde yoğunlaşan kazılar, Knidos antik kenti ile Aphorofite arasındaki ilişkiyi göstermiştir.

Teraslar halinde akropole doğru yükselen Knidos’un kuzeyinde Bizans kilisesi Dionysos Tapınağı üzerine yapılmıştır. Yapılan kazı çalışmalarında bu tapınağa ait bir çok mimari parça ve yazıt bulunmuştur. Bunların hemen üzerinde Dor üslubunda bir stoa vardır. Bu stoa, aynı zamanda üzerindeki yapılara hem destek, hem de teras görevini üstlenmiştir.

Buradaki krepsis üzerinde ise, İmparator Hadrianus döneminde (M.S.117-138) yapılmış korinth üslubunda bir tapınak daha ortaya çıkmıştır. Bu tapınakta yapılan incelemeler sırasında, 1967’de açılan bir çukurda da İmparator Augustos dönemine tarihlenen bir güneş saati ile karşılaşılmıştır. Tapınağın batısında Helenistik devirde yapıldığı sanılan tiyatro yer almaktadır.
Knidos’un kıyıya yakın, terası üzerinde kentin en büyük tiyatrosu görülmektedir. Geç Helenistik dönemde yapılmış olan tiyatro iki diozamalı olup mermerlerle kaplıydı. Yaklaşık 20.000 kişilik olduğu sanılmaktadır. Buradaki mermerler XIX.yüzyılın ikinci yarısında sökülerek İstanbul ve Mısır’a götürülmüştür. Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa yaptıracağı sarayın mermerlerini buradan sağlamıştır.

Deneter’in kutsal alanı, tiyatronun hemen yakınında bulunuyordu. M.Ö.IV.yüzyılda ünlü heykeltıraş Proziteles’in yaptığı Demeter heykeli burada bulunmuş, ancak C.Newton tarafından British Museum’a götürülmüştür.
Demeter kutsal alanının batısında kentin üçüncü küçük tiyatrosu bulunuyordu. Yaklaşık 10.000 kişi alabilecek ölçüdeki bu tiyatronun oturma sıraları günümüze pek tahrip olmadan gelebilmiştir.

Iris Cornelia Love, 1969 yılında kentin batı terasında yuvarlak bir yapı ortaya çıkarmıştır. Plinius, Knidos’ta Aphrodite’nin ünlü heykelinin her taraftan görülebilecek kutsal bir alanda bulunduğundan söz etmiş, buna dayanan C.Love ortaya çıkan bu yuvarlak yapının Aphrodite’ye ait olduğunu düşünmüştür. Burada yapılan kazılar geç Roma döneminde yapılmış olan yapının altında ana karaya oturmuş, oldukça büyük bir mekanı daha ortaya çıkarmıştır. Bu mekanın birbirlerinden farklı ölçülerde, perdahlanmış taşlardan oluşan duvarları, Helenistik dönemde yapıldığını göstermektedir.
Knidos surlarının günümüze en iyi biçimde gelebilen örnekleri ticaret limanının iç kısımlarında kalmıştır.

Günümüze oldukça iyi durumda gelebilen, Kerme Körfezi, İstanköy ve Bodrum’un rahatça izlenebildiği akropol surlarının on beş kule ile sağlamlaştırıldığı görülmektedir. Limandan antik bir yol ile ulaşılan akropolün içerisine dört ayrı kapı ile girilmektedir. Buradaki duvarların örgü teknikleri, surların da dört ayrı dönem geçirdiğini ortaya koymaktadır. Yanlızca akropolün batısı 70-80 m. yüksekliğinde duvar benzeri uçurumdan oluştuğundan buraya sur yapılmamıştır.


Knidos’ta bunların dışında, deniz kıyısında 5.000 kişilik bir de Odeon bulunmaktadır. Oldukça iyi durumdaki Odeonun restorasyonu yapılmış, günümüzde bazı gösterilerde yararlanılmaktadır. Kentin doğusundaki aslanlı anıtın, aslanı ise C.Newton tarafından British Museum’a götürülmüştür.




















#muratreis' tarafından 19.08.2008 14:01:16 tarihinde düzenlendi.

 

Tarih: 19 Ağustos 2008, 13:17 - İp: 81.***.**9.145