İki Aydır Burayı Takip Ediyorum.

Jeyon 30D ni iyi günlerde kullan.Bizim gibi DSLR-Like cihaz sahibi kullanıcıları kışkırttın valla.Param olsa bende güzel bir DSLR alırdım.Yalnız senin dediğin konuya fazlasıyla katılıyorum.Yazılarının başlarında markaların geleceğe olan yatırımlarından,gelişimlerinden bahsetmiştin ya,işte bu kastettiğin çok önemli.Çünkü mesela sen 30D alıp kullanıyorsun ve ileride Canon lenslerin elinde kalacak ve sen tekrar Canon almak durumunda kalacaksın.Eğer canon iyi bir body üretirse,sen lenslerinden çok verim alacak,çektiğin fotoğraflardan da o denli keyif alacaksın.Ancak işte demin dediğim gibi Canon'un ileride üretmesi muhtemel makinaları iyi özellikler ile donatıp donatmaması seni doğrudan bağlayan bir konu.Bu sebeple canon yada nikon fot.makinası almak geleceğe yatırım yapmak için faydalı ve akıl karı...
İnşallah gönlüne göre çekimler yaparsın.

Teşekkürler Dananagast, Teşekkürler Osmanlı...

Benim pek anlayamadığım şey şu prime lens mevzuu...
Prime lens nedir? Yani ileride full frame makinalarda da kullanabileceğim lens anlamına mı geliyor. Misal 5D aldığımda onda da kullanabilir miyim? Ben aslında 5D de kullanamayacağım lens almak istemiyorum bu açıdan önemli bu. (Valla adım adım ilerliyoruz doğruya doğru)...
Canon'un bütün L serisi lensleri prime mi?
Dadanagast bu bahsettiğimiz Canon ve Sigma lenslerden hangileri prime - hangilerini 5D dede kullanabilirim?
İşte asıl hayati soru sanırım buydu: Çünkü benim önemli bir derdim de bu; 5D düşünüyorum yakın gelecekte, 5D de kullanamayacağım lenslere para vermeyeyim boşuna şimdi ben ıspartadayım satması falan dert olur. Anladığım karadıyla İstanbul'da lensleri elden çıkarmak çok kolay. Hemen satılıyor galiba ama Isparta'da öyle olmaz. Lens satacağız diye de ta İstanbul'a gitmeyelim ya da belki takas edeceğiz diye. İstanbul Sirkeci'de lensi elimize alıp dükkanları gezersek ikinci el satma durumumuz var mı acaba?
Ama boşver en iyisi 5D de kullanamayacağım lensleri hiç almamak en doğrusu. Sonuçta nedir bu prime lens denilen şey?

Teşekkürler...

Saygılar...

İlk fotoğraflarımı dün bastırdım(35 kadar) basan fotoğrafçı fotoğrafları görünce fotoğraf sanatçısı mısınız diye sordu. bu hoşuma gitti. Ama fotoğraflar onun duvarlarına astıklarından çok daha iyiydi gerçekten. Kullandığım makinayı sordular söyledim. Orada da yeni gelmiş bir Nikon D200 gördüm kutusuyla bu arada...
Isparta'da fotoğraf sanatçıları diye bir derneğin kurulum aşamasında olduğunu eğer üye olursam sevineceklerini söylediler ve kartlarını verdiler. Üniversitenin fotoğrafçılık bölümünden bir profesör ve bu bana kart veren arkadaş kurucularıymış.
Orada gördüğüm bir şey kafamı karıştırdı. Fotoğrafları verdiğin gibi çıkartmıyorlar. Adamın biri orda yeniden renk ışık ayarı falan yapıyor. Tabi kafasında standart ölçütlerle ki bu çok kötü bir şey. Ben fotoğrafları (henüz jpeg olarak tabi) photoshopta ufak tefek ayarlarını yaparak istediğim etkileri taşır durumda getirdim baktım adam hepsini bir ayar açıyor, mavi fazlaysa kırmızısını arttırıyor falan... Durun dedim ne yapıyorsunuz. Oradaki ekranda zaten fotoğraf berbat görünüyor. Fikir sahibi olmak o ekranın başında zor. Ayar falan yapmayın ben onları bilgisayarda ayarladım nasılsa öyle çıkartın dedim. Dedi ki adam: "bilgisayarın değil bu makinanın kalibresi önemli" Fotoğrafları da orda kalibre ediyor falan lalettayin tabi sırada bekleyenler var orada. Fotoğraflar bir bir elden gidiyor oturdum yanına komuta etmeye çalıştım adama istediğim etkiler doğrultusunda ama tabi ne kadar. Adam çok acelesi var gibi çalışıyor. Bana kalsa her biri için en az birkaç dakika uğraşırım. Bereket buna rağmen tam istediğim gibi olmasa da iyi çıktı fotoğraflar.
Bu işin bir çözümü yok mu şimdi. Biz ayarlayacağız onlar bozacaklar mı? Yani bozmuyorlar tabi de bizim ne istediğimizi bilmeyince sonuç oraya gidiyor ister istemez. Bu durumda baskı makinası mı almalıyız yoksa bir epson yazıcı falan yeterli olur mu ve maliyet açısından avantajları vs. vs...

Amatör fotoğrafçı arkadaşlar kendi fotoğraflarınızı kendiniz mi çıkartıyorsunuz ve bunu neyle yapıyorsunuz. Fotoğrafçılara gidip bastıran yok mu çok beğendiklerini falan. Isparta da en büyük 30 X 45 basıyorlarmış. Metrelik falan da basıyorlar ama o tür siparişler İstanbul'a gidip geliyormuş, yani biraz bekliyorsunuz. Ama dediğim gibi 30 X 45 cm. olursa hemen alabiliyorsunuz.
Fotoğrafçı bu boyutta fotoğrafın tanesini 6 milyona bastıklarını ama bana 4 milyona yapabileceklerini söylediler. Nasıl bu fiyatlar. Ya da hiç bulaşmayayım mı yazıcı işi çözer mi? Bilgi verirseniz sevinirim...

Teşekkürler...
Saygılar...

Jeyon kardeş burada o beğenilen ve ya diğer fotolarını paylaşmayı umarız..

Ha bir de Dadanagast gönderdiğin mtf grafiğini okumayı bilmiyorum. Bu grafikleri hep görüyorum basit bir açıklaması var mı yoksa uzun iş mi? Basitse yani seni yormayacaksa açıklarsan sevinirim. Bu grafikte neye bakmalıyım?

Saygılar...

Sevgili pino_ccio,
fotoğrafları paylaşmayı çok istiyorum tabi ama hani orda diyorum ya fotoğrafçınınkilerden iyiydi diye; elimdeki fotolar portre ve yayınlanmasını istemeyen biri modelim. Onun için bunları yayınlayamıyorum. Ama şu lens işini halledeyim en kısa zamanda paylaşacağım fotoğrafları. Fikirlerinizi almak hoşuma gider ve açıkçası sabırsızlanıyorum da...
Bunlar iyi fotolar olsalar da yine kafamdaki fotoğraflar değil. Önceki yazdıklarımda dediğim gibi kafamda 18-55 le çekilen fotoğraflar olması durumunu bir yere koyarak seviyorum makinamı. Yani elbette daha yüksek beklentilerim var onun için lens işini halletmeyi bir an evvel istiyorum.
Dadanagast L serisi lensleri alınca ne demek istediğimi anlayacaksın diyor ve beklentilerimi iyice yükseltiyor doğrusu. Umutlanıyorum. Bu lensin iyi olmadığı çok açık; benim sevincim, daha önce SLR-Like kullanmış biri olarak 18-55 le çektiklerimin bile SLR- Like la çektiklerime göre inanılmaz farklı olmasındandır. Yani diyorum ki kendi kendime bu kötü lensle böyleyse iyi lensle nasıldır kimbilir... Yani kaliteyi ufakta gördüğüm için diyeyim sevindim ve mutlu oldum. Ama dediğim gibi henüz istediğimi almış değilim. İyi bir lens alınca göreceğiz hanyayı konyayı...

Saygılar...

Sevgili JEYON,
Eğer anlattığın gibi özel bir durum mevcut ise Saygı duymak bir yana Destek vererek karşılıyorum bu duruşunu.

ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ ANAYASAL BİR HAKTIR

Prime objektif demek, odak uzaklığı sabit olan (örneğin 50mm), zoom yapmayan objektif demektir. zoom objektiflerin ise odak uzaklığı değişkendir, örneğin 18-55, 18-200 gibi. objektifin prime olması, görüntü kalitesi ve düşük diyafram kullanımı açısından genelde avantaj oluşturur.
küçük baskıları, evde kaliteli fotoğraf basabilen bir yazıcı kullanarak basmak mümkün. genelde Canon tavsiye ediliyor. bende hp var, özel fotoğraf kartuşu ve fotoğraf kağıdı kullanarak kaliteli baskılar alabiliyorum. ancak maliyet olarak fotoğrafçıya verdiğimin iki katına maloluyor.

Jeyon bence sen,seni anlayan bir fotoğrafçıyla hallet bu baskı işini.Seni tanırsa fotoğrafçı,müsait olduğu zamanlarda yanına gider ve istediğin gibi komuta ederek çıktılarını alırsın.Bana kalırsa hiç uğraşma baskı makinası alacağım diye.
Gerçekten ileride 5D almaya kararlımısın?
Canon 20D ile 30D arasında fotoğraf çekim kalitesi,iso performansı,menüler,elde tutuş,teknik özellikler olarak çok fark varmı?Açıklarsan sevinirim...
Peki 5D ile 30D arasında sence bu denli fazla miktarda fark vermeye değermi?
Yani 30D de iyi bir lens ile kullanıldığında göze batan bir eksiklik olabilirmi?
Birde bu kaliteli olduğu söylenen L serisi lensi hem 5D ye hem de 30D ye taksak,arada gözle görülür bariz bir fark olur mu yoksa bu farkı sadece bu işle uğraşan profesyoneller mi fark eder?
Yada hiç fark olur mu?
Canon 30D birkaç yıl sonra 1500 ytl fiyatına düşrmi?(Sıfır'ı ve garantilisi)
Yanıtların için şimdiden teşekkürler...

Murgur teşekkürler.
Bak bu yaptığın açıklama ne kadar işime yaradı. Belki tuhaf gelecektir size ama işte bu kadar basit bir şeyi bilemeyebiliyoruz. Öğrenince de "vay bu muymuş yani sadece" diyoruz. Bunu öğrendikten sonra Dadanagast'ın yazısında anlaşılmadık hiç bir şey kalmıyor. Böyle öğrene öğrene gideceğiz bakalım. Fotoğrafçılık kitapları aldım ama inanın onlarda bile yazmıyor bazı görece basit şeyler.
Osmanlı sana yarın cevap vermeyi umuyorum. Evimde değilim ve artık gidiyorum, açım ve uyuyacağım. Dün sabaha kadar açıkta yatmışın bütün omurgam ağrıyor. Bu gece belki geçer. Henüz lenslerim de yok moralim bozuk. 18-55 sıktı artık iyice. öyle kötü ki gerçekten yani başka lens olsa atıvereceğim percereden. Canon bunu lensi niye ürettiyse. Kit olsun diye heralde. Makina Cimmeryalı Conan gibi ama birinin dediği gibi önüne bulanık bir cam koyuyoruz. Savaşçı makinam benim. Kılıcı kötü. Ona bir hattori hanzo kılıcı lazım. Sonra kesip biçecek ortalığı.
Görüşmek üzere...

Saygılar...