Fotoğrafçılık Forumları
Lomonomo
Analog fotoğrafçılıkla uğraşan, eline kamerasını alıp gece-gündüz demeden, yer-mekan ayırt etmeden, kuralsızlığı kendine kural edinmiş bir halde fotoğraf çeken insanların oluşturduğu bir akımdır Lomonomo.
Bir Lomonomocu için en önemli şey kamerasının yanında olmasıdır, o varsa her şey tamamdır. İstediği her anı ölümsüzleştirmek ister, ama çok da düşünmez, aynı film üzerine çeker de çeker. Ayarlara da çok takılmaz, önemli olan anı yakalamaktır. Kısacası, Lomonomocu için fotoğraf çekmek; keyif almak, eğlenmek, anı yaşamak demektir.
Tüm bunları okuyunca sen de “Vay be! İşte bu beni anlatıyo!” diyorsan, belki farkında değilsin ama sen de bir Lomonomocusun! Aramıza hoş geldin
Şimdi bende bir tane Lubitel 2 var. Bu makine her ne kadar bizzat bu akımın öncüsü olan Viyanalı iki pazarlama öğrencisinin kullandığı makinenin üretildiği Leningrad'daki LOMO fabrikasında üretilmiş olsa da sizin bu Lomografi akımına pek de uygun değil. Bilakis antilomografi makinesi demek daha doğru olur Lubitel için. Bir kere şekil ve hacim itibarıyla tuğlaya benzediği için öyle her an yanımda olsun gördüğümü çekerim olayına uygun bir makine değil. Hele ayar yapmadan çekme şansınız hiç yok. 5 dk. kadraj, 5 dk. da mesafe olmak üzere her bir fotoğraf için minimum 10 dk. ayar yapmanız gerekiyor.
Ama dur yaa hazır şu sıralar analogdan gidiyorken ben bu Lubiteli de süreyim hafta sonunda piyasaya. Yeni bir eğlence çıktı bana
Akıma öncülük eden çocukların kullandığı makine şu imiş. Lomo LC-A
Lubitel 2 nefis bir makinadır. Lomografi akımının o bilindik 10 kuralı tamamen bilindik postmodernist göndermeler içerir. Aslında basitçe kuralı red eden bir duruş içerir. Aslında bu kralcı dijital fotografçılığın karşısında bir duruştur.
Analog fotografın bilinmezliği ve riski digital yönetme ve idare çılgınlığıyla çelişmiştir bir bakıma.
Bu biraz derin bir konudur. Lubitel 2 bir analog fotograf makinesidir. Ve kural sadece o anda raskgele oluşan koşullara bağlıdır. Aslında kural yaşamın kendidisidir.
Yönetilemez. Bir yere kadar yönelendirilebilir.
Mesel felsefi olarak konuşması zerkli bir konudur üç satırda anlatılamaz.
Sevgiler
Fotoğraf yüklesek olmaz mı Lubitel arşivimden bir kaç tane yükleyeyim.
Şimdi 120'lik film ne kadar oldu bilmiyorum, yarın bakacağım. Ama, banyosunu da hesaba katınca bayağı bir masraflı olacağından ben öyle düşünmeden falan çekemem kusura bakmayın. Ben tutumlu bir lomonomocuyum. Bir de "aynı film üzerine çeker de çeker" demişsiniz. O nasıl oluyor? Her ne kadar kuralsız da olsa sonuçta ortaya bir fotoğraf çıkması gerekmiyor mu?
#bitpire' tarafından 14.05.2010 16:24:51 tarihinde düzenlendi.
Aynen dediğin gibi. Karenin değerini bilmek demek ama bir yandan da cesur olmak demek.
Bize diretilen mükemmeli yakalamak oldu. Bunun için bilmem kaç lira para verip fotoğraf makineleri alındı bir o kadar da lens. Fotograf çekmek bir süreç işi değil bir sonuç oldu. Yani an değerini yitirdi. Çek olmadı çek olmadı çek bir daha çek. Ama hiç bir zamanda tatmin olamadık. Çünkü gerçekten daha gerçek her zaman var. Gerçeği bulayım derken an kaçtı gitti elimizden.
Bu konu biraz romantik ve duygusal gelmiş gelebilir. Ama fotograf işi bence biraz öyle bir iş.
Canının çektiğini yapma işi. Sırf canın çektiği için o anın kendisi için sonucunu düşünmeden...
Şunu bir dene o lubitelin içine bir 120 mm film al. 12 kareni pozla. Hem tasarruflu ol hemde cesur. O filmleri bastırmadan bile daha çok fotograf çektiğini hissesdeceksin. Filmleri banyo ettirmek bunun için emek harcamak. Bunlar bizim şu anki dünyamıza uygun şeyler değil. Ama emek yoku var eder, bir yaşanmışlık meselesidir. Yaşanan şey yer doldurur.
Ama çok yazmışım. O kadar yazmaya gerek yok halbuki
Git lubiteline bir film al ve gerçek dünyaya meydan oku. O kadar
Sevgiler
Aynı film üzerine çekme meselesi var. Onu yazmamışım. Buda multiple exposure demek oluyor. Yani bir kare üzereine başka bir kare.
Hayatta böyle birşye olmaz tabi. Yani denizin üzerine yürüyen bir koyun göremezsin. Dediğim gibi bunun estetiğini anlamak için günümüz estetik anlayışından biraz uzaklaşmak gerek. Günmüz estetiği nedir? Deniz deniz gibi olacak koyunda koyun gibi. Denizi bir deniz olarak kabul ederek başlar koyunuda koyun.
Çelişkinin, yaratıcılığın ve öznelliğin biraz tadını çıkarmak gerek. Denizi mavi, zemin, kıvrım, dalga, yüzey olarak görmek koyunu yün, yuvarlak, canlı, çelişki, mee olarak görmek. Sınırı kaldırmak demek.
Heeeyyyttt. Kim tutar beni beee. İyi de siz hep yazıyorsunuz paraları ben harcıyorum. Hak mı bu. Sen de git makinene bir film takıp çek de biz de senin çektiklerini görelim.
Çarşamba günü İsviçre'ye gidiyorum. Meydan falan okuyamam, Dslr'mi götüreceğim kusura bakma. İstanbul'da lomonomoya varım, ama yurt dışında yaşasın kapitalizm.
İyi yolculuklar
Teşekkürler. Yalnız multiple exposure lomonomodan önce de vardı. Aynı film üzerine çeker de çeker deyince ben kuralsız bir şekilde üst üste onlarca film çeker gibi algıladım. Yoksa denizin üstüne koyun yerleştirilir tabii ama bunun lomonomoyla bir ilgisi olmaz. Lomonomocu koyunun üstüne deniz yerleştirir.
Geyik bir yana, gerçek düşüncelerimi söyleyeyim. Hafta sonu Hayyam'a gittim. Tanıdık bir esnafla sohbet ederken konu bu lomo olayına geldi. Bir makine indirdi raftan, tamire gelmiş. "Bir kız getirdi bunu" dedi. 200 liraya almış. Lomo makinesi. Şekil itibarıyla lubitel taklidi ama sapına kadar plastik. Plastik derken, yanlış anlamayın bildiğimiz günümüz makinelerinde kullanılan endüstri plastiği falan değil. Kova, leğenlerlerde kullanılan cinsten. Naylon demek daha doğru. Şimdi bir akım adı altında güya bir takım diretmelere, kurallara, sektöre başkaldırıyorsunuz ama bu arada başka bir sektörün kucağına düşüyorsunuz, haberiniz olsun. Felsefeye saygı duyarım ama bu söylediklerinizi yapmak için özel bir makineye gerek var mı? Mesela eski filmli kompaktlarla niye olmuyor bu iş? Veya cep telefonuyla?
Aynen haklısın. Analog fotografçılık meselesi yanı bahsettiğimiz konu o ötesi de değil. Aslında makinenin önemi yok. Bence de makina ne olursa olsun onu tanımak önemli. Plastik olmasında bir sakınca yok bence. Ama 200 lira olmasında sakınca var
- 1
- 2