Yeni Ehliyetler

İnşallah fotoğrafları fotoğrafçılar çekerler.

Yaşı ileri olanlar ve meslekte tecrübeli olanlar hatırlayacaklardır. Çok eskiden ehliyetler defter tipindeydi. Defter tipinden karta geçiş yapılırken, Emniyet Polaroid makinalar almıştı ve kendisi çekmek için uzunca bir süre debelendiler sonra beceremeyince bıraktılar. Umarım bu işi esnafa bırakırlar.

yeni kimlikler konusunda endişem hala devam etmekte. ehliyetlerde durum ne olacak bakalım

devlet bizden güzel güzel vergisini alıyor birde bizim işimizi amatörce fotografın f sini bilmeyenlere teslim ediyor..bence devletin fotograf işini bırakıp ülke sorunlarına bakması lazım.. bu arada hem devlet işini yapar hemde biz...

ehliyetlerdede fotoğraf bitecek
kendileri fotoğrafı çekecek oynama yapılmadan bilgisayardan yapıştıracak galıba
zamanla vs ler bitecek.

siz daha çok bekleyin arkadaşlar ehliyetide nasıl kpss sınavına girerken web camda çekiyorlar,bunu ucuz bi makina alıp kesin kendileri yapıcaklar zaten adamlara dijital fotoğraf lazım sen gidip fotoğraf vereceksin onlar tarayacak kim uğraşsın,daha fotoğrafçılar çoookkkkk bekler,paranın kazanılacağı zman 24,32 vs 10,15 15,21 yaparsan 5 tl 10 tl indirim adı altında japonlar gibi harakiri yaptığınız bir çok zanaatkari canından bezdirdi sonradan yetmeler,anca bekleyin yazı belki gelin damat pozu gelirse onu çekersiniz onuda dış çekim adı altında gelin damatın bi akrabası çeker daha siz çok ekmek beklersinizz...sitemim sonradan yetmelere kimse yanlış anlamasınn...

Ehliyet mi????????
Ruhsat mı???
Merhabalar,
Size Bodrum'dan bir fotoğrafçı olarak yazıyorum. Fotoğrafçılık....Artık memleketin %50'sinden fazlası ya fotoğrafçı olmuş! yada olmayı çok istiyor. Bu oran her geçen gün katlanarak artıyor. Fotoğrafçılık kursu ve yarışması düzenlemeyen dayak yiyecek pozisyona gelmiş. Hangi Türk evladının; özellikle orta üstü gelir düzeyli/şehirli grubundan bir kişinin tanıdıklarında, ailesinde veya çevresinde kendisini fotoğrafçılığa vermemiş, aşk ilan etmemiş biri var ki? Bir kaç gün/hafta T ustanın verdiği(sadece teori sayılabilecek kurslardır ve ehliyet olarak kabul edilmez)para verip fotoğrafçılık kursuna gitmemiş olsun. Eeeeeee, o zaman düğünde fotoğrafları o çeksin tabiikine,hem iyi çekiyor, hem de beleş.
İlk kez komşu/akraba düğününde fotoğraf çeken kişide, karşılığında para verirlerse hemen kendisini fotoğrafçı ilan eder, yok kimse umursamadıysa, 'ulan millet eğlendi ben salak gibi çalıştım' der ve bir sonrakinde, başım ağrıyor moduna girer. Aynı salonda fotoğrafbaşı anlaşan fotoğrafçıdan zılgıt ve küfür yemesi de cabasıdır. Hem fotoğrafçıya hem kendine yazık eder. Kendini fotoğrafçı zanneden herkes sadece bir defa(deneme yanılma yöntemiyle) düğün çekse x ...Milyon Tl = bir kalemde Tüm fotoğrafçılardan bir defa da çalınan paradır. Düğün sahibi aynı pozları teyzeoğlunun da çektiğini söyleyerek fotoğrafçıyı fiyatta tehdit edebilir. Fotoğrafçı asıl olan özel çekimleri ve aile fotoğraflarını(parasını peşin almadan) o kişiyle beraber çektiyse, maalesef zaten kaybetmeyi haketmiştir. Fotoğrafçı çekim yaparken insanları pozlandırma telaşındayken, kıyıdan köşeden, yırtık donlardan çıkıp çekmeye çalışan, ahlaksız ve saygısızlarda artık web sitesi yapıp fotoğrafçılık yapabiliyor ülkemizde. Zaten A işinde çalışıyor ve haftasonunda kamera fotoğraftan extra ne tuttursa O..Ç'u için kardır. Kimin ekmeğini çaldığının bile frkında değildir, çünkü biz dingoların ahırında ipini kopartmış buzağı pozisyonundadır. Kimin eli kimin cebinde bilen varsa beri gelsin. Fotoğrafçı artık her düğünde bu buzağlardan bir kaç tanesine rastgelmektedir. Hoşt, kışt, oğlum bak gitten de anlamazlar. Eyvallah...
Ya Ev hanımlarına ek gelir olarak yapılacak işler listesinde en başta yayınlandı geçenlerde bir dergide. Memlekette işini bozan, eşinden ayrılan, ipini koparan herkes dört elle kendini fotoğrafçılığa veriyor(ki keşke yeni bir iş veya eş aramak için normal insan taklidi yapsalardı bulurlardı belkide), gene de eyvallah...Hiç bir ülkede bu kadar kolay meslek sahibi olamaz insanlar, hele hele doğan bebekten çok olan doğum fotoğrafçısı olan bir ülke daha zaten yoktur. Eline istediği model kamerayı veya telefonu alan herkes fotoğraf veya video çekebilir, ki bence de mahsuru yok. Sadece bu kadarla kalmayanlar; önce yakınlarının doğum,düğün işlerine giriyor, sonra da 3 vakte kadar kendisini .....photography olarak, sanatçı ilan ediyor, tıpkı Bizansta ordusunu sefer için Anadolu yakasına geçirince kendini imparator ilan eden ordu komutanları gibi. Taaki, işin içine parana girene kadar yaptıkları kendilerini ilgilendirir. Ama para kazanmak için fotoğraf çeken herkes bunun yasal sorumluluğunu da bizler gibi şartları yerine getirmeli değil mi? Hobby olarak bu işi yapan, börtü böcek, hayvan, manzara vs. çekenlere lafım yok. Bu sevgi kaçkınlarından en çok mağdur olanlarda; benim gibi gerçekten yıllardan beri bu işe gönül vermiş, emek vermiş ve para kazanmak içinde yaptığı fotoğrafçılığa güvenmiş, ailesini geçindirebilmek için bu işi yapan ve başka bir iş yapmayan profesyonel fotoğrafçılardır. GÜYAA:
3308 sayılı kanun ve Tesk'e bağlı Esnaf Odalarının birliğe üyelik şartı(üye olmayan iş yeri açamaz), fotoğrafçılığı yapmak isteyen tüzel kişilerden ustalık belgesi istemek veya ustalık belgesi olan bir şahısla sözleşme yapmış (Noterden)olması şartı aramalıdır. Şahıs bir defa açtıktan sonra bir daha ne belediye zabıtası, ne esnaf odası ne de başka bir kuruluş o kağıt üstündeki usta orda çalışıyor mu diye kontrol etmez. Hatta belge sahibi başka işle meşguldür.
Bu sorunu aşamayanlar için b planı şudur: önce bir şirket kurulur ve o şirkette ustalık belgesi olmadan 15-20 kalem iş yapılabilir. Büyük mağazalar ve çakma fotoğrafçılar genelde bu yöntemi tercih ediyorlar. Ucuz diye(çoğunlukla daha kazık)X büyük/teknolojik marketten aldığı fotoğraf makinesini kullanamayan y vatandaş kullanmayı nereden öğrenebilir? Tabii ki mahallenin fotoğrafçısı Z'den. Peki usta olan Z hergün evine ekmek götürecek parayı nereden kazanacaktır? Vesikalık fotoğrafların çoğunu, Tapu daireleri(en yolsuzu), Noterler, Büyükelçilikler vs.. gibi devlet kuruluşları ya korsan yada foto kabin otomatı isimleriyle, vatandaşa hizmet adı altında Bay Z'nin %40 kazancını çalıyor. Geriye kalan %30 sarf malzemesi satışını 750 Tl'maaşla adam çalıştıran ve fotoğrafçılığın 'F'sini bilmeyen, sadece konuşan X büyük marketin tezgahtarı çaldı. Kazanması gereken paradan geriye kalan %40'ına da bu sevgi kaçkınları şirket kurarak veya web üzerinden ortak çıktı. Keşke yetkim olsada, Google'a Fotoğrafçılıkla ilgili anahtar kelimeleri Türkçe ve İngilizce yazıp, aratıp, karşıma çıkan isimlerden yukardaki hikayelerden farklı bir hikaye dinleyebilsem diyorum.
- Hep şu soruların cevaplarını bulamıyorum. Bulanlar beni de aydınlatsın lütfen. Şimdilik sadece 10 tane.
1- Çok iyi araba kullanabilirken bile neden trafik polisi bizden ehliyet ve ruhsat ister ki? test sürüşü yaptırsın değil mi?
2- Her iyi çizim yapabilen mimar olabilir mi?
3- Ağzı iyi laf yapanlar neden direkt Avukat olamayıp Hukuk fakültesi diploması mecburiyeti vardır?
4- Tecrübe nerede satılır?
5- Ferrari alan herkes F1'e katılabilir mi?
Esnaf odalarında neden sadece para toplayıp iş hiç üretilmez?
6- Meslek odalarının adı varken neden uygulamada kendileri kayıptır? Neden İşlevsizdirler?
7- Neden ülkede şirketleşerek her işi yapabilmek mümkünken, Mesleki eğitim merkezlerine bu kadar para harcanır?
8- Ustalık Belgesini kiraya vermek mübah mıdır?Bende 2 tane var da!)
9- Meslek Erbabları tükenince(Bknz: fotoğrafçı sayısı), işi bilmeden sermaye sahibi marketlerin sattığı ürünlerin halkın anlayacağı dilden, kullanma şekillerini kim anlatacak?
10- Ve en zoru: Fotoğrafçılık sanat mıdır? Zanaat mıdır?
Cevaplar için: [email protected]
Okuyanlara teşekkürler.