Türkiyede Fotoğrafçılar Sahipsizmi

Çocuğu ailesi korur evi yatağı yorganı yemeği verir. Cebine harçlık koyar. Dış tehlikelerden korur. Ama çocuk soğuk havada paltosuz dolaşırsa hasta olur. Ailesi onun her an yanında olamaz. Yani çocuk kendini koruyabildiği kadar koruyacak..
Bu örnekten yola çıkarak,

Benim en çok inandığım şey; meslektaşlarım kendi kendilerini bitiriyorlar. Kaliteden ödün vererek fiyatları aşşağıya çekerek. Bu davranış ilk başlarda müşteriye cazip gelsede ürünü eline aldıktan kısa süre sonra malı beğenmeme yeterli görmeme gibi sorunlar çıkıyor. Paraya göre iş yapan arkadaşımızda hem kendini zora sokuyor hemde tüm bu işi yapan meslektaşlarını zora sokuyor. İnsanların gözünde fotoğrafçının değerinin düşmesine neden oluyor. Her fotoğrafçı aynı değildir. ama dışardan birisi bunu anlamaz. Anlatamazsınız. Bir kere müşterinin ağzı yandımı bidaha onun fotoğrafçılara bakışını düzeltemezsiniz. Bir musibet bin nasihat olayı...

mesleğine ve meslektaşına ihanet eden fotoğrafçılar görmek istemiyoruz.

evet bu meslekte de ak koyun u kara koyunu ayırmak gerek.eline bi makine bi kamera alan fotoğrafçı oluyo hatta öyleki bi kuruluşta yemek yapan aşçı gündüz yemek akşam düğün sünnet çekiyo bu mesleğin onurunu gururunu kalitesini düşürüyolar...

walla abiler gelin bi de siz hatay ı görün vs ler 2 ytl düğün resimleri 7.5 ytl sizce adil mi bi düzgün dernek yok bence her yer fiat aynı olması lazım urfa da izmir de istanbul da hatay da yanlış mıyım

sayın hocam (adul)
bi kuruluşta yemek yapan aşçı gündüz yemek akşam düğün sünnet çekiyo bu mesleğin onurunu gururunu kalitesini düşürüyolar...
sen aşçı görmüşsün.
bende sabah çayocağında çay satan akşam sünnete avuç içi kamera ile idip benden fazla para alnı gördüm.
Ama kalkıpta ne gerek var sende al avuçiçi kamera sende sok kazığı demedim kendime. bu yönde hiçmi hiç düşünmedim.
gittik alabileceğimiz en kaliteli kameraayı aldık. kasetler cd dvd olayları gibi maeryalleride en kalitelisinden kullanmaya devam ediyorum ve hep bu konuda titiz davranıyorum.

o senin gördüğün aşçı ve benim gördüğüm çaycı bugün var yarın yok. O yüzdende kasmıyorlar hiç. atıp tutuyorar sokuyorlar kazığı millette ee pahalı yapıyor herhlde kaliteli diyor ve buna kendini inandırıyor. Hayatının kazığını yediğinin farkında bile değil.

bu konu beni çok düşündürüyor. Hata kimde?
çaycı yada aşçıda mı?
onlara iş verenlerde mi?
yoksa bizde mi?

biryerde bir hata var ama kimde?
--------------------------------------------------
cinayet olaylarında hep şöyle bir ifade geçer.
-sen öldürmedin.
-ben öldürmedim.
-peki kim öldürdü bunu? ortada koskoca bir bir ceset var. Gökten inmediya.
--------------------------------------------------
dediğim gibi ortada bi yanlışlık var ama kimde?
kim üstüne düşeni yapmadı? kim açık bıraktıda diğeri gelip açıktan sinsice yararlandı?
ve hala o açık var ve birileri gelip pastadan çalmaya devam ediyor.

mutti_099;

Bence yanlissin.

Fiyat birligi etmek, hele bunu yazili bir protokola baglamak suctur. Rekabet kurumu karsina cikar. Ciddi cezalar odersin.

Bence iyi fotografci ile kotusunu, musteri elbette gunun birinde ayirt edecektir. Ama bu "Ayirt etme" gerceklesene kadar, elbette kalitesiz is yapanlar da uc-bes kurus kazanacaklardir.

Aslinda bu "Ayirt etme" isi konusunda cok da umutlu degilim. "Neden?" diye soracak olursan gayet basit: Artik fotograf cekmek iyice ayaga dustu. Millet cep telefonuyla da bir seyler cekiyor. Milletin fotograftan beklenti duzeyi dustu. "Ben de cekerim, ne olacak ki?" diyor bir suru kisi. Ornegin su foruma bak: Bir DSLR alan kendisini fotografci zannediyor. Temel bilgilere sahip olmadan onun bunun megapikseliyle, lensin bilmemnesiyle ugrasip bilir-bilmez terminolojiyi agzina aliyor.

Kultur duzeyi, begeni duzeyi, beklenti duzeyi artmadikca bunlar olacak.

Ama cozumu "Fiyat birligi" veya "Fiyatlarin devlet tarafindan belirlenmesi" falan olamaz, asla!..

"tutturabildiğine" diyorsunuz yani

Evet çookmu belli oluyor?????