Steve Jobs (kendi Ağzından Hayatı)

henüz videoyu izlemedim.
ancak eski bir mac. fanatiği ve macworld mudavi olarak biryerlerde okuduğum birşeyi söyleyim.
Steve jobsta bir zamanlar arkadaş grubuyla underground bir firma kurup, 1 tane telefon hattını elektronik zımpırtılarla 5 kişiye dağıtıp buradan para kazanmış biri diye biliyorum.
genel olarakta günümüzde başarı diye görülen yada yükselen değer olan Zenginliğin, Meşhurluğun, çok yüksek kariyerlerin
kesinlikle çalışmaktan, dürüstlükten ve ahlaktan kaynaklanmadığını düşünüyorum.

Konuşmadan çıkarılaak dersler var aslında.

Türk aile yapısı ve eğitim sistemiyle ABD 'deki...

İkisi çok farklı. AMD'de insanlar bir gün yuvadan uçmaları kesin olduğu için ona göre yetiştiriliyor. Kendi ayakları üstünde durmaları isteniyor. Eğitim sistemlerinin tek hedefi hayata hazırlamak.

Bizim eğitim sistemimizin tek hedefi var, üniversiteye öğrenci yollamak. Ne olursa olsun üniversite okumalısın.

Halbu ki iyi gelir için üniversite çok da gerekli değildir ve şimdiki aklım olsa ben de üniversitenin birinci sınıfında okulu bırakırdım

Şaka bir yana bizim toplumda okulu bırakıp işini kurmak pek olası değildir. Lise eğitimi insana kuru milliyetçilik dışında bir şey vermez. Samimiyetle belirteyim, ben lisede hiç bir şey öğrenmedim.
Öğrettikleri saçmalıkları bile öğretemediler bana ve aslında hiç kimseye.

İyi bir eğitim sisteminin tek gayesi olmalı ve bu gayenin meslekle ilgisi olmamalı.
Temel eğitim insana analiz ve mantık öğretir. İdeoloji değil.

Steve Jobs...Adam 19 yaşında böylesine ağır bir karar alıyor belki ama firmalara ufak çaplı yazılımlar yazacak bilgisi var ve program tasarlıyor bu adam...
Bill Gates de tüm aşağılamalara rağmen böyle bir adamdır, o da ''buradan öğreneceğim fazla bir şey yok ''diye harvard'ı bırakmış sanırım. Ve bir firma kurmuş o da. Firmanın ismi Microsoft....

İnsanın 18 yaşında ''burası bana ne verecek'' demesi için orada öğretilen şeylerin tümünün mantığını kavraması, 18 değil de 30 yaşın birikime sahip olması gerekir.
Ben 18 yaşımdayken okulumun bana çok şey vereceğini sanıyordum mesela. Ne öğreneceksem orada öğrenecektim. Hukuk fakültesinde öğrendiğim tek şey Türkiye gibi garip bir ülkede çok da işinize yaramayacak analiz, kavrama , mantık gibi şeylerdi...

bufalo nihayi sonuç hayatta para kazanıp birde mutlu olmaksa tamam dediğin doğru..
ama sonuç olarak belli bir meslek hedefleniyorsa bazı okullar zaruri olarakk bitirilmeli
örnek avukat (savcı, hakim) olmak için, hukuk bitirilmeli diye biliyorum. yoksa hukuk okumayan biri avukat olabiliyor mu?
diğer taraftan şu an yaptığım grafikerlik gibi mesleklerde asla okula endeksli değildir.
seninde değindiğin gibi adı meslek lisesi olan okulu bitirdiğimde gördümki tüm lisede öğrendiğimi sadece 2-3 ay içinde ve başkasından yardım almadan, okuyarak ve uygularak öğrenebilirmişim. zaten sevemediğim içinde elektroniği meslek olarak yapmadım. Birkaç kez sınavlarına girmeme rağmen güzel sanatlar bölümünü kazanıp bu alanda lisans yapamadım. Ancak yine ne tuhaftırki sürekli çeşitli bölümler ve üniversiteler kazanıp durdum yıllarca.. birine bile kayıt yaptıracak şevki bulamadım içimde.. yine aynı yıllar içinde sektörde olduğum için 2 üniversitenin güzel sanatlar bölümündeki hocalarına hatta bölüm başkanlarına işler yapıyordum. ücretsiz vede plansız ders (rahle-i tedris) alacak kadar yakın ve samimiydim. İç mimarlık bölümünün hocalarından birinin bana söylediği bir sözle dumura uğradım. "sen buradaki pek çok hocaya ve öğretim görevlisine ders verecek durumdasın" dedi. bu sanırım alaylı olmanın verdiği bir artı.

birde bulunduğumuz yerle alakalı bir şey söyleyim..
"fotoğrafçılık yüksek okulu yada bölümü yada fakültesi" gibi bir oluşumu ise nedense hiç anlayamıyorum.. aman diyim bu bölümün öğrencileri yada öğretmenleri alınıpta kişisel bir polemik içine girmesinler. kesinlikle amacım hakir yada küçük görmek gibi birşey değil. Siz amatör yada profesyonel fotoğracı olarak bu fotoğrafçılık yüksek öğretimini anlayabiliyormusunuz yoksa bende mi bi arıza var

Ben kamu yönetimi bitirdim şimdi ise kamuyu yönetiyorum sayılır.

bence burda anlatılmak istenen çokda üniversiteyi okumak yada okumamak la ilgili bişey değil..

en azından benim burdan çıkardığım azmetmek..sevdiğin yada senin için doğru olduğunu düşündüğün şey ile yaşamak ve o yolda devam etmek...

dün akşamüstü sınavdan çıkmış kantinde çay içerken sınıftan arkadaş hiç olmadık yerde "arkadaşlar ben Avusturalya ya gidiyorum" dedi.tabi ne olduğunu anlamadık..."ne oluyor" diye sorunca..

hayatımı kendim çizmek istiyorum.avusturalya gidiş dönüş bileti alıcam orda tanıdık felan da yok.. artık ne deng gelirse onu yapıcam.ama 1 ay orda kalıcam" diye cevap verdi..

bakıldığı zaman (ktu de makina mühendisliği okuyacaksın ve okulu dondurup hayal aleminde gezineceksin) çok mantıksız..


bide şöyle düşünelim..
biz hayatımızı kendi istek ve arzularımıza göre ne zaman yaşıyacaz?

okul bitincemi..? askerden dönünce mi? evlenincemi? çoluk çocuk sahibi oluncamı? yoksa emekli oluncamı?


ben buna yokum arkadaş..başkasının benim için çizdiği çizgide yürümek istemiyorum arkadaş..

okul mu? tabiki bitiricem?
aama masa başına geçipte nedim bey şunu imzalarmısınız tipinde adam olmıyacam...

üniversite oku yada okuma..aile yapısı şöyle yada böyle olsun bence çokda farketmez..

dediğim gibi hayallerin mi var...gerçekleştirmek için sonuna kadar uğraşacaksın..

ama tabi sınavlarıda ihmal etmiyeceksin yarın çok baba bir sınavım var şimdilik benden bu kadar

o zaman sana bi hikaye anlatam nedim..

bi gün cocuk babasını çok kızdırmış, adam bi çakmış bacak kadar çocuğa "lan sen adam olmayacan" demiş.. cocuk cok kızmış buna.. gitmiş mülkiye falan okumuş. o ilin valisi olmuş.. sonra korumalarına gidip babasını alıp getirmelerini söylemiş.. adam gelmiş girmiş odaya bakmış cocuk koca bi masanın arkasında zebellah gibi bi koltukta oturuyo.. adam sinirlenmiş "ulen ben sana adam olmayacan demedim mi" diyip bi tane daha patlatmış.
bunada çok bozulan cocuk "ya baba daha napıyım vali oldum züeeeee" diye ağlamaya başlamış.. gitmiş harfoxd üniversitesinde su ürünleri yönetimi okumuş sonrada ninon da şey olmuş neydi hah sudan çıkma akkaşık müdürü.. yine babasını çağırtmış.. babasıda kızmış ne o len zırt pırt beni aldırıyosun evden.. akşama şengül yengenler gelecek geç kalma eve demiş..

hayat bu.. heran herşey hernerde yaşatılıyorsa

Bir hikayede ben anlatayım bari

erakles'in Zeus'un çocuğu olduğunu anlayan Hera onunla sürekli uğraşır. Herakles doğduğu günden itibaren tanrısal bir kuvvete sahiptir.Hera'nın gönderdiği iki büyük yılanı öldürdüğünde henüz birkaç günlük bebektir. 18 yaşına geldiği zaman Kitharion ormanlarında yaşayan ünlü canavarı, öldürmüştür. Kendisine ödül olarak Thebai kralının kızı Megara verilmiştir. Bu kızdan üç oğlu olmuştur.Hera işe karışarak Herakles'i çıldırtmış, Herakles de karısını ve çocuklarını öldürmüştür. Suçlarından arınması için Miken kralının hizmetine girip, onun her istediğini yapması gerekmiştir. Kralın Herakles'e yaptırdığı 12 işe mitolojide Herakles'in görevleri denir. Bu görevler den birincisi hiçbir silahın işlemediği Nemea aslanını boğarak, öldürmekti. Herakles aslanı öldürür ve onun derisini her zaman üzerinde giysi olarak taşır. İkinci görev Lerna bataklığındaki ejderi yok etmekti. Bu ejder dokuz başlıdır, ortadaki başı ise ölümsüzdür. Herakles ejderi öldürmeyi başarır. Sonraki görevleri Artemis'in kutsal hayvanlarından Kyreneia geyiğini yakalamak; Erymanthos dağında yaşayan büyük yaman domuzunu ağla tutmak; Augias'ın ahırlarını iki büyük ırmağın yataklarını değiştirip ahırlardan geçirerek bir günde temizlemek; Stymphalos'da yaşayan ve o bölgedeki insanların rahatını kaçıran kuşları Athena'nın yardımıyla kovmak; Girit'e gidip Poseidon'un Minos'a verdiği azgın boğayı getirmek; Troya kralı Diomedes'in insan eti yiyen kısraklarını yakalamak, bunun için önce Diomedes'i öldürmüştür; Amazonlar kraliçesi Hippolyte'den kemerini almak. Kemeri almak için kraliçe ile anlaşmış, ancak Hera'nın kışkırtmasıyla Amazonlar, Herakles'e saldırmış, Herakles de kraliçeyi öldürmek zorunda kalmıştır.; Okeanos'un bir adasında bulunan 3 gövdeli dev Geryoneus'un sığırlarını çalmak; Hesperidler'in altın elmalarını getirmek; Hades'in ölüler ülkesini koruyan Kerberos adlı köpeği yeryüzüne çıkarmak. Bu görevlerin yanı sıra Herakles yüzlerce kahramanlıklar yapar. Prometheus'u kurtardı, Lydia kraliçesi Omphale'nin hizmetinde bir yıl kadın kılığında çalıştı, yün eğirdi, ve başka işler yaptı. Daha sonra o Deianeira ile evlendi. Kentavros Nassos karısına yaklaşmak isteyince onu oklarıyla yaraladı. At adamın kanıyla kaplanmış olan gömleği Herakles'in vücuduna yapışarak onu tutuşturmaya başladı.Bu dayanılmaz acıya son vermek için Herakles bir odun yığını hazırlatarak kendisini alevlerin içine attı. Gökyüzüne yükselen Herakles Olimpos'a gider. Burada Hera ile barışır ve kızı Hebe ile evlenir.

mitolojik bi saldırı herhalde

bütün kahramanlar karıştı kafamda...10 kere okusamda anlayamam artık

ya nedim bırak..
bunlar kopi paste ürünleri..
bize hasbahal lazım.. napalım biz kopyacı bbc ccn abs mantalitesini