hilalimu
hilalimu (üye)
İstanbul / Meraklı

Osmanlı Haremi...

Osmanlı Haremi hakkında o kadar çok şey yazılıp çizildiki..Bunların çoğu batılı yazarların hayalleriydi..Aslı ise;


Kalın duvarlarla çevrili harem binası, etrafındaki harem ağalarına ait binalar ve diğer ocakların daireleriyle adeta ulaşılması imkansız bir kale gibidir. içinde değil, etrafındaki kendilerine ait binalarda yaşayan, zorunlu hallerde Haremin içine girmeleri gerektiğinde salavat-ı şerife getirerek dolaştıkları bir ortamdır. Her odanın kapısının girişinde, duvarlarında ayetler, hadisler, dualar bulunan bir mekandır Harem.


18. yüzyılda bile ancak yazlık sarayların boş haremlerini gezebilen batılı birkaç yazar, nedense göremedikleri kısmı hayalleriyle doldurmayı denemişlerdi. Havuzu gördüler ama havuz sefalarını kendileri uydurdular sonra da uydurduklarının resmini çizdiler. Hata yaptıklarını belki de hiç bir zaman düşünmediler çünkü kendi kırallarının kadınları ile yaşantıları öyleydi. Birlikte oldukları düzinelerce kadının yarı çıplak resim ve heykelleri ile saraylarının duvarlarını süsleyen bir zihniyetin Osmanlı hükümdarlarındaki edep kavramını anlayabilmelerini zaten beklemiyoruz



Ama anlayamadığımız, bizim bize bunu nasıl yapabildiğimiz. Yıllarca Topkapı sarayını gezdiren rehberlerin turistlere Harem’in duvarlarında yazılı Arapça metinleri göstererek bunların padişahların cariyeleri için yazdıkları aşk şiirleri olduğunu söylemelerini, ellerindeki broşürlerde de böyle yazmasını hangi düşünceyle izah etmek gerek bilemiyoruz. Zira bu Arapça metinlerin tamamı Kur’an ayetlerinden ve dualardan başka bir şey değil. Hükümdarların çıplak cariyelerin danslarını seyrettiği idda edilen Hünkar Sofası Daire’sinin duvarlarında Bakara Suresi 257. ayetinden itibaren yedi ayet yazılıdır ki bir ayetin meali aynen şöyledir: “Allah kendisine hükümranlık verdi diye (şımarıp azarak) Rabbi hakkında ibrahim ile tartışanı görmedin mi?” Sanki adeta Osmanlı hükümdarı bu ayetle gerçek hükümdarın kim olduğunu, hükümdarım diye şımarıp azdığı taktirde Nemrutlaşabileceği ihtimalini, hergün bilinç altına kazıyor, iman edenlerin karlı bir konumda, Nemrut gibi imansızların ise ne derece zararda olduğunu görüyor ve okuyordu.


öyle ya; bir erkeğin elinin altında 300-500 cariye olur da nasıl bunlarla gününü gün etmez ki. Hele hele 36 Osmanlı padişahının içinden 15 tanesinin sadece bir veya iki kadınla birlikte olduğu diğerlerinin de en fazla yedi sekiz kadınla aile hayatı yaşadığı belgelerle gözlerine soksanız bu sefer de pişkin pişkin sırıtıp Osmanlı padişahlarının erkekliklerini sorgulamaya kalkacaklar.


unutmamak gerekir ki Osmanlı’nın yaşadığı dönemde tıpkı dünyanın her yerinde olduğu gibi bir kralın güzel kölesini istediği gibi kulllanması ve bunların sayısının yirmiye otuza çıkması normaldi. O kadar normaldi ki krallar bu kadınlarının heykellerini yaptırıp saraylarının yüksek duvarları üzerine herkesin görebileceği şekilde koydurabiliyorlar ya da yüzlerce genç ve güzel kadınla hamam sefası yapabiliyorlardı. Bizim haremi sorguladığımız gibi Avrupalılar kendi krallarının bu hallerini asla sorgulamadılar. Tarihlerinin yaşanmış bir gerçekliği olarak tarihlerinde bıraktılar.


Oysa biz, asla yaşanmamış sahneleri alıp, doğru gibi kabul edip, kendi kendimize duyduğumuz saygıyı ve özgüveni aramızdan kaldırdık.

Peki o zaman “Bu Harem nasıl bir yer?” denilebilir.


Kısa ve net bir cevap verelim: Tek idarecisinin Valide Sultan olduğu (yani padişahın annesi) kendisine ait, padişahın bile bozamadığı çok kesin ve katı kuralları bulunan yüzlerce genç kızın, dönemin ilim anlayışına göre en iyi eğitimi aldığı, nihayetinde de devletin önemli kademesindeki görevlilerle evlendirilerek teliyle-duvağıyle-çeyizi ile gönderildiği bir bayanlar mektebidir.


Binyediyüzlü yılların başında istanbul’a gelen ingiltere Büyükelçisi’nin eşi Lady Montague’nin hatıraları batılıların pek hoşuna gitmedi. Hareme girebilen Lady’nin yazdıkları daha önceki ve sonraki batılıların

Tarih: 14 Ağustos 2007, 12:26 - İp: 85.***.**0.192
mete007
mete007 (üye)
Kocaeli / Doğa Fotoğrafçısı

Aktardığınız bilgiler için teşekkürler..



son paragrafınız için ayrıca teşekkürler..

 

Tarih: 14 Ağustos 2007, 17:49 - İp: 85.***.**9.240
harmanci
harmanci (üye)
İzmir / Amatör

Haber kaynağını merak ettim.Alıntı yaptıysanız kaynağı belirtmeniz gerekir.
Bilindiği gibi tarih karmaşık bir yapıdır.Her toplum hatta her tarihçi kendisine göre yorumlayabiliyor.O yüzden nerde ne okusam tarihle ilgili,hep şüpheci yaklaşmışımdır.
Selamlarımla...

 

Tarih: 14 Ağustos 2007, 17:57 - İp: 85.***.**8.96
hilalimu
hilalimu (üye)
İstanbul / Meraklı

evet haberin kaynağını unutmuşum..
Oya Kayıcıoğlu tarafından yazılmış bir yazı.
Tarih gerçekten karmaşık bir yapı harmancı fakat tarafsız düşünüldüğünde osmanlı hareminin bu şekilde batılı yazarlar tarafından sergilenmesi daha çok kafa karıştırıcı.
bizleri etkileyecek kadar bile...

 

Tarih: 14 Ağustos 2007, 19:04 - İp: 85.***.**0.192
buffalo
buffalo (üye)
Ankara / Amatör

Harem hakkında batılıların yazdıklarına da bizim yazarların yazdıklarına da inanmıyorum.
Batılılar modern çağa kadar doğuyu bir masal ülkesi olarak tasarladı.öyle görmek istediler belki de.

Bizim yazarlara göre tarihimiz sütten çıkmış ak kaşık, hiiç kabahatimiz yok. O kadar ukraynalı yı dantel örsün dşye toplamadılar oraya....

 

Tarih: 14 Ağustos 2007, 19:13 - İp: 88.***.**1.115
harmanci
harmanci (üye)
İzmir / Amatör

Tarih sonu görünmeyen bir dehlizdir hilalimu.
Eğer konuya ilgiliyseniz bu dehlizde kaybolmamak için,tek bir yönden bakarak Batılılar,Doğulular,Kuzayliler,Güneyliler v.s yanlış ve yanılıtıcı yazar düşüncesiyle herhangi bir tarafı ötelemek yerine olabildiğince çok ve farklı kaynağı takip ederek,okuyarak kendinizce bir sentez oluşturabilirsiniz.Bu anlamda size Server Tanilli'nin Yüzyılların Gerçeği ve Mirası,Uygarlıklar Tarihi kitaplarını tavsiye edebilirim.Elbet bunlar haricinde çok değerli yazarların(yerli-yabancı) eserleri de mevcuttur.İyi okumalar dilerim.
Selamlarımla...

(buffalo hocam ukraynalılar dantel örebiliyor muymuş)

 

Tarih: 14 Ağustos 2007, 19:33 - İp: 85.***.**8.96
l_eyl
l_eyl (üye)
Elazığ / Amatör

eyvAllah..

Yazıyı ikinci okuyuşum Konunun bütünlüğü ve anlatımın öz kısa ve gerçekliği vurgulaması gayet güzel.. Yazar'ı Terik ediyoruz. Tarihin sinesinde kaybolmuş Olaganüstü güzellikleri yanlış aktarılmış ömürleri ve Bir çok çirkinliğe maruz kalmış yanları yüreğimize bir hicran olup düşmektedir..Batının Anlayışı Bizim Yaşantımızdan FarkLıdır elbet Değiştiremedikleri gerçekleri Masallarla süsleyenler Kabus Dehlizinde uyanacakları günü biliyorlardır elbet..


Baki selam

 

Tarih: 29 Ağustos 2007, 11:18 - İp: 88.***.**5.49
gaijin
gaijin (Objektif)
İstanbul / Meraklı

buffaloya katılıyorum..
herseyı guzel gostermeye calısmak tarafsızlıga bırıncı darbedir..yıllar yılı yapılan ve mantıgı zorlarcasına tezlerle savunulan seylerın bazılarının pekte oyle olmadıkları zaten bılınıyor..
osmanlının hataları olmasa hala dunyaya hukmeden bır ımparatorluk olurdu..(şimdi tabiki hataları vardı dıye genel bir cevap vermezsınız umarım.)
------
padısah anaları dıye bır kıtap vardır (yazarını hatırlayamıyorum karadenizli bir tarıhcıydı), madem tarıhe merakınız var bırde onu ıncelemenızı tavsıye edıyorum..
tabii bunada batılıların lady montague ye baktıgı gıbı bakarsanız işler biraz degişir..
------
harem belki batılıların hayallerinde yasattıgı gıbı bır masal ulkesi bır fantezi yuvası degildi ama ilim irfan yuvası oldugunu soylemekte pek ınandırıcı ve gercekci degil..
farkındaysanız olaya ınanmak ıstedıgınız tarfatan bakıyorsunuz..

 

Tarih: 30 Ağustos 2007, 03:13 - İp: 85.***.**0.137
gaijin
gaijin (Objektif)
İstanbul / Meraklı

dantel orseler, butun sarayı susleyecek dantel koleksiyonları sergilerdik şimdi gerci depolara kaldırılırdı buyuk ıhtımalle onlarda..belkide kaldırılmıstır
insan keske demedende edemiyo..

 

Tarih: 30 Ağustos 2007, 03:20 - İp: 85.***.**0.137
alyen.
alyen. (üye)
İstanbul / Meraklı

osmanlının zamanında dünyaya hakim olması sebebiyle
bu hakimiyetin başındaki kişilerin yani padişahların hakkında yazılıp çizilmesi söylenmesi çok normal.

haremin olması haremde hatunların olması hatun sayısının çokluğunun elbette vardır çok sebepleri
süsü olsun diye bulunmuyordurlar orada

valide sultanında bir çeşit amme hizmetinde bulunmasıda bana çok normal bir durummuş gibi gelmiyor...

sonra padiş eşleri, padişahların anneleri ve nereli oldukları konusundada bilgi sahibi olun derim belki anlamanız konusunda yardımcı olur.

yanlı olunması konusuna gelince bu yazıyı yazan kişi çokmu yansız yazmış sizce?

gerçekci olmakta fayda var

tarih ve tarihciler asla yalan söylemez.

 

Tarih: 30 Ağustos 2007, 04:30 - İp: 85.***.**8.196
zyilmaz
zyilmaz (üye)
İstanbul / Amatör



Paylaşımınız için teşekkürler....

 

Tarih: 30 Ağustos 2007, 10:02 - İp: 88.***.**5.36