Kınıyorum!

Askerliğini 3 gün önce bitirmiş birisi olarak sadece şunu söyleyebilirim.. batıda askerlik yapan asker uyumaz,doğuda askerlik yapan ise hiç uyumaz...

o cümleyi sarfeden şahıs önce kendine bakıp iktidarlığın vatanı satarak yan gelip yatma yeri olmadıgını öğrensin.

Ben Balıkesir / Edremit'te istihbaratta kısa dönem askerlik yaptım haftalarca günde 18 19 saat çalıştığımı biliyorum.üzerine bir de nöbet. Ama doğudaki askerliği görünce onlara göre ne kadar rahat bir ortamda askerlik yaptıgımı gördüm...

En kötü askerlik anım da doğuda şehit düşürülen üsteğmen vardı...kendi askeri teröristlerle yerini söylemişti.. onun babası evine hırsız girdi diye çağırıldı karakola.. binbaşı ve üsteğmenimiz gerçekleri açıklamışlardı.. o anki acıyı tarif edemem.

Geçmiş olsun bisquit.

BakalımBiz ne yapacağız

Öyle veya böyle bitiyor...

TIKLA
Bana kimse bölgede fakirlik olduğunu söylemesin...bölge çok zengin...ama sorun bu zenginliğin 2 yada 3 kişinin elinde toplanmış olması...

PKK terör örgütü eğer kürt halkının sözde haklarını koruyorsa, neden gidip bu ağarlar ile uğraşmıyor...

TC devleti ne yazıkki yıllardır bölgede adam gibi bir toprak reformu uygulayamıyor...Sayın Ecevitin başlatmak istediği proje raflarda asılı kaldı...

Kaldıki bölge halkıda bu reforma ürkek yaklaşıyor..yıllarca aşiret reislerinin boyunduruğu altında yaşamış halk...reform sonunda ne olacağını kestiremiyor...

Bende kınıyorum
Ama ben, dini siYasete alEt eden, halkına böyle aşağılayıcı davranan, halkına küfreden, azarlayan bir başbakanı kendine layık gördüğü için, Mehmetçiğini başkasının kiralık askeri gibi gören, çuval hadisesiNde ne notası kardeşim, bu müzik notası mı ki diyen başbakanı Halen birinci seçenek olarak gören Türk Halkını kınıyorum.
Herkese saYgılar....

Can verip yatanların, "yan gelip yattığını" söyleyen bir iktidarın yönetimindeyiz.

Kendi vatanının askerine kurşun sıkanlara "Vatan Haini" demenin kınandığı bir toplumdayız.

Vatan hainine tepki göstermenin, tepkiyle karşılandığı bir şaşkınlığın tam ortasındayız.

Günlük yaşamımızı yaşarken, aslında tek taraflı ilân edilmiş bir savaşın, sözde tarafıyız.

"Görünmeyen" (çünkü aramızdalar) düşmanlarının karşısında,
aslında savaşın bir tarafı olmak yerine, sadece hedef tahtasıyız.

Hedef tahtasını "şiddet kullanmakla" suçlayan bir Avrupa toplumunun, varoşu olmak için yalvaran, şuurunu kaybetmiş şaşkınlar topluluğuyuz.

Sinsi ve kalleş suikastlerine "savaş" diyen hainlerin, bu vatanın insanları tarafından bile "eee, fakirlikten böyle yapıyorlar" diye hoş görüldüğü, hatta sırtının sıvazlandığı
bir tımarhane simulasyonunun içinde, aklımızı kaybetmemek için uğraşıyoruz.

...

...

Sanki bu ülkede fakirlik, sadece bir etnik gruba özgü imiş gibi...

Sanki bu ülkeden 5 cumhurbaşkanı bu toplumdan çıkmamış gibi...

Sanki düğünlerinde havaya sepet sepet altınların saçıldığı insanlar, bunlardan değilmiş gibi...

Sanki sahip olmak istedikleri topraklarda yaşamalarına izin verilmiyormuş gibi...

Sanki sahip olmak istedikleri (sözde uğrunda savaştıkları) toprakları bırakıp Batı'ya yerleşen, buna rağmen sinsi düşmanlığı bitmeyen onlar değil de bizmişiz gibi...

Sanki hergün yaşanan cinayetleri herkes görmüyormuş gibi...

Sanki susarak birşeyleri çözebilecekmişiz gibi...

Sanki şehitlerimizi unutmuş gibi, sanki şehitler suçluymuş gibi...

Sanki üstümüze ölü toprağı serpilmiş gibi...

SANKİ BU ÜLKEDE, ATATÜRK DİYE BİRİ HİÇ YAŞAMAMIŞ GİBİ....

Ne denir ki?

siz hiç silah sesleriyle uyandınız mı? ne oluyor diye balkona çıktığınızda, yaşadığınız kentin dağlardan yağan roket atar mermileriyle vurulduğunu gördünüz mü? sabah nasıl okula gideceğinizi veya gitseniz bile nasıl iyi bir eğitim alabileceğinizi düşündünüz mü? sabahları babanızı işe uğurlarken acaba bugün başına birşey gelir mi, akşam eve gelecek mi diye düşündünüz mü? peki daha orta okulda okurken yani 13-14 yaşındayken oturma odanızda bir makinalı tüfek ile yaşadınız mı?
ben yaşadım. size şaka gibi gelsede yaşadım. benim gibi bunları yaşayan bir sürü insan var. ama bunların hiçbirini bilmeden ahkam kesen çok arkadaşımızda var. bunlarıda bir düşünün derim. hepsi gerçek hepsi yaşanmış. hepsi benim hayatımdan birer kesit. ve bunlar sadece benim yaşadıklarım. milyonlarca başka hikaye var bu coğrafyada.
şimdi sorun bana yan gelip yatmak nedir diye.sorun bana kınıyor musun diye?
evet kınıyorum. yaşanan bu gerçeklere kendi yalanlarını bulaştıranları, bu olaylar üzerinden siyaset yapanları ve bunları çözmeyi düşünmeyip binlerce şehidimize, bir o kadar gazimize saygısızlık yapanları.
elimden gelen bu. umarım biraz yaşadıklarımı hissetmişsinizdir. hadi şimdi bu konuyu baştan konuşalım. kınıyor musunuz tüm bütün bu olanları.

Evet borabaysal,

Konunun önemli bir yönünü öne çıkarmışsın. PKK sorununu ele alırken, insanlarımızın bir çoğu, sanki bir "denklik" varmış gibi konuşuyor.

Sanki Türk askeri, durup dururken, "Hadi Doğu'ya gidelim, vuralım, vurulalım" demiş gibi davranılıyor. Kardeşim sen rahat dursaydın, sen cinayetler işlemeseydin, sağa sola bombalar atmasaydın, askerin seninle bir sorunu olur muydu? Sen, bu ülkenin herhangi bir noktasında, cinayet işlersen, asker de görevini yapacaktır. Sen askere mermi sıkıyorsun diye, onunla eşit konumda olamazsın. "Hadi barış yapalım, hadi oturup konuşalım" aldatmacası, karşındakini salak sandığını gösterir.

Bugün ben sokağa çıkıp, sağa sola ateş etsem, birkaç kişiyi öldürsem, polis görevi gereği benim üzerime gelmeyecek mi? Peki POLİS BANA SİLAH ÇEKTİĞİNDE, "HADİ OTURALIM, BARIŞ YAPALIM" DERSEM, YER Mİ? BEN CİNAYETLER İŞLEDİYSEM, SUÇUMUN CEZASINI ÇEKMEM GEREKTİĞİNİ SÖYLEMEYECEKLER Mİ?

Sokakta bir Hırsız - Polis çatışması varsa, bu iki taraf eşit konumda olabilir mi? O sırada sokakta bu olaya şahit olan insanlar, hırsıza ve polise aynı derecede mi destek verecek? Bir taraf suç işlediği için, diğer taraf da suçluyu yakalamak için oradaysa, bu taraflara, ADİL BİR SAVAŞIN, EŞİT HAKLARA SAHİP TARAFLARI GİBİ BAKILABİLİR Mİ?

"Hadi hakem kurulunu çağırın, aramızı bulsun, kardeş kanı dökülmesin" gibi çocukça (sözde kurnazca) bir kıvırmayı, o sırada sokakta bulunan vatandaşlar da, polis de komik bulmaz mı? Katıla katıla gülmez mi?

Şu anda dağda olan asker, neden orada olduğunu açıklayabilir: «SEN YILLARDIR CİNAYETLER İŞLİYORSUN, SENİ DURDURMAK İÇİN BURADAYIM. Bunun için seni kovalıyorum, bunun için sana silah doğrultuyorum.»

Peki pislik terör örgütü, orada olmasını nasıl açıklayabilir? «Efendim, biz şu anda seninle bir savaş içindeyiz, Birleşmiş Milletler gelsin, aramızı bulsun».

YEMEZLER !!!


Ama gördüğümüz gibi, yiyenler var.
«Bu savaş sürsün mü yani?»

Ne savaşı kardeşim; ortada suç işleyenler ve suçluyu adalete teslim etmek için oraya giden görevliler var. Durum bu!

(Bu arada, Sevgili Orhan Yum'un "Birleşmiş Milletler bu olayı çözsün" şeklindeki sözlerinin yanlışlıkla söylenmiş olduğuna ben şahsen eminim. Hiçbir devlet, kendi sınırları içinde işlenen bir suçun kovuşturmasına, dışarıdan birilerini karıştırmaz. Bağımsız devlet, başka türlü davranamaz.).

Bazı yurttaşlarımızda, teröristlerle aynı bölgede yaşıyor olmanın veya aynı etnik kökenden geliyor olmanın neden olduğu bazı kafa karışıklıkları olabilir. Hiç bir nedeni olmadığı halde kafası KARIŞIK olan bunca insanı görünce, diğerlerine hoşgörüyle bakabiliyorum.


NOT: Eskilerden biri şöyle demiş: "Eşit olmayana, eşitmiş gibi davranmaktan daha büyük EŞİTSİZLİK olamaz!"



#lacimert' tarafyndan 22.09.2006 10:45:54 tarihinde düzenlendi.