Karikatürler-sanat-ifade Özgürlüğü

Selamlar,
Burada hassasiyetlrden ötürü okunanlar da yazılanlarda birbirine karıştı.
Ben anlaşılır bir dillle anlatmaya çalıştım yeniden baştan anlatayım...

1. olarak karikatür meselesi sadece Müslümanlara değil, hindulara da yapılsaydı üzülürdüm ve aynı tepkiyi verirdim..Haksızca ve provokasyon olarak görüyorum ..Buradaki ilk yazıımda da belirttim.

2. olarak bukonudan bağımsız olarak sanatın bu olaylarla hiç bir alakası yoktur.Bu olayların olması da, olmaması da sanatla hiç bir alakası yoktur.. Dolayısı ile bu konuyu sanattan ayrı tutulması , fakat konu bu şekilde açıldığı için sanatı ortaya koyup dövmenin hiç bir mantık taşımadığını anlatıyorum.

3. tüm yazılarımda açık secik neyi nasıl düşündüğümü anlatıyorum, anlamıyan olursa ve üşenmezse buraya saatlece yazar neyin ne olduğu konusunda daha da açıklayıcı yazarım..

Son olarak ben hiç bir şeye burada alınmam söz konusu değil, bunu ancak sananlar olabilir.Koyduğıum da bir tepki oldu tepkim karikatürlerin karşısındadır.Ama bunu anlayabilmek için öncelikle yazılanları okumak gerekiyor.
O da yetmiyor eğer anlaşılmıorsa takıldığınız yeri sorup ben size açıkladıktan sonra dediğinizi dersiniğz..
öbür türlüsü havanda su dövmek oluyor çünkü..

Pazar bey açıklamaların için teşekkür ederim...

sevgiler

(Daha önce yazılanlarla ilgili)Birincisi Halife yardım istediğinde Hindistandaki küçük bir azınlık yardımda bulunmuş diyorsunuz. Acaba İş bankası hangi parayla kuruldu bir tarih sayfalarına bakarmısınız. Üstelik paranın bir kısmına Rusların el koymasına rağmen. İkincisi sonuçta sanırım demek istediğiniz müslüman topluluklar küçük bir azınlık dışında bize yardım etmedi v.s. Kıbrıs savaşında tüm dünya bize amborgo uygularken amborgo uygulamayıp bize petrol veren ülke hangisiydi acaba. Üçüncüsü dünya kupasında sanırım sizde izlemişsinizdir Mısır, Suriye, İran, Kuveyt, Azerbaycan, Tarmenistan....v.b ülkelerin spikerleri bizim maçlarımızı nasıl heyacanla ve destekle anlatıyordu . Öyle yada böyle bir Tunusla bir Fransa maç yaparken benim gönlüm Tunustan yana atıyordur Tunuslunukide Türkiyeden yana (istisnalar kaideyi bozmaz).
Ayrıca inanmasanız dahi inincımıza yapılan bu saldırıya üzüldüğünüz için hem inancım hemde sizin değerleriniz adına teşekkürler.

#tekin01' tarafyndan 15.02.2006 20:04:11 tarihinde düzenlendi.

selamlar sn. tekin01

Yeryüzünde eğer yanılnmıyorsam yaklaşık 350 milyon Türkün varlığından söz ediliyor.1.5 milyar da Müslüman.Ve birbirlerinin yanında durması kadar daha normal ne olabilir?Keşke insanın göyaşlarını akıtacak kadar daha yakın olabilse, daha gerçekçi, tartışılmaz yakınlıklar kurulabilse..Sn Tekin01 bey, tarih bilgim sanırım fena değildir. Burada sık sık da örnekler vererek yazarım.
Bu verdiğiniz örnekler doğrudur, ama benim anlatmak istediğim İslam dünyasındaki dayanışmanın olup olmadığı değildi, ki bu konuda her Türk Müslümanın dahi su götürmez
soruları vardır.Bunları burada yazmanın bu sohbete çok da
bir şey katmayacağını düşünüyorum. Ama sanırım sizde ara sıra bunları gözden geçiriyorsunuzdur.Eğer bu dediklerim gerçek olmasa idi. Ne bizim güneydoğu hadiselerimiz olurdu, ne İran ile sorunlarımız olurdu hem de kökten Türk olmalarına rağmen, ne arap dünyası birbirini yerdi, ne de dünyanın en sıcak bölgesi orta doğu olurdu.Dahası Amerika Irakt'a olamazdı.Yani tüm savlar aslında iskambil kağıdıdır dostum.

Olan biten son derece açık seçiktir,o yazımda bunu anlatmaya çalışıyorum. Avrupa'nın aşırı hristyan sağcıları Avrupa' kıtasından müslümanları atma girişimindeler..Buna karşı gelen diğerlerine de buyrun işte Müslümanlar demek, ve diyebilmek için bu tür numaraları yapmaktalar.Şimdi bunu görmezden gelip sadece karikatürlere tepki gösterirse Müslüman toplumlar, oyunu baştan kaybeder..Verilecek tepki hem gerçekçi olmaz, hem de bataklığa çeker.O nedenle de tepkilerin aklı basında olması gerekiyor.Çünkü Avrupalıların çoğu aşırı sağcı değildir , aşırı sağcılar hala çok azınlıktadır.20 milyon turist nereden geliyor sanıyorsunuz? Ticaretinizin çoğunu neden Avrupa ile yapıyorsunuz sanıyorsunuz?Kuyuya taşı atanları görmeden haykırmanın zarardan başka bir şey getireceğini düşünmüyorum.

Beni daha iyi anlayabilesiniz diye de, inançları olan biri ile , benim kendimi koyduğum yer arasındaki temel fark şuradan gelir:Siz inancınız gereği Tanrı'yı sizin haricinizde bir güç olarak hissedersiniz, ben ise aynı gücün dahillinde bir parça olarak görürüm kendimi.Bu duruşta hatalı, iyimser, elden geldiğince de gerçekçi davranmaya çalışıyorum.O nedenle de diğerlerini de aynı bütünün parçaları gördüğümden adaletli olmak gerektiğini düşünüyor , elden geldiğince de olmaya çalışıyorum..

Sanat konsuna gelince, bu konuda karşı çıkmalarımın sebebi,
tarih boyunca tüm aşırılıkların anası sanatmış gibi gösterilmesinden duyduğum sıkıntıdır.Sanatla bu ucuz numaraları bağdaştırmanın, insan aklına yapılacak en büyük hakaret olarak görmekteyim . Bu akla sadece ben gibiler değil, tüm inananların da karşı koyması gerektiğine inanıyorum.Çünkü sanat, insan aklının bir inanan tarafından da mucizesi görülmesi gerekir, eğer tanrının insanı yarattığına inanıyorsa..Bu nedenle de ayrımları gerçekçi yapmak zorundadır..İşte sebep budur.. Tabii ki bu benim düşüncem, kimseyi bağlamaz herkeslerin de anlamasını beklemek abes olur.Ama benim için önemli olduğu için korumaktayım, sanırım kimsenin bunda itirazı olamaz..

Sevgiler

herkese selamlar...
konu görüyorum ki, diğer birçok konuda olduğu gibi, yine dallanıp budaklanmış ve bazı arkadaşlar maalesef söylenenleri yanlış anlamakta. düşünceleri ve hoşgörülü yaklaşımını her zaman takdir ettiğim sn. thalassa bu olayı sanata maletmenin yanlış olacağını ve tepki verirken mantıklı davranmak gerektiğini söylemek istemiş sadece. bu düşünceye sonuna kadar katılıyorum. zaten karikatür sanatından asgari düzeyde anlayan biri dahi bunların sanatsal açıdan çok kötü karikatürler olduğunu anlar. nitekim karikatürleri yeniden yayımlayan fransız le soir gazetesinin genel yayın yönetmeni de, "normalde bu karikatürler önüme gelse, hiç bir sanatsal değeri olmadığı için çöp sepetine atarım" demiş, ancak kendi ifade özgürlüğüyle dayanışma anlayışları gereğince karikatürleri basmışlardır. biz olaylara batı açıdından bak(a)madığımız için o mantığı anlayamıyoruz. ama onlarda da şöyle bir düşünce var: "karikatürleri basmayanlar müslümanlardan korktukları için düşünce özgürlüğünden taviz veriyor." sırf bu konuma düşmemek için basmakta kimileri de. şimdi tabii olayın bir de kavram kargaşası yanı var. "batı" derken sanki homojen tek bir nesneden söz ediyormuş gibi konuşuyoruz. oysa batı hiç de sizin düşündüğünüz gibi homojen değil arkadaşlar. batıda da yobaz derecesinde dincisi var, ılımlılar var, inançsızlar var. katolikler, protestanlar ve ortodokslar var. ama çoğu kişinin hırsitiyanlıkla pek de bir alaksı yoktur... independent gazetesinin efsanevi ortodoğu muhabiri robert fisk'in değerlendirdiği gibi, "müslümanlar için peygamberleri Allah'tan doğrudan vahiy alan, onun emirlerini kendilerine tebliğ eden kişidir. bizim içinde peygamberlerimiz, unutulmaya yüz tutmuş tarihsel birer figürdürler sadece..." robert fisk'in de ifade ettiği gibi, bu karikatürler bir provokasyon. o halde bu tür provokasyonlara karşı uyanık olmak, her kim bunu çıkarmışsa, onların ekmeğine yağ sürmemek gerekmez mi? sizce büyükelçilikleri yakıp yıkmak çözüm müdür? bu tür eylemlerle, ırak savaşında abd'nin karşısında olan avrupalıları, olası bir iran savaşında arkanızda mı göreceksiniz yoksa abd'nin yanında mı?
bu ve benzeri sorulara biraz kafa yorup, ondan sonra hareket ederseniz sanırım daha mantıklı olur. sevgili özgür foto arkadaşımız, Hz. Peygamber'le ilgili bir olayı anlatmış. Buradan hareketle sormak lazım, eğer O hayatta olsa idi, bu karikatürler karşısında nasıl bir tepki verirdi? İslam imajına zarar veren bu tür eylemleri destekler miydi sizce? siz üstüne düştükçe birileri de bunu kaşımak isteyecektir. kimi zaman sessizlik en etkili cevaptır. lütfen itidali elden bırakmayalım.
sevgiler

Centurion hoş geldin.

hoşbulduk sevgili özgür foto.
geçmişten size bir özür borcum var...
selamlar...

estağfirullah centurion.

Selamlar Thalassa ve diğer arkadaşlar, SAnırım her şey daha iyi anlaşılmaya başladı en azından benim açımdan. Centurıon arkadaşımı z bu olaylar karşısında Peygamber efendimiz nasıl davranırdı acaba diye sormuş. Bu olay değil ama O'nun mescide pisleyen bedeviye, amcası Hz. Hamza'yı şehid eden Vahşiye bile nasıl muamele ettiğini biliyoruz...
Herneyse tüm insanların birbirini kabullenip anlayabildiği bir dünya dileğiyle; her şey gönlünüzce olsun. Selamlar

..etki tepki, bu olay sanırım kutsal değerlerimize sıkı sıkıya sarılmamız gerektiğini birkez daha gözümüze soktu..birşeyleri ağır ağır kaybediyoruz..kaybettiriliyoruz. farkında olmadan yavaşça avucumuzun içinden kayarak alıyorlar ve duyarsız, afyonlanmış bir şekildeyiz. Sıra şimdi kutsal değerlerimize geldi.Bakalım neyapacağız diye yokladılar, seyrediyorlar.
Ona göre ileri gidecekler veya çekilecekler.Kaybedeceğimiz şeyler artık azalıyor. Uyanın!.Gözünüzü açın!Kendiniz elinizden gidiyor!!.Sahip çıkma bu aşamada nasıl olmalı..yaşayarak. Kültürünüzü yaşamazsanız size başka elbise giydirirler. Sanatçıya ve kültür adamına herzamandan fazla ihtiyacımız var artık.

Belki başta karikatürist ve Danimarka gazetesinin editörü müslümanların peygamberinin tasvir edilmesinin hata olacağının farkında değildi.
Fakat olaylar büyüdükten sonra herşeyin farkına vardıklarında özür dilemeyi reddettiler. Olayların büyümesine karikatürün yayınlanmasından çok özür dilenmemesi sebep oldu. Özür dilemek yerine çok küstahça cevap verdiler.
Fakat bir de ülkemizde devam eden küstahlıklara değinmek gerek. Mesela bir grup hala Yahudilerin lanetli insanlar olduğu söylüyor. Ve bizim birçok yahudi arkadaşımız, vatandaşımız var. (Lanetli ???) insanların fabrikalarında çalışarak geçinen insanlarımız var.
Ve hala Fener patrikhanesini ortadan kaldırmayı düşünenler var. Halbuki Osmanlılar bile Patrikhaneye karşı bizden daha hoşgörülüydüler.
Ve hala dindar müslümanları devlet düşmanı olarak gören paranoyak bir idaremiz var.
Bence din savaş çıkarmanın, insanları birbirine düşürmenin en kolay yolu. Özelliklede aklın ikinci planda olduğuyerlerde.
Sanatın sınırlarına gelince. Sanatın sınırlarını din, kanun veya gelenek ile değil ahlak ile çizmek daha doğru olur. Yoksa İrandaki gibi başı açık bir kadının karikatörünü bile çizemeyecek hale gelebiliriz. Buna karşılık Danimarka gazetesinin editörü de ahlaksızlık etmiştir.