Filistin Kanayan Yaramız

dünde katliam oldu filistinde. onüç yaşındaki bir kızın babasına duyduğu özlemi dile getirişini gözyaşları içinde seyrettim. ve dünyadaki bütün babalara hitaben utanın diyordu. açıkcası kendi adıma söylüyorum bende bir babayım ve benimde kızım var. o kızın yerine kendi kızımı koydum içimde fırtınalar koptu. ALLAH BÜTÜN SİYONİSTLERİN BELASINI VERSİN DİYE DUA ETTİM. elimden gelende bu şu anda. RABBİM BÜTÜN MAZLUMLARIN YARDIMCISI OLSUN.

AMİN İNŞALLAH ...ELİMİZDEN BİŞEY GELMESEDE DUALARIMIZ YETER ...

İsrail Lübnan'da Kana köyündeki bir binayı bombalayarak 38'i çocuk 50 kişiyi katletti.
O çocuklardan birinin anne veya babası yerine koyun kendinizi. evladınızı kaybetmenizin acısı yetmezmiş gibi, bombalar yağmaya devam ediyor. evsiz kaldınız, diğer çocuğunuz hasta, ama hastane yıkıldığından dolayı ne doktor var, ne ilaç, ikinci evlat acısı kapıda. yiyecek yok, su yok, yatacak bir yer bile yok.
Söylediklerim duygu sömürüsü değil, gerçeğin ta kendisi. Hepimizin bu katliama karşı daha duyarlı olması lazım.
Birleşmiş Milletler bir kınama mesajı bile veremedi, niye? Çünkü ABD izin vermedi. Soykırım denebilecek bu katliamlarda ABD de en az İsrail kadar sorumludur. ABD'nin ve İsrail'in tüm dünyanın nefretini kazandığını, çocuk katili olarak tanınmaya başladığını bence her iki ülkedeki gazete ve sivil toplum kuruluşlarına yazarak bildirmeliyiz. Böylece, bu ülkelerdeki hükumetlere karşı filizlenen muhalefete destek vermiş oluruz.
Kimlere nasıl bir yazı gönderebiliriz, fikri olan var mı? (lütfen bu çağrım, Afrika'ya yardım CD'si projesi gibi hikaye olmasın)

kana katliamından sonra internetteki haberlere bakıyordum yabancı bir forumda bir konuşma vardı ölenlerle ilgili
-ölü müslümanlar hiçbiri umurumda değil, israilin yaptığı haşarata böcek ilacı diyordu-
hristiyan, yahudi mantıkları aynı kime ne anlatacaksınız katliama üzüldüklerinimi sanıyorsunuz.israile silahı desteği bu gücü veren kim?artık at gözlüklerimizi çıkaralım.

Merhaba arkadaslar,

Ben yurtdisinda AVUSTURYA'da yasamktayim.Inanin burda hep üzülmeleri,kinaamlari hep fasafiso Ben baska bir örnek ve konuya deginmek istiyorum.Daha TÜRKIYEhakkinda olumlu 1-2 yazi okudum,gerisi hep ama hep olumsuz.Sonbaharda burada genel secim var.Oy toplamak amaciyla neler neler vaadet ediyor.Arti,gördügüm kadariyla burdakilerde acaip bir TÜRK KOMPLEKSIvar.Viyana kusatmasini acisini halen tasiyorlar.Müslümanlar hakkinda hep olumlu ve güzel seyler düsünmüyor.
Lübnandaki olaylar acaba hiistiyanlarin basina gelmis olsa acaba "AB"ve HIRISTIYAN DÜNYASI seyirci kalirmiydi diye kendime sormaktan alamiyorum kendimi Bunlarin,insanlik veya medeniyetle hic alakasi yok.Amac MÜSLÜMANLARI YOK ETMEK baska birsey degil ve kendi amaclari dogrultusunda hareket etmek.
Sonucta herkes gün gelir hak ettigini bulur.

Saygilarimla....

Arkadaşlar, evet at gözlüklerimizi çıkaralım: Evvelsi gün ABD'nin en büyük gazetelerinden birinin ilk sayfası tamamen Kana katliamına ayrılmıştı, ortada tek bir resim, ve sadece bir başlık: "Bunun böyle devam etmesine daha ne kadar izin vereceğiz?" Bildiğim kadarıyla hiçbir Türk gazetesinin ilk sayfası tamamen bu habere ayrılmadı.

O yüzden, ABD'de hükümete karşı yükselen muhalefeti kesinlikle küçümsemeyin. Irak'taki başarısızlık Bush'a devamlı kan kaybettiriyor. Bir de Filistin konusunda basın onu topa tutmaya başlarsa buna fazla dayanamaz. Yerine gelecek adama da, bu tür insanlık suçlarına karşı daha duyarlı olması konusunda gözdağı verilmiş olur.

Politik İngilizcesi iyi olan bir arkadaşımız kısa bir metin hazırlasın, biz de ABD'de hangi gazetelerin hangi yazarlarına gönderelim diye düşünelim. Bu bize hiçbir şey kaybettirmez, olaylara seyirci kalmak en kötüsü değil mi?

siyonistler ortadoğu ve dünya üzerindeki oyunlarına ne zaman son verecekler bilmiyoruz, susuyoruz ve sustukça bir gün sıra bizede gelecek onu biliyorum. böyle giderse 3.dünya savaşı kapıda.

Ölüme meydan okuyan bir milleti, ölümle korkutamazsınız’!
Siyonistlerin Ortadoğuda işlediği katliama karşı, verilecek en keskin cevap bu olur heralde. Ölümü ölümle yıldırımazsın, ey İsrail! Savunmasız olarak gördüğün, üzerlerine her gün milyonlarca mermi yağdırıp vahşice katlettiğin insanlar değil senden, vesile olduğun, sonu şehadet olan ölümden, zerre kadar bile korkmuyorlar! Korkmuyorlar, çünkü gidecekleri adresi biliyorlar. Korkmuyorlar, çünkü onlar şevkle, aşkla, mevlasına kavuşuyorlar. Analar buğday eker gibi, gömüyor evlatlarını toprağa. Hasadı ‘kıyamete kadar özgürlük’ olsun diye. Kadınlar kocalarına mahşerlik bakıyor hep, senin katlettiğin topraklarda. Sevginin ebediyetini cennette yaşasın diye.

Senin en delikanlı, en yürekli, vatandaşın, askerin, bürokratın, Filistinli 5 yaşındaki bir kız çocuğu kadar cesaretli ve asil değil. Onlar ki senin son sistem adrese teslim füzelerine, taşla cevap verip def ettiler seni Gazzeden. Korkudan ördüğün güvenlik duvarı, dayanırmı sanırsın iman dolu ‘taş çocukları ordusunun’ karşısında.
Kork ey İsrail! Bu sefer kendi kazdığın kör kuyuya düştün. Yardakçın, finans kaynağın, gerçek uşağın, fikir ve zikir baban ABD, Iraklı sivil halkın bireysel savaşı karşısında çılgına dönüyor her gün. Petrol rezervlerini işgal amacı ile demokrasi götüreceğim dediği Irak, siyonizme kısmi mezar olmuş durumda.
İslam Tarihi imanlı zaferlerle dolu. Yandaşlarının ataları İstanbul’a ikindi çayına yetişiriz dediğinden beri 88 sene geçti aradan. Seyid Onbaşının torunları atış talimleri yapıyor sana şimdi Lübnandan. Hayberde gözünü sokulan çomağın ölümcül sancılarını veriyorsun Elhamdülillah! Hazreti İbrahimin ateşine su taşıyan karınca bile korkutuyor seni.
Evet ‘katil İsrail’ korkunun ecele faydası yok. Askerlerin öldürmekten çok ölmemek için korku ile savaşıyor korkudan. Psikolojisi bozulmuş bir ordunun karşısında içinde ki Allah aşkı ile yanıp tutuşan mücahitlerden kurulu senin en düzenli orduna, ölümü koklatan, Hamas var, Hizbullah var, Şiiler var, Sünniler var, kısacası tüm ümmeti Muhammed var ey İsrail.
Adını duyduğunuzda dünayanızın karardığı, nutkunuzun tutulduğu, Resulun Ümmeti uyuyormu sandın. Onlar uyusa bile Rabbimiz olan Allah’ın ebabillerini de mi unutttun. Bir sabah güneşin doğduğu yerden ‘ebabiller’ doğarsa vahşetinin içine hiç de şaşma! Kısacası İsrail senin sonun hak. Buna yürekten inanmış olan o inasanları vahşetin doruğunda katletsende kurtuluşun yok. Akıttığın kan deryasında boğulup gideceksin sonunda.
Ne mutlu bizlere cennet teminatlarımız olan şehitlerin ordusu uçsuz bucaksız doldu taşıyor. Sen katledeceğin kadar katlet masum insanların eceli senin tasarrufunda değil ya. Rabbim ne dilerse o olur. Rabbim, senin yaptıklarının değerinini 9.0 lık depremler ile 1 dakikada ödetir. Bunu sakın unutma ve çıldırdığın kadar çıldır, katlettiğin kadar katlet masum insanları. Sonun çok yakın İsrail Selahattin Eyyübinin torunları şaha kalktı geliyor. Kudüs’e doğacak olan güneş seni eritecek sonunda.

Lübnan'da yaşanan vahşete karşı 'İtham Ediyoruz'başlıklı yedi aydının imzaya açtığı bir bildiri var. Mutlaka okuyun ve e-mail yoluyla imzanızı göndererek destek olun: http://www.weaccuse.com/ İmza sayısı şimdiden 16.000'e ulaşmış durumda, tanıdığınız herkese gönderin. ben bu akşam bu sitenin linkini New York Times ve Washingtonpost gazetelerine gönderdim, birlik olup tüm dünyaya sesimizi duyuralım! Bu vahşet, bu çocuk katliamı son bulsun!

HERKESE İYİ UYKULAR !..

Uyandığınızda çok geç olacağı kesin. Nasıl mı? Kendi askerine, yöneticisine kısaca insanına inanmayan, üretmeyen, çözmeyen ve herşeyi dışarıdan bekleyen, güdülmeye alışmış devletlerin dolayısıyla istiklalın değerini bilmeyen ve o devletlerin parçası olan ulusları bekleyen sonun nasıl olacağını az sonra vereceğim aşağılık çapulcuların başrollerini üstlendiği haberden okuyabilirsiniz.

Lübnan'nın %30'u Hiristiyan'dır. Israil bu Hiristiyanların ayaklanmasını planlamış başarısız olmuştur. Bölgede yüzyıllardır Hiristiyan, Musevi ve Müslüman birlikte huzur ve refah içerisinde yaşamıştır. Israil'in bombardımanı sonrası bu değişmedi. Güney'den kaçan Hiristiyan Lübnanlıları Şii ve Sunni Müslümanlar kendi evlerinde misafir ediyorlar.

Siyasi, askeri yada maddi gücünüz olmayabilir. DUR demek çok mu zor? DUR demek görevimiz değil mi? Herkes güzel muamele beklerken karşındakine güzel davranmamak niye?



Buyrun, Radikal'in 9 Ağustos 2006 tarihli haberini okuyun. İnsanlık suçu işlemenin nasıl meşrulaştırılacağını takip edin. Yalnız o insanlardan olmayın derim...

Katliam sebebi 'savaş stresi'

BAĞDAT - Irak'ta ABD askerlerinin 14 yaşındaki bir kıza tecavüz edip, ailesiyle birlikte öldürmesiyle ilgili davada ifade veren askerler olayı 'savaş stresine' bağladı. 12 Mart'ta Mahmudiye'deki katliamla ilgili sorgulanan er Justin Cross, suçlanan beş askerin psikolojilerinin 'tamamen çökmüş olduğunu' söyleyip, "Ölüm korkusu herkesi çılgına çevirmişti. Saldırı korkusuyla uyuyamıyorduk. Olaya karışan uzman çavuş James Barker sürekli viski içiyor, er Steven Green ise ağrıkesici hap kullanıyordu. Herkes depresyondaydı" dedi. Barker da ifadesinde olaydan önce içtiklerini, sonra gittikleri evde Iraklı çift ve beş yaşındaki bir kız çocuğu bir başka odaya kilitleyip, 14 yaşındaki kıza sırayla tecavüz ettiklerini söylemişti. ABD'li asker, daha sonra tüm aile üyelerini öldürdüklerini ve kızın cesedini gaz döküp yaktıklarını anlatmıştı. Beş asker suçlu bulunursa idam cezası alabilir. (ap, bbc)