Eğitim Kimlere Lazım?

milletçe hoşgörümüzü yitirmişiz..

entel, aydın, okumuş kesim ya da şehirli ne derseniz deyin kim olursa olsun ..

o kadar dejenere olduk ki ...

artık silkelenmenin ve özümüze dönmenin zamanı gelmedi mi?

hem aydın, okumuş meslek sahibi insan olup hemde alçak gönüllü anlayışlı olmak

bu kadar mı zordur ..

Aslında zor değildir de ah şu egoistliğimiz olmasa ..

"ben mevki sahibiyim kardeşim ister 200 km hızla giderim ister 10 km hızla"

pardon duyduğunuz yukarıda bahsi geçen savcı ve hakimin ego sesleriydi yazıma karışmış

Allah hiçbirimizi hoşgörüden ayrı koymasın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA
ADALET BAKANLIĞINA
HAKİM VE SAVCILAR YÜKSEK KURULUNA

Ekte sunduğum haber bir forum sitesinde “eğitim kimlere lazım başlığı “ ile duyurulmuştur.
Olaya karışan hakim ve savcı kadar , polis memurunu kelepçeletmek sureti ile adliyeye getirten savcı da tepki çekmiştir.
Türkiye’de Hakim ve savcılarımızda maalesef hukuk felsefesi ile bağdaşmayacak bir biçimde biz her türlü hak ve kanunu ihlal edebiliriz, ancak kimse bize hesap soramaz mantığı oluşmuştur. Kendilerine trafik cezası kestirmemeleri de bunun en açık örneğidir.
Adalet dağıttığını iddia eden kişilerin trafik suçu işlemesi halinde kendilerine ceza kesilmesi kadar olağan bir durum olamaz. Olağan olmayan ise hakim ve savcı seviyesinde insanların trafik suçu işliyor olabilmesidir. Trafiğin hiçbir ayrımcılığı olamaz. Zira doğrudan insan hayatını etkileyin bir alandır. Bu bakımdan gelişmiş batı demokrasilerinde olduğu gibi hiç kimsenin ayrıcalık bekleyemeye hakkı yoktur. Asıl acı olansa arz ettiğim gibi hakim ve savcıların kendilerine ceza yazılamayacağı gibi utanç verici bir inanca sahip olabilmeleridir. Utanç vericidir zira bunu sözde hukuk eğitimi almış insanlar düşünebilmektedir.
Türkiye’nin bir an önce bu utanç verici ayrımcılıktan kurtarılması gerekmektedir.
Olayımıza gelecek olursak;
İddiaya veya habere göre hakim ve savcı eş otoyolda trafik güvenliğini tehlikeye sokacak tarzda yavaş gitmektedir. Güvenlik gerekçesi ile trafik polisi tarafından uyarılmışlardır. Bunun üzerine biraz önce bahsettiğim utanç verici ben hakim veya savcıyım bu sebeple bana bir şey yapamazsın konuşmalarından sonra hakaret faslı başlamıştır. Bunun üzerine trafik polisi tarafından olay cep telefonuna kaydedilmek istenmiştir.
Asıl hukuksuzluk ise bunan sonra başlamıştır. Trafik polisi anons edilmiş kelepçelenerek adliyeye götürülmüştür. Tutuklamaya sevkedilmiş ve hakkında Adli Kontrol uygulanmıştır. Tabii olarak trafik polisi büyük şok yaşamış ve baygınlık geçirmiştir.
Şimdi;
Hangi adli olaylarda şüpheli kelepçelenerek adliyeye götürülmektedir. Hangi sövme, hakaret veya herhangi basit müessir fiilde( Haberden polisin ne ile suçlandığı tam olarak anlaşılmıyor) polise reva görülen uygulama yapılmaktadır. Hakim ve savcının görevi ile ilgili olmayan böylesi bir olayda ne gibi bir ayrıcalığı olabilir. Madem böyle bir tedbire başvuruldu neden aynısı savcı hakkında yapılmadı. Kaldı ki savcı veya hakim bölünmüş yolda en solda giderek trafik güvenliğini tehlikeye de sokma suçunu da işlemiş bulunmaktadır.
Bu açıkça hukuku kendi menfeatlerine kullanmadır. Benzer bazı olaylarda Yargıtay olayın açıkça Görevi Kötüye Kullanma olduğunu bu sebeple hakim veya savcının cezalandırılması gerektiğini belirtmiştir. Bu olay tam anlamı ile görevi kötüye kullanmadır. hiç kimsenin Adaletin uygulayıcısı olmakla bunun verdiği yetkileri kötüye kullanabilmesi mümkün değildir. Kullanan ise en ağır bir biçimde cezalandırılmalıdır.
Ayrıca içişleri bakanlığına yazacağım yazı ile bundan sonra asayiş ve trafik ekiplerinin tüm araçlarında tam gün veya olay esnasında kayıt yapan sistemlerin kurulması için gereken girişimde bulunacağım. Araçlarda kamera kayıt sistemi olsa idi bu olayların hiçbirisi olmayacak idi.
Meydana gelen olay toplumda infial uyandıracak cinstendir. Benim bir vatandaş ve hukukçu olarak vicdanım sızlamıştır. Halk arasında yavaş yavaş Hakim ve Savcıların istediklerini istedikleri gibi yapabilecekleri, kimsenin suç işleseler dahi kendilerine dokunamadıkları zannı oluşmuştur. Bu ise hakim savcılar ve adalet bakanlığı aleyhine toplumda infial uyandırmaktadır . Polisin bir kabahati var ise bunun idari veya cezai soruşturması böyle olmamalıdır. Çok daha medenice ve son zamanlarda sıkça dile getirilen masumiyet karinesine uygun olarak uygun olarak halli mümkünken böyle görevi kötüye kullanır bir biçimde halli hiçte hakkaniyete uygun olmamıştır.
İşbu sebeple İçişleri bakanlığının personeline sahip çıkması bu amaçla Adalet Bakanlığı ile gerekli girişimin yapılmasını, ayrıca tüm polis araçlarına Amerikan polisinde olduğu gibi kayıt yapan kamera sistemlerinin kurulması için gereken işlemin yapılmasına arz ederim.13,05,2009



Avukat Beytullah Pazar
Adliye Karşısı Altıntaş Kütahya
Tel: 05423619420

pazarbey çok güzel yazmışsın. gönülden kutluyorum!
Bu olayda, polis memurunun mağduriyeti azaltılırsa, ne mutlu buna vesile olduğumuz için..

yüreğine sağlık

Olayı doğrulattım Alanya emniyetinden. Yazdıklarımın aynısını onlarada faksladım. Çok duygulandıklarını, teşekkür ettiklerini defalarca ifade ettiler.
Gerçekten bunlar son derece üzücü ancak münferit olaylar değildir. Sıklıkla karşılışılmaktadır. Bu sebeple adalete olan güveni sarsmamak için adalet bakınlığı ve Hsyk nın acil önlem alması lazım.
İçişleri bakınlğının ise tüm araçlarını kameralarla donatması lazım.
Kimsenin yaptığının yanına kar kalmadığı bir ülke istiyorum.

Süpersiniz pazarbey

Olay doğrulandığına göre..

Yazık ama çok çok yazık..

Hakim ve savcılara kanun işlemez!
Onlar istediğini yapar!
Bu nasıl adalet?

Ah aahh.. Üst makam olacaktım, yetkim olacaktı var ya..
Bu olayın içinde olanları meslekten men etmezsem neyim!

Eline sağlık kardeş.
olay anlatıldığı gibi ise vahim.

Bir ara da sultanahmet adliyesinin otopark polisi, hakimi tanımadı diye tutuklanmıştı. Adam bıçaklasan hırsızlık yaparken suçüstü yakalansan tutuklanmazsın. Hakimi tanımazsan tutuklanıyorsun.
Onlara tanınan ayrıcalıklar görevlerini hiçbir etki ve baskı altında kalmaksızın yapabilmeleri için. YOksa her ortamda kafalarına göre davransınlar diye değil.

Bugün tenha idi okyanus, adliye ve çevresi ..Senin şansına işte..

Bundan sonra pazarbey değil süperpazarbey olcem gali.
Nerde ne haksızlık varsa orda pazarbey.
Hakim ve savcıların çok ama çok acil bir biçimde hukuk felsefesi eğitimine ihtiyaçları var. Hemde çok acil.