fujisever
fujisever (Objektif)
Hatay / Amatör

Canım Öğretmenime Hediye...



babam ara verdiği 2 yılı da dahil edersek 40 yıllık öğretmendir, hala da çok fakir bir Kürt göçmen mahallesinde sınıf öğretmeni olarak çalışmaktadır. her sene 24 Kasım da klasik hediyelerini alır, eve getirir, bana verir. ben de acaba bu sene ne geldi diye heyecanla açarım, 23 yaşına gelmeme rağmen, içinden oyuncak çıkacak sanırım o paketlerin. 5 yaşından beri mütamadiyen , içinden mendil , çorap, piastik çiçek, fotoğraf çerçevesi, permatik , kalem vs. çıkar o gazeteye sarılmış paketlerden. küçükken üzülürdüm çocuksu bir hevesten dolayı, büyüdükçe gururlanmaya başladım, bu halk , öğretmenine evde kullanmadığı kırık tükenmez kalemini, gazının yarısı harcanmış çakmağını bile vermek istiyor, ona ufacık dahi olsa bir katkıda bulunmak istiyor, o küçücük yürekler " bugün öğretmenime limon kolonyası hediye ettim , onu sevindirdim " diye gözlerinin içi gülerek anlatıyorsa, bu halk asla çökmez , tükenmez arkadaş ! diye nemlenir gözlerim... uzun cümleler kurmaya başladım, demek ki sinir karışmaya başladı duygularıma, o yüzden uzatmayayım, asıl konuya gireyim:

etik kurulu bir genelge göndermiş meb e, diyor ki öğretmenler değerli pahalı hediyeleri kabul etmeyecek, kesinlikle iade edecektir, duyurulur !

ne diyeyim, anadolu , öğretmenine altın alabilecek kadar zengin olsa zaten, 24 Kasım larda sadece, ama sadece bilim irfan konuşulur, öğrenmenin ve öğretenlerin kutsallığından bahsedilirdi sadece, ama bugün öğretmenlerin sadaka dilenen, dilenciler gibi ağlaştığını yazıp çizen 24 kasım programları seyrediyoruz, gurular tekrar kırılıyor , içleri burkuluyor öğretmenlerin... başbakanlık etik kurulu da bu eğitim gönüllüleriyle dalga geçiyor bildirisiyle ve en ufak tepki yok benim yalnız ve bir o kadar güzel ülkemde..

o etik kurulu bu kriz günlerinde, başbakana safkan arap atı hediye edilmesini acaba nasıl yorumluyor diye düşünüyor insan...

işte o haberin ayrıntıları bu linkte :

http://www.turkegitimsen.org.tr/modules.php?name=News&file=article&sid=1208


kolonyanın sarılı olduğu gazete küpüründe şöyle yazıyor : öğretmenler gününüz mutlu olsun , sizi en çok ben seviyorum. ayşe, 1/ A

Tarih: 27 Kasım 2008, 00:54 - İp: 78.***.**1.84
fujisever
fujisever (Objektif)
Hatay / Amatör

ve inanın bu insanların , bakkaldan bir kalem, bir yapma çiçek, bir sabun bezi alıp, gazeteye sarıp babama hediye etmesi bir mucizedir. bu insanların babaları işsizdir, ortaokul çağında çocuklarından ben bizzat her gördüğümde selpak alırıım, bu insanların çocukları okumak için sahilde selpak satarlar... ama sattıkları selpaklardan birini gazeteye sarar öğretmenine hediye ederler...

gerçi etik kurulu bir noktada, haklı, o hediyeler altın gibi değerlidir, paha biçilemez...

 

Tarih: 27 Kasım 2008, 01:02 - İp: 78.***.**1.84
mgirgin
mgirgin (üye)
Muğla / Amatör

Ne desem bilmiyorum ki Her geçen gün birşeyler hızla bozulmaya devam ediyor.

 

Tarih: 27 Kasım 2008, 01:09 - İp: 88.***.**6.84
sultann
sultann (üye)
İstanbul / Amatör

Of Mustafa of. (Buradaki Mustafa fujisever tabiki)
Gecenin bu saatinde yapılır bu.
Her gün bir şeyler bozulurken çok güzel değerlerimizde her zaman korunuyor.
Ya elbetteki bu halk çökmez. Kimse umudunu yitirmemeli. Sende yitirmemelisin.
Elbet sende en kısa zamanda atanarak kendin gibi örnek, faziletli çocuklar yetiştireceksin.
Hay Allah nerden gördüm bu yazıları.
Ne güzel öbür topikde kafayı dağıtmıştık.

 

Tarih: 27 Kasım 2008, 01:25 - İp: 78.***.**2.87
mechul75
mechul75 (Objektif)
İstanbul / Amatör

Umutsuzluğa ve karamsarlığa kapılmayınız

Mustafa Kemal ATATÜRK'ün Yaveri anlatıyor.

Gazi, çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına rastladı.
Atatürk attan inerek bu ihtiyar kadının yanına sokuldu.
- Merhaba nine.
Kadın Ata'nın yüzüne bakarak hafif bir sesle;
- Merhaba dedi.

- Nereden gelip nereye gidiyorsun?
Kadın şöyle bir duralayıp;
- Neden sordun ki, dedi. Buraların saabisi misin? Yoksa bekçisi mi?
Paşa gülümsedi.

- Ne sahibiyim ne de bekçisiyim nine. Bu topraklar Türk milletinin malıdır. Buranın bekçisi de
Türk milletinin kendisidir. Şimdi nereden gelip nereye gittiğini söyleyecek misin?
Kadın başını salladı.
- Tabii söyleyeceğim, ben Sincan'ın köylerindenim bey, otun güç bittiği, atın geç yetişdiği, kavruk köylerinden birindeyim. Bizim muhtar bana bilet aldı trene bindirdi, kodum Angara'ya geldim.

- Muhtar niçin Ankara'ya gönderdi seni?
- Gazi Paşamızı görmem için. Başını pek ağrıttım da... Benim iki oğlum gâvur
harbinde şehit düştü. Memleketi gâvurdan gurtaran kişiyi bir kez görmeden ölmeyim diye hep dua ettim durdum. Rüyalarıma girdi Gazi Paşa. Bende gün demeyip mihtara anlatinca, o da bana bilet aliverip saldi Angaraya, giceleyin geldimdi. Yolu neyi de bilemediğimden işte agsamdan belli böyle kendimi ordan oraya vurup duruyom bey.

- Senin Gazi Paşa'dan başka bir isteğin var mı? Kadnın birden yüzü sertleşti.
- Tövbe de bey, tövbe de! Daha ne isteyebilirim ki.. O bizim vatanımızı gurtardı. Bizi düşmanın elinden gurtardı. Şehitlerimizin mezarlarını onlara çinetmedi daha ne isteyebilirim ondan? Onun sayesinde şimdi istediimiz gibi yaşiyoz. Sunun bunun gâvur dölünün köpeği olmaktan onun sayesinde kurtulmadık mı? Buralara bir defa yüzünü görmek, ona sağol paşam! Demek için düştüm. Onu görmeden ölürsem gzlerim açık gidecek. Sen efendi bir adama benziyon, bana bir yardım ediver de Gazi Paşayı bulacağım yeri deyiver.

Atatürk'ün gözleri dolu dolu olmuştu, çok duygulandığı her halinden belliydi.Dönerek;
- Görüyorsun ya Gökçen, işte bu bizim insanimizdir. .. Benim köylüm, benim vefalı Türk anamdır bu. Attan indim. Yaşlı kadının elini tuttum anacıım dedim, sen gökte aradığını yerde buldun, rüyalarını süsleyen, seni buralara kadar koşturan Gazi Pasa yani Atatürk işte karsında duruyor.
Köylü kadın bu sözleri duyunca şaşkına döndü. Elindeki değneği yere fırlatıp
Atatürk'ün ellerine sarıldı. Görülecek bir manzaraydı bu. İkisi de ağlıyordu. İki Türk insanı biri kurtarıcı, biri kurtarılan, ana oğul gibi sarmaş dolaş ağlıyorlardı. Yaşlı kadn belki on defa öptü atanın ellerini. Ata da onun ellerini öptü. Sonra heybesinden küçük bir paket çıkarttı. Daha doğrusu beze sarılmış bir ky peyniri. Bunu Atatürk'e uzattı;
- Tek ineğimim sütünden kendi ellerimle yaptım Gazi Paşa, bunu sana hediye
getirdim. Seversen gene yapıp getiririm.
Paşa hemen orada bezi açıp peyniri yedi. Çok beğendiğini söyledi. Sonra birlikte köşke kadar gittik. Oradakilere şu emri verdi;

-'Bu anamızı alın burada iki gün konuk edin.
Sonra köyüne götürün. Giderken de kendisine üç inek verin benim armağanım olsun.'
Bu yazıyı okurken duygulanan veya ağlayanlar varsa, hala umut var demektir..

 

Tarih: 27 Kasım 2008, 01:30 - İp: 78.***.**2.211
sultann
sultann (üye)
İstanbul / Amatör

Of mechul of. Yine yaptın yapacağını.

 

Tarih: 27 Kasım 2008, 01:32 - İp: 78.***.**2.87
mechul75
mechul75 (Objektif)
İstanbul / Amatör

Huyum kurusun

 

Tarih: 27 Kasım 2008, 01:36 - İp: 78.***.**2.211
fujisever
fujisever (Objektif)
Hatay / Amatör

sultan hanım çok güzel özetledi aslında olayı...

yan tarafta geyik yapıyorduk....


.....................................................................................................................................................

bu millet çok ağladı , artık, örgütlenmeliyiz, elimize tutuşturulmuş, Sabahattin Ali nin deyimiyle koç kafalarını, günümüze uyarlarsak kömür torbalarını, bunların sırça köşk lerine fırlatmalı, yer ile yeksan etmeliyiz...

inşallah o günleri de göreceğiz, Nazım ın dediği gibi "göre - ceğiz"...

artık olay sağcısı - solcusu söyleminden çıkmıştır, anadolusu - sömürücüsü(bölücüsü) konumuna gelmiştir, bunun görülmesi gerekir...

sultan hanım ın dediği gibi millet, geyikle, dizilerle, show programlarıyla fena halde uyutuluyor, uyutulmaya da devam edilecektir...

uyanmamız gerekir, onurumuz için, bağımsılığımız için ve en nihayetinde refahımız için...

herkesin , Yeniçağ gibi, Tercüman gibi özgür basın kuruluşlarını okuması, Art gibi, kanal b gibi özgür televiyon kanallarını izlemesi lazım...

bu ülkenin yönetimi ve muhalefeti kimlere bırakıldı ortada, bari basını, soros a, ab fonlarına, bölücülere, abd yanlılarına bırakmayalım, tertemiz gazeteleri okuyup, tertemiz tv leri izleyip , destek olalım, bilinçlenelim, bilinçlendirelim....

..........................................................................................................................................................

bu topiki tartışmak , kavga etmek için açmadım, çok ama çok hassas olduğum bir konuda, bilgi vermek ve sadece gecenin bu vaktinde değil, her daim uyuyanları uyandırmak için açtım. bu konun karşıt fikri olamaz bence, ama yine de karşıt fikirler ortaya atılacaktır, onlardan ricam, ne babamın ne de öğretmenlerin gururuna dokunacak tek kelime etmeyin...


tüm duyarlı üyelere selam olsun...

#fujisever' tarafından 27.11.2008 05:19:32 tarihinde düzenlendi.

 

Tarih: 27 Kasım 2008, 05:16 - İp: 78.***.**3.248
  • 1