Fotoğrafçılık Forumları
“yoksulluğun Pornografisi”
Sözüm Meclisten İçeri: Sokak Fotoğraflarında Yeni Trend “Yoksulluğun Pornografisi”
Gün içinde onlarca fotoğraf izliyoruz, bu fotoğraflar içerisinde “sokak fotoğrafı” kategorisinde ise; birbirine benzeyen ve hatta fotoğrafa seçilen adların bile “Zor hayat, sokaklarda yaşam” ve türevleri olan onlarca fotoğafa rastlamamız olası hal aldı. Peki sokak fotoğrafları arasında birbiri benzeri bu fotoğraflar yoksulluk temasını nasıl ele alıyor?
Günümüzde, benimde içerisinde olduğum sosyal ağlar sayesinde fotoğraf; mevcut kapitalist düzenin yaratmaya çalıştığı “hızlı tüketim” kültüründen nasibini almış durumda. Hal böyleyken fotoğrafın seyredilmesi için, fotoğraf çeken bireyler içerisine yapay “melankoli, acıma, mutluluk, sevinç, dehşet ” v.b. salgılayarak ortaya çıkan yüzlerce sokak fotoğrafının birbirinin benzeri haline gelmesine yardımcı oluyor.
Sosyal belgesel alanda üretilen çalışmalar herhangi bir toplumsal açığı dile getirirken “ne kadar” olayın içine giriyor ve “anlatmak için değil; öncelikle anlamak için” uğraş veriyorsa; sokak fotoğrafı alanında “yoksulluk, açlık,” v.b. içerisinde bir dram öğesi olan fotoğraflar o kadar olayın dışına çıkmış durumda.
Bir dilenci, elleri açık, kocaman caddede ilerleyen insan trafiğine doğru acı bir bakış atıyor; - Bu arada unutmayalım yoksullar gülümsemez(!) Gülümserlerse bile o fotoğraf argo tabirde “iş yapmaz”- Fotoğraf ilk bakışta yapay bir acıma hissi yaratıyor ve fotoğrafın başlığı “Sokaklarda Yaşam”... Fotoğraf bir tele objektifle çekilmiş ve fotoğrafçı istediği o hüzün dolu görüntüyü alarak oradan uzaklaşmış.. Artık meta haline gelmiş o görüntünün tek bir alt kimliği var “YOKSULLUK”
Sokakta yaşayan birine bir merhaba demeyen bir insan o kişiyi nasıl olurda bir görüntü ile anlatabilir? Bu sorunun sosyolojik, psikolojik ya da bireye bağlı herhangi bir nedenini anlayamayan bir fotoğrafçı; bir bankın üstünde uyuyan bir insanın fotoğrafını çekse ne olur? Bu görüntünün kime ne gibi bir faydası var?
Elinde bir kağıt arabasıyla sokaklarda kağıt toplayan bir çocuğun fotoğrafı, o çocuğu çalışmaya iten nedenler, aile yapısı, yaşam biçimi v.b. perde arkasını bilmeden ve anlamaya çalışmadan kime ne faydası var?
Tarihsel misyonunu yerine getirdiğini sanan fotoğrafçı aslında, “anlayamadığı bir toplumsal açığı” insanların “vicdanına” açmış ve o insanlardan “anlamasını” beklemektedir. Oysa metalaştırdığı kişiye dair hiç bir bilgisi yoktur; tek bildiği şey o saatte o mekanda dilenmektedir. Yapılan iş “pornografiktir” bu kez yoksulluğun pornografisi çekilmektedir. Biri cinsel dürtülere, diğeri vicdani dürtülere seslenir ve ikisindede neden sonuç ilişkisi yoktur. Ve tüketildiği an biter.
ERDEM VAROL – 2 Kasım 2011
Kaynakça:
*Yrd. Doç Dr. Beyhan Özdemir “Belgesel Fotoğraf ve Toplumsal Bilinç”
* Yücel Tunca “ Orta Sınıfın Soysuz Merhameti ve Legal Bir Tür Olarak Yoksulluğun Pornografisi”