Nü Ve Pornografi Farkı Hakkında Öykü

Efendim, ben fotoğraf konusunda henüz başlangıç düzeyinde bir amatör olmam dolayısıyla, fotoğrafçılık hakkında olabildiğince kaynaklık edebilecek insanları bulmaya, onlardan görüş almaya çalışıyorum.

Bu konuya olan ilgimi etrafımdaki dostlarım da iyi bildiklerinden buldukları dokümanları bana ulaştırır, etkinliklerden haberdar ederler.

Geçen günlerde son derece tuhaf ve bir o kadar da öğretici bir olay başıma geldi.

Asliye Ceza Mahkemesi kaleminde katiplik yapan ve iyi anlaştığımız bir dostum beni arayarak, "Biraderim, yarın bizim mahkemede bir erotik derginin yayıncılarının duruşması var, sakın kaçırma" dedi.

Ertesi gün kendi duruşmalarımı bitirip salondaki yerimi aldım. Karar duruşmasıydı ve derginin genel yayın müdürü esas hakkındaki savunmasını yapıyordu.

Savunmasında editör, aslında bayağı bayağı sanat dersi veriyordu. Nü ve pornografi arasındaki birçok insanın göremediği çizgiyi betimliyordu.

En can alıcı bölümünü satır satır kaydettim, kurum ve isim vermeden aynen aktarıyorum...

- (Editör) "...ve tüm bunlardan öte efendim, bizler yayın hayatımızın başındayken, dergimizi aslında resim ve fotoğraf alanında genç yetenekleri halka arz etmeyi misyon edinmiş, nezih neşriyatı amaçlamıştık. Lakin, kitlenin arzu ve temayülleri ve de henüz meşhur olmamış sanatçılara karşı umumun talepkâr olmayışı dergimizi zaman içinde bir evrimle sadece fotoğraf dergisi olmaya itti.

Zamanla, yayınladığımız modernist fotoğraflar halk tarafından tam manasıyla anlaşılamamış olacak ki, irtibat büromuza, "dergideki fotoğraflar hatalı pozlanmış" ya da "flu çıkmış", "grenli çıkmış", "bizim oğlan sizin b.ktan ekibinizden daha iyi fotoğraf çekiyor" gibi eleştiriler gelmeye başladı. İşin en acı ve tuhaf yanı, bu eleştiri sahiplerinin ekseriyetle fotoğrafçılık meslek erbabından stüdyo sahibi, profesyonel olarak bilinenlerden olmasıydı. Fotoğrafta profesyonellik ve sanatın farklı mecralar olduğu, profesyonellerin sanatçı vasfına sahip olmak zorunda olmadığı gerçeğini biz bu zaman anladık.

Nü fotoğrafların her kesimden hoş tepkiler aldığını fark etmemiz gecikmedi. Ancak bunlar için de "kadınların yüzünü neden göremiyoruz?", "renkli film alacak paranız mı yok?", ""geçen sayıdaki arvadı çamura bulamadan çektiğiniz fotoğrafları görmek isteriz" gibi yorumlar alınca, biz de genç ve alımlı modelleri, güçlü flaş ışıkları altında, renkli olarak ve seksi kıyafetlerle çekip yayınlamaya başladık.

Tirajımız bu safahati takiben 10 kat nispetinde arttı. Ancak kitle erotizm konusunda doymuyor, modellerin tenasül uzuvlarını ve hatta onları karşı cinsle veyahut kendi latif cinsiyle icma halindeyken görmeyi arzuluyor, bu hususta her geçen gün artan sayıda arzuhal ile irtibat büromuzu adeta mektup bombardımanı altına alıyordu. Aslında bu kadar müstehcenliği sanatla birleştirmiş "Man Ray" veya "Nobuyoshi Araki" gibi üstadlar olmuştur fotoğraf sanatı tarihinde; ancak kitle sanatsal her türlü düzenleme ve müdahaleden uzak, gözün gördüğü gibi, yalın, çıplak, kapalı kadraj icma fotoğrafları istiyordu.

Bizler de ticari kaygılar girdabına düçhar olmuş halde, istemiyerek de olsa sanatımızdan bariz tavizler vermek sureti ile bu tatmin bilmez talebi karşılamaya uğraşıyorduk.

Bu durum bizi müstehcen yayın yapmak suçlamasıyla iş bu dava ve tahkikatin sanığı haline getirmişse de, derginin genel yayın müdürü olarak bendeniz, dergimizin muzır (zararlı) neşriyattan değil; bilakis rüşd arefesindeki gençler için talim niteliğinde olduğu kanaatindeyim. Suç işleme kastımızın olmaması hususunun da gözetilerek beraetimize karar verilmesini saygıyla talep ve istirham ediyorum."

- (Hâkim alaycı bir gülümsemeyle) "Demek şartlar sizi pornocu yaptı öyle mi? ben şimdi haticeye mi, neticeye mi bakmalıyım, ne dersin?"

- (Editör umudu kırılmış bir şekilde önüne bakarak ve utangaç bir tavırla)
"Hatice sanırım bizim işimiz efendim, hal ve neticemizin takdiri ise yüce mahkemenizindir."

- (Hâkim hafifçe doğrularak) "Gereği düşünüldü, ayrıntısı gerekçeli kararla birlikte bildirilmek üzere, yapılan tahkikatte sanıkların müstehcen yayın yapmak fiili sabit görüldüğünden türk ceza kanunu'nun.........