Gümüş Peri ' Mi Seviyorum [l]

Gümüş Peri de kim


Pekçoğumuzun fotoğraf makinalarımızı aslında bir karşı cins olarak görebildiğini düşünüyorum.Nasıl gitar bir kadın vücudu olarak düşünülmüş ve ona besteler yapılmış ;gitaristler gitarlarıyla nasıl sabahladıysa bizim de bu makineler ile böyle bir bağımız var.

Farzedin ki onunla evleniyoruz-çıkıyoruz,birliktelik ilk günlerinde zevkli oluyor bir heves içinde oluyor insan.Sonra neden sen böylesin neden şöylesin diye eleştirilen dönem geliyor.Aranız biraz bozuluyor sevgilinizle onunla eskisi gibi zaman geçiremeyip eskileri anar halde buluyorsunuz kendinizi.Ondan ayrılmak istiyorsunuz ama sanki incitmişsiniz onu size öylece bakıyor gözleri buğulu.Sizi dışarıya davet ediyor bir tür hesaplaşmaya davet ediyor sizi,ellerinizle onu kavriyorsunuz gozlerinin icine bakiyorsunuz,son bir sans istiyor sizden.En sicak opucugunuzle ona hayat verdiginizde aslinda kendinize de yeni bir hayat,yeni bir şans veriyorsunuz.

Ona verdiğiniz şans onun yeni güzelliklerini keşfetmenizi sağlıyor.Kendisine iyi baktığında aslında onun ne kadar şahane bir varlık olduğunu anlıyorsunuz.Onunla geçirdiğiniz vakitler artık ızdırap değil;ateşli bir tutku,samimiyet dolu bir gülücük ve gitgide büyüyeceğini düşündüğünüz birlikteliğinizin büyük bir uyumu ve başarısı olacak...



Şimdi söyleyin bana onu seviyor musunuz ? Ben artık seviyorum "gümüş perimi".dSLR almak istiyorum evet ama satamayacağım sanırım onu(paraya ihtiyacım var).Yalnızlığıma bir nebze olsun iyi geliyor.Fotoğraf makinelerimiz içimizdeki soyut aşk arayışımızın bir yansıması haline geliyor zamanla.İşte bu yüzden sanırım fotoğraf makinemizle barışık olduğumuz zamanlar aslında kendimizle de barışık olduğumuz zamanlardır.

Azıcık duygusal bir adamım,bu da ne diyor diye iğrenmediğinizi varsayıyorum.

Gümüş Peri' yi seviyorum.Siz de sizinkileri sevmeye bakın.

Çağıl Doğan