Gelişen Teknoloji

bence insanligin komin olmasi sosyal olmasi ile karistiriliyor. insanin yalniz yasayamamasi yada paylasimci olmasi bazi kosullarda bence daha cok sosyal yasami yansitiyor. olayi bencede siyasal acidan degilde marxin bir filozof olarak gormekte fayda var. cunku bahsettiginiz gibi rusya dahil bu gorusu bir ideoloji savasina donusturdu yazdigim gibi bence de su anki sistemler zaten kendilerini yok edecekler ama son marxin dedigi gibi olmayacak. cunku bu bir utopya yani var olmayan birsey daha dogrusu bir temenni yada iyi dilek, bu gune kadar yasanmamis bir felsefe. dunyada hep baris olmasini istemek gibi cocukca diye dusunuyorum. cumlelerimden karsi oldugumu cikarmiyacaginizi umuyorum.

ceko ayni anda yazdik o yuzden goremedim kusura bakma
ama sadece somurulmuyoruz somuruyoruzda bugun turkiye ekonomisi dunyanin 8 buyuk ekonomisi bu dinamik yapi devamliligini saglamak icin satiyorda yani somuruyorda diyebiliriz. alis ve veris bir somuru degildir bir alma ve verme eylemidir bugun cezayir fransizlar tarafinda somuruluyor yada fas ispanyollar tarafindan somuruluyor turkiye ise bir alisveris icersinde su an aldigi verdiginden cok ama pazar bulabilirse bu dengeler degisecek

Selamlar,
tabii ki ben karşı olduğunuzu düşünmüyorum.. Daha da doğrusu keşı olmak diye bir şey de söz konusu olamaz akıl sahibi insan için. Marx Ondan önceki tüm filozofların düşüncelerini sıraya koymuş düzenlemiş ve diyalektiği sunmuştur.Zaten ondan önceki tüm düşünürlerin düşüncelerini sorgulayıp düzenlediği için böyle bir sonuca varmıştır.Fakat bunu bunu bu şekilde anlaşılmasına izin verilse nasıl olacak da kullanılmasına izin verilecek?Çıkarlara alet etmenin yolu önce düşünceyi bozmaktan ve yalnış anaşılmasına sebebiyet verilmesinden geçer. Doğruyu bozarak yeni doğrular varmış gibi göstermek kurnaz kenelerin yüce hayatı yaşamasına olanak sağlyor çünkü..

Komün hayat zaten sosyaleşmeyi de barıdırır.Bu aslında bazıları için insan olmak adına küçültücü gibi geliyorsa da son derece doğaldır. 1960lardan sonra buna saldırıda bulunulmuştur piramitin ucundakiler ve epey de yol kateetmişleridir bu yolda.. Büyüük aileleri parçalayıp küçük birimlere daha fazla buzdolabı , çamasır makinası , müzik setleri ve benzeri aletleri satmak adına. Çünkü üretimde kullandıkları tarz artık otomatiğe geçmiş ve üretimler seriye bağlanmıştır. Aileler küçüldükçe getto hayatı yaşamaya doğru ilerlemekteyiz.yakında iş yapmak , çalışmak için evlerimizden dışarsını bile göremeyeceğiz. Bu doğru öyle bir hızla gidiyoruz ki insanın aklı duruyor.

sevgiler

Büyük güçlük çekerek okumaya çalışıyorum.Bunları konuşmak siyaset değildir.
Marks ütüpyalarında yalnız değildi.Onun gibi pekçoğu çıktı. Onlar bu ütopik toplumlarını gerçekleştirmek için pekçok deneyler yaptılar.Hatta tüm mal varlığını bu yolda harcayanlar oldu.
Mesela biri bir ada satın olup oraya aileler yerleştirdi.Kendi kafasındaki sistemi oturtmaya çalıştı.Ama tabiki olmadı.Tıpkı komünizm gibi.
Mesele şu ;
Bunlar abik sabik düşüncelerden başka birşey değil çünkü. İnsanın bir fıtratı var.İçinde belirlermiş programlar var. Kimisi buna içfüdü, kimisi sevki ilahi diyor.Ne derseniz deyin.Var bunlar.Sahip olma, daha fazlasını isteme, kendine ait olmasını isteme, kıskanma ,inanma,bunları engelleyemezsiniz.
Bunları görmezden gelerek ütopik bir sistem kuramazsınız. Fıtri olmaz. Bu sistimler içinde insan fıtratına en uygun sistem genede kapitalizm dir.Bunun en büyük delili eski komunustlerin şimdi iş adamı olup köşeyi dönmüş olmalarıdır. Ne yapsınlar kanlarında var. Hep komünist kalıp açmı yaşasınlar.
Onun için dadanagast birazda haklı gibi geldi bana. Paramız olsa yani alacak kadar olsa belkide hiç durmaz bir ferrari alırız.
İnsan sonsuzluk için yaratılmış.Hep daha fazlasını hep daha fazlasını istiyor.Sonu yok bu işin.Onun için bırakalım her isteyen istediğini alsın.Zira engellemeye çalışmak bir nevi komünistlik olur.

selamlar pazar bey,
Öncelikle komünist kişilik diye bir şey söz konusu olamaz.Çünkü tek başına kömün olmazsın. Aşağıda yazdığım gibi konu çok yalnış bilinip anlatıldığından insanlar yalnış versayımlarla doğruya varmaya çalışıyorlar.Bugün bu devirde bu türlü hayat şeklinde yaşayan için olanaksızdır çünkü. Ama 500 yıl sonra yaşamın koşulları da değişecektir , belki de bin yıl sonra.O günleri yaşayacak toplumlar için belkide ekonomi bugunkü anlamda çok da değer taşımayacaktır.Ki bu çok mümkün görünmektedir.insan ihtiyaçları için üretim her geçen gün insan elinden çıkmaktadır,enerji tasarrufunu bırakın bir yana, yakın gelecekte araçlar insana yük sayılacağından ferrari'nin bile çok bir önemi olmayacaktır.Böyle bir gelecek bekliyor insan oğlunu. daha özgür daha bilgili az verimli , az doğurgan, daha uzun yaşam sürdüren,belki daha bunalımlı, vb benzer bir yaşam.. Bu kaçınılmaz gibi durmakta.Böyle bir ortamda ekonominin bugunkü anlamı değişeceğinden bana çok da absürd gelmiyor.
BUgün bile artık herhangi bir mal sahibi olmadan yaşamaya çalışan insanar her geçen gün çoğalmaktalar. Çünkü mal edinmek özgürlüğü kısıtladığının farkına varıldı. Diojen bunu bin yıllar önce düşünmüştü.Buradaki aklın karıştığı tek neden bugunlerle o günlerin yaşamına karar vermeye çalışmak gibi karışık düşüncelere düşmektir.Yine bir örnekle 3 bin yıl önceki yaşamı anlamaya çalıştığımızda nasıl ki bazen bağdaştıramıyorsak ve anlamak için bazen küçük şeylerde yüzyıllar geçmesi beklendiyse ileriyi anlamak , tahmin etmek ve bir sonuca varmamız inanın kolay bir şey değil demekten çok, uzun uzadıya yüzlerce kapılı bir dairemnin içinde her kapıyı tek tek nedenlerini sıralayarak kapatmak gerekir ki işte filozofların varlığının nedeni bunu yapabilmelerinden geçiyor.
İnsanlık hep bir şeylere karsı savaş verecektir, bundan 10 yıl kadar öncesine kadar komünizme verdi, komünizmin ne olduğunu bilmeden .Olmayan şeye karşı konulur mu? ya da karşı koyacağın şeyin ne olduğunu bilmesi gerekmez miydi insanlaığın?Nedenleri bilinmeyene karşı konuan her şeyin altında aslında başka bir korkulan gerçek başkaları tarafından keşfedilmiş değil midir?Yıllar boyunca ploreter diktatörlere karşı kapitalist para babaları adına soğuk savaş verildiğinin söylemek kolay; ama bazıları için bunu kabullenilmesi inanın herşeyden zordur.Köklü inanış/ yalnış-ları değiştirmek gerçekten çok zordur.
Dikkat ederseniz insanların en kolay taraf oldukları konular genelde en çok kişinin taraf olduğu konulardır, çünkü birilerinin ondan önce düşündüğünü ve o düşündüyse ve bu kadar kişi böyle olduğunu düşünüyorsa ben de taraf olayım zihniyeti taşır tembel insan oğlu..Çünkü birey, bireysel düşünceye sahip olmak meşakkatlidir, sorgulamak, sonuçları araştırmak, ve beynin sürekli bir şekilde konuyu düşünmesi gerekir ki yaklaşık bir doğruya varılabilsin.Bu da etrafımıza baktığımızda çok az kimsenin yaptığı, vakit ayırdığı iştir.Daha da kötüsü bunu yapamasınlar adına verilen gayret o kadar ayyukadır ki insan sadece şaşırmakla kalır.Hani bizim dilimizde sıkça kullanılan bir cümle vardır ( Felsefe yapma lem)genelde hemen taraf bulur her ortamda.Halbuki düşünen insan en sonunda en yakın doğruya hiç olmazsa varma şansına sahiptir..

sevgiler

Thalassa ;
Gözlüklerim yok.Tam okuyamıyorum.BAğışla.Ama komünist konusunda haklısın.Bu hata hep yapılıyor.Laikim demek gibi.

sorun değil pazar bey dostum, bulunca nasıl olsa okursunuz.

Sayın ceko, aslında bizlerin keriz gibi yemesi iyi oldu, bir örnekle Vestel fabrikası manisa, eğer bir yolunuz düşerse bir göz atın sanıyorum ki düşünceleriniz çok değişecektir.japonya'yı düşünelim ; taklitç,ilikten buraya geldiler , yakında Çin de bunu başaracak.İnancım şu ki yakın gelecekte bu ülkede teknoloji üretetecekler arasına girecek.Bu nu derken inanın içteniğimle söylüyorum.. Çünkü o yola girdi Türkiye. ve göreceksiniz bundan 10 yıl sonra siz benden daha genc olduğunuzdan bu ülkenin travmatik siyasal görüşleri de değişecektir.Bugun başımızda olanlardan çok daha daha iyileri çok daha gelişmişleri hatta çok daha geniş düşünenler ülkeyi yönetecekler. Umudunuz kırılmasın , haber fotoğrafçılığı yaptınız ve en altta rahatsız olan evine bir ekmek bile götürüken bile sıkıntı yaşayan milyonların varlığından o ilk 100 de haberler ve Uzan dersinden sonra bir daha aynı tufaya düşmeyeceklerinin bizler bile farkındayız. Dünyada diğer ekonımik güçler yok olmasına izin vemedikçe hiç bir hükümet o gücü yıkmaz. Fransa reno fabrikası bunun iyi örneklerindendir..10 yıl kadar işçi sigortalarını ödemeyen Reno'yu Fransa devleti batırmayı göze almamıştır.. Belki de şimdi durum değişmiştir ama yakın bir zamana kadar durum böyleydi.Ab ye de çok takılmayın 10 yıl sonra Ab tarih olur..Daha bugunden bunu tartışanlar var.Tüm modern yaşamlarına karşın İçlerinde taşıdıkları milliyetçilik duygusunu hristyanlığın ardında gizlemekteler.Eğer kendinizi eğlendirmek ve geçekten kahkahalarla gülmek isterseniz ''İmprimatur'' kitabıını okuyun..O kadar iyi anlaşılıyor ki, üstelik de ağzınızın açık olarak kalması işten değil.

sevgiler herkeslere...