Fotografın Sosyal İçeriği !!!

fotoğraf sosyal mesaj versin diye icat edilmis birsey değil. Her fotograf sosyal mesaj vermeli diye bir kaide zaten düşünülemez. herkes neticede istedigi fotografı ceker izler izlettirir.
Burda sanırım denilmek istene son 50 yılda ödül alan fotografların coğunun şiddeti savaş vs konulardan oluşması.Vitrine sunulan fotografların ve yarışmaların genelde bu yönde mesajlar barındırması.
pes peşe sunulan mesajlarda sıradanlığın oluşması ise kacınılmaz. Şiddete karşı kazanılan bir bağışıklık oluşacaktır.
Fakat bu tür fotograflar ise hayat için çok gerekli. Yapılması gereken herseyi kararında kullanmak.
ayrıca arkdaşın orda kullandıgı naif konular zaten sürekli işleniyor. Bir haydarpaşa yada bri ortaköy fotografı bu sitede ne kadar vardır sizce.
Herşeyden önce fotoğraf çok yönlü bir uğraştır. o vatandaşın soyledikleri dogru ama tamamen dogru değil. neden kararında birşeyi istemeyizki.. ya hep ya hic .. ya herro ya merro ,a batarız ya cıkarız gibi sözleri cok sevriz. ikiside olsun kardeşim alla alla

''Bence sokak çocukları, travestiler, çöpçüler gibi sosyal içerikli konular artık işlenmemeli. ben buna kesinlikle karşıyım. nedeni de; bu tür fotografların insanların gözünde acıma hissi yaratması. ve bu hissin zamanla alışılagelmiş bi duygu haline dönüşmesi."...
arkadaşımız çok global baktığını söylüyor ve şunu ekliyor... "Bence savaş fotograflarıda artık çekilmemeli bu kanı, şiddeti artırrıyor"... ''
kapatın gözlerinizi o vakit hiçbirşey görmezsiniz.fotoğrafın bir amaçı da şimdiki zamanı geçmiş zamana taşımak değilmidir?sürekli aynı şeylere bakmak hisleri öldürmez sadece tanıdıklık kazandırır.bir cerrah ameliyatlarında gördüğü sahneye, canlı canlı şahit olduğu bir kazada rastladığında nekadar normal ki demez arkadaşlar.belki midesi bulanmaz ancak şu kısmıda cıksaydı kesin ölürdü demez.televizyondaki kurmaca şiddetle savaştaki arasındaki farkları görmediği için bilemez insaoğlu.yada duyguları tamamen bastırılmaya yatkındır.

merhaba cesminaz
bakış açılarına ve fikirlere bir kısıtlama getirmek çok yanlış bence ama bu önerilerde bulunan şahısada saygı duyarım çünkü bazı sosyal sorunlar onu bunaltmış olabilir insanlar artık çok sıkıldı ... fakat bazı gerçekleride hiçe sayamayız sanırım saygılar ...

keyifli çekimler dilerim ...

En azından cevap veren 3 arkadaşımızın olması beni mutlu etti. Asıl konuşulması gereken bu tür konular aslında ama biz hep işin kaymak tarafıyla ilgileniyoruz.
Konuya gelince...
Arkadaşımızın söylediği dünya politikaları açısından yada gelecek kuşaklara aşılanması gereken bu duygu anlamında doğru olabilir. Ama "bu tür fotograflar asla çekilmemeli" şeklindeki yorumlar bağnazlığın bi göstergesidir. Hiçkimse fotografa böyle bi sınır getiremez. Getirebilmeyide düşünemez. Zamanında Euene Atget isimli Fransız fotografçı "ben kandan vahşetten çok sıkıldım" diyerek Paris fotografları çekmeye başlamış. Güzelde fotograflar çıkmış ortaya ama bize kattığı Paris'in eski halini görmekten başka nedir sizce? İstanbul'u fotograflayalım diyor o arkadaş... Nereye kadar. Gerçek yanıbaşımızda Irak'ta dururken İstanbul'un güzel lalelerini fotograflamak nereye kadar...
Ben böyle düşünüyorum... en azından benim torunlarım Pakistan'da, Filistin'de yaşanan acıların varlığını bilmeli...
EYVALLAH...

Sevgili çeşminaz
Fotoğrafçılıkta kategoriler vardır.
Ve bu arkadaş bir yerde doğru söylüyür.Örneğin TV de sürekli şiddet içerikli diziler insanlarda "şiddeti" yaşamın en doğla ögesi haline getirdi...Eskilerde sokakta kavga eden delikanlılar olduğunda hemen bir kaç kişi araya girer onları ayırmaya gayret ederdi..şimdilerde ama tempo tutuyorlar çok doğal ve olağan bir şeymiş gibi
Bir toplumu dejenere etmek için -fotoğrafta dahil-tüm görsel medya çok etkili bir araçtır.(dallas dizi özellikle seçilmişti)
Daha çok yeni www.fotofanclub.com sitesinde Ali ÖZ ün travestilerle ilgili bir fotoğrafı yayınlandı. Ve bir üye yaşasın cinsel özgürlük diye alkışladı (Şule TÜZÜL hanım)
Travestiler toplumun bir parçası ancak bu cinsel özgürlük mü yoksa bir rahatsızlık mı (ki rahatsızlıktır) ? Ve rahatsızlığın özgürlüğü yada tercihi olur mu?
Topal birini fotoğraflasak bunun altına "Yaşasın yürüme özgürlüğü " diye yazabilir miyiz?
Senin arkadaşının çekilmemeli dediği fotoğrafları bu bakış açısından ele aldığımızda evet arkadaşın haklı...İnsanlar o zaman o fotoğrafları sanki çokca yaşanan ve çok olağanmış gibi algılıyor ve duyarsızlaşıyor.
Irakta yaşanan fotoğraflardan kimse etkilenmedi ben sana söyleyeyim çünkü kanıksanmıştı artık siddet...Oysa güzellik görmeye alışkın göz şiddete tahammül edemez karşı çıkar....

Zaten söylemeye çalıştığım "Irakta kopan bi başa" tepkisiz kalmanın kötü olduğu. Ben bu duruma asla ve asla tepkisiz kalamam. Evet global bakış açısıyla bunu yaptığı bi gerçek ama bunu hissettiriyor diye bu kanı ve vahşeti belgelememek de kafamızı kuma gömmek olur...
Fotograf özgürdür... İzleriz yada izlemeyiz film gibi yani. Kitap vs...
İnsanların suçunu fotografa atamayız. Yıllardır sokak çocuklarının fotografı çekiliyorsa (tabi fotografçının sadece belgeleme amacı içinde-duygu sömürüsü olgusunu kullanmamak şartıyla-) bunda bizlerin suçu çok. Ne demek sokak çocuklarının varlığını kanıksamak ben bunu kabul edemem. Ne demek para için cinsiyet değiştiren insanları kanıksamak... Bunlar kabul edilemez arkadaşlar.... Bu şuan böyle diye daima değişmeyecek değil ya...
Bilmiyorum gerçekten insanlar çok garip...
Kanı ve vahşeti seviyor (örn; ikiz kulelere uçak çarpışı her izlediğimizde bi daha izleme isteği doğuyor içimizde) sonrada bunları izlememek gerek diyor. İzlemeyince görmeyince okumayınca kapanmıyorki yaralar...

Yaraların kapanmadığı doğru ancak yaralar sarılmıyorda.....
Bu bir kuşak sonrasını da etkileyecek...

İnsanlar giderek farklılaşıyor. Dünya politikalarına yaklaşım eskisi gibi değil. Herkes "kendi işime bakarım devirir kıçımı yatarım" tabiri caizse bu durumda.
Ama biz fotografçıyız. Bir misyonumuz var. Rahatsız olduğumuz şeyleri bu yolla dile getirmeliyiz. Elimizde çok da büyük bir silah var aslında. Ama kimse kullanmayı bilmiyor. Aslında bakarsanız elbette tarz meselesi ama bu görevi herkes bi anlamda bi yerinden misyon edinebilmeli.
Fikrimce.
EYVALLAH...

Bir fotoğraf bile, binlerce insanın fikrini değiştirebilir, bilmediği birşeyi öğretebilir, veya bilip de görmezden geldiği birşeyi en etkili biçimde gözüne sokabilir.
Örneğin bir fotoğraf vardı, Afrika'da açlıktan ölmek üzere olan bir çocuk, küçücük sıska eliyle bir yardımseverin elini tutuyordu, kadrajda çocuğun sadece eli görünüyordu. bu sitedeki herkes o fotoğrafı görmüş olsaydı, inanın şu Afrika'ya yardım cd'si olayını çoktan gerçekleştirmiştik.
Fotoğrafın insan üzerindeki etkisini lütfen küçümsemeyelim. Bence düşüncelerin ve olayların anlatılmasında hala son derece etkili bir araç. bu aracı kullanalım.

Selamlar,
Valla artık üniversitelerde bunlar tartışılıyorsa halimiz harap.Kimlerin hangi konuları işlemek istediğine sınır getirmek, ileri aşamada beyinsel travmatik bir durum olabilir ancak. Yukarıda bahsedilen konuların tümünden bugüne dek hiç işlenmemiş kompozisyonlar çıkartabileceklere ne cevapları olur diye merak içersindeyim... Fotoğrafın keşfinden bu yana, her konu işlendi ve işenmektedir, ama birileri de çıkıp aynı konuya farklı bir gözle bakabiliyor.. Birileri kendilerinden emin olarak artık bakılamayacağından o kadar eminler ki, sonuç bu kadar vahim söylemlere kadar varabiliyor. Özellikle fotoğraf ve benzer uğraşılar sınırlamaların tam da karşısında olanların uğraşı alanıdır. Gülüp geçmek gerek.

sevgiler..