Yenilik Eskiyi Aratır Bazen

Kim nereye dönüyo beyler gözünüzü açın artık. Yakında filmli makina üretimi duracak.

Fotoğrafı çektikten birkaç saniye sonra nasıl çektiğinizi görebileceğinizi ve eğer beğenmezseniz o an silebileceğinizi bilmek o kare üzerinde fazla emek harcamamanıza sebep oluyor.Ben arkadaşımdan ödünç aldığım dijital makine ile dünya kadar fotoğraf çektim ama ne deklanşöre basarken ne de sonuçlarına bakarken zevk almadım.1 ay önce televizyonda Merih Akoğlu ile yapılan bir röportajı seyrediyordum,ona da 'dijital fotoğraf nasıl?' dediler.O da kendisini cezbetmediğini ve bir arkadaşının söylediklerini aktardı.Aynen şöyle:
Geçen yıl Kırkpınar güreşleri için Edirne'ye gittim ve yaklaşık 600 kare fotoğraf çektim ve bunlarda 10-15 tanesi iyiydi(bu çok iyi demek.Ticari değeri olabilir).Bu yıl dijital makineyle gittim 2000 kare çektim.Ancak toplasanız toplasanız 5-6 tane iyi çıkar....
Fotoğraf çekimi için ayrılan süre aynı(Kırkpınar güreşlerinin sürdüğü zaman).Bu süre içinde 3 kat daha fazla fotoğraf çekmiş.Yarısı kadar adam gibi fotoğraf var.
Bence insanların fotoğraf çekmekten aldığı en büyük zevk nasıl çıktığını önceden bilmemek;yaptığı işin masrafından dolayı daha fazla özenmesi...

selam arkadaşlar,
her şeyden önce fotoğrafın klasik,modern diye ayrılmasına karşıyım.bi kere klasik fotoğrafçılık nedir?
önemli olan fotoğrafın çekildiği teknik değildir fotoğrafın kendisidir.bilgisayarda oynanmış fotoğrafla agrandizörde oynanmış fotoğraf arasında fark yoktur.
ayrıca xmen kesinlikle eski sistemler dediğin sistemler şimdikinden daha kolay değildir.eğer olayın imalat aşamasındaysan daha karmaşık parçalardan oluşan araçlardır yeni araçlar.ancak kullanımları daha kolaydır.agrandizör kullanmak bilgisayar programı kullanmaktan çok daha zordur.
ben siyah beyaz fotoğraf çeken biriyim.ve kendim çeker kendim yıkar kendim basarım ama bu dijital sistemleri kullanan insanlardan daha doğal daha güzel fotoğraflar çektiğim anlamına gelmez.ayrıca dijital fotoğraftan önce renkli baskılarımızı yaptırtdığımız fotoğraf baskı makinalarında da kadrajla poz değerleriyle oynayarak fotoğrafa müdahale ediyorduk
bırakın insanlar istedikleri gibi fotoğraf çeksinler.
ama bu demek değil ki s-b fotoğraf yok olacak.hayır tabiki sizin gibi benim gibi insanlar sahip çıktığı sürece yaşayacak.ve mutlaka o duyguyu hisseden insanlar varolacak.solüsyon kokusunu alan vazgeçemiyecek

bu arada sevgili onuruzmez imgeler yaptığımız işi sembolize ediyor bu yüzden önemli.ben sana ismini yanlış söyleyerek hitab etsem her zaman kızmaz mısın?
ayrıca berserk arkadaşım sen kodak ın amerikada kompakt filmli makina üretimini durdurmasını yanlış değerlendiriyosun sanırım.filmli makina üretimini kaldırmaya hiç bir üreticinin gücü yetmez.çünkü dijital pazar ne kadar patlama yapmış olsa da hala film pazarını yakalayabilmiş değil.dijital makinanın yan enstrumanı sadece dijital baskıdır ki insanlar bunu yapmak yerine bilgisayarlarına atmayı ya da cd ye kaydettirmeyi seçiyorlar.ancak filmli makinaların ciddi bir film,solüsyon,kart pazarı mevcut.bir 36 lık film satılırken yıkanırken basılırken ayrı ayrı para demek.ayrıca en kalitesiz dia pozitifin 80 milyon megapiksel olduğunu düşünürsek dijital fo5toğrafın daha çook yolu var.bu sektörün bittiğini görmen için bi kaç yüzyıldan fazla yaşaman lazım.

Bende merak ettim kim dönmeye başlamış eskilere??

Merhaba,
Ben amatör bir kullanıcıyım
Tecrübesiz ve bilgisiz bir arkadaşınız olarak bir soru sormak istiyorum.
Düşünün ki Nikon F75 ve Nikon D70 var elinizde aynı kareyi profesyonelce çekiyorsunuz, kağıda basıyorsunuz.
Hangi fotoğrafın hangi makine ile çekildiğinin anlaşılma olanağı var mıdır.
Teşekkürler.

arkadaşlar eski bir tartışma geçen zaman ile bakın ne hale geldi.kodak siyah beyaz kart üretimini 2006 itibari ile durduracağını açıkladı.insanlar artık klasik sergiden çok internet ortamında resimlerini paylaşıyorlar. bu arada pek çok yorumlara da katıldığımı açıklamalıyım. analog makine kullanan kişiler sonucu görmedikleri için dahaçok özen gösteriyorlardı.şimdi kötü olduysa nasıl olsa farkederim mantığı var ama bu dijitalin kötülüğü değil. aynı özveri gösterilse dijitallede güzel fotoğraflar çekilebilir.baskı kısmı hariç analog yada dijital mantık aynı.ama kabul etmek gerekirki optik ve çözünürlüğün klasik seviyeye ulaşması için zaman gerekli.ne olursa olsun çekilen resmi anında görmek bir nimet ve bundan faydalanmak gerek.

Bende dijitalin özveriyi azaltmasından dolayı kaliteyi düşürdüğünden yanayım. Eskiden bir tatil boyunca 72 poz ancak çekerdik ve her poz aile için çok önemli olurdu insanlar güzel çıkmak için duruşunu bakışını değiştirirdi. Şimdi yüzüne bile bakmıyorlar hadi fotograf çekiyoruz dediğimizde. Ben dijital makina aldım ama hala eskisi gibii çekim yapıyorum çünkü bilgisayara her zaman ulaşamıyorum ve düşük kapasiteli bir karta sahibim yaklaşık 44 fotograf alıyor ki bu az da olsa daha özenmemi sağlıyor ama analog kadar özenemiyorum genede.

Kısacık da olsa konuyla ilgili fikirlerimi belirtmek isterim.2 yıl önce çok iyi fotoğraflar çekeceğimi düşünerek bir compact dijital fotoğraf makinesi aldım.Ancak beklentimin bir slr makineyle karşılanabileceğini birkaç fotoğraf çektikten sonra gördüm.Örneğin enstantane ve diyaframı bilmiyordum ancak hareketle ve ışıkla ilgili olabileceğini düşündüğüm bazı gözlemlerim vardı.Örneğin uzaktaki cisimlerin öndekilere oranla daha bulanık olması gerekliliği( tabii bu tercihi bir durum ), su damlacıklarının bütünsel değil ,parçalı gözükebileceği...Konunun uzmanlarının bu kaba tariflerimin hep enstantane ve diyafram ilişkili ve iyi bir compact veya rangefinder makineyle de sağlanabileceğini bilirler.
Sonradan öğrendim ki makinem bu yeterliliklere sahip değil.Peki bu yeterliliklere sahip olabilmek için o günün şartlarının kaç para ödemem gerekiyordu biliyormusunuz bir dslr için 2000 ytl… Orta halli bir compact dijitalle aralarnda 1500 YTL kadar da fark vardı.Tabii burada konuyla ilgili fiyat değerlendirmeleri için konuşmak istemiyorum.Nihayet 50 ytl vererek alınan bir Zenit’le de pek tabii fotoğrafçılık yapılabileceğini,en az dijital bir slr’nin başaracağı temel işlerin onunla da başarıldığını gördüm.Sonra elimdeki dijital makinenin yetersizliğini de bu karşılaştırmalar neticesinde anladım.Dijital makine ile yapılan çekimlerin tamamında uzun ve kısa pozlama neticesinde(makinenin otomatik modunda) patlamalar ve kararmalar oluşurken ve 5 megapiksel değere rağmen halen seçilebilir görüntünün zayıflığına şahitken daha fazla görüntü kirliliği yapmayayım diye düşündüm.Elbette çok üstün sonuçlar veren dslr makineler üretilmeye başlandı ancak bırakalım bir slr makineyi kaçı bir orta format kiev 60’ın Lubitel 2’nin bir compact Rollei’nin yapacağı işi yapabilir diye sorgulayalım.Sonuç kesinlikle analog makineyi tercih olacaktır.

Atın bilgisayarlarınızı çöpe!!!
Arabalara da binmeyin, at alın bir tane.
Elektrikte kullamayın oldu olacak.

Analog makinenin netliğini yakalamasa da ileride yakalayacak ve geçecektir, merak etmeyin. Öyle yüzyıl sonra değil, 10 yıla kalmaz merak etmeyin. Yakın tarihi incelerseniz ne demek istediğimi anlarsınız.

Analog makineyi daha çok beğenebilir bir insan, ama emek ile amaleliğide ayırabilmeli.

Nostaljiyi ben de severim, ama bunu asla teknolojiyi kötüleyerek yapmadım, yapamam da.

"Ah eski bilgisayarlar, disketle açardık, ram saymasını beklerdik, msdos yüklenecek diye bekler, A:\> yazısını görmek bile güzeldi." kısmı tamam da,
"Ah şu yeni bilgisayarlar yok mu, eski ruhu öldürdüler, ne güzel açılması için bekliyorduk bilgisayarın, ama şimdi öyle mi? Basıyorsun düğmeye, renkli renkli ekranlar. Eski tadı kalmadı artık bilgisayarların" kısmı saçma geliyor biraz.

Kusura bakmayın ama Attan inip Eşşeğe binmem diye bir laf vardır. Ben de arabamdan inip at'a binmem. Ara sıra at ile gezmek güzel olsa da...