Hala Dia Film Çeken Varmı?

vaaaar

inadına var hemde ayrıca dslr delilerine şunu da söyleyeyim 100 asa kodakectachrome un dslr ce megapiksel çözünürlüğü 276 mp, 400 asanın 75 olduğu söyleniyor inanmayan kodak sitesine yada googlea sorsun )
yada sinemaya gitsin en önden bilet alsın 7 metrelik duvarda ki görüntüde bozulma varmı yokmu baksın sinemada kullanılan film 135 lik pozitif film bilmem anlatabildimmi dostlar
inadına film diyenlere selam

Nikon F55 makinemde kullanıyorum.. Dianın keyfi ayrıdır..
Eğer DSLR makineniz varsa ve en unutulmaz anlarda film keyfi istiyorsanız Dia gibisi yok..

kaldıki bu eskimiş sorulması biraz alaksız soruya başka bir forumda verdiğim cevaptan birkaçalıntıda ekleyeyim
dijital fotoğraf makinaları ve photoshop programı ve benzerleri benim kanaatımca fotoğrafa çok güzel şeyler katmışlardır. ancak fotoğraf ruhunun kirlendiği yada birşekilde öldüğü aşikardır. suçuda ne yazıkki modern sayılan dijitale yada birşekilde ilkel sayılan anakog a ve filme atmamak lazım eninde sonunda hepsi bir araç . suç ne yazıkki bizde neden diyecekseniz birincisi fotoğraf duayenleri üstadlarımız filmin bu kadar hızlı birşekilde yok olmasına izin vermemeleri yeni başlayan arkadaşları bir şekilde filmin üstünlüklerini göstermeleri gerekirdi ama olay böyle olmadı
yılların oluşturduğu bir kültür artık antika sayılmaya filmle fotoğraf çekenlerde ya modası geçmiş bir uğraş meraklıları yada tabiri caizse ilkel muhabbeti yaşanıyor oysaki dijital fotoğraf makinalarının aslında analog makinalardan çekim teknikleri bakımından pek bir farkları yok fotoğraf tekniklerine uygun olarak doğru kullanılmaları lazım şimdi bakıyorum aşırı croplamalar, hdr ler, aşırı manüplasyonlar bunlar fotoğrafı dönüştürme teknikleridir. neyazıkki fotoğraf değildir. neye dönüştürme teknikleri derseniz bu gün iki ayrı sanat dalı kavram bakımından birbirine yaklaşmış ve ne yazıkki kavramlar birbirleriyle karıştırılıyor bunlar fotoğraf ve grafik sanatlarıdır.
basitçe fotoğrafı gözünüzün gördüğü beyninizle o an yorumladığınız kadrajı deklanşöre bastığınız anda perdenin açılıp kapanmasıyla görüntüyü duyarlı yüzeyin kaydetmesi diye açıklarız ve olay o perdenin açılıp kapanmasıyla biter doğru yanlış sonuçları fotoğraf sanatçısının o anki ayarlamasına bağlıdır. ki bu sanatçı bu fotoğrafı daha sonra alıp eğip büküp kesip ekleyip aşırı renklerle düzenleyerek bize sunarsa buda grafik sanatının fotoillustrasyon dalına girer ama artık fotoğraf değildir. bu kavram karmaşası ne yazıkki günümüzde türk fotoğraf sanatına bence iyi gelmemektedir. olayın ruhunu bozanda aslında budur. eğer ruhu bozan bişey varsa bu tarz çalışmaları fotoğraf diye bizlere sunanlar ve onlara izin verenler vede onları alkışlayanlar bozar. buna bir dur denmeli bence bu gün 2-3 yıl önce makina alıp bu tarz çalışarak ben fotoğraf sanatçısıyım diye ortaya çıkan arkadaşlara analog bir makina ve pozitif film versek inanın % 80 ni o filmi o makinaya takamaz o filme bakmadan tazemi bayatmı olduğunu bilemez filmi koklamayı bilemez oldu ya taktı çoğuda 36 kareden inanın 3 tane iyi fotoğraf zor çıkarır olay budur. biz bu yola girdiğimizde ki bundan 20 sene önce üstadlarımız bize slayt affetmez doğru çekin hatasız çekin ne yaparsanız onu bulursunuz derdi ) biz öyle yetiştik şuan o öğretiyi hala devam ettiriyorum ister dijital kullanayım isterse analog farketmez. fotoğrafı fotoğraf gibi çekmek lazım kültürü zenginleştirmek ancak yozlaştırmamak lazım ) onun içinde böyle film çeken slayt çeken kaldımı varmı falan diye soruların sorulmaması lazım bunu soran arkadaşında dijitalinde filminde değerli olduğunu ve iki tarzında birbirlerine avantajları ve dezavantajları olduğunu bilmesi lazım.
selamlar.

Seve seve kullanıyorum.