Fotoğrafçılık Forumları
Sony Dsc R1 İlk İzlenimler 1. Bölüm.
Arkadaşlar merhaba.
Bu hafta içinde almış olduğum Sony dsc-r1 için ilk izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Orijinal kutusunun içinden Şarj adaptörü,power kablosu,NP-FM50 model şarj edilebilir pil,objektif kapağı (lens hood),lens camını koruma başlığı,usb kablosu,video kablosu,omuz askılığı,türkçe kullanma kılavuzu ve 2 adet yazılım cd leri çıkıyor.Ayrıca makinenin yanında birde deri çanta veriliyor.R1 almayı düşünenlere tavsiyem bu deri çantayı pazarlık sırasında 50-60 ytl. fiyattan indirim yapabilirlerse almasınlar.Kullanımı hiç rahat değil onun yerine kullanımı daha rahat bir çantayı 10-15 ytl.ye dışarıdan alabilirler.
Yaklaşık 926 g. ağırlığı olan makinenin daha önce compact sınıfı makine kullananlara ağır geleceğini belirtmeliyim.
Benim şuan slr sınıfı bir makinamda olduğu için ağırlık konusunda bir sıkıntım olmadı.
Dış yapısı oldukça kaliteli siyah plastikten yapılmış olup tuşların yerinde ve kullanımında bir kaç günlük alışmadan sonra bir sıkıntı ile karşılaşmadım.
Elektronik vizörü (EVF) LCD ekrandaki tüm bilgileri gösteriyor.Geniş ve parlak evf de görüntüde piksel noktacıkları oluşmuyor.235.000 pixel ile görüntü kalitesi DSLR in optik vizör kalitesini aratmıyacak derecede iyi.Sony bu konu üzerinde bayağı çalışmış.
Serbest açılı LCD ekran 2" olup makinanın üst tarafında bulunuyor.Makinayı ilk defa görenlerin en çok şaşıracağı nokta burası.Kullanımı oldukça rahat ama 2.5" gibi olsaydı çok daha iyi olabilirdi.Çünkü insanlar bu makinaları live preview yüzünden alıyor.
LCD de isteğe bağlı olarak ekran 9 a bölünüp kılavuz cizgileri çıkartılabiliyor.Bu özellikle ufuk çizgisini tutturmakta zorlananların ve çektiği objeyi foto üzerinde istediği yere yerleştirmede kullanacakları yararlı bir özellik.
Ayrıca LCD ve EVF de yine isteğe bağlı olarak ışık histogramı,3 renk histogramı (kırmızı,yeşil,mavi)ayrı ayrı renkler için,birde zebra deseni çekim bilgileri ile birlikte gösterilebilmekte.Bu zebra fonksiyonu çekilecek fotoğraftaki aşırı parlak yerleri yatay çizgiler halinde gösterip çekim öncesi ışık patlamalarını uyararak aşırı pozlamalar için ayar imkanı sağlıyor.
R1 de tek tuşla bas çek ten başka tüm ayarlar manuel olarakta yapılabiliyor.24mm. 120mm.lik 5* Carlzeis T* sınıfı lensi ve DSLR makinalarda bulunan APS-C boyutlu sensörü (21.5-14.4mm.) R1 i diğer dslr-like sınıfı makinalardan ayıran en büyük özelliği.Kaliteli lensi renk kaymalarını ve fotoğrafın köşelerinde ki bozulmaları en aza indirirken keskin görüntüler de verebilmekte.CMOS sensörlü R1 büyük sensörü ile dslr kalitesinde noise performansı sunabilmekte.
Manuel focus ve zoom objektifin üzerindeki ,üzeri kabartmalı plastikle çevrili iki geniş bilezikle yapılabilmekte.
R1 profesyonel dslr e göre en büyük zaafı olan seri çekim ve raw formatlı çekimlerdeki yavaşlığını 2 ay kadar önce piyasaya çıkan msx serisi memory stick pro hafıza kartları ile gidermiş görünüyor.
Diğer memory stick kartlarına göre yazım hızı iki kat arttırılmış bu kart makine alımında tercihiniz olsun.Yaptığım testlerde 24 mb. lık raw +10mp.fine jpeg görüntüsünü 1.5 saniyede,seri çekim modunda deklanşöre tek basışta 3 adet 10mp.fıne jpeg görüntüyü 2sn. de çekip tekrar çekime hazır hale geldiğini gördüm.
Bu değerler R1 in piyasaya ilk çıktığında yapılan testlerine göre yaklaşık iki misli daha hızlı olduğunu gösteriyor.İlerde daha hızlı hafıza kartları ile bu performansın artacağı aşikar.
MSX serisi kartlar şuan için extrem111 cf kartlarından daha hızlı, alacakların dikkatine.
0.68.sn açılış süresi 0.0075 sn. deklanşör gecikme süresi ile R1 açılır açılmaz aynı saniye içinde çekime başlıyabiliyor.
Etkili 8-9 metre flaş menzili olan R1 1/2000 e kadar flaş senkronunu sağlıyor.Bu özelliğin bir çok dslr de olmdığını ve gece çekimlerinde ki en büyük artısı olduğunu görüyoruz.Karanlık ortamlarda auto focus flaşın hemen yanında bulunan ve turuncu renk te ışık veren bir lamba sayesinde yapılıyor.Bu ışığın 5-6 metre ye kadar hızlı bir focus daha uzağında ise focus ta gecikme ve zorlanma söz k
Sevgili As, Artık bu makinanın performansını kıskanıyorum desem yeridir. Neyse ki tesellim elimdeki makinenin bir R1 olmadığı gerçeği.
Artık sahne alma sırası S9500 de;
Malcom bana özelden mesaj at sana mail adresimi vereceğim.
Osmanlı geyikler biraz flu çıkmış,netliği ağaçlara göre yapmışsın,bu gibi fotolarda genel görünümü çekeceksen manuelde diyaframı kısıp iso veya shutr süresini arttırman lazım,yada oradaki objelerden birini ön plana çıkartıp,diyaframı açıp diğer objeleri tamamen flu hale getireceksin,aklında bulunsun,maymun da ise kafes görüntüyü bozmuş bunu kafesin içinden çekseydin ya.
Pino işten güçten fırsat bulamadığım için daha çeşitli fotoğraflar çekemiyorum.Fakat R1 in performansı işte bu.
Cumartesi günü Aydın da D70S makinası olan bir arkadaşımla buluşacağım,aynı yerin aynı ışık koşullarında çekeceğimiz fotoğrafları karşılaştırmalı buraya yükleyeceğim.Sen farkı o zaman gör.
Valla o kafese girerim ama kıvanç'ın 'k'sı çıkmaz oradan.O maymundan bozma yaratığın kafesine koca bir kütük koymuşlar.Hayvan sinilendikçe ziyaretçilere,hırsını onu yuvarlayarak çıkarıyor.Onun yerine beni tutsa,daldan dala daldan dala....yapar.
Ben DSLR istiyorum param olursa.Bana R1 in görüntü kalitesi yeter As.Ancak insanın ömür boyu 24-120mm ye hapis olması zor.Mesela beni S9500'ün 28-300'ü tatmin ediyor.O taktirde bana NİKON D200+18-200mm hayli hayli yeter.Peki as,yukarıdaki makina ve lens seni tatmin etmezmi?Tamam ileride almak daha mantıklı diyorsun da bu sefer 2 sene sonrada 12MP almayalım,16MP leri bekleyelim denirse ne olacak?Bu yükseltmenin sonu yok ki.Hatırlarsın belki sen bana bir DSLR'nin 4Mp inin bile benim S9500'ün 9MP inden büyük boyut baskılarda bile daha iyi sonuç vereceğini söylemiştin.O taktirde 10MP lik D200,R1 yada 8MP lik 350D modelleri sensör boyutları sebebiyle çok iyi büyük baskı çıktıları verirler 300dpi de.Kaldı ki senin dediğin 12MP çözünürlük,sadece büyük baskı ile işi olanlara yarar.Yani makinanın çekim kalitesini daha ne derece değiştirebilirlerki?Ha unutmadan benim makinamı değiştirme şansım yok maalesef.Hem makinanın otomatik ayarları ile çekim yapıyorum daha.Manuel ayarları keşfedeyim,bulanık olmayan,doğru ışıkta çekilmiş harika fotolar ortaya çıkacak.
Osmanlı DSLR ye geçtinmi artık küçük sensör sorunu kalmıyor.
MP avantajını fotoğrafa crop uygulayıp büyüttüğünde farkını anlıyorsun ,yani 6mp. lik bir fotoğraf 100/100 büyütüldüğünde pikseller ortaya çıkıyorsa 12mp. de bu pikseller 100/200 büyüttüğünde ortaya çıkar.Fotoğraflarda daha fazla detay olur.Fotoğrafın içindeki küçük objelerde renk kayıpları daha az olur.Kısaca daha fazla mp. demek sadece büyük baskı boyutu demek değildir.Birde aradan geçen zaman içinde gelişen teknoloji sayesinde mutlaka olumlu yönde gelişmeleride yeni makinayla kullanmaya başlıyacaksın.
Artık DSLR de de otomatik mod da çekilen fotoğraflar daha fazla işlemden geçirilerek direk çıktı olarak kullanılabilecek hazır hale doğru gitmeye başladı.
Ben bu konuda en gelişmiş makinanın ALPHA serisi olacağını düşünüyorum.
Bu gün dslr-dslr-like teknik sayfasında bir kullanıcının 2 ay önce yeni satın aldığı EOS350D ile flu fotoğraflar yüzünden yaşadığı hayal kırıklığını okudum.Bu problem o kişinin yanlış bilgilendirilmesinden kaynaklanıyor.O kişi istediği kalitedeki fotoğraflara ulaşabilmek için önce photoshop türü bir program öğrenecek sonra da aldığı makinadan daha pahalı bir lens alacak.O makinayı alırken bunların olacağını bildiğini hiç sanmıyorum.Bence DSLR üreticileri bu sorunu da engelliyecek çözümleri bu yeni çıkartacakları makinalarda bizlere sunacaklardır.
O yüzden şu an dslr almak ölü bir yatırım demek bence( lensler hariç).
Bu işin sonunun olmadığı da doğru ama yeni ve gelişmiş modellerin çıkması bu kadar yakınken beklemek en doğrusu.
Peki As sen bu konuda haklısın da aklıma şu soru takıldı.Eğer bir nikon D50+18-55mm kit lens ile 1300 ytl ye satılsaydı,benim S9500 almam mı yoksa D50 mi almam daha mantıklı olurdu.Sonuçta ne kadar kit lens de olsa büyük sensör ve çok daha az noise var nikon DSLR de.Bu konuda ne düşünüyorsun?Tabii burada devamlı 18-55mm kullanılacağını hesaba katarak...
Osmanlı sana şöyle izah edeyim.
Sen aldığın S9500 ü hep otomatik mod da kullanıyorsun,neden çünkü manuel çekim ayarlarını bilmiyorsun.Dolayısıyla senin için S9500 daha iyi bir seçim,bu makinada manuel çekim özellikleri de olduğu için kendini dslr ye hazırlama şansın var.S9500 otomatik mod,Nikon D50 otomatik mod karşılaştırmasında S9500 daha iyi bir seçim.
Evet nois olarak dezavantajın var ama D50 nin kit lensine görede zoom avantajın ve fotoğrafın sen elini sürmeden makina tarafından işlenmesi senin avantajların.
Fakat sen DSLR kullanabilir seviyeye geldiğinde bir dslr almak durumundasın.
Çünkü elindeki kit lensli D50 sini iyi kullanan birinin çekeceği fotoğraflar S9500 ten daha iyi olacaktır.Seni S9500 almanda haklı çıkartan tek şey DSLR yi kullanmıyacak olmandır.
Ama sonuçta ileride bir DSLR senin için kaçınılmaz olarak gözüküyor ( bu işi öğrendiğin zaman).
Eğer aldığın ilk makinan R1 olsa idi o zaman iş değişirdi.
R1 ile hazır mod da çekeceğin fotolar manuel kullanım özelliklerini bilmediğin için yine Nikon D50 den daha iyi olacaktı.Çünkü fotoğraflar R1 de de işleniyor ve kullanıma hazır hale getiriliyor.
R1 de de tüm manuel kullanım özellikleri olduğu için. İleride manuel de kullanabilecek duruma geldiğin zamanı D50 ile karşılaştıralım yani ortaya benim durumuma geldiğin zamanı.
Bu karşılaştırmada kendini benim yerime koy ve 20 yıldır SLR kullanıcısı olarak her türlü ayarı kendin yapabilecek durumda olduğunu düşün.
R1 ile otomatik mod da D50 kit lens ten daha iyi fotoğraflar çekeceğin ortada,artı olarak manuel mod da da daha iyi fotoğraflar çekebileceksin.
Çünkü R1 de Nikon D2X de kullanılan sensörün aynı üretici tarafından üretilmiş aynı özellikleri taşıyan kardeşi kullanılıyor,yani D50 nin kinden daha iyi bir sensör.
Mp. olarakta neredeyse iki katına yakın avantajın var(10.3mp. le karşı 6mp.) Bunun ne demek olduğunu bir önceki yazımda açıklamıştım.
R1 de lensin D50 kit lens ten daha kaliteli ve dolayısıyle hem zoom aralığı hemde fotoğraf kalitesi olarak daha iyi sonuçlar alıyorsun.
Dezavantajın ise saniyede 5 kare değilde 3 kare çekebiliyorsun.Benim Canon EOS630 da 20 yılda sadece bir sefer kullandığım bir özellik.
Sonuçta senin için ileride bir dslr almak kaçınılmaz,bir masraf daha yapman elzem gibi görünürken ,benim için böyle bir durum yok.
Sonuçta sen artık makinanı almış birisi olarak sana tavsiyem DSLR alacaksan 12mp. civarı bir makina için biraz daha beklemelisin.Yeni teknoloji ürünü yüksek mp.li makinalar yolda ,sen bu arada manuel kullanımı öğrenmeye bak.Şu an ki bilgi ve tecrübenle DSLR kullanamıyacağın için S9500 ün keyfini çıkart.Senin makinanda kötü bir makina değil.Fotoğrafçılığı öğrendikçe makinandan alacağın verim daha da artacaktır.
haklısın AS bak bende yan forumda neler yazmışım.
"SLR aldınız. Çok'da iyi bir Lens aldınız. iş bittimi? yoo iyi lensi taktın diye SLR iyi çekmez! bin türlü ayarı var. diyafram nedir? enstane nedir? bilmeden tipine, elde tutuşuna hayran olup SLR alırsanız elinize kocaman bir hayal kırıklığından başka hiç bir şey geçmez? SLR 1-2 yıl fotoğraf çekip bazı konulara hakim olduktan sonra kullanabileceğiniz bir sınıf bunu da ayrıca belirtirim. "Auto" mod kullanıcılarına duyurulur.
Bu yazı 350D ve 70-300 lensi ile auto modda "jpeg" fotoğraflar çeken sevgili Cihana ithaf edilmiştir. "
bence o kadar da karamsar olmamak gerekiyor murat..
bin turlu ayarlar, s9500 gibi makinelerde de mevcut.. her manuel ozellikli makinede bu ayarlar var.. sonucta diyafram, enstantane nedir bilinmeden, s9500 gibi makineyle de kazara cekiliyordur..
otomatik modlarinin daha iyi oldugunu soyleyebilirsiniz tabii ki.. ama bu sefer de aklima; eger ki kisi otomatik modda kullanacaksa neden s9500 gibi gelismis bir dslr-like aliyor sorusu geliyor..
kaldi ki giris seviyesi dslr'lardaki otomatik modlar son derece kullanisli.. her seferinde iyi sonuc alinabiliyor..
...........
son olarak, benim dusuncem, giris seviyesi dslr'larin kullanimlari gelismis dslr-like'larin kullanimlarindan cok daha kolay.. cunku hersey yerli yerinde.. kolayca erisilebilecek sekilde siralanmis body uzerinde.. oysaki dslr-like'larda cogunlukla menulerde kaybolmak gerekiyor..
İlker eğer kullandığımız makinada çekimleri otomatik mod da yapıyorsak sonuçta dslr-like ile dslr arasında kullanımda pek bir fark yok ,ama dslr de işin içine post production olayı giriyor,yani dslr kullanıcılarının ayrıca bu işide kendilerinin yapmaları gerekiyor.Çektikleri her bir fotoğraf için ayrı ayrı.
Tüm bunları yapamıyacak insanların dslr ler ile çok iyi fotoğraflar çekeceklerini düşünerek satın almaları hayal kırıklığı yaşamalarına neden oluyor.
Ben Cumartesi günü buraya Nikon D70S ile otomatik mod da çekilmiş herhangi bir post productıon işlemine tutulmamış örnek fotoğraflardan yükleyeceğim.Sanırım fark o zaman daha iyi anlaşılacaktır.
Murat ın anlatmaya çalıştığı şey herhalde bu.
#as' tarafyndan 04.05.2006 20:47:33 tarihinde düzenlendi.
İlgili olabilecek konular
-
Sony Ccd-tr502e Pal Handycam Kristal Sorunu
28 Eki. 2024, 23:57 romantikhaydut
237629 Eki. 2024, 15:14
romantikhaydut -
Sony Zve-10 İçin Lens Önerisi
27 May. 2024, 10:30 zeynelvardar
0118127 May. 2024, 10:30
zeynelvardar -
-
-
-
Nikon D5000 Yerine Nikon D3200 D7000, Canon 600d, Sony A58
27 Oca. 2022, 20:01 muharremuzun
1223519 Eki. 2022, 18:24
fedayi_86 -
Sony Up Cr-10l Snaplab Termal Fotoğraf Baskı Makinesi
25 Ara. 2021, 20:32 mtuncel06
0299025 Ara. 2021, 20:33
mtuncel06 -
-
Canon Eos Rp Den Sony A7r III E Geçmek ???
12 Şub. 2021, 10:30 arkonac
1322414 Şub. 2021, 16:41
mete007 -