X Ray'den Filmle Geçmek

Aslında öyle demiyorum. Hamallık tarafını düşünüp kendimi avutmaya çalışıyorum. Yoksa onu da almak isterdim tabii

Sana bir çözüm söylüyorum... Kesin çözüm hem de.. Hanıma fotoğrafı sevdirmek lazım. O da seviyorsa, ekipmanın yarısını ona verirsin. Ben öyle yapıyorum, rahat oluyor. Yarısı olmasa da 1/3'ü diyelim... Güzel tarafı şu oluyor aslında. Mesela bir yerde o manzara, mimari, ortam vs çekerken, ben tele ile rahat rahat portre çekebiliyorum. Ya da lensi değişiyoruz tam tersini yapabiliyoruz. Böylelikle memlekete döndüğünde gezilen mekanın manzarasından, yapılarına, ortamlarından insanlarına kadar herşeyin fotoğrafı oluyor. Hem de kişi başına düşen ekipman sayısı da azalıyor.

Sende çocuk yok galiba. Çocuk yokken ben hanımı balıkadam bile yapmıştım, fotoğraf ne ki.

Doğru söylüyorsun.. Ben çocuktan önceki zamanları söyledim. Bebe 2 aylık. Muhtemelen sonraki gezilerde hanım çocukla ilgilense yeter. Ben ekipmanları taşırım...

70-300'ü çocuğa taşıt diyecem ama...

Allah bağışlasın. Çocukla seyahat edince bu kadar ekipman taşıyabilmak bile yeterince lüks zaten. Varsın 70-300 de olmayıversin.

Muhabbetinize maydonoz olmak istemem ama cocuk meselesi benim Fotograf hayatimi bitirdi gibi bisey oldu yani buyuk bir faktor.Yani evin icinde portre ve aile fotografi kismi kolay ama bi yere gidince miziklamiyolarmi tam zevk alacagin noktada aleti edevati burakip cocukla ilgilenmek zorunda kaliyosun.

Istanbula gittik geziye cocuk 9 aylikken,dedim guzel guzel fotolarimi cekeyim soyle ama ne mumkun.(Japonyadayiz ya bide izmirliyiz tabi , Istanbul bize Turistik yer).Bide olaydan yararlanan taksiciler yokmu ne cakallar var Istanbulda ne.(Cocuk mizikliyodu hemen taksi gordum bizi suraya at,dedi oraya gidersem 20 lira fazla alirim.Neden dedik geri donmesi zor oluyo.Dedim ne ise ne cocuk mizikliyo zaten(Parada var sukur).Sonra baska insafli bir taksiciye durumu anlattik abi plakasini alsaydin sikayet ederdik falan durumlari...Yani cocuk olunca dedim 20 lira falan dusunmuyo insan salla gitsin.

Gecelim taksi kismini,yani diyecegim bu is biraz sabir ve sakin ortam istiyor.Cocukla olan gezilerdeki cekimler acelesinden tombalalik oluyor.Eve geliyorum yahu burda bu kadraj olmamis,surasini niye burdan cekmemisim falan gibi bin bir tatminsizlik.Artik univeristeye falan giderlerde yada everirsek, hanimla tura cikar ozaman soyle sakin sakin olaya odaklaniriz diye dusunuyorum.Buda 15-20 seneye tekabul ederki vah halimize...

Bu arada ben Japonyadan gelirken filmler falan hep sirt cantamda oluyo ve X-ray e giriyo falan bugune kadar hicbir sorun ile karsilasmadim.Makinanin icindede oluyo,burdan aldigim acilmamis filmlerilede goturuyorum kutusunda ve hepside etkilenmeden normal bir sekilde isini goruyor yani...

En büyük hayalim kızımın eline bir tane bas çek makine verip birlikte fotoğraf çekmeye gitmek Azıcık büyüsün bakalım

ozansan aslında ben de filmin bozulma ihtimalinin çok düşük olduğunu tahmin ediyorum. Sonuçta dijitalin mazisi 10 sene. Daha önce ne yapıyordu millet? Ben de dijitale geçtiğim 2004 senesine kadar sürekli filmli makine ile seyahat ettim ve hiçbir sorun yaşamadım. Hani son yıllarda artan terör nedeniyle x ışınlarının dozunu arttırmışlardır muhtemelen ve 1-2 bozulma vakası olmuştur ama yine de ihtimalin çok düşük olduğunu tahmin ediyorum.

glorfindel 3 yaşında başlıyorlar merak etme. Hatta çocuğa fotoğraf çektirmenin şöyle bir avantajı oluyor. Sokakta insanların üzerine objektifi doğrultunca kimse tepki vermiyor, bilakis sempatiyle bakıyorlar. Bir de yere çok yakın oldukları için çok yaratıcı kompozisyonlar çıkıyor ortaya. Bizimkinin kendi çektiği fotoğraflardan albüm bile oluşturdum ben.

Iyi egitmissin asistanini.

Filmliyi götürmedim, üşendim. 10-20, 17-70 ve 50mm götürdüm. 50'yi hiç kullanmadım. Aslında seyahat için en kullanışlısı geniş aralıklı tek objektif. Benim de çekim tarzım %90 gezi, seyahat fotoğraflarından oluştuğuna göre tüm lensleri satılığa çıkardım. Bulabilirsem bir tane temiz kullanılmış Pentax 18-250 alacağım.