Minolta X-300 Arıyorum

Kusura bakmayın. Konuyu yeni gördüm. Yaklaşık 3 senedir minolta x-300 kullanıyorum. Fotoğraf çekmeyi bu makineyle öğrendim. Kuzenim hediye etmişti benim x-300ümü. Fiyatları konusunda çok bilgi sahibi değilim ama 250-300 lira civarında fiyatlarda tam takım setlerin satıldığı ilanlar gördüm. Yine de bilip güvenmeden almamaya çalışın. Bunun yanında makinemi Eskişehir'deki Necati Usta'ya gösterdiğimde x-300 yerine x-700 kullanmamı tavsiye etmişti. X-300lerin baskı devre kartlarında bir süre sonra sorun çıkıyor demişti. Seçim yaparken belki düşünmenize yardımcı olur.
Ayrıca uzun zamandır 35-70 1:4-1:7 macro f:3.5 objektif kullanıyorum. Bana geldiğinde üstünde olan objektif buydu. Geçenlerde Ankara'daki Tripod foto'da Ali ustaya diyafram bilyasını yaptırdığımda bu objektiflerin mercek olarak Leica R serisi objektiflerdeki mercekleri kullandığını söyledi. Keskinliği de bunu doğrular nitelikte zaten. Arzu ederseniz örnek fotoğraflar da gönderebilirim.
Geç oldu ancak umarım size ya da başka bir meraklıya yardımcı olur.

80lerin 90ların renklerini tonunu yakalamak istiyorsanız o zamanın filmini o zamanın banyo malzemesi ve banyo ekipmanını kullanmanız gerekiyor. Eski film ve banyoyu bügün bulmak pek mümkün olmadığı için elde photoshoptan başka seçenek kalmıyor.

Bugün herhangibir makinaya Fujifilm yükleyerek sonradan adam gibi bir yerde banyo ettirirseniz gayet modern görünüşlü fotograflarınız olur elinizde. Banyo ettirdiğiniz yerin taze malzeme kullandığından emin olun. Ben bundan 3-4 sene önce Antalya'da banyo yapan yer bulamamiştım, şimdi durum daha kötüdür, Anadolu'yu falan düşünemiyorum bile. En iyisi merkezi bir yerde banyo yapan bir stüdyo ile irtibata geçerek işi postayla halletmek. Herkes böyle yaparsa merkezdeki stüdyonun işlem hacmi artacağı için taze banyo malzeme kullanımı garantilenmiş olur.

Makinanın doğru pozlaması ve önünde makul bir objektifin olması koşuluyla ISO 200'e kadar bugünün DSLRını aratmayan sonuçlar elde edersiniz.

1970lerin Minolta'sının olayı o zamanki Canon ve Nikon'a göre aynı kaliteyi daha ucuza vermesiydi. O zamanki Minolta lensler hem optik olarak iyiydiler hem de o kadar kaliteli üretilmişlerdi ki bugün elimizdeki kopyaları hala mükemmelen çalışır durumda. Mesela ben şu anda yaklaşık 40-45 yaşında 58mm F1.4 MC kullanıyorum, ilk günkü gibi mükemmel çalışıyor. Belki bugünkü lenslere göre optik olarak oldukça demode ama 50-60 sene daha hiçbirşey olmadan kullanılabilir.

X700 üst modeldi, X300 ise ucuz popüler olanı.

Elektronik devrelerde kullanılan kapasitörler zamanla özelliklerini kaybederler, değiştirilmeleri gerekir. Elektronik devrelerin yaşlanmasıyla ilgili en büyük sıkıntı budur ve maalesef bundan x700'de 2 X300'de 1 tane var. Neyseki kapasitör standart bir parçadır, bundan 50 yıl sonra bile bu parçayı bulup tamir ettirmek mümkün olacaktır. Ben yine de elektronik devrelerde fazla endişe etmezdim, çalışıyorsa çalışıyordur.

Ben eski makinada en fazla mekanik sıkıntıdan özellikle perde arızasından endişe ederim. Arka kapağı açıp makinayı ışığa tutup. maksimum diafram açıklığından 1, 1/60, 1/125, 1/250, 1/500 ve 1/1000 hızlarında tek tek perdenin çalışıp çalışmadığını test ederek başlardım işe. Denklaşöre basıldığında perde açılıp kapanırken arkadan bakıldığında objektifin dolunay gibi yusyuvarlak görünebilmesi lazım. Özellikle 1/500 veya 1/1000 gibi hızlarda bu olmuyorsa resminizin bir kısmı pozlanmyacak (yatay hereketli bir perde için) resmin solu yada sağı karanlık çıkacaktır. Bu durumda ya o makina tamir ettirilmeli (artık bunu yapabilecek usta ve parça pek yok) ya da o hızlarda çeki yapmaktan kaçınılmalıdır.

Bir de 1970'leri pozlama sistemleri bugünküler kadar hassas değildi, Zaten negatif film yanlış pozlamaya karşı tolöransı dijitale göre çok daha fazladır, 1 stop aşağıda veya 1 stop yukarıda pozlansa bile baskı sonrası farkı farkedemeyebilirsiniz. ( Dia pozitif film pozlamaya karşı daha hassastır, dijital ise en hassası ).

Herşeye rağmen resimlerinizi doğru pozlamak istiyorsanız kalibrasyonu modern bir dijital makina ile yapabilirsiniz mesela bir DSLR ile. Bunun için her makinadaki makinadaki ayarları eşıtleyin :
1. Pozlama şekli CW (Center Weighed)
2. Cekim modu "A" (Canon için "Av"), diafram F4.0. (Minolta X300 için "A" modu perde hızının "AUTIO" yapılmasıyla gerçekleştirilir)
3. fokal uzunluk filmli makinada 50mm, DSLR'da 35mm (APSC DSLR için mesela Cabob 1100D)
4. ISO 200

Önce DSLR ile bir konu seçilip vizörden bakılır, perde değeri okunur. ( Örneğin 1/60 sn )

Sonra filmli makinanın vizöründen ile aynı kunuya bakılır, perde değeri okunur. Eğer aynı değer görülüyorsa problem yoktur, makinanızın ayarı sıfırdadır, daha fazla kurcalamaya gerek yoktur. Eğer DSLRda gördüğünüzden daha yüksek bir hız görüyorsanız (örnek 1/120) bu durumda makinanız az pozluyor demektir, filmli makiananın ISO ayarını DSLR ile aynı değeri görecek şekilde artırın ( örnek değerler için ve X300 makinada bu 3 tıka yani 1 stopa isabet eder ) . Eğer DSLR'da gördüğünüzden daha yavaş bir perde değeri okursanız ( Örnek 1/45 sn) bu durumda filmli makinanın ISO değerini DSLR ile aynı değeri görecek şekilde azaltın ( Örnek değerler için X300'de 1 tık, yani 1/3 stop ). Bu ayarları bozmadan başka istikametlere bakarak ölçümün tutarlılığını kontrol edin. Unutmayın bu yöntemin hassasiyeti yaklaşı %30 marjı içindedir, yanı DSLR'de gördüğünüz değeri tam tutturuyorsa bazen de %30 falan şaşıyorsa, durun artık bundan daha fazla kalibre edemezsiniz. Sonuçte elde ettiğiniz ayar ISO 200'ün kaç tık altındaysa veya üstündeyse kullanacağınız filmin ISO değerine göre o kadar tık kaydırma yapmalısınız.

Not: X300'de ISO değerini ayarlarken oradaki küçük düğmeyi basılı tutmanz gerekiyor.