Minolta Maxxum 5 Hakkında Bilgi

Diaframı ayarını kısınca vizörün kararmaması normal, çekim anında ayarlağınız konuma gelecek, sonra yine açılacaktır.

Minolta'nın 1960lardan beri ürettiği hiçbir SLR makinada diaframı kısınca vizör kararmaz. Aslına bakarsanız aynı durum Japonya ve Almanya'da üretilen bütün SLRlar için geçerli. Korkarım Rusya'da üretilenlerde de durum böyle, tabii bir arıza yoksa ....... muhtemelen sizin elinizdeki Zenit ya arızalıydı yada çok çok eskiydi.

Zenit vidalı M42 lens kullanır. M42 lenslerin arkasında, alt tarafta, dışarı doğru uzanan 4-5mm lik bir pim vardır. Bu pim serbestken diafram sonuna kadar açıktır, pim içeri itilince diafram bileziği neye ayarlıysa, diafram oraya kadar kapanır. Normal şartlarda pim serbesttir böylece vizör kararmadan diafram ayarı yaparsınız, tam çekim anında, ayna yukarı doğru hareket ederken, bu pim de içeri itilir, diafram ayarlanan açıklığa gelir ve bu konumdayken fotograf çekilir.

Elinizdeki Maxxum 5, 2001 yılında piyasaya sürülmüş bir model. 2000 yılından sonra çıkan bütün Minolta'lar bugünlerde Sony'nin yavaş yavaş yaygınlaştırdığı AF motorlu (SSM) lensleri sürebilirler. Tabii 1985ten itibaren üretilen bütün Minolta AF lensleri tam bir uyumluluk içinde kullanabileceğinizi söylememe gerek yok. Ayrıca muhtemelen haberdar değilsinizdir ama 90ların başından beri üretilen bütün Minolta SLRlar wireless flaş sürebilirler.

Uzun lafın kısası yeni makinanız eski Zenit'ten görüntü, pratiklik, serilik, güvenirlilik, sağlamlık vs. her açıdan misliyle daha iyidir, hayırlı olsun.

Manuel moddayken AV tuşuna basmaktayken tekeri çevirince diafram ayarı yapılıyor olsa gerek.

70-210 F4, nam-ı diğer Birakutusu harika bir lenstir ama 210 mm kuş fotografı için kısa kalabilir. Ayrıca biraz yavaş fokus yapabilir, ama sizin alışkanlıklarınızı gözönünde bulundurunca bu pek problem olmayacaktır. Herşeye rağmen 200-300 TL bütçe aralığında birakutusundan daha iyi bir alternatif yok. Kuş için 400mm üstü daha uygun sanki.

Madem Minoltacı oldunuz, o zaman şu site çok işinize çok arayacaktır, oradaki lens yorumlarını okuyabilirsiniz :
www.dyxum.com

Doyurucu yanıtınız için çok teşekkür ederim.

Kafamdaki soru işaretlerine cevap oldunuz.

Wireless flaş ve kablolu ya da kablosuz bir kumanda da düşünüyorum.

300mm lenslerde filmli dahi olsa fotoğraf kalitesinde bozulma olur korkusuna da kapılmakla beraber 210 mm yetersiz kalır diye de düşünmüyor değilim.

SLR için geniş açı lens yapmak, tele lens yapmaktan daha zordur.

Canon, Nikon, Minolta, Pentax, Olympus, CarlZeiss, Leitz vs. gibi ciddi markaların prime (zoomsuz) lenslerinin görüntü kaliteleri sizin normal algı sınırınızın çok ötesindedir, kendinize 300mm gibi sanal bir engel tanımlamanız anlamsız. Gerçi cam denen malzemenin karakteristikleri yüzünden, özellikle ışık tayfındaki bütün renkleri aynı miktarda kıramamasından dolayı "kromatik sapma" sonucu bir fiziksel sınır var ama bu sınır 300mm'nin çok ötesinde.

Tele lenslerle ilgili sıkıntı daha çok daha çok boyutların büyümesiyle ilgili. Özellik F2.8 gibi bir diafram açıklığını sağlamak için oldukça geniş bir lens yüzeyi gerekiyor, bu da ağırlığı ve fiyatı abartıyor. Hani spor muhabirlerinin elinde beyaz lensler görürsünüz, işte onlar böyle lenslerdir ve bir server değerindedirler.

Sözün özü, 300mm bir lensi de düşünmek gerekir diyorsunuz ?

Aslında ikinci elde bulabilirsem ki bunu daha çok maddi sınırlar belirliyor böyle bir lens istiyorum. Nesneye yaklaşıp kaçırmaktansa Tele lens ile yaklaşmak daha iyi sonuç verir gibi geliyor.

Yine de bir kaç yerel ve global satış yapan siteleri takipteyim.

Bir de Custom modlar hakkında bilgi verirseniz sevinirim.