Avrupa Hala Analoğ Kullanıyor

çok zor işin ustaları dönermi bilmem ama yeni nesil bende filim liye dönmez

Bu eskiye dönüş konuda tereddütlerim var. Bunu ben şöyle düşünüyorum.
Diyelimki kalite diye milyarlarca verip hasselblad aldık diyelim.
Tamam aldık.
ee sonra?

Demem oki çok iddialı bir fotoğrafçı değiseniz aradaki fiyat-kalite farkına değmez hocam (bence).

Avrupada hala siyah beyaz Renkli ve Slayt filim büyük ebat filmler üretiliyor renklam fotoğrafçıları hala büyük format makinalarla çekim yapıyor bende arca var linof objektif var ben onu o beni seyrediyor Elektronik vöglender objektif var duruyor türkiyede iki tane vardı ikiside bende idi birisini gazi antepe verdim.Geçenlerde ara gülerin bir söyleyişini dinledim üzüldüm dijital makinaya iyi oldu dedi üzüldüm bir usta böyle düşünürse bizler napalım yeni nesil ne yapsın dağın tepesinden kendimizimi atalım inanın hala internette büyük format makinalara veya analoğ makinalara bakıyorum .Ama malesef çep telefonuyla fotoğraf çektigini zanneden nesil.Eskiden makinalar diyafram ve enstanteneli idi pozametreli idi insanlar meraklı idi ve kalite çok önemli idi entellektüel insanlar fotoğrafla uğraşırdı .Nerden nereye geldi bizlerdede hepimizde suç sahibiyiz yeterince sahıplenmedik yarın nufuslarda dijital olunca fotoğrafçıya ne hacet kalacak kendin çal kendin oyna.

amaç bir yerden bir yere ulaşmak ise motorlu araç kullanıyoruz diye üzülmemek lazım, illaki deveye binmeye gerek yok... fotograf çekmek için de eziyet çekmeye.
dijital fotografçılığın yayılmasını arttırmıştır, kalitesiz fotograf ve fotografçı oranı % olarak artsa da totaldeki sayının artışı nedeniyle iyi fotograf ve fotografçı sayısı katlanmıştır (kişisel izlenim - dünyayı takip) mesela eski ustaların sayısı ve isimleri belli iken internette bir araştırma yapsanın ismi duyulmamış ne yetenekler ile karşılaşıyorsunuz.
bu hafta başı bir tane filmli makine siparişi verdim bekliyorum, evde de 4-5 tane mevcut , hatta orta format makinem de var , ama kaç yılda bir kullanıyorum?
filmli makineler tam ölmedi hatta onlardan önce kompakt dijital makineler ölecek ve katilleride cep telefonları olacak, 1-2 yıl iinde kompakt fotograf makinesinden teknik ve optik farkı kalmayan cep telefonları (en üst düzey kalitede) piyasayı işgal edecekler...
filmli makineler güzel birer hatıra ve koleksiyon materyali, dijital tam gelişimini tamamlamadı...

Üzülmeyin.............GEÇMİŞLER, GELECEĞİN MODASIDIR.

Bu bahsettiğiniz Filmli makineler Türkiye'de de revaçta ve fiyatları Avrupa'dakinden de pahalı. Analog konusunu iki kısımda ele almak lazım bence.

1. Nostalji amaçlı, kolleysiyon amaçlı analog makine ilgisi: Leica, vöigtlander tipi özellikle rangefinder makine merakı daha çok kolleysiyon amaçlı, hobi amaçlı ve eskiye dönüş amaçlı olarak kullanılıyor. Ben bu gruba dahilim ve durumumu düzeltince vöigtlander Bessa serisi bir gövde almayı hedefliyorum, Leica ya gücüm yetmez.

2. Filmli makine avantajlarından faydalanma: Dijital makine kullanımı elbette birçok konuda Filmliden çok daha avantajlı. Ancak yine de Filmli makinelerin renkleri, dokusu daha hoş bence. Ayrıca dinamik ışık aralığı, filmli makinelerde hala çok daha iyi. Ayrıca Hasselblad, Mamiya gibi ortaformat çekim hala çok çok daha üst düzey kalite sağlıyor.

Ben bir süre sadece filmli kullandım hatta ihtiyaç duymuyorum diye dijital makinemi sattım. İşin aslı dijital makinemi çok da aramadım çünkü profesyonel bir iş yapmıyorum, keyfi çekimler ve anı çekimleri yaptığımdan, analog beni fazlasıyla tatmin etti. Gel gör ki banyo konusunda sıkıntılar yaşadım, bazı fotoğraflarım banyo yüzünden ziyan oldu. Dolayısıyla tekrar dijital makine aldım ancak analogtan da vazgeçmem. İkisini paralel kullanmanın en iyisi olduğunu düşünüyorum. Özellikle manzara çekimlerinde filmli hatta ortaformat kullanmayı tercih ederim.

Paralel kullanma konusunda tayfun haklı,

dijitalden yararlanmamak da eksiklik..

Sercan merhaba, yanılmıyorsam sen de filmli kullanıma yönelmiştin hatta güzel de bir konu açmıştın bununla ilgili. Devam ediyormusun filmliye ?

Bence bu is zevk meselesi biraz, biraz da sanattan ve de fotografcilik hobisinden ne analdigina bakma.

Mesela bir arkadas filmle calismayi eziyet goruyor, halbuki bense keske daha fazla vaktim olsa da daha cok film kullanabilsem diye dusunuyorum. Bence autoya getirip deklansoire basmak ve de photoshop'da fikslemekten daha zevkli ve yaratici. Ansel Adams'in kitaplarinda bir yerde dedigi gibi fotografcinin gorevi aklindaki resmi filme yansitmaktir.

Ben fotograf ve fotografcilikla dijitalle tanistim ama bilhassa siyah beyaz icin ve de filmle calismanin keyfi icin filme de geri dondum. simdi medium format siyah beyaz ve renkli dijital kullaniyorum. (bu aralar renkli film de deneyecegim, daha iki hafta once kimyasallarim geldi, pek umutlu degilim ama kodak pro ektar 100 yeni cikti, kalitesini merak ediyorum.)

Filmlerimi kendim banyo ediyorum, siyah beyaz kagit baski sistemimi de aldim ama benim ufak kizlarimdan henuz vaktim olmadi. printer hos guzel ama islak baski yine bir baska bence.)

hatta gecen hafta, genelde dijital konusunda yazdigim fotografya.gen.tr adli online fotograf dergisine benim 100 YTL'lik karanlik odami aciklayan bir yazi yazdim, kismetse bir sonraki sayida yayinlanacak. (umarim bazi fgilmle calismayi dusunen arkadaslari cesaretlendirir.)

Film bence cok degisik bir dunya hele bir de kendi filmini kendin process ediyorsan o islak filmi banyo makarasindan cikarmak ayri bir haz.

O yuzden filmin bilhassa siyah beyaz filmin olecegini sanmiyorum. renkli film olduremedi de dijital mi oldurecek diye dusunuyorum. ancak banyo ve kimyasal bulunmasi biraz daha zorlasabilir, o nedenle "darkroom cookbook" adli kitabi da aldim, cunku icinde kendi kimyasallarini hazirlaya bilmek icin bircok formul var. Fakat su an genelde hazir kodak kimyasallarini kullaniyorum.

Iyi gunler,

-b.

mrb eger geçmişe gitmek mümkün olsaydı,isteyeceğim tek şey gerçekten film e fotograf çetçigimiz günlere gitmek isterdim enezandan sanatçılar ayrılıyordu.şimdi kendince herkes sanatcı birçoğunun hiçbişeyden haberi yok.