MÜZE KENT SAFRANBOLU
Dünya Mirasına Kayıtlı Safranbolu Neden önemli ?
Batı Karadeniz Bölgesinde, denizden kuş uçumu 65 km içeride yerleşmiş Karabük’e bağlı en büyük İlçe olan Safranbolu, Ankara'ya 220 Km ( otobüsle 2.5 saat) , İstanbul'a 390 km ve 4. 5 saat uzaklıktadır. İlçenin bağlı olduğu ilin Şehir merkezine olan uzaklığı ise 8 km’dir. Ankara ve İstanbul’dan gelenler için Otoyolda Gerede çıkışından sonra Karabük-Samsun yolunu takiben yaklaşık 35 km sonra yol İsmetpaşa mevkiinden sağa kıvrılarak bir üst geçişle Karabük Karayoluna ayrılmaktadır
Özellikle 17.yüzyıldan başlayarak İstanbul - Sivas Kervan yolunu Sinop’a bağlayan yol, Gerede - Safranbolu - Kastamonu güzergahından geçmekteydi. Safranbolu bu yıllarda İpek Yolu üzerinde önemli bir konaklama merkezi olarak ünlenmiş buna bağlı olarak ticaret ve üretim hızla gelişerek zenginleşmiştir.
Bu yüzyıllarda Safranbolu’dan yetişme İzzet Mehmet Paşa, Cinci Hoca gibi şahsiyetlerin Sarayda sadrazamlığa kadar yükselmeleri yanında saraydan çok sayıda muhalifin kente sürgün gönderilmesi ve bu aydın –muhalif, soylu- kişilerin halkla bütünleşik olarak yaşaması kasabaya bir Osmanlı kültürü ve zenginlik kazandırmıştır. Kente yakıştırılan Küçük Osmanlı deyimi buradan gelmektedir. Bir taşra kasabası olmasına rağmen geçmişten gelen kültür birikimi ve zenginlik bir ölçüde bu etkileşime bağlanmaktadır.
1975 yılında büyük şehirlerde bile bir koruma imar planları yokken ilçede dönemin belediye başkanı Kızıltan ULUKAVAK’ ın önderliğinde yerel yönetim ve üniversitelerle işbirliği yaparak korumacılığı benimsetme ve yayma çabalarına girişilmiştir. Kültür Bakanlığı Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu 8 Ekim 1976’ da Safranbolu için Koruma Kararı almıştır.
2 Mayıs 1985 tarihinde Taşınmaz Kültür Varlıkları Yüksek Kurulu Çarşı, Kıranköy ve Bağlar bölgesinde yer alan iki kentsel sit alanı ve doğal sit sınırlarındaki 810 sivil mimarlık örneği, 165 anıt eserin tesciline karar vermiştir. Aynı kararla şehir koruma imar planının belediyece yaptırılması benimsenmiştir. Safranbolu Koruma İmar Planı ise 1991 yılında kabul edilerek uygulamaya konulmuştur . Safranbolu 1994 yılında UNESCO’nun Ülkemizdeki İstanbul tarihi yarımadayla birlikte “Dünya Kültür Mirası Listesi”ne kabul edilen ikinci kenti olmuştur. (http://whc.unesco.org/pg.cfm?cid=31)
Yörenin jeolojik yapısında; derin ve uzun kanyonlar, büyük mağaralar, dağ yamaçlarındaki mağara ağızlarından çıkan dere ve çaylar yer alır. Tokatlı (Gümüş), Akçasu ve Bulak dereleri üç ayrı kanyon oluşturarak Kent merkezinden geçerler ve Araç Çayı’na karışırlar.
Kentin 13 km uzaklıkta bulunan Kirpe (Düzce ) Köyü’nün biri girişindeki Eflani Platosundan başlayan Kirpe (Düzce ) diğeri Kozcağız (Goççuğaz) Mahallesindeki da bulunan Sırçalı Kanyonları milyonlarca yılda oluşmuş doğa harikaları olup foto safari ve yaban hayatı koruma alanı olarak düzenlenmiş bakir doğa harikalarıdır. http://www.safranbolu.gov.tr/turizm1.asp
Safranbolu’yu diğer kasabalardan ayrıcalıklı kılan bu kültürel mirasın değerini anlayıp korumacılığı Ülkemizde ilk defa uygulayan ve tüm Dünya ile paylaşan kent oluşundandır. Diğer yörelerimizde de Türk evi, mimari eserleriyle Osmanlı kültüründen izlere rastlamak olası, ancak hiçbirisinde geçmişte kent ölçeğinde korumacılık uygulanamadığından tarihi doku bütünüyle korunamamış, ayakta kalabilenler ise sonradan yapılan kimliksiz yapı stokuyla iç içe geçmiştir. Genellikle kasaba ve kentlerin ancak bir mahallesi, sokağı korunabilmiştir. Keşke o güzelim kentlerimizde de korumacılık daha erken uygulanabilseydi! Yine de geç kalmış sayılmayız!
Safranbolu’da Çarsı ve Bağlar Mahalleleri o dönemde oluşmuş. Korunaklı bir çanağın içinde yer alışı nedeniyle nispeten daha ılıman iklime sahip Çarşı Mahallesinde iş yerleri ve kışlık evler yer alırken, Bağlar Mahallesi yazlık evler olarak kurulmuştur. Yazl
Gönderen: Ahmet Işık |